Law Abiding Citizen
7/10
Çok keyifli bir senaryo, gayet iyi oyunculuklar (Gerard Butler son zamanlarda gözümde iyice yükseldi, çok karizmatik bir adam yahu), film genel olarak çok iyi geldi bana. Hırs dolu intikam filmlerinden değil, bence çok zekice... İzlenmesini öneririm.
http://www.imdb.com/title/tt1197624/ " onclick="window.open(this.href);return false;
Clyde Shelton (Butler) eşi ve çocuğu ile mutlu bir hayat süren bir adamdır. Bir gün iki saldırgan Shelton‘ın evine gelir ve onun gözleri önünde eşi ve çocuğunu öldürür. Avukat Nick Rice (Foxx) saldırganlarla bir anlaşma yapmıştır. Mahkeme saldırganlardan birini ölüm cezasına çarptırırken diğerine çok az bir ceza verir. Karardan hiç memnun olmayan Shelton adaleti kendi elleriyle uygulamaya karar verir. Artık tek bir amacı vardır; bu olayda suçlu gördüğü herkesi birer birer ortadan kaldırmak.
Bu tarz tüm filmlerin Türkçe'de tek adı vardır; intikam peşinde... 😀
- baço
District 9- Neil Blomkamp
7/10
District 9, aktüel kamerasıyla ve insan röportajlarıyla düpedüz bir belgesel olarak başlıyor. Önce 9. Bölgeye hapsedilmiş uzaylıların ne menem şeyler olduklarını görüyoruz ki bu gayet ilgi çekici. Bu başlangıç bölümünde yönetmenin farklı bir şey denemeye çalışması güzel. Ha başka filmlerde buna benzer teknikler kullandılar ama District 9’ da sadece başlangıc bölümü bu kadar belgesel havasında, sonrası daha farklı. Bahsetmeyeyim, çünkü spoiler verebilirim. Velhasıl kelam güzel başladı ama sonrasına pek ısınamadım, insan daha farklı bir şey bekliyor ama büyük prodüksiyonlu bol patlamalı savaş filmlerine dönüşüyor. Ama yine de örneğine çok az rastladığımız bir biçimde uzaylıları bir norma sokması ve daha da önemlisi karakterleştirmesi güzeldi. Filmin başında da gökyüzüne park edilmiş kocaman bir Ufo’ yu görmek ilginçti.
Ali'nin Sekiz Günü- Cemal Şan
5/10
Cemal Şan, böyle sanki Zeki Demirkubuz filmi yapmak için bayağı uğraşmış, çabalamış gibi.. Soğudum bunu hissettikçe filmden, ha etkilenirsin ama onu alıp bi yerlere götürürsün başka tatlar da aldırtırsın ama yok malesef. Daha önce de Dilber'in Sekiz Günü'nü izledim hatta bazı yerlerini beğendim de ama garip. Bu adam bir şeyler yapmaya çalışıyor ama böyle çok arada derede kalmış gibi. Garip.
Bi de filmlerinin üslubunun sadeliğine göre bazen karakterler öyle konuşmaya başlıyorlar ki, böyle kör göze parmak, susmakta bilmiyorlar. Eee o zaman filmi yapma kardeşim, koy kamerayı karşına al eline mikrofonu insanlar neden böyle, neden bu kadar acımasız, rekabetçi, tüketici deyiver ve hatta ah ulan ah çok acı çekiyorum bunları düzeltmenin bi yolu yok mu, bana yardım edin deyiver ve youtube'a yolla. Neden film yapıyorsun ki. Hele yaptığı filmin bütünü düşünürsek kendi elinle filmini baltalıyorsun, düşman yapmaz valla. Bunun farkında değil mi acaba? Valla çok şaştım.
Hayao Miyazaki'den Gökteki Kale'yi izledim. Görmeyi istediğim bir animeydi.
Oldukça iyi bir film ama bahsedildiği gibi bir başyapıt da değil. 7/10
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Görkem bir sorum var:
Bu "bahsedildiği gibi bir başyapıt değil" cümlesinde bahseden kim?
Yani sanki böyle bir güruh varmış gibi, "abi bak bu başyapıt, bu değil" diyorlarmış gibi anlıyorum her seferinde.
Görkem bir sorum var:
Bu "bahsedildiği gibi bir başyapıt değil" cümlesinde bahseden kim?
Yani sanki böyle bir güruh varmış gibi, "abi bak bu başyapıt, bu değil" diyorlarmış gibi anlıyorum her seferinde.
Ağzını öpeyim Kezzap.
Görkem, abi filmi tak ve hiç bir fikrin olmasin ya. İçinden geldiği gibi izle. Ben öyle yapıyorum her seferinde. En son Kutup Çizgisi Aşıkları'nı taktım izledim. Saf bir beyinle, hiçbir şey bilmeden film izlemek kadar güzel bir duygu yok. Filmi kendin keşfediyor, seveceksen seviyorsun. Bence filmler öyle izlenmeli, önceden araştirmadan, okunmadan. Bir şey beklemeden.
Give 'em Hell, Malone
8/10
Çok harika bir "loser ama cool dedektif" hikayesi. Bağımsız bir yapım. Filmde göze batan eksikler var, odaklama kaymaları gibi. Sanırım dijital çekilmiş. Filmdeki oyunculuk hiç fena değil, karakterler iyi oluşturulmuş. Replikler harika... Böyle yarı amatör bir film gibi izledim ve çok keyif aldım. İzlemenizi kesinlikle öneririm...
http://www.imdb.com/title/tt1258137/7 " onclick="window.open(this.href);return false;
- baço
Görkem bir sorum var:
Bu "bahsedildiği gibi bir başyapıt değil" cümlesinde bahseden kim?
Yani sanki böyle bir güruh varmış gibi, "abi bak bu başyapıt, bu değil" diyorlarmış gibi anlıyorum her seferinde.
KEzzAP, ben uzunca süredir sinema dergisi okuyorum ve hemen her türlü sinema yayınını izlemeye çalışıyorum. Elimden geldiğince çeşitli film listelerini inceliyorum. İmdb notlarına bakarım bazen. İnceleme ve derleme okurum, ben de yazıyorum zaten. (Polisiye sinema, bilimkurgu tarihi falan gibi) İŞte bazı filmlerin adları geçiyor böyle yerlerde. Siberpunk üzerine bir inceleme yazıyor bir sinema yazarı, bir sürü filmi anıyor. Başka biri korku üzerine yazıyor, bir sürü korku filminin adı geçiyor. Ve çoğu zaman bu filmler yorumlarla birlikte geliyor karşımıza. İşte ben de bu filmleri istesem de unutamıyorum. Yoksa senin söylediğin gibi "bunlar başyapıt, bunlar değil, hadi dağılın" gibi bir ekip yok tabii ki. Biz burada da bir liste yaptık. HEpsini inceledim ben mesela. "Kim?" diye soruduğun sorunun cevabında Atilla Dorsay da var, sen de varsın. İmdb kullanıcısı milyon kişi de var. 12 Kızgın Adam'ı bana keşfettiren onlardır mesela. Sen liste atmadın mı buraya? "Dönüş" filmini Eyüp'ün listesi ve gaz'ı, V for Vendetta'Yı sizin gazınızla tekrar izleyeceğim. Hayao Miyazaki'nin Gökteki KAle'si de bazı liste ve incelemelerde adı geçen bir filmdi ve övülüyordu.
Ve Payi, söylediğinde haklı olabilirsin. Duyduklarımdan etkilenmeyip tarafsızca izlemeye çalışıyorum aslında ve bu sayede kendi notumu verebiliyorum diye düşünüyorum ama belki de ön duyumlarım etkiliyordur fikrimi....? Ve bence herkes zaten, izlediği film hakkında bir duyumu olsun ya da olmasın bir parça keyiflenmek istemez mi? BU bile kendi başına bir beklenti değil midir?
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Ink'i bir daha izledim. Çok harika bir film ya. Böyle bazı filmler, evet işte yapılması gereken film! dedirtiyor bana, kesinlikle onlardan biri. Artık benim için özel bir yeri var...
Dorian Gray
Oyunculuk 8/10
Sanat Yönetimi 9/10
Görüntü Yönetimi 9/10
Senaryo ve yönetim 7/10
http://www.imdb.com/title/tt1235124/ " onclick="window.open(this.href);return false;
Işıklandırmalar, kıyafet ve dekorlar, kamera kullanımı, kadrajlar, kısacası yaratılan atmosfer için izlemenizi öneririm.
Invention of Lying
http://www.imdb.com/title/tt1058017/ " onclick="window.open(this.href);return false;
Oyunculuk 6/10
Senaryo 8/10
Senaryosu gerçekten eğlenceli. Hele bir aşamadan sonra ateist arkadaşların bayılacağını düşünüyorum. Hoş bir fikir üstüne kurulu vasatın üstünde bir film.
- baço
Kanal-i-zasyon
4/10
Okan Bayülgen'in oyunculuğuna bayılmama rağmen, malesef tüm filmi ona yıktıklarından ezilmiş. Vasat bir senaryo ile de birleşince adama yazık olmuş diyorum. Film komedi türünde olmasına rağmen gülemedim de pek, bir iki yer hariç. Kötü diyorum...
- baço
Kanalizasyon için güzel bir medya taşlaması gibi yakıştırmalar yapılınca izleyeyim dedim ama umduğumu bulamadım. Baco'nun dediği kadar bi film ancak. En ironik tarafıysa, medyayı taşlarken senaryo kendi içinde taşlanacak bi hal almış. Ben yine bir Türk filminde ne yapmaya çalışmışlar anlayamadım. Tutarsızlık hadsafada..
Transformers 2'yi izledim.
Tiksindiğim, adının her geçişinde tuvalete koştuğum yegane birkaç isimden biri olan, adı maykılla başlayıp beyle biten heriften böyle bir film görmek beni şaşırttı. Besinlere 1 saniyede -46 derece sıcaklık veren bir dolaba girmiş gibiyim, şoklar içerisindeyim. Transformers 2 kötü bir film değil, sadece ve sadece orta.
Yine kamera kullanımı kötü, hikaye klişe ötesi. Ama karakterler bir parça daha renklenmiş. Efektler filmin ihtiyaç duyduğundan çok daha abartılı olmasına rağmen kalite açısından gerçekten çok iyi. Aksiyonu devasa ve kötü kadrajlanmış ve özellikle kurgulanmış olsa bile fena sayılmaz. Sayısız kusurun içerisinde en büyüğü şu ki: zaten kötü kullanılan kamera sebebi ile kullanışlı olmayan sayısız kare çok kısa kısa bağlanmış birbirine. Filmin kurgusu çok hızlı, ritmi gereksiz derecede yüksek. Ve 2,5 saatlik bir fim için durum çok feci.
Ama dediğim gibi, bu Amerikan karacahili, düğün kameramanı, sarı çiyan, gıcık, hanzo heriften gelen bu filme 4/10 vermek bir başarı notu oluyor.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Ali'nin Sekiz Günü- Cemal Şan
5/10
Cemal Şan, böyle sanki...
Bu kadarı bile yeter bu film için. Daha önceden de demiştim bu adamın filmlerinden hiç hazzetmediğimi. Bunu da izledim. Sonuç aynı: Ne idüğü belirsiz. Umut vermiyor.
Time (Shi Gan) - Kim Ki-duk
8/10
O kadar Hollywood filminden sonra o kadar doğal geldi ki bu film. Filmdeki mecazlar, gerek kadrajlarla gereks olaylarla anlatımlar gerçekten on numara. Filmin konusu da bir o kadar ilginç. Kimlikler üzerine bir sorgulama gibi bir cümleyle özetlenebilir sanırım. Filmin doğallığı gerçekten son noktada bence. İzlemeye değer...
http://www.imdb.com/title/tt0497986/ " onclick="window.open(this.href);return false;
- baço
Ink (puansız)
Çünkü yarısında kapattım. Sanırım hiç bana göre değil bu tip işler. İlginç bi film ama ömrü hayatımda yarısında kapattığım iki üç filmden biri oldu. Çekimleri fazla dijitalim diye bağırıyordu. Kerem'in önerisiyle izledimdi ama ı-ıh. Belki ilerde tamamlarım.
Kendime gelmek için ardından bi Tim Robbins filmi koydum ohhh miss.
Jacob's Ladder (8/10)
1990 yapımı ama mevzu 70'ler de geçmekte. Tim Robbins'in en yakışıklı dönemi hehe. Vietnam dönüşü beyninin ona oynadığı oyunlar yüzünden hayatı altüs olan adamın hikayesini izlerken hangi sahne gerçek hangi sahne rüya bi süre sonra birbirine giriyor. Finali de kesitirlebilir olsa da çok sağlam olan bence gizli saklı başyapıtlardan. Bence bu film Fight Club türevi filmlere kapıyı açan ilk film. Hemen izlenmeli demiyorum ama ölmeden önce izlenmeli. 🙂