Hala inancını yitirmemiş olman güzel Adams, umarım yitirmezsin, ama yavaş yavaş yitireceksin. Bizim bahsettiğimiz yöntemlere yöneleceksin. 🙂

Ayrıca burası Film Fabrikası dostum, google neymiş. 🙂

Düzgün bir şekilde, manalı soru soran cevabını fazlasıyla bulur.

Ayrıca burası Film Fabrikası dostum, google neymiş. 🙂

Sitenin en güzel sözüydü.Haklısın Kezzap 🙂

RAW videoya dalmışım bu güzel sohbeti kaçırmışım.

----Kurgunu kendin yaparsan bedava, veya baba kurgucu değil de asistan veya 2. kurgucu falan ile çalışırsan 2000-3000 TL.

----Free Royalty Free müzik yapan internette abiler oluyor filmin müziklerini buradan beleşe getirebilirsin veya konservatuar öğrencisi olup (Veya çok tanınmadık bu işlere yeni giren müzisyen biriyle) filmin başarasına bağlı belli oran veya miktara göre anlaşılabilir. Ayrıca Royalty Free müzik kütüphanelerinden 300-300 TL civarına tüm filmin müziğini yapıştırabilirsiniz. Öte yandan özellikle de sanat filmi ayağında takılıyorsanız şöyle barok, klasik dönem bir eseri bulup üstüne bir de onun free royalty free performansını bulursanız internette bu eseri parça parça kullanarak tüm filmi bitirebilirsiniz. Örnekleri mevcuttur bi hayli.

----Sound Mix, Dolby Atmos yapacağım kurşun kulağını sıyırıp geçecek gibi duyacaksın gibi bir gayen yoksa (Ki varsa onu yapabilecek babayiğiti de zaten 20-30 binden aşağı çalıştıramazsın ki o sadece miksaj için, bu adamların bir de 8-10 kişiden oluşan ekipleri oluyor) evde yapabilirsin ses sistemin varsa 5.1 falan. ASIO4ALL ve Ac3Filter aplikasyonu ile mümkünmüş. Ben denemedim ama okudum biraz netten bir ara deneyeceğim. (Veya yeni tip ses sistemlerinde LPCM 5.1 destekleyenlerde direk AC3Filter'a gerek kalmadan bile yapılabiliyormuş)

----DCP OpenDCP yazılımı ile biraz kastırarak da olsa kendi DCP master'ını oluşturabiliyorsun bedavadan açık kaynak kodlu olarak. Dolby illa şart değil LPCM 5.1 oluyordu yanılmıyorsam. Master'dan da yine beleş uygulamalar var KDM kopya çıkmak için.

----Sen bahsetmemişsin ama Color Correction ve efekt de onlar için de yine benzer yollar mevcut o yüzden çok detaylandırmayacağım.

Kısaca filmi sinemada yayınlanacak haline elinde olanlarla bir tek beleş bir şekilde getirebiliyorsun ama yine aynı sorunla karşı karşıyayız... Nerede, nasıl yayınlayacaksın?...

Böyle söyleyince bu işler çok hafife alınıyormuş gibi geliyor. Yani bu işi ciddiyetle yapacak birisi (asistan veya 2. kurgucu olsa dahi) ortalama 90 dakikalık bir uzun metrajın altına 2000-3000 tl için neden girsin ki? Yaklaşık 2 aylık bir süreçten bahsediyoruz belki daha fazla... Projeye çok inanmamsı lazım belki o zaman kabul edebilir.

Diğer süreçlerde de yine aynı şekilde, bu işlerin ölçüsü tartısı olmadığı için her yaptığına tamam oldu bu, artık sinemada yayınlanabilir, festivallerde ödül yağmuruna tutulabilir diyebilirsin. İşin bu kısmı çok subjektif. Ama ne yazık ki bu el emeği göz nuru diye sunulan ve aslında beleşci olan işlerin büyük bir bölümü teknik ve estetik yeterliliğe sahip değil. Bu tip projelerin birçoğu da hayal kırıklığıyla sonlanıyor, unutulup gidiyor. Bunları geçtim şu altın portakal'da, altın koza'da yarışan hatta ödül alan filmlere bir bakın hele. Maddi ve manevi anlamda bedel ödemeden hedefe ulaşmak, hatta köşeyi dönmek, idol olmak hevesi bizi bir adım öteye taşımaz.

Sinema çok parayla, uzmanlamış ekiplerle, teknik/estetik altyapıyla, uzun uğraşlarla yapılan bir şeydir. Kimse kimseyi kandırmasın. Kurguyu 2. asistan bedavaya yapsın, arkadaşım görüntü yönetmeni olsun, sanatını teyzem yapar, senaryosunu dedem yazar mantığıyla bu işe girmişsen baştan kaybetmişsin demektir. Bu işi hobi olarak yapanlara değil sözüm. Yani yapma demiyorum hobi olarak yine yap:)

Aldığım en iyi fiyatlar

Film Süresi : 90 DK

Color Grading: 10.000
Ses Tasarım: 15.000
Müzik: 15.000
Kurgu: ( Haftalık 2.000 ) Ortalama 1 ay
Final Mix: 3.000 ( 3 gün stüdyo kirası 1.000*3 gibi)
Composit: Biraz efekt falan varsa, color üzerine ekstra 5.ooo
DCP mastering: 1 adet 150 USD

Toplam 55-60 bin gibi bir fiyata geliyor.

Düzeltme: Ortalama 100 salonda vizyona girseniz , 30-35 DCP baskı yetiyor , toplam 5.000 USD yani

2. Düzeltme 🙂

Bu fiyatlar stüdyolarda uzun süre çalışmış, maaş tatmin etmeyince freelance çalışan deneyimli arkadaşların verdikleri fiyatlardır.
Adı malum stüdyolara giderseniz ör: Şafak - İmaj - 8MM vs. , Tüm işlemler için ortalama ( offline kurgu ve müzik hariç ) 85.000 - 110.000 TL civarı paket fiyat veriyorlar.

Evet, fabrikaya devam o zaman. 🙂

Evet ,aynen öyle Fulgura ,Fabrikaya devam 🙂

Aldığım en iyi fiyatlar

Film Süresi : 90 DK

Color Grading: 10.000
Ses Tasarım: 15.000
Müzik: 15.000
Kurgu: ( Haftalık 2.000 ) Ortalama 1 ay
Final Mix: 3.000 ( 3 gün stüdyo kirası 1.000*3 gibi)
Composit: Biraz efekt falan varsa, color üzerine ekstra 5.ooo
DCP mastering: 1 adet 150 USD

Toplam 55-60 bin gibi bir fiyata geliyor.

Düzeltme: Ortalama 100 salonda vizyona girseniz , 30-35 DCP baskı yetiyor , toplam 5.000 USD yani

2. Düzeltme 🙂

Bu fiyatlar stüdyolarda uzun süre çalışmış, maaş tatmin etmeyince freelance çalışan deneyimli arkadaşların verdikleri fiyatlardır.
Adı malum stüdyolara giderseniz ör: Şafak - İmaj - 8MM vs. , Tüm işlemler için ortalama ( offline kurgu ve müzik hariç ) 85.000 - 110.000 TL civarı paket fiyat veriyorlar.

Çok yararlı bir bilgi oldu çok teşekkür ederimm.

değerli @adams, uzun yıllardır bu forumu takip ediyorum. yaklaşık 4-5 yıl oldu. kısa film ve sinemaya meraklı olduğum için bu foruma geldim zorluğunu gördüm ve hala kendimi eğitmeye devam ediyorum. bir kaç şey çektik ama yeterli kıvama gelmesi uzun zaman aldı.

bunu girişte sana söyledim çünkü bu forum senin böyle demen gibi yüzler insan gördü. cannes'da ödül alacağına inananlar berlin'de altın ayı'yla dönenler vs. bunlar kötü bir şey değil yanlış anlama sakın. içindeki bu tutku mükemmel bir şey. hepimizin içindeki elbette. ben burada bir çok abimi arkadaşımı uzun yıllardır okumaktan ve ortaya koydukları işleri izlemekten harika bir keyif alıyorum. ve lakin şöyle bir sorunumuz var ki : kendine güvenmek, işine güvenmek türkiye'de sinema piyasasında yeterli değil. hatta dünya'da da yeterli değil. böyle bir gerçek var : dağıtım , yapımcı, mars, tiglon vs. şimdi bu adamları ezerek gidip de filmini veremezsin. o adama da filmini veremezsin çünkü türkiye'de tanınmayan oyuncunun olduğu filmler çok sevilmez, bilinmeyen yönetmen sevilmez. bak bir örnek : buradan bir abimiz selçük aydemir. çalgı-çengi diye film yaptı, tanınmış oyuncuları da oynattı, cem yılmaz da destek verdi. kaç kişi izledi ? 45 bin. maalesef böyle. dizi sektörü bir şeyleri değiştirmeye yardım etti. bence çalgı çengi, düğün dernekten daha güzel bir filmdi. maalesef ki buna bakılmıyor. nuri bilge'nin bile filmlerini 150 bin ortalama izliyor (altın palmiye kzanan kış uykusu bile 300 bin izlendi) bu yüzden bence önce bu aşamaları geçmenin yollarını düşünmelisin. senin de söylediğin gibi bu işe gönül veren arkadaşlar pes etmeyelim. sen de pes etme. inşallah filmlerini en yakın zamanlarda en iyi sinemalarda görürüz. festivallerde görürüz. böylece buradan bir tanıdığımızın oralarda olmasından büyük bir mutluluk duyar ve elimizden geldiğince de destekleriz. kusur ettiysem affola.

bu konuyu kafaya takan arkadaşlar daha türkiye'yi tanımıyorlar. türkiye'de ancak bir sinemaya gittiğinizde görebileceğiniz türde filmleri vizyona koyabilirsiniz. herkes sinema salonlarına verip veriştiriyor ama sorun toplumda, kültürde. Bu insanlara seçme şansı verilmediğinden yakınılıyor. Oysa sinema salonları sadece paralarına bakarlar. Eğer toplum nitelikli film izlemeyi tercih etseydi şu an vizyonda olan filmler salon bulamazdı. Yani neden vizyona film sokmak istiyorsunuz ki? bu iş yalnızca para kazanmak için yapılır. O kadar sermayeniz varsa da bu sektörün devleriyle rekabet etmek yerine gidin başka iş kurun. Fakat benim gözlemlediğim kadarıyla arkadaşlar benim fikrim ve senaryom harika bu izlenecektir düşüncesiyle hareket ediyorlar.

bence birkaç yıl içinde alternatif bir sistem kendiliğinden ortaya çıkacak. salonların devreden çıktığı, nitelikli filmlerin kendi yağında kavrulabileceği bir internet sistemi. geçenlerde böyle bir şey çıktı hatta ama oturacak mı belli değil. ben uzun metraj çekecek olsam, ki hepimizin amacı o, türkiye'yi hesaba dahi katmam. hatta yapabilirsem türkçe bile çekmem.

O zaman ben de bir şey sorayım. Madem dağıtımcılar / sinema salonları izlenme ihtimali yüksek, kaliteli, yıldız oyuncusu olan filmlere yer veriyorlarsa, bu kadar abuk sabuk, zeka yoksunu, büyük yıldız oyuncuları da olmayan filmler nasıl vizyona girebiliyor 🙂 Çoğu zaten gişede çakılıyorlar.

Acaba parayı basan, filmi kötü de olsa her türlü filmini kabul ettirebiliyor mu ? Şöyle baktığımda gerçekten saydığım bu kötü özelliklere sahip bir çok film gelip geçmiş vizyondan, bazıları 100' den fazla kopyayla girmiş. Acaba böyle durumlarda, sadece para mı konuşuyor?

O zaman ben de bir şey sorayım. Madem dağıtımcılar / sinema salonları izlenme ihtimali yüksek, kaliteli, yıldız oyuncusu olan filmlere yer veriyorlarsa, bu kadar abuk sabuk, zeka yoksunu, büyük yıldız oyuncuları da olmayan filmler nasıl vizyona girebiliyor 🙂 Çoğu zaten gişede çakılıyorlar.

kaliteli? 🙂

Her neyse işte. Tamam onu kaldırabilirz problem yok 🙂