Kahraman ve mit yaratmayı seven bir toplum olduğumuzdan, yeni yeni palazlandığımız sinema sanatında, ciddi anlamda bir şeyler başaran ilk kişiye büyük saygı besleyip onun "hatalarını" görmezden gelmemiz normal bence. Sonuçta metafor kullanmak da tercih meselesi, elmanın yolculuğunu anlatmak da.
yaşamak mı zor yoksa yuvarlak masa aks mı?
Nuri Bilge Ceylan özelinde "minimalist" sinemacıların dilimde söylemekten tüy bitmiş olan "halktan kopukluk hadisesi"ni bu son olaylarda nerede oldukları sorusunu sorarak bir daha hatırlatmak isterim. Yalnız ve güzel ülkem şovu yapmak kolay. Önemli bir figürdür, bir sürü insanın Türkiye deyince sanat alanında akla gelen birkaç isminden biridir. O yüzden söylüyorum.
Her zaman ayrı bir yerde tutmaya çalıştığım ve önemli bulduğum şu güzel adama bir bakın:
Ama Nuri de bakanlık desteğini düşünüp dahil olmuyor olabilir. 🙂
Nuri Bilge Ceylan nerede ya? 🙂
Nüfusa oranladığında, halkın küçük bir kısmının yaptığı eyleme katılmadı diye bir insan "halktan kopuk" olamaz.
Ve evet bu ülkede şov yapmak çok kolay, bir kaç kamera artık yanına yeni nesilde klavye eklendi.
Mesela, kezzbanlar çıkıp kuyruğuna basılmış gibi o nerde bu nerde vb. sekreter olma hevesiyle bir yerlere çekmeye çalıştıkları ve her fırsatta kendini tekrar eden mesajlar attığına insanın düşünesi geliyor burası amatörlere yardım eden forum mu yoksa siyasi bir forum mu.
konu çok farklı bir yere gitmiş. bir de en anlamadığım yere gitmiş. abi "özgürlük" için yürüyen insanların "eyleme katılmama özgürlüğü"ne laf atmaları ilginç. "farklı görüşlere saygı" adı altında yürüyüp "farklı görüşte"kilere "sen niye gelmedin" demek, "yandaş" demek... "makarna versek gelirsiniz" diyen var sosyal medyada... ilginç benim tanıdığım insanların yüzde ellisi akp'ye oy verdi. belediye yardımı alan yok aralarında. bayağı bayağı o yüzde ellinin hepsinin "yardımdan ötürü" oy verdiğini düşünenler var... ülkemin güzel insanları işte yapacak bir şey yok...
konuya dönersek nuri bilge ceylan benim gibi amatör bir kısa filmciye bir şeyler öğretebilecek biri, filmlerine bakıp, kadrajlarına hayran olduğum olmuştur, bu bağlamda iyi bir hoca, iyi bir fotoğrafçı ama bence iyi bir sinemacı değil. bu tamamen bir seyirci yorumu, çok bilmişlik olarak düşünülmesin. aslında minimalizmi ve de hatta komple "sanat film"i denen gruba bir garezim var.
eyvallah süper kadrajlar, süper açılar, derin derin konular, mataforlar, buzlu bademler... ama sinema bu sonuçta! fotoğraf değil, her şey "görüntü göstermeden ibaret" değil. bir filmi film yapan en önemli şeylerden biri "izlenebilirlik"tir bence. dünyanın en güzel mesajını veriyor olabilirsiniz ama ben bunu izlerken sıkılıyorsam, kimseye izlettiremiyorsam verdiğiniz o dünyanın en güzel mesajı, dünyanın en güzel mesajı değildir. zira o bir mesaj değildir, düşüncedir. fikir karşıdakine aktarılmadıktan gayrı düşünceden ibaret olur. sinemayı "konuşmak-yazmak" gibi zaruri bir iletişim aracı- "kendini anlatma gereci" olarak gören benim gibi adamların olması tabi ki bu filmler çekilmesin demek değil. burda yazdıklarımın, benim NBC filmlerini niye sevmediğimi açıklamak dışında bir işlevi yok.
Bu tarz "sanat filmler"i başlığındaki "bunlar yüzünden gelişemiyoz at kafası ne olacak" sıfatlı bu kardeşiniz bu filmlerde uyuyor. bir de bu başlıkların ortak bir özelliği daha var -bana at kafası demeleri dışında- holivuda atar tutarlar. kedi-murdar meselesi. iş güzel fotoğraflarla-metaforlarla derinlik katmak değil ya da sadece bu değil diyelim. filmin izlenirliği yoksa o film eksiktir. bayağı bayağı eksiktir. misal matrix,fight clup -hep aynı örnek evet :D- mataforsa matafor derinlikse derinlik mesajsa mesaj izlenebilirlikse izlenebilirlik. otur dövüş filmi diye izle arada mesajını al kalk git. mesaj alacam iki güzel manzara görecem diye film izlenmez ki. uyursun, ya da ben uyuyorum en azından.
arkadaşlar okuduğum kadarıyla NBC sinemasıyla ilgili yapılan her yorumun temsili var burda,ama şunu unutmayalım bu iş temelde sezgi işidir,ve NBC bu işte çok doğal bi gelişim süreci geçirmiştir,herkeste aynı duygular uyanmayabilir.
Ama ben bütün filmlerini,hiç sıkılmadan,çok etkilenerek izledim.BZA yu tek solukta izlediğimi hatırlıyorum ve 3-4 kere izledim BZA yı . .uzak bza ve iklimler in başyapıt olduğunu düşünüyorum.
Ben Nbc'nin diyalog sahnelerini, çoğu kişinin iddaa ettiğinin aksine, Demirkubuzunkilerden daha gerçekçi buluyorum. Herhangi bir karşılaştırma yapmak için söylemiyorum ikiside büyük yönetmendir ama benim tespitim böyle.