Tartışmanın yönünü değiştirmek istemem ama değil mi ki Midnight Express'in senaryosunu yazıp David Gale gibi süpersonik bir işe imza atmış Alan Parker'ı bile silmeme sebeb olacak filme katkıda bulunmuş, isterse dünyanın en iyi filmini yapsın oliver'ı bizim evin kapısından sokmam. Öyle söyleyin ona. Hayın olivır. Galleş Olivır. (milliyetçilik kafasıyla konuşmuyorum. Sinemayı bu denli bir hizmete sunan anlayışın karşısındayım)

O Geceyarısı Ekspresi meselesi benim de canımı sıktı tabi. Türkiye'ye özel bir garezi olmadığı da söyledi adam ama nafile.

Yine aynı şey. Kişinin politik ve siyasi fikirlerine nadiren bakarım. Kimin ne düşündüğü pek umrumda değil. İnsanların ne düşünüp ne hissettiğini anlatabilme gücüdür ilgim içeken. Oliver bu konuda inanılmaz bir sinemacı.

bir insan nasıl oliver stone hayranı olabilir ki. çok fazla filmini izlemedim ama bende isim yapmış vasat üstü yönetmen imajı uyandırıyor nedense. özgün bir sineması yok. bir şey mi kaçırıyorum.

bir insan nasıl oliver stone hayranı olabilir ki. çok fazla filmini izlemedim ama bende isim yapmış vasat üstü yönetmen imajı uyandırıyor nedense. özgün bir sineması yok. bir şey mi kaçırıyorum.

Emin ol dostum, özgün bir sineması var. Daha doğrusu doğru kelime özgün değil: Cüretkar. İnsan öyle bir Oliver Stone hayranı olur ki çok da iyi görülemeyecek bir film olan Kazanma Hırsı'nı otuz kez izler. İnsan öyle bir Oliver Stone hayranı olur ki Katil Doğanlar'I kare kare ezberler. İskender'i iyi bulan tek kişi olmaya cesaret eder. 🙂

Filmografisinde yaygın gösterime girmiş 14 film var. 12 tanesini izledim. Ve iddia ediyorum: Sinemanın ana malzemesi olan fotoğraf ve kurguyu, Oliver Stone kadar (kelimelere dikkat) cüretker, cesur, deneyci kullanıp da bu kadar isabetli atışlar yapan bir yönetmen daha yok. Katil Doğanlar ve JFK, gerçek birer başyapıttır (5'er yıldız). Kazanma Hırzı, Doğum Günü 4 Temmuz, Platoon ve Salvador çok iyi (4'er yıldız) filmlerdir. U-Turn, Nixon, The Doors ve Wall Street de bugün için çok iyi olmasalar da aslında yine iyi filmlerdir. (3'er yıldız kesin). Talk Radio ve Heaven And Earth'ü izlemedim, bilmiyorum. Geriye İskender ve ilk uzun metrajı The Hand kalıyor. Bana göre İskender de, "yuh! Hayvan Herif!" hakaretini hak edecek hatalar barındırmasına rağmen iyi bir filmdir, The Hand vasattır. Filmi hatırlayanlar vardır, ilginç bir hikayedir aslında ama Oliver Stone filme karşı çok acemidir.

Bu belirttiklerim yönetmenlik kariyerindne yaptıkları. Yazarlığı yönetmenliğinden daha zengin belki de. Yönettiği filmlerim hemen hepsinde aynı zamanda senaristtir. Ayrıca Conan, Scarface ve Evita'nın da senaristidir.

Her şekilde Oliver Stone çok önemli bir isim. Ama benim için büyüklüğü bundan çok eşsiz yönetmenlik, kamera ve kurgu kullanımı tercihleri. Çok çok cesur çok!

Politik bir gerilim, güzel film, sıkmadan izleniyor. Senaryosu da güzel, seyirlik. 7/10

https://www.youtube.com/watch?v=

Ben Effleckt olmasaydı iyi kadro derdim. Yine iyi ama bu heriften hiç hoşlanmıyorum. İçinde olduğu filmi izlemek gelmiyor içimden.

Dogma izle değişir fikirlerin :).

Gitmek - Hüseyin Karabey 7.5 / 10

Film biraz sönük başladı. Mevzubahis aşka beni çok inandıramadı. Fakat filmin ilk yarım saatinden sonra aldığı toplumcu gerçekçi hal ve yolculuğun başlamasıyla kurmaca-belgesel arası bir anlatıma bürünen film özellikle göz atmaktan bir hayli korktuğumuz coğrafyalara korkusuz bir bakış atıyor. İzlemeye değer, etkileyici bir film. Sadece ana karakterler arası hissi çok yakalayamadım. O da tam olsaydı, efsane filmlerden biri olabilirdi benim için.

Le salaire de la peur/Wages of Fear (1953) - Henri-Georges Clouzot

Uzun zamandır izlenmeyi bekliyordu. Bir kere soluksuz izlenen bir film. Orijinal klişelerden uzak bir hikaye anlatımı var.

Böyle stanford deneyi tarzı insan psikolojisinin sınırlarının zorlandığı kurgular ilgimi çekiyor. Bu film boyunca da benzer durumlar oluşuyor sürekli ve insan doğasının bir çok rengini gözler önüne getiriyor.

Bence kusursuz bir film. Baştan sona her anı güzel. Çok sevdim nedense.

10/10
Yıldız cinsinden ifade etmek gerekirse:
**********

Luis Bunuel'den Burjuvazinin Gizemli Çekiciliği'ni izledim.

Söylendiği gibi eşsiz, başyapıt olan bir film değil bu. Çok ilginç, şaşırtıcı, düşündürücü anlar, sekanslar, ayrıntılar mevcut aslında. Ele aldığı konu da çok derin ve önemli tabii ki. Görsel olarak etkileyici tercihler de var. Ama bu önemli ve vurucu anlar haricinde sıkıcı, gereksiz, abartlı anlarla dolu. Genel hikaye kurgusu zaten sıkıcı ve çoğu sekans kayda değer olaylar barındırmıyor. Ki filmin süresi hiç de uzun değil.

Ayrıca mesajlarını fazlaca direk veren bir film. Oyunculukları ve kurgusu yetersiz. Derin anlamlar barındırdığı düşünülebilecek bazı sekanslar da doyurucu değil.

Bu filmde anlatmak istenenler çok daha direk ve net ya da tersini tercih ederseniz alttan alta ama tatmin edici biçimde ve her iki tercih söz konusu olduğunda da daha etkileyici bir bütünlük sunar halde anlatılabilirmiş. Benim notum 5/10. Tam bir hayalkırıklığı.

Le salaire de la peur/Wages of Fear (1953) - Henri-Georges Clouzot

Uzun zamandır izlenmeyi bekliyordu. Bir kere soluksuz izlenen bir film. Orijinal klişelerden uzak bir hikaye anlatımı var.

Böyle stanford deneyi tarzı insan psikolojisinin sınırlarının zorlandığı kurgular ilgimi çekiyor. Bu film boyunca da benzer durumlar oluşuyor sürekli ve insan doğasının bir çok rengini gözler önüne getiriyor.

Bence kusursuz bir film. Baştan sona her anı güzel. Çok sevdim nedense.

10/10
Yıldız cinsinden ifade etmek gerekirse:
**********

abi harbiden soruyorum, neresi kusursuz yav? yani politik bir fon var, bir adam var, eziliyor, sonra eziyor falan. işleyen bir plan yapıyor kendince. ama harbiden ben de bi dünya övgü üzerine izledim ama bi nane anlayamadım.

Le salaire de la peur/Wages of Fear (1953) - Henri-Georges Clouzot

Uzun zamandır izlenmeyi bekliyordu. Bir kere soluksuz izlenen bir film. Orijinal klişelerden uzak bir hikaye anlatımı var.

Böyle stanford deneyi tarzı insan psikolojisinin sınırlarının zorlandığı kurgular ilgimi çekiyor. Bu film boyunca da benzer durumlar oluşuyor sürekli ve insan doğasının bir çok rengini gözler önüne getiriyor.

Bence kusursuz bir film. Baştan sona her anı güzel. Çok sevdim nedense.

10/10
Yıldız cinsinden ifade etmek gerekirse:
**********

abi harbiden soruyorum, neresi kusursuz yav? yani politik bir fon var, bir adam var, eziliyor, sonra eziyor falan. işleyen bir plan yapıyor kendince. ama harbiden ben de bi dünya övgü üzerine izledim ama bi nane anlayamadım.

Ben de izleyeceğim ilk fırsatta. Bakalım fikrim ne olacak? Kriter sayılmaz tabi ama imdb notu yüksek bayağı.

Burjuvazideki hayalkırıklığının üzerine Sırada Gündüz Güzeli var. O da kötü çıkarsa acilen panzehir niyetine birşeyler izlerim artık.

yalnız ben çok pis sçtım. "la salarie de la peur"u, "coup de torchon" isimli filmle karıştırdım efenim. özür diliyorum, laflarımı geri alıyorum. la salarie de la peur'a ben de bayılmaktayım. 10 olmasa da 9'dur benim puanım da. yıldızla: *********

Alien Trespass

1/10

50'li yılların abidik uzay / bilim kurgu / korku filmini yeniden çekmişler. Hiçbir lezzeti yok tabi... Bunun nesine 5.9 vermişler hayret.

http://www.imdb.com/title/tt1122836/ " onclick="window.open(this.href);return false;

Knocked Up

8/10

Çok hoş, doğal, sıcak, eğlenceli, duygusal bir film. Baba adayı varsa aranızda mutlaka izlemesini öneririm.

http://www.imdb.com/title/tt0478311/ " onclick="window.open(this.href);return false;