Bakkalın içinde de mi sis var? Filme tekrardan bak. Film komple flu. Bazı yakınlarda düzeliyor, sonra bazı genellerde de düzeliyor. Peşinden tekrar gidiyor netlik. İlk başta sinemadaki kopyadan sanmıştım ama diğer arkadaşlarımla konuştuğumuzda bizimki de öyle dediler. Sonra filmi indirip baktık. Öyle işte.
Şaka zaten lan. Boşuna gülücük koymadık oraya. 🙂
Ben de farketmiştim.
Bakkalın içinde de mi sis var? Filme tekrardan bak. Film komple flu. Bazı yakınlarda düzeliyor, sonra bazı genellerde de düzeliyor. Peşinden tekrar gidiyor netlik. İlk başta sinemadaki kopyadan sanmıştım ama diğer arkadaşlarımla konuştuğumuzda bizimki de öyle dediler. Sonra filmi indirip baktık. Öyle işte.
Şaka zaten lan. Boşuna gülücük koymadık oraya. 🙂
Ben de farketmiştim.
Ben de onu düşünüyorum sabahtan beri. Nasıl acaba falan diye. 🙂 Neyse ya.
Angels & Demons 8/10
Bu sefer kitabı okumadan izledim. Tahmin ettiğim gibi çok güzeldi. Bir iki mantık hatası dışında kusur bulamadım. Çok görkemli bir filmdi.
Knowing 7/10
Filmi izlerken baya gerildim. Tek başıma izlediğim için herhalde. Bu da çok iyiydi. Final Dünyanın Durduğu Gün tadında biraz sönük kaldı sanki ama kesinlikle zaman kaybı dalan değil. Filmden bir sahne koyayım bari.
Devrim Arabaları 7/10
En kötü filmimiz böyle olsa keşke. Sondaki Greenbox faciası dışında gerçekten başarılı bir iş çıkmış.
American Beauty
5-6 oldu sanırım izleyişim. Başucu filmlerimden biri. Sinematik olarak değil, beni götürdüğü yer olarak. Gerçekten 10 numara bir senaryo ve akış....
- baço
American Beauty
5-6 oldu sanırım izleyişim. Başucu filmlerimden biri. Sinematik olarak değil, beni götürdüğü yer olarak. Gerçekten 10 numara bir senaryo ve akış....
Ben de çok severim. Son yıllarda Oscar alanlar arasında en tuttuklarımdan.
Diğer başlıkta da gördüğünüz gibi ilk 20'mde olan bir film American Beauty. Amerikan rüyasına çok güzel eleştirilerden birisi.
a.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Diğer başlıkta da gördüğünüz gibi ilk 20'mde olan bir film American Beauty. Amerikan rüyasına çok güzel eleştirilerden birisi.
a.
Mendes farkı. Filmlerinde hep teatral bir hava var. Tiyatronun durağan sahnesine, sinema vasıtasıyla dinamik bir hava katabiliyor.
"Sam Mendes, (doğum 1 Ağustos 1965 - Reading, İngiltere) İngiliz Sinema ve tiyatro yönetmeni.
Portekizli bir protestan baba ve İngiliz yahudi bir annenin oğlu olarak Reading'de doğdu. Cambridge Üniversitesi'nde eğitim gördü. İngiltere'de tiyatro yönetmeni olarak, özellikle ünlü müzikal Cabaret'i yöneterek, ün kazandı.
1999 yılında ilk sinema filmi olan American Beauty isimli filmi çekti. Bu film o sene en çok konuşulan ve en çok ödül alan filmlerden oldu. Sam Mendes, bu filmle Oscar ve Golden Globe başta olmak üzere pek çok festivalde en iyi yönetmen ödülü aldı."
http://tr.wikipedia.org/wiki/Sam_Mendes " onclick="window.open(this.href);return false;
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Kirpi 4/10
Senaryo çok eğlenceliydi. Oyunculuklarda gayet iyiydi. Resmen ziyan olmuş bir film ve tek sebebi görüntülerin mekanların felaket kötü olması. Hi8 le çekmişler sanki.
Diğer başlıkta da gördüğünüz gibi ilk 20'mde olan bir film American Beauty. Amerikan rüyasına çok güzel eleştirilerden birisi.
a.
Mendes farkı. Filmlerinde hep teatral bir hava var. Tiyatronun durağan sahnesine, sinema vasıtasıyla dinamik bir hava katabiliyor.
"Sam Mendes, (doğum 1 Ağustos 1965 - Reading, İngiltere) İngiliz Sinema ve tiyatro yönetmeni.
Portekizli bir protestan baba ve İngiliz yahudi bir annenin oğlu olarak Reading'de doğdu. Cambridge Üniversitesi'nde eğitim gördü. İngiltere'de tiyatro yönetmeni olarak, özellikle ünlü müzikal Cabaret'i yöneterek, ün kazandı.
1999 yılında ilk sinema filmi olan American Beauty isimli filmi çekti. Bu film o sene en çok konuşulan ve en çok ödül alan filmlerden oldu. Sam Mendes, bu filmle Oscar ve Golden Globe başta olmak üzere pek çok festivalde en iyi yönetmen ödülü aldı."
http://tr.wikipedia.org/wiki/Sam_Mendes " onclick="window.open(this.href);return false;
Jarhead'i de fena değil bence.
Kirpi 4/10
Senaryo çok eğlenceliydi. Oyunculuklarda gayet iyiydi. Resmen ziyan olmuş bir film ve tek sebebi görüntülerin mekanların felaket kötü olması. Hi8 le çekmişler sanki.
Yok be abi. Buna da eğlenceli diyorsan... Tek sorun görüntü ve mekan olsa keşke.
Terminatörü izledim. Kötü değil ama yetersiz, kopuk. Efsanenin bir halkası değil kendi başına hoş bir film. 6/10
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Kirpi 4/10
Senaryo çok eğlenceliydi. Oyunculuklarda gayet iyiydi. Resmen ziyan olmuş bir film ve tek sebebi görüntülerin mekanların felaket kötü olması. Hi8 le çekmişler sanki.
Yok be abi. Buna da eğlenceli diyorsan... Tek sorun görüntü ve mekan olsa keşke.
Oğlum fikir bazında sinemamıza çok iki yüzlü bakıyoruz. Yani Coen kardeşler sırf sıradan basit bir sporsalonu görevlisi çirkin ve salak bi kadının, estetik ameliyat parası bulmak için bütün CIA teşkilatında ortalığı karıştırmasına eğlenceli diyoruz. Biz de iki kişinin bankada sıra kapma kavgası yüzünden bütün polis teşkilatını allak bullak etme fikrini eğlenceli bulmuyoruz. ikisinin arasındaki en büyük fark görüntü mekan zenginliği diyorum evet. 🙂
Kirpi 4/10
Senaryo çok eğlenceliydi. Oyunculuklarda gayet iyiydi. Resmen ziyan olmuş bir film ve tek sebebi görüntülerin mekanların felaket kötü olması. Hi8 le çekmişler sanki.
Yok be abi. Buna da eğlenceli diyorsan... Tek sorun görüntü ve mekan olsa keşke.
Oğlum fikir bazında sinemamıza çok iki yüzlü bakıyoruz. Yani Coen kardeşler sırf sıradan basit bir sporsalonu görevlisi çirkin ve salak bi kadının, estetik ameliyat parası bulmak için bütün CIA teşkilatında ortalığı karıştırmasına eğlenceli diyoruz. Biz de iki kişinin bankada sıra kapma kavgası yüzünden bütün polis teşkilatını allak bullak etme fikrini eğlenceli bulmuyoruz. ikisinin arasındaki en büyük fark görüntü mekan zenginliği diyorum evet. 🙂
O filmi de beğenmemiştim ki 🙂 Adı bile aklımda değil, o derece.
Çıkış noktası yazdığın gibi çok güzel; kuyruk kavgası. Ama işleyiş berbat abi, ısrar etme şimdi 🙂 Film Amerika'da geçse de güzel olmayacaktı. Mekan değil sorun, işleyiş. Ayrıca sırf mekan kötü diye 4 verdiysen filme, sen iki yüzlü bakıyorsun sinemamıza. Mekan kötü diye filmden 6 puan mı kesilir. Başka sorunlar var demek ki.
işleyiş zaten asıl demek istediğim. Kitabı güzeldi yani onu diyorum. Bi yönetim faciası. Sonuçta mumya firarda'yı yönetmiş bi adama teslim etmişler. Çok tatlı bi film olabilirmiş bence. Yazık etmişler. Sen hikayeyi de beğenmedin sandım.
Balans ve Manevra - Teoman
Müziklerini çok sevdiğim Teoman'ın filmini ilk çıktığında izlemiştim. Nedense ondan gerçekten çok büyük bir adım bekliyordum sinema adına. Yaptığı güzel şarkılardan, şarkılarındaki sinema göndermelerinden(İki Yabancı-Çölde Çay, Papatya vs.) falan iyi bir sinema izleyicisi olduğunu biliyordum. Sinemasını da müziği gibi yaparsa çizer diyordum kendi kendime. O zaman -2005-izlediğimde filmi hiç beğenmemiştim. Teoman'ın bende bir şansı daha her zaman vardır. O yüzden şimdi tekrardan izledim. Hep hikayenin akışı diyoruz, hikayenin akışı diyoruz. İşte bu filmde neden bunu dediğimizi net bir şekilde göstermiş Teoman. Olmamış işte. Kesmeler gerçekten sorunlu. Neyin ne zaman olacağı belli değil. Belki yeni bir uslup denemiş ama izlerken bana hiç öyle gelmedi. Sanki montajda bağlayamayınca şurdan bağla gitsin gibi bir his var filmde. Bunu net olarak filmin sonuna doğru siyaha düşmelerden anladım. Bilinçsizce siyaha düşülmüş ve bir türlü klip anlatımından uzaklaşılamamış. Film boyunca bir duygu üzerine hemen Teoman'ın bir şarkısı giriyor, onu dinliyoruz. Ama umut yok mu? Var. Bazı şeyler yakalamış ama üstüne gitmesi gerekli. Teoman yetenekli adam, sanki bir film daha çekerse olacak. Şarkısında anlattığı gibi filmler bekliyorum ondan:
"Serseri Aşıklar - J.L. Godard"
Hani çok sevdiğin o filmi gördükten sonra
Kısacık kestirip saçlarını, içtin ilk sigaranı
O papatya, yüzümün haline bak
Seninle kim kalacak, ışıklar kapanınca?
Benden çok uzakta