Forum

En Son İzlediğiniz ...
 

[Sabit] En Son İzlediğiniz Film

2,486 Gönderi
176 Üyeler
0 Reactions
385.3 K Görüntüleme
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Yavaş yavaş, sindire sindire, dikkatle watchmen'i izledim 2. kez.
Bence kötü bir film değil. Çok leziz, çok keyilfi şeyler de içeriyor ama bir yandan da ciddi kusurları var.

Kabaca özetleyecek olursak, tek bir uzun metraj için çok fazla malzeme içeriyor ve kurguya dahil edeceği şeyleri seçerken doğru hamleleri yapamamış ne yazık ki. Hikayesini anlatma konusunda çok beceriksiz, çok hantal. Karakterlerini tanıtma ve bizimle paylaşma konusunda ise çok hünerli. Ama bu hüneri, hikayesine zarar verecek seviyede kullanmış. İlerlemiyor film, kopmaya başlıyorsunuz -katıksız bir "süper kahraman hayranı" değilseniz- ve izlediğinizin filmin, hangi noktasında olduğunuzu unutuyorsunuz sanki.

Dediğim gibi; iyi tarafları bir başyapıt ortaya çıkaracak kadar güçlü ama kusurları da kötü bir filmde rastlananlara varıyor.

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 10/04/2010 5:13 am
(@aydemirse)
Gönderi: 449
 

Beş Şehir 6/10
Adam kapasitesinin çok altında çalışıyor o kesin. Her dökülen yanına rağmen sinema filmi izlediğini çokça hatırlatan şık hareketleriyle sevdiriyor filmi. Yine yer yer çok absürd olsa da bu sefer ağır dram döşenmiş Onur Ünlü. Afyon'a giderken en öndeki koltukta yaymış oturarak da resim vermiş kendi filmine. İzlenmeli izletilmeli. Cumartesi 22.10 da 4 kişi izlediğimizi göz önüne alırsak (ki sinema cep sineması 50 kişilik ve istanbulda üç sinemada oynuyor) bu hafta vizyondan kalkar gibi.

Evlat öyle deme,mizah çok ama çok ciddi bir iştir!
Münir Özkul

 
Gönderildi : 11/04/2010 12:05 pm
(@karga)
Gönderi: 36
 

modern times

2. izleyişim ...yavaş yavaş sindire sindire ...

kramofon değil, gramofon

 
Gönderildi : 11/04/2010 11:20 pm
(@biber)
Gönderi: 0
 

un propethe/bir aziz

ana akım sinemaya alternatif, gerçekçi ,usta işi mafya filmi

 
Gönderildi : 13/04/2010 4:19 am
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Paths of Glory (1957)/Kubrick. 7/10

Kubrick'in, o dönemin sinemasına yakın bir iş çıkartması beni şaşırttı, bunu beklemiyordum. Gayet iyi bir film ama aslında bir Kubrick filmi demeye dilim varmıyor. Kamera kullanımı olarak o dönemin bilinen Amerikan sineması yönetmenlerinin yönetimi var filmde. John Huston, Sidney Lumet, Alfred Hitchcock, Billy Wilder yönetimi gibi bir yönetim yani. Hazırlıklı kesmeler, bir odada gezinip konuşurken karakteri belirli bir uzaklıktan izleyen kamera, pek özenli sayılamayacak kadraj kullanımları, karşılıklı konuşanları genel/bel plandan ortalama, genelden çok yakına geçen ölçekler vs. Kötü mü? Değil. Ama çok karakterisltik de sayılamaz. Kubrick için, ona özel filmler izlemeye çok alışmışım anlaşılan. 🙂

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 14/04/2010 2:02 am
(@hegel)
Gönderi: 1157
 

Paths of Glory (1957)/Kubrick. 7/10

Kubrick'in, o dönemin sinemasına yakın bir iş çıkartması beni şaşırttı, bunu beklemiyordum. Gayet iyi bir film ama aslında bir Kubrick filmi demeye dilim varmıyor. Kamera kullanımı olarak o dönemin bilinen Amerikan sineması yönetmenlerinin yönetimi var filmde. John Huston, Sidney Lumet, Alfred Hitchcock, Billy Wilder yönetimi gibi bir yönetim yani. Hazırlıklı kesmeler, bir odada gezinip konuşurken karakteri belirli bir uzaklıktan izleyen kamera, pek özenli sayılamayacak kadraj kullanımları, karşılıklı konuşanları genel/bel plandan ortalama, genelden çok yakına geçen ölçekler vs. Kötü mü? Değil. Ama çok karakterisltik de sayılamaz. Kubrick için, ona özel filmler izlemeye çok alışmışım anlaşılan. 🙂

Kubrick "2001: A Space Odyssey" ile tarzını bulmuş gibi duruyor.

"Stanley Kubrick: A Life in Pictures (2001)"den alıntı:

"The Killing"in çekimlerinden:

Stanley çok karmaşık bir sahne planladı. Uzun bir doli çekimiydi. Özellikle 25 mm'lik merceğe göre ayarlamıştı. Kamerayı kurdu ve Lucien'e devretti. Lucien ''tamam'' dedi. Işığı ayarlamaya ve doliyi yerleştirmeye başladı. Stanley Jimmy'yle konuşmaya gitmişti herhalde.

Omzunun üstünden bakarken dolinin kamerayı koyduğu yerden çok uzakta olduğunu fark etti. Lucien'e ''Ne yapıyorsun Lucien?'' dedi. ''Ben kamerayı buraya koydum, sen çok geri çekmişsin. Neden istediğim yere koymadın?''

''Hiçbir şeyi değiştirmedim. '' dedi. ''50 mm'lik mercek kullanıyorum. İstediğin kareyi aynen vereceğim ama 50 mm. ile isimi çok kolaylaştırıyor ve cok daha hızlı olacak. ''

Stanley bunu dinledi ve şöyle dedi: ''Perspektifte oluşan değişiklik ne olacak?''

Lucien ''Perspektif değişmez. '' dedi.

Bu bilgi çok yanlış. Perspektif değişir. Farklı bir cekim olur.

Stanley, Lucien'in itirazına aldırmadığını fark etmişti. Ama onu özellikle kızdıran şey, Lucien'in Stanley'nin işi anlamayacağı ya da önemsemeyeceğini düşünmesiydi.

Stanley şöyle dedi: ''Kamerayı istediğim mercekle dediğim yere koy yoksa seti terk et ve geri dönme.''

Çok sessiz ve yumuşak tonda söyledi. Aralarında bir bakısma oldu. Lucien düzeneği değiştirdi ve kamerayı olması gereken yere koydu.

Bir daha da hic tartısmadılar. Hicbir konuda.

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 14/04/2010 4:10 pm
(@baco)
Gönderi: 3562
 

Ejder Kapanı

8/10 (Türk filmi skalasına göre)

Lüzumsuz bazı şeyler dışında izlediğim en iyi yerli polisiyeydi....

Jenerik müziğine de bayıldım...

- baço

 
Gönderildi : 14/04/2010 9:27 pm
(@baco)
Gönderi: 3562
 

Ejder kapanının kamera arkasını şuraya yükledim, izleyebilirsiniz:

http://www.4shared.com/video/Zbuok-2E/ejder.html " onclick="window.open(this.href);return false;

- baço

 
Gönderildi : 15/04/2010 3:57 am
(@payitaht)
Gönderi: 0
 

Ejder kapanının kamera arkasını şuraya yükledim, izleyebilirsiniz:

http://www.4shared.com/video/Zbuok-2E/ejder.html " onclick="window.open(this.href);return false;

Sağolasın Baco abi. Ekmek kadayıfı gibi oldu valla.

 
Gönderildi : 15/04/2010 4:01 am
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Sunset Blvd. (1950)/Billy Wilder
7/10
İyi bir film. Artı ya da eksi yönde bir yorum olarak söylemiyorum bunu ama ben daha malzemesi bol bir film olacağını tahmin etmiştim. Değilmiş.

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 19/04/2010 11:23 pm
 Hepa
(@hepa)
Gönderi: 0
 

Ah bi de zamane filmleri izlesen:D

Ejder Kapanı 1/10
İlk 15 dk; katili bulmak bu kadar kolay olmamalı.
Mantık hataları gırla zaten..

*our AC-130 in the air

 
Gönderildi : 20/04/2010 12:11 am
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

🙂
Yenilerden ne var bu aralar? Titanik çekiliyormuş galiba?

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 20/04/2010 2:24 am
 Hepa
(@hepa)
Gönderi: 0
 

Sherlock Holmes
6/10

*our AC-130 in the air

 
Gönderildi : 20/04/2010 12:26 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

The Night of the Hunter (1955)

Çok ilginç, çok enfes bir filme zemin olabilecek çıkış noktasına sahip bir film olmasına rağmen "garipçe gariplikler" yüzünden izleyicisini tatmin edemeyen bir film. Uzun uzun anlatmalımıyım bilmiyorum ama öyle acemice (Filmin yönetmeni Charles Laughton'ın ilk ve son filmi bu) hatalar barındıran bir film ki, bir Hollywood yapımı olduğuna inanmak güç. (Hollywood üretilmerinin çoğu zaten sanatsal açıdan çok değerli filmler değillerdir ama acemilikler barındıran filmler de değillerdir. Sinemasal uygulamaları kusursuza yakın olur) Kimi anlarda çok iyi yönetilmiş kimi anlarda da resmen "yönetilememiş", bazı açılardan çok güçlü olmayı başarmış ama bazı açılardan ise gayet açıkça birşeyleri eline yüzüne bulaştırmış bir film. Bazı kadrajlar enfes, bazıları iğrenç. Bazı kurgu geçişleri harika bazıları ise çok kötü. Hikayede, sıradanlıktan kurtulunmaya çalışılmış ama seçilen tercihler çok saçma ya da en iyimser olasılıkla mantıksız ve ikna edici olmaktan uzak. İnsanın bazı anlarda ağlayası geliyor söylenenlere olanlara, bazen ise filmden kopmaya ve hatta "oha, hass...tir" diyesiniz geliyor. Çok az filmde böylesine bir hedefi tutturma istikrarsızlığı gördüm.

Ama en azından hikayesinin çok iyi oluşuna, bazı anlarda çok dokunaklı olmayı başarabilmesine ve klişelerden ve sıradanlıktan kurtulmaktaki inatçılığına saygıyla: 7/10

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 21/04/2010 1:06 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Ne te retourne pas (2009) http://www.imdb.com/title/tt1075113/ " onclick="window.open(this.href);return false;

Gerçekten iyi bir gerilim/dram.
Sophie Marceau ve Monica Bellucci'yi bir araya getiren film olaraktan ilgimi çekmişti. Var bazı aksayan tarafları ama birçok benzeri olsa da bu şablondan iyi bir film çıkarmak bile büyük başarı, filmin oyunculukları ve sinematografısı çok gösterişli olmasa da çok iyi. 7,5/10

(Karşı çıkanlar olacaktır kesin ama bu film bana, Monica Bellucci'nin övülen güzelliğinin aslında hiç de övülesi olmadığını gösterdi. Zaten fikmin bu yöndeydi, artık tescillendi. Sophie Marceau gibi bir "insan olamaz"la aynı kadrajda olmak, kendini güzel sanan her kadın için kabus olmalı. 🙂 )

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 24/04/2010 4:40 am
Sayfa 91 / 166
Paylaş: