Groundhog Day/Bugün Aslında Dündü. Gerçekten komik, keyif verici bir film. Bill Murray ve senaryo harika. Sadece filmin sonlarına doğru karakterin geçirdiği değişim pek inandırıcı ve tatmin edici değil. Fazlaca iyimser olmuş. 7/10
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Kurz und Schmerzlos (Kısa ve Acısız) - 8 / 10
Yine Fatih Akın izledim. Bunu da çok sevdim. Scorcese ve Palma'ya saygı duruşu niteliğinde, güldüren, ağlatan, keyifle izlendiği gibi bir yandan da Almanya sokaklarında yitip giden gençliğe dair güzel çıkarımları olan çok başarılı bir film.
Kurz und Schmerzlos (Kısa ve Acısız) - 8 / 10
Yine Fatih Akın izledim. Bunu da çok sevdim. Scorcese ve Palma'ya saygı duruşu niteliğinde, güldüren, ağlatan, keyifle izlendiği gibi bir yandan da Almanya sokaklarında yitip giden gençliğe dair güzel çıkarımları olan çok başarılı bir film.
En sevdiğim Fatih Akın filmi, belki de tek gerçekten sevdiğim.
The Chaos Experiment
Val Kilmer'ın berbat oyunculuğunun olduğu, konu olarak da bir yere varamayan, zaman kaybı bir film. 2/10
- baço
Kurz und Schmerzlos (Kısa ve Acısız) - 8 / 10
Yine Fatih Akın izledim. Bunu da çok sevdim. Scorcese ve Palma'ya saygı duruşu niteliğinde, güldüren, ağlatan, keyifle izlendiği gibi bir yandan da Almanya sokaklarında yitip giden gençliğe dair güzel çıkarımları olan çok başarılı bir film.
En sevdiğim Fatih Akın filmi, belki de tek gerçekten sevdiğim.
Scorcese tarzı ya, ondan sevmişsindir. 🙂
Mean Streets'i doku olarak da konu olarak da andırıyor gibi.
Yanlış mı hatırlıyorum?
Kurz und Schmerzlos (Kısa ve Acısız) - 8 / 10
Yine Fatih Akın izledim. Bunu da çok sevdim. Scorcese ve Palma'ya saygı duruşu niteliğinde, güldüren, ağlatan, keyifle izlendiği gibi bir yandan da Almanya sokaklarında yitip giden gençliğe dair güzel çıkarımları olan çok başarılı bir film.
En sevdiğim Fatih Akın filmi, belki de tek gerçekten sevdiğim.
Bayilirim bende kac kere izledim bilmem birde Fatih Akin filmlerini ayrica severim.
Alt yazısını bulsam ben de izliycem... 🙁
- baço
İstanbul film festivalinden geçen bir film: ZİFT
Vladislav TODOROV' un romanından uyarlanmış bu kara filmi, Javor GARDEV filme almış. Gerçekten çok başarılı bir yapıt olmuş türü sevenlerin kaçırmaması gerek. Ben yine de herkese tavsiye ederim, özellikle The DUDE' e 😈
7.5/10
https://www.youtube.com/watch?v=
Amatör set işçisi.
Zift, türü içerisinde beğendiğim bir film. Özellikle kurgusu ve diyalogları hoşuma gitmişti.
Filmin konusu: Bulgaristan'ın Oscar adayı olan film, adını argoda "bok" kelimesinden alıyor. Zift, bir özel dedektifin suçlularla olan savaşına değil suçlunun kendisine odaklansa da, kara film tarzında bir suç filmi olarak nitelendirilebilir. "Güve", yirmi yıl hapis yattıktan sonra özgürlüğüne kavuşur. Yeni ve yabancı bir dünya olan 60'ların komünist Sofya'sında kendi benliğini bulmaya çalışır. Bir günde olanları anlatan filmde, "Güve" geçmişiyle barışmaya çalışır, ancak işkence görür, kovalanır ve gün boyunca ajanlardan, doktorlardan, bar kuşlarından, serserilerden ve mezarcılardan pek çok hikâye dinlemeye zorlanır.
Alıntı: http://www.iksv.org/film/index.asp?Content=Film&SID=2&FID=5 " onclick="window.open(this.href);return false;
The TV Set adlı bir film izledim. Güzel bir kara-komediydi. Özellikle bidılcus gibi adamların izlemesi lazım zira yazdığı bir pilotu bir televizyon kanalına kabul ettirdikten sonra kanalın diziyi "evermeye" çalışmalarına karşı verdiği mücadeleyi güzel bir mizah ile izliyoruz. Gayet sürükleyici ve güzel bir film. İyi akıyor. Tavsiye ederim herkeslere.. Yapımcılardan biri Apatow bu arada, kendi yaşadıklarını da andırıyor biraz.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Yazı - Tura 8.5 / 10
Sinemamızın yüz aklarından mükemmel bir film. Üçüncü izleyişim.
Uğur Yücel'in bu filmi çekmek için çok sevdiği teknesini satması, fakat filmin hiç gişe yapmaması.
İşte bu üzerine çok düşünmemiz gereken bir konu.
Telesinedeki sorunlardan dolayı filmi sinemada felaket görünmesinin de bunda katkısı vardır mutlak.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Film yapmak için "tekne satmak" o kadar da büyük fedakarlık sayılmaz be 🙂
- baço
Film yapmak için "tekne satmak" o kadar da büyük fedakarlık sayılmaz be 🙂
Eğer o tekne bir insanın "her şeyim" dediği bir tekneyse sayılır.
Teknenin ismi "mahayana"mış, filmi çekebilmek için satmış ve film şirketinin ismini mahayana yapmış.
Ayrıca Eylem, kaç kişi bir filme gitmeden önce filmin görüntü kalitesini düşünerek gidiyor.
(Yani en azından gişeyi düşürecek kadar değil bu biçimde tercih yapanların sayısı bence.
Recep İvedik'in görüntüleri berbat olsa da birçok insan gider. Bu böyle bir şey.)
Bence tamamıyla filmin konusuna karşı duyarsızlıkla alakalı.
Zaten Uğur Yücel'in sitemi de bu yöndeydi.
Bulmaya çalışıyorum ne zamandır bulamıyorum ama bu filmin gişesi Türkiye halkının hafızasıyla ilgili sorunu olduğunu gösterir benzeri bir şey söylemişti yakın zamanda geçen birçok konuya değindiği için.
Uğur Yücel'in filmine gidilmezken, Güneşi Gördüm'e gidilmesi ise bambaşka yerlere varıyor.
- baço