Forum

Nuri Bilge Ceylan v...
 

Nuri Bilge Ceylan ve Minimalizm

98 Gönderi
44 Üyeler
0 Reactions
35.7 K Görüntüleme
(@dv-art)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

evet arkadaslar Nbc filmlerini seyrettiniz mi? begenirmisiniz? minimalizm hakkindaki gorusleriniz neler?baska baslik altinda yazmistim bir kismini copy edeyim:

(iklimler filmi hakkinda)
Bende ilginctir sadece Nuri Bilge Ceylanin iklimler filmini merak ediyorum,bas oyuncusu mehmet emin toprak vefat ettikten sonra kendisi oynama karari almisti bakalim nasil olmus.
aslinda Nuri Bilge Ceylan bu ulkenin yetistirdigi nadir yeteneklerden birisidir,minimal sinemanin yeni ve en gozde temsilcilerinden biridir,herhangi bir filmini seyretmis olanlar bilir ki kadrajlamada ve mizansen yakalamakta ustune yoktur.Birde renkli film kullanmaya baslayinca filmlerinin her karesini bir tabloya donusturdu.
Ne yazik ki dunyada bu kadar ilgi goren yonetmenin turkiyede siradan bir popcu dan bile daha az taninmasi,bir manken kadar kazanamamasi bize neden sinemada disariya mahkum oldugumuzu hatirlatir.NBC filmlerinde populerlik,aksiyon,ucuz kahramanlik gibi yalan seyler yoktur,aksine hayatin ta kendisi vardir.Ama cannes da buyuk odul almayi basarmis iki turkten biri olmasina ragmen (digeri yilmaz guney) turkiyede hakettigi ilgiyi ve saygiyi gorememistir (buyuk kitlelerden).

siz ne dusunuyorsunuz Nbc hakkinda?

 
Gönderildi : 18/05/2006 9:39 pm
(@hassonya)
Gönderi: 0
 

iklimler i görmek isteyen burdan bakabilir arkadaşlar...

http://www.nbcfilm.com/iklimler/trailer.php?mid=8

 
Gönderildi : 18/05/2006 10:39 pm
(@dv-art)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

ilginctir codec sorunu yuzunden seyredemedim, sagolasin hassanoya, yanliz sende otomatige bagladin iyice biraz konus yahu 🙂

 
Gönderildi : 19/05/2006 5:58 am
(@hassonya)
Gönderi: 0
 

uzağı izledim beğendim. herşeyiyle kalbur üstü bir film.
yanlız şölede bir durum var. ben aile efradına izletmek istedim filmi. çok fazla dialog olmadığı için bunaldılar filmden. filmi koydum. 15-20dk derken baktım millet suratıma bakıyo. hatta bu amatör filmmi diyen oldu... 😀 😀 😀

ayrıca mehmet emin toprak'a allah rahmet eylesin. doğallığına hayran kaldım. özellikle oyuncak asker sahnesinde mükemmeldi...

keloğlan kara prense karşı filminin çekilip izlendiği bir ülkede nuri bilge ceylan'ın ilgi görmemesi çok normal

 
Gönderildi : 19/05/2006 1:35 pm
(@dv-art)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

evet cok acidir ki Uzak cannes da odul aldiktan sonra bile sadece istanbulda 5 salonda gosterime girebilmis ve birkac hafta icinde kaldirilmisti, ornek verdigin keloglan ve zirvaliklari (yanlis anlasilmasin ben keloglani cok severim,hele rustu asyali nin oynadigi keloglan serisine bayilirim rasladigim her sefer mutlaka seyrederim ama bu yeni ahmakca seyi filmden sayamadim ben) ise sadece istanbulda 50salonda turkiye genelinde 150yi gecen salonda oynadi. diyecek soz yok.

Uzak basli basina bir sinema dehasidir, fazla hareket etmeyen kamera, ve dogal oyunculuklar uzun sessizlikler minimalizmin en iyi orneklerinden biridir,ozellikle Ozu gibi bir yonetmenin calismalarina denk bir film cikardigi icin turk yonetmeni ayrica tebrik etmek gerek.
agir bir filmdir dogru (tipki kasaba ve mayis sikintisi gibi) ama 'ayy yeter bayildim sikintidan' dedirtmez kolay kolay,cunku her sahne gercekten tablo gibidir, hele karli istanbul sahneleri beni benden alir, NBC nin profesyonel fotografci olmasi sebebiyle yakaladigi mukemmel kadrajlara ise diyecek yok gercekten.
Umarim iklimler de kalite dusurmeyen bir yapim olmustur.

 
Gönderildi : 19/05/2006 7:39 pm
(@dv-art)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

acikcasi sinemadan hoslanmayan bir insan bile NBC seyretmeli bence, cunku Zeki Demirkubuz ve cogu diger yonetmende olmayan birsey daha var NBC de, o da her karesi tablo gibi olan kadrajlari.Fotografciliktan gelmekten midir yoksa dogustan yetenekmidir bilmem ama NBC nin bos karesini yakalayamazsiniz, her acisi her rengi ozenle secilmistir.
O yuzden sinemadan hoslanmayan bir insan bile guzel bir manzara icin seyredebilir bence.

 
Gönderildi : 23/05/2006 10:27 am
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Tabikide fotoğrafçılıktan gelmenin kesinlikle büyük oranda faydası var. Bunun en önemli örneğide Kubrick dir. Teee 1964 de çekilen Dr. Stranglove filmine bakın. okadar şık açılar vardırki, filmi geçensene çekmişler siyah beyaza çevirmişler sanırsınız. Fotoğraf bilgisi hem iyi bir yönetmen olmak için hemde kendi dilini yaratma konusundada büyük avantaj sağlar.

 
Gönderildi : 23/05/2006 1:23 pm
(@dv-art)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

bu sefer NBC uzmani oldugu alandan yani 'film' (makara makara kullanilan gercek filmden bahsediyorum) den uzaklasmis ve digital e gecmis, ayrica kendisi ilk defa surekli kamera onunde olacak,o yuzden biraz suphelerim yok degil, ama umarim kalitesini dusurmez.
simdi filmle dijital arasinda ne fark var derseniz daglar kadar fark var derim, birinin ustasi olanin otekine alismasi zaman alir.

ve fotogracilik konusuna katiliyorum,zaten forumda da yeni baslayanlara hep oneriyorum bos zamanlarinizda fotolari inceleyin,foto teknikleri uzerine birseyler okuyun diye, 'sen yapiyormusun ki baskasina anlatiyorsun?' derseniz hemen su anda onumde bir fotograf sitesinin acik oldugunu ve cerceveleme uzerine yazi okuyup fotograflari inceledigimi soyleyeyim, gelismenin sonu yok hergun yeni seyler ogrenmeliyiz.

 
Gönderildi : 25/05/2006 6:32 am
(@dv-art)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

aslinda fotograci bir uye arkadas var forumda,o acsa daha iyi olur kesinlikle benden daha bilgilidir.
ayrica en iyi kaynaklar hep ingilizce (ben turkce dogru durust profesyonel kaynak gormedim)
onlari bulmak icinde en iyi yol emule, 'photograpy' diye aratinca tonla ebook cikiyor.simdi diyeceksin ki sen yuklesene, cogu kitap onlarca megabyte (150mb lik kitap var) ve onlari upload etmem icin gereken zaman ve senin indirmen icin gereken zamanda direk olarak emule den indirebilirsin.
ama eger bir problem olurda indiremezsen bana haber ver yollayayim sana.
fotolari incelemek icinde cok guzel foto siteleri var,eger turkce istersen

http://www.fotofanclub.com cok iyi bir kaynak.
yinede sormak istedigin birsey varsa sor,bildigim birseyse cevaplarim (ama ben pro fotografci degilim bastan soyleyeyim 🙂 )

 
Gönderildi : 26/05/2006 4:40 am
(@dv-art)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

tebrikler fipresci aldi NBC, filmini izlemek icin sabirsizlaniyorum,turkiyenin yeni yetisen ustun degerlerinden birisini daha boyle basarili gormek guzel,umarim birgun tr sinema sartlarinin civikligindan sikilip gidip fransaya falan yerlesmez, boyle boyle kaybediyoruz hep yetenekleri.

 
Gönderildi : 29/05/2006 6:21 am
(@anonymous)
Gönderi: 0
 

Uzak'tan hemen sonra, İklimler'den yıllar önce, hayranı olduğun Nuri Bilge Ceylan'ı İstanbul Akmerkez'de eşi ve bebek arabasındaki çocuğuyla gördüm bir pazar günü. Koştum yanına vardım. Daha o zaman İklimler'in planlama aşamasında olduğunu okumuştum bir yerlerden. Ki söz konusu yazıda NBC'ın bu yeni filminde eski filmlerine oranla daha yüksek bütçeli bir yapıma imza atacağı benzeri bir ibare vardı ve bunu kendisine sormam lazımdı. Durağan sinemanın hayranları için yürekten bağlı oldukları yönetmenleri popülist tarafa kaptırmak büyük bir yıkımdır ya. Özür dileyerek ve rahatsızlık vermekten çekinerek hemen yeni filminiz için pahalı olacak diyorlar, doğru mu diye sordum. Filmlerindeki sükunet ruhundan geldiği her halinden belli üstat, hayır dedi ve gülümsedi. Büyük mutluluktu... O günün üzerinden şimdi tam hatırlamıyorum ama uzunca bir zaman geçti. Bir akşam televizyonda haftalık yayınlanan, her programında bir konuk ağırlanan, teke tek icra edilen ve gençten güzelce bir hanımın sunduğu x programla karşılaştım. Konuk NBC'dı. Programının ilgi çekiciliğini artırmak için her fırsatta NBC'a kontra sorular yönelten kadının son sorusu "Hep birbirine benzeyen filmler yapıyorsunuz, kendinizi yenilemeyi düşünüyor musunuz?" oldu. NBC'ın cevabı sinematik bağlılıklarına ve görgüsüne yakışır nitelikteydi. Her fırsatta etkilendiği sinemacıların başına Andrei Tarkovsky'i koyduğunu belirten Ceylan şöyle dedi: " Tarkovsky de hayatı boyunca aynı filmi yaptı durdu, ben de hayatım boyunca aynı filmi yapacağım." Söylediği bir yönüyle fena halde acı birşeydi. Çünkü durağan filmler yapmanın hep aynı filmi yapmak olmadığını NBC çok iyi biliyordu, fakat böylesi sığ bir soruya böylesi derin bir cevapla karşılık vermek istemedi sanıyorum. Hayranlığım bir kat daha arttı kendisine ağırlığından ötürü. Sonra yine yıllar geçti, yine yıllar geçti... Çalıştığım reklam ajansının prodüksiyon ortağı olan Co. Production'ın patronu Can Özbatur yine bir PPM toplantısı için gelmişti. Hani iş toplantıları zaman zaman güncel konularla bir kaç dakikalığına bölünür, şöyle bir kafa dağıtılır, yazılı bir hukuk değildir bu molalar, kendiliğinden çıkagelirler ya, işte öyle bir aralıkta, Can Özbatur'la sinema konuşmaya başlar bulduk kendimizi. Daha önce çekimlerde uzun uzun laflardık da o can alıcı cümleyi toplantı kırpığına saklamış sanki Can abi. "NBC'ın yeni filminin prodüktörlüğünü ben yaptım." dedi. Ne kadara mal olmuş film sordum, 900.000 Ş. dedi. Yarı yarıya ödemişler. Üzüldüm sanki o anda. Düşük bütçeli bir yapım sayamadım çünkü İklimler'i. Biraz da kandırılmış mı hissettim ne...

 
Gönderildi : 08/06/2006 5:44 pm
(@dv-art)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Benimde NBC ile birkac kere konusma olanagim oldu, gercekten filmleri gibi bir adam,yani cok durgun,cok sakin adeta bir dervis havasinda,hatta gulmesi bile boyle (Tabii genelde nasildir birsey diyemem benim soylediklerim sadece benim konusmalarim icin gecerli)

senin soylediklerin konusunda tam bir bilgi sahibi degilim (yani ucret vesaire) ama belli birkac sey var soylemek istedigim.
bir kere bugun profesyonel arenada yarisabilecek bir filmi dusuk miktarlara maletmek mumkun degil. NBC son filmini dijital ile cekmisti ki bunu gercekten kaliteli ve hakkini vererek telecine edebilmek icin cok buyuk masraflar lazim.
birde bicim ile ilgili bir arguman var, minimalizm filmin produksiyon veya post produksiyon masraflarindan cok o filmin dili ile ilgili bir olgu bence, yani 5 milyon dolar harcanmis bir film minimal olamaz diye bir kural yok, onemli olan o filmin minimalizm tarzina uygun olmasi (konu,karakter sayisi,cekimler gibi)

ayrica NBC nin yalan soylemek,insanlari kandirmak gibi birsey yapacak bir insan oldugunu dusunmuyorum sahsen, eger film gercekten 900bin e malolmussa belkide filmi bununla on plana cikarmak istemedigi icin gizlemis olabilir, yada insanlari cok yuksek beklentilere sokmak icin.
bilemiyorum 900bin banada yuksek bir rakam gibi geliyor sonucta nbc nin populer bir tarzi olmadigi ve parasini hemen geri kazanamayacagi belli.
peki sen patronuna sordun mu neden yari yariya para odemeyi yani 450bin riske etmeyi goze almis? acikcasi ben o kadar gozu kara yapimci olacagini dusunmuyorum. Eger yakin bir sure icinde tekrar gorusme olanagim olursa bu mevzuyu ayrintili olarak soracagim NBC ye.

 
Gönderildi : 09/06/2006 1:37 am
 Hepa
(@hepa)
Gönderi: 0
 

Minimal sinema sizin için ne ifade etmektedir?

Nuri Bilge Ceylan'ın çekmiş olduğu kadrajlar Uzak filminde gerçekten çok güzel ve sade,Dış çekimlerde bir o kadar güzel.Ama film fazla durağan gidiyor biraz izleyiciyi sıkıyor bu manada.

*our AC-130 in the air

 
Gönderildi : 12/06/2006 5:22 am
(@pencere)
Gönderi: 8
 

uzağı izledim beğendim. herşeyiyle kalbur üstü bir film.
yanlız şölede bir durum var. ben aile efradına izletmek istedim filmi. çok fazla dialog olmadığı için bunaldılar filmden. filmi koydum. 15-20dk derken baktım millet suratıma bakıyo. hatta bu amatör filmmi diyen oldu... 😀 😀 😀

ayrıca mehmet emin toprak'a allah rahmet eylesin. doğallığına hayran kaldım. özellikle oyuncak asker sahnesinde mükemmeldi...

keloğlan kara prense karşı filminin çekilip izlendiği bir ülkede nuri bilge ceylan'ın ilgi görmemesi çok normal

uzak filminin daha afişini gördüğümde beyenmiştim... malesef balıkesirde olduğumdan filmi sinemada izleyemedim ama filmin peşini bırakmadım dvd si cıktığı gibi almak için tüm film kiralayan dükkanları (balıkesirdeki) gezmeme rağmen ulaşamadım. daha sonra istanbuldan bir arkadaşıma getittirdim.... ve vuslat...

sonuç : hüsran ... sanatı , genel anlamda sanat anlayışını küçük bir zümrenin tekeline hapseden zihniyeti kesinlikle anlayamıyorum. belki biraz ağır olacak ama bu gibi filimler (özellikle 80 sonrasıından eşkiya filmine kadar) sinema seyircisini türk filmlerinden soğutmuştur.
sanatçı toplumun diliyle yoğrulmuş onların dertlerine onların yüreklerine seslenen konular la çıkmalı sahneye ve illa birşeyler anlatma cabasındaysa onların kelimelerinden yepyeni hakikatlar yaratmalı göremediklerini işaret etmeli ki seyirci kendini bulabilsin...
ve son olarak şunuda söylemeliyim nbc nin sadace uzak filmini izlediğim için bu eleştiriler sadece uzak filmi için dir .

😯 😯 😯 😯

''ve hüzün...
hüzün en büyük muhalefettir şimdi''

H.Y.

 
Gönderildi : 12/06/2006 11:17 pm
(@dv-art)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

eger sinemayi ve sinema sanatini sadece hollywood dan ibaret gorur ve yillarca bir halka o filmleri gercek sinemaymis gibi dayatirsan elbette boyle filmler seyirciyi sinemadan uzaklastirir.Bu ise oncelikle sinema nedir ve sinema sanati ne demektir bunlari ogrenerek baslamali.
sonra minimalizm,surrelizm,neo realizm gibi disiplinlerin ne oldugunu ogrenmek gerekir.

minimalizm disiplinine kalkip 'cok yavas,cok sikici,fazlasiyla agir' gibi elestiriler getirmek motosiklete 'bu niye 4 tekerlekli degil?' demeye benzer. minimalizm oyledir cunku disiplinin dogasinda bu vardir, dogal olani en yalin ve en guzel sekliyle aktarmaktir,her cercevede en yalin ve en mukemmel bulunmaya calisilir, konular oyle dunyalari kurtarmak uzayda savasmak gibi 'buyuk' olaylar degil aksine bir adamin sehirdeki yanlizligi,kendi soyuna ve ozune yabancilasmasi, duygularini kaybetmesi (anlamayanlar icin; uzak filminden bahsediyorum) ve hayatinin gectigini gordugu halde hep hayal ettigi o buyuk seyleri yapamamasi gibi yalin temalar icerir. daha baska temalar nasil olur ogrenmek istiyorsaniz minimalizm hakkinda arastirma yapin.
ozu,bresson,ki duk gibi yonetmenlerin filmlerini izleyin.

elbette her zaman populer sinema (bu baglamda hollywood) olacaktir, ama buna muadil her zaman bir alternatif olur (amerika icin amerika bagimsiz sinemasi gibi)
ayrica bu 'halki sinemaya ceken' filmlerin yavanligini artik abd vatandaslari bile farkettigi icin uzakdogu sinemasina buyuk bir talep var.
Nedeni ise uzakdogu sinemasinin populer isler cikarsada ozunden yani sinemanin her seyden onemli gorselliginden taviz vermemesidir, bu gorsellik milyon dolarlik cg ler degildir,super karizmatik aktorler de degildir, bu butun olanin verdigi guzelliktir (buna bir ornek olarak japon bahceleri verilebilir) ve hollywoodun bol ozel efekt ve makyajla kan revan icinde ve vicik vicik seylerin yapamadigini, saclari onune dusmus beyaz elbiseli bir kiz (ringu mesela) yapmis ve insanlara sinemanin ne oldugunu anlatmistir.

yani bizdede populer sinema olabilir (ve istemesekde olacaktir) ama birakin yeni baslayanlarin ozgun olmasini, defalarca odul almis bir turk sinemacinin cikabilecegi en ust noktalara cikmis nbc ve uzak gibi yapimlar 'turk halkini sinemadan sogutmak' la itham edilebiliyorsa,bizde kaliteli sinema gormek uzun yillar icin hayal olarak kalmaya devam edecektir.Mesela memedali erbil i her uc filimden birinde gormek,okan bayulgen veya diger tvci leri her sene filmlerde gormek de beni ve benim gibileri sinemadan sogutuyor.
gelelim savundugun 'keloglan kara prense karsi' ya, nedir bu film? ne anlatmaktadir? hangi janr a uygundur? (cocuk filmi diyemezsin cunku icinde hicbir cocuga izletilmemesi gereken bel alti espriler vardir )
mesela kalkip ilk keloglan filmlerini savunsan anlarim, cunku iyi veya kotu sinemamiza tuluat ve masalcilik gelenegini getirmis ve gayet basariyla uygulamistir (guzel sozlerle mesaj verme vesaire)

gelelim uzak'a, uzak ne anlatiyor? uzak bir adamin sehirde yanlizlasmasini, gitgide o ilk ve buyuk hayallerinden uzaklasip (tarkovsky gibi sinema yapmak) makina carkina donusmesini (reklam fotocusu) bundan kendisi de mutlu olmamasina ragmen sorgulayama yeltenmeyip ustunu ortmesini anlatiyor, ayni anda koyde yasamanin getirdigi maddi zorluklar yuzunden her seyi yapmaya hazir bir gencin buyuk sehir ve hatta dunya(gemiler vasitasiyla) kazanina girmeye calismasini anlatiyor,sirf bu ugurda kendisini istemedigi gun gibi asikar olan akrabasinin yanina gelip dislandigini bile bile kalmaya calismasini anlatiyor.
Yine paralel olarak bir adamin erkeklik duygulari yuzunden cogu seyden feda etmesini (eski karisini tamamen kaybetmek,ve son kez gorebilmek icin havaalanina gitmek) diger gencin ise erkeklik hormonlari icin sehirde is aramak yerine kar kis demeden kizlari takip etmesini anlatiyor.
Ekstra olarak en ana eksende sehir ve uzaklik,yani yanlizlasma ve yabancilasma anlatiliyor, bir sehrin insani ne denli yalitabilecegini anlatiyor.

Aslinda cok sey daha anlatiyor ama 'haci bunda hicbirsey olmuyor hic patlama falan yok ben sikildim hadi kapa da mission imposible seyredelim' diyenlerin anlamasi pek mumkun degil.

son olarak eger dunyada odul kazanmis ve basari almis turk filmlerine bakarsak, gemide, uzak,mayis sikintisi, tabutta rovesata, gibi filmlerdir,yani hicbiri oyle buyuk olaylar,heyecanlar anlatmaz.
mesela baska bir baslikta 'cok iyi' diye bahsedilen canim kardesim filmine bakarsan eski yesilcamda cekilmis nadir yeni gercekci ve minimalist filmlerden biri oldugunu gorebilirsin,sirf bu sayede yilda yuzlerce film cekilen eski yesilcam doneminden siyrilip dunyada bile kendine hayran kitlesi kazanmis bir filmdir.

sanat nedir sanat icinmidir toplum icinmidir cok eski ve bitmez konular, o yuzden hic girmiyorum,ama sunu acikca soyleyebilirim ki uzak ve onun gibi filmler 'keloglan kara prense karsi,dabbe,okul,banyo,hababam ucbucuk,kv irak' vesaire gibi sacmaliklardan cok daha 'toplumun dertleriyle yogrulan' gercekci bir filmdir, cunku sen yasamasan bile bu ulkede pekcok insan aynen bu duyguyu 'buyuk sehrin ve uzakligin yabancilastirmasi' duygusunu yasamaktadir.

son olarak, film minimal bir filmdir,ve butun gereklerini en mukemmel sekilde yerine getirdigi icin de dunyada bir suru odul alabilmistir, siz sikilmis olabilirsiniz, ama zaten bu o filmin sikici olmasindan degil sizin minimalist sinemaya olan uzakliginizdandir.

neyse zaten halkin bu tutumu yuzunden ( 'ne bu abiiiyaaaa kapat sunu') zaten boyle kaliteli filmler cok nadiren cekiliy0r ve insanlar sinemadan uzaklasmayip o cok 'halkin dertleriyle yogrulan' kv irak gibi filmler izliyorlar. sinema adina ne mutlu.

 
Gönderildi : 13/06/2006 12:44 am
Sayfa 1 / 7
Paylaş: