Nefes 5.5 / 10
Arada kalmış bir film diyebilirim. Bunu da genel olarak savaşla ilgili kafaların karışık olmasına bağlayabiliriz.
Film bir yandan savaşın anlamsızlığına dair önemli tespitlere sahipken, aşamadığı bazı tavırlar var.
Türk askeri olarak onurluyuz, gururluyuz, masumuz tavrı,
bir tarafı yüceltirken diğer tarafı ürkütücü korkunç gölgeler olarak tanımlama tavrı filmi resmi söyleme yaklaştırıyor.
Yüzbaşı önemli bir figür.
Resmi olanın, aslında ne kadar "psikolojik olarak sorunlu" olduğunu, bir hırs ile bir sürü insanı ölüme götürüyor olduğunu çok iyi gösteriyor. Fakat filmin bir yandan buna eleştirel yaklaşırken, bir yandan bunu kutsayan bir tavrı var. İşte sorunlu olan bu.
Nefes bir takım oynamalarla, altına imza atabileceğim bir film haline gelebilir, ama oynamaların yapılabilmesi için çok yol katedilmesi gerekiyor bana kalırsa.
Bu haliyle sadece hem anti-militarist hem de militarist söylemleri bir arada bulunduran arada kalmış bir film.
Bir Geyşanın Anıları'nı izledim. Sanat ve görüntü yönetimi dışında fazla bir cezbediciliği yok. ÖZenli bir yapım, fena olmayan bir film. Tabi geyşaların hayatlarına, becerilerine, eğitimlerine ilgi duyuyorsanız belgesel niyetine izleyebilirsiniz. 6,5/10
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
up in the air
yeni bir elizabethtown
izlenmeli.
i've been twelve forever
A Serious Man - Coen'giller
Oldukça değişik bir yapım. Kesinlikle tarzım değil ama belli bir çekiciliği olduğunu da kabul etmek gerekir. Sadece bir süre yahudi görmek istemiyorum diyebilirim. Adetlerinden terimlerinden gına geldi.
Filme 4/10 veriyorum. Daha fazla zırnık çıkmaz.
- baço
Yedi Kocalı Hürmüz
Gerçekten harika bir filmdi. Bu kadar neşe dolu, bu kadar keyifli bir film olur anca. Nurgül Yeşilçay ya da Gülse Birsel'i taktir etmemek mümkün değil, on numara oyunlar. O ne danslar, ne kıvrak hareketler. Diğer karakterler de on numara, hele trakyalıya bittim beyav. Danslarda dikkatimi çeken şey de kalite ve kesintisiz akış oldu. Sanki yabancı bir filmdeki dans sahnesini seyreder gibi oldum ama çok çok daha kıvrağı tabi 🙂 Kesinlikle keyifle izlenecek bir film. Alın çekirdeğinizi izleyin...
Bu arada bulutlar dikkatinizi çekti mi? Ezel Akay'ın bir imzası mı bu bir nevi...
Ah şimdi bir de Keşanlı Ali Destanı yapsa ne izlenir...
- baço
Son zamanlarda izlediğim en iyi film... Ya da beni en çok etkileyen film...
Funny People
http://www.imdb.com/title/tt1201167/ " onclick="window.open(this.href);return false;
Adam Sandler'ı bildiğim en iyi oyuncular arasına (Reign Over Me) ile birlikte bu film soktu. İzlenmesini şiddetle tavsiye ederim...
- baço
Nuri Bilge Ceylan'ın Üç Maymun'unu izledim. Gayet iyi bir film, çok keyif aldım izlerken. Ama minimalizmin gereklerinden olduğunu gördüğüm "tek ama en doğru tercih" hedefinin de tutturulabildiğini düşünmüyorum. 7,5/10
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Sherlock Holmes
6/10
Güzel değişik bir karakter yaratılmış. Bildik Sherlock Holmes ile alakası yok. Robert Downey Jr iyi oynamış, zaten iyi bir karakter. Bazı sahneler çok iyi, patlama ya da önceden planlama gibi. Onun dışında sıradan bir macerayı geçemiyor.
- baço
Dabbe 2
10/2
Dalı korku olmasına rağmen filmi izlerken kahkahalara boğuldum , Hasan Karacadağ'a saygımız sonsuz fakat alanı bence korku olmamalıydı , salondaki herkes gerçekten güldü .. Kötü.
the bloom brothers 10/8,5
Law Abiding Citizen.
Oldukça sürükleyici, şaşırtmayı başarabilen keyifli bir gerilim. 7/10.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Bangkok Dangerous
2/10
Cage'e yakışmayan bir iş olmuş.
*our AC-130 in the air
Antichrist (2009) Yön: Lars Von TRIER
İnsanları çekmek için yeryüzü reklamı: “Meyvelerimiz suludur. Yediğiniz anda açlığınızla beraber susuzluğunuz da giderilir. Üzümünü yiyin, bağını sormayın. Tanrı veya başka bir şey. Ne fark eder ki? Peki, bu reklamı yapan bizler kim miyiz? Doğanın ta kendisi!”
Doğayla baş başa kaldığınızda hemen hemen yaşama isteğiniz sona ermiştir ve yediğiniz sulu meyvenin zehirli olmasını istersiniz. Ya da dünyaya gelmeniz için reklam yapanlar sizin yerinize bu şartları sağlarlar.
Lars Von Trier filmini Tarkovski’ye adamış. Giriş ve bitiş hariç, büyük ustaya adanacak çapta bir film olmadığını düşünenler olacaktır. Sallantılı omuz kamerası da alışık olmadığınız türden gelebilir. Açılardaki, kesmelerdeki tuhaflık da cabası. Trier insansız bir dünya kurmuş; ya da sadece iki insan üzerinden doğayla olan tüm ilişkimizi göstermek istemiş. Doğa’nın şeytanın evi olduğu savıyla başlıyor film. Dünya şeytanın, Cennet ve Cehennem Tanrı’nın. Her insan günahkâr doğuyorsa, Tanrı’ya inananlar için çile çekip arınma yeri yeryüzü. Bu durumda başlangıçta yapılan reklamın kim tarafından verildiğini tahmin etmek size kalmış. Bir ölüm, bir deliliğe kapı açıyor. Orman ve içindeki canlılar, bütün bilinemezliği ve tekinsizliği ile o kapının ardındakileri temsil ediyor. Şeytan varlığını asla hissettirmeyerek –bu cümle dâhil- bütün kurguları havada bırakıyor. Gizli öznenin aslında hiç var olmadığını düşünmek, bu yargıya varmak fazlasıyla kanlı oluyor ve elle tutulur bir gerçeğe de götürmüyor bizleri. Trier bunalımdaymış. Bunalımını bu film yoluyla bize de bulaştırıyor. Ve aslında kabul etmek lazım: Bu bunalım bünyelere iyi geliyor.
Bütün bilinemeyenlerden kendime bir ev yaptım. Sonra da içine girip her tarafına şüphe dökerek ateşe verdim. Bu kadar acı yeterli olmuş mudur? Arınmış mıyımdır?
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Law Abiding Citizen.
Oldukça sürükleyici, şaşırtmayı başarabilen keyifli bir gerilim. 7/10.
hocam o film bence senin 7 verebileceğin bi film değil,
senin tarafından puanım 6
kendi puanım kötü sonuna rağmen 6.5
hasta la victoria siempre
when father was away on business (1985) . 9/10
Kusturica'nın en güzel filmi mi desem, bilemedim.
Çok yalın ve sade anlatım, güzel bir konu. Herşey üstdüzey.
Zaten tarzı belli bu abimizin. On numara yönetmen.
Ayrıca Çingeneler Zamanın'da oynayan, perhan'ın küçüklüğünü görünce bir garip oluyor insan :).
Kesin izlenmeli.
hasta la victoria siempre