Transformers II - Revenge of the Fallen

Bu filme tek bir puan vermek imkansiz oldugundan;

Gorsel efekt - 11/10 (Hayir yanlis yazmadim :))
Genel - 7/10

Senaryo ve filmin ilerleyisi hic guzel baglanamamis,bunca guzelim gorsel efekt cok ucuz bir hikayeyle ziyan edilmis.Ziyan edilmis demeyelim de,cok daha guzel olabilecek iken,sinema salonundan ciktiktan hemen sonra etkisini yitiren bir film olmus Transformers II.(IMAX'de beni dehsete dusuren dev full hd perdede izlememe ragmen :P)

Tatt av Kvinnen: Ercü biraderim anlından öpüyorum seni. Birkaç ay önce tavsiye etmişti, anca izleyebildim, desene olum kadınları dünyada en iyi anlatan film diye, hemen o gün açar izlerdim. Bu kadar eğlenceli, bu kadar eli yüzü düzgün, senaryosu bu kadar güzel işleyen ve kadınları bu kadar gerçekçi anlatan (istediğinize izletin, asla kabul etmeyeceklerdir ama tüm erkeklerin izlerken onaylarcasına kafasını sallayarak izleyeceğine o kadar eminim ki) başka bir film izlemedim henüz.

Her açıdan çok başarılı bir film. Başyapıt sınıfına giremez ama görselden oyunculuğa kadar her şeyiyle tam olması gerektiği kadar iyi. Uzun zamandır izlediğim en iyi ve en tatlı filmlerden. Kurgusu ayrı, oyunculuğu ayrı, görseli ayrı, atmosferi ayrı.. Her şeyi ayrı güzel, her alanda ders niyetine izlenebilecek bir film. Mutlaka herkes izlesin.

Eylem'in bahsettiği filmin linki: http://www.imdb.com/title/tt0780621/ " onclick="window.open(this.href);return false;

Ben film hakkında hiçbir şey bilmiyordum, o nedenle baktım. Bakmışken kopyala yapıştır yapayım dedim.

Fanny och Alexander (1982 - Ingmar Bergman)

Bergman'ın şu ana kadar izlediklerim arasında bence en iyi filmi. Uzundur, 183 dakika.
İki günde izleyebildim, iki parça halinde, ama yine de hiç sıkmadı.
Herkesin kaldırabileceğini düşünmüyorum. (Özellikle imgesel anlatımlardan hoşlanmayanların)
Bergman'ın imgesel anlatımda doruğa çıktığı bir film diyebilirim.

Genel olarak Bergman'ın Alexander'ın vücudunda, kendisiyle ve geçmişiyle birebir hesaplaştığı bir film diyebilirim.
Din ile sanat'ın, tanrı ile insanın kapışması üzerine izlediğim en kapsamlı ve iyi filmlerden.
En iyi filmlerim listesine alabilirim.

9 / 10

Kelebek ve Dalgıç ilk 10'a girmiştir bende izlemeyenlere tavsiyemdir. En son Usta'yı izledim iyiydi.

Sunshine Cleaning,

Ben ne kadar begenmesemde birlikte izledigim dort kisiden ucu begendi, imdb puani da fena degil. Sosyal icerikli bir film yapmislar, hikaye 10 yaslarinda bir cocugu ve aykiri bir kiz kardesi olan bir kadinin hayatta yasadigi zorluklar uzerine kurulmus. Begenmedigim noktalar ise senaryoda zerre zeka piriltisi yok. Ustune ustluk yonetmenin anlatim dili kotu bir tv filminden daha zayif bu halde bile insanlarin begenmesini olayin fazlaca dramatik olmasina bagliyorum. Birde filmin bitisinden itibaren yaklasik 45-60 saniye filan jenerikte yonetmenin adini goremedim. Sonrada kalktik zaten sanirim bir sekilde jenerige adini yazmamis.

Potemkin Zırhlısı'nı uzun süre sonra tekrar izledim ve ilk izlediğimde izlediklerime inanamadığımı hatırladım ama bu, izlediklerime tekrar inanamamamı hiç etkilemedi. Potemkin, gerçek bir sinema tarihi başyapıtıdır, en küçük bir kuşkum yok bu konuda. 10/10

Chaplin'den The Kid'i izledim. Gayet iyi, çok sevimli birçok şey barındıran ancak başyapıt düzeyinde de olmayan bir film. Özellikle filmin sonu tatmin edici olmaktan uzak. 7/10

Bacheha-ye Aseman(Cennetin Çocukları) - Majid Majid

Bir şey diyemiyorum. Bu da film işte. Hala konuşalım biz boş boş.

Kelebek ve Dalgıç ilk 10'a girmiştir bende izlemeyenlere tavsiyemdir. En son Usta'yı izledim iyiydi.

Bir en iyi 20 film listesi rica edelim o zaman.
Başlığı var.

Bir ara dikkatlice tekrar izleyeyim diyordum, Scream ve Scream 2'yi izledim ard arda. İzlediğim en iyi teen slasher galiba Scream. Ama o da bana göre 5/10 (Ya da belki çok zorlasam 6/10). İzlediğim en iyi örnek bile ancak vasat bir film gözümde. Scream 2 ise birinciyle yakın ama çok daha salakça mantık hatalarıyla dolu olduğu için sinir bozucu bir film olarak 4/10. 3'ü izlemeye enerjim ve isteğim yok açıkçası.

Tabi serinin ait olduğu alttürü incelemesi çok hoş. Ama bunu da fazlaca hoyratça yapıyor. Öyle çok zekice incelemeler barındırmıyor bana göre. Aksine kaba ve derinliksiz bir bakış var konuya. Belirgin yönetmenlik zayıflıkları da eklenince filmler hepten yetersiz kalıyor. Ayrıca baştan sona "ben özelim, ben güzelim, ben incelemeciyim" triplerinde bir seri olduğu da çok belli. Wes Carpenter lafı bile yetiyor soğumak için.

Bacheha-ye Aseman(Cennetin Çocukları) - Majid Majid

Bir şey diyemiyorum. Bu da film işte. Hala konuşalım biz boş boş.

Cennetin Rengi - Majid Majidi bu film beni Cenneti Çocukları'ndan daha fazla etkileşmiştir. En sonda köprüde at sahnesi görülmeye değer. Filmin son karesi müthiştir. Ve filmin sonunda yazılar akıp giderken en sonda ki ayet son noktayı koyar.

"Hala şükretmiyorlar mı?"

Sex Drive

Bu film Amerikan Pastası tarzı filmlerden biri aslında ama filmin başından sonuna kadar bazı şeyler onu ayırıyor bence. Bir kere filmin başında yönetmen ve senarist çıkıp size film boyunca yeterince meme göreceğinize dair söz veriyorlar 😀 Sonra herhangi bir sahnede çok alakasız bir şekilde çıplak bir hatun geçiyor felan. Elemanlar da şaşkın şaşkın ona bakıyor vs. Bir de filmdeki çekim hatalarını doğrudan film içinde kullanmışlar, çok orijinal olmuş. Yani biz bu işi çekerken bile ciddiye almadık siz de eğlenmek için izleyik işte deyip duruyor film. Mesela eleman bir yerde gülüyor vs. bunları kesmemişler hiç. Filmin sonunda (ama en sonunda, yazılardan sonra) süper bir bölüm koymuş ki sırf o bile gülmekten gebertti. Bir bir Amish (teknoloji karşıtı) amca var, herifin konuşmaları süper ya. Böyle sürekli kontrepiye'de bırakıyor karşısındakini. Patlamış mısırınız ve yanında arkadaşlarını varsa (ve aileniz yoksa) kesin izleyin, gülmek garanti 😀

http://www.imdb.com/title/tt1135985/ " onclick="window.open(this.href);return false;

Watchmen.... İzledim sonunda ve karmaşık duygular içerisindeyim. Kötü bir film değil, üzerine çalışıldığı belli. Görsel olarak yine Snyder iyi iş çıkarmış, ona da şüphe yok. Ama senaryoda yine tatmin edici olmayan şeyler var. Anlatımı dağınık bir kere. Süresinin uzunluğuyla bu dağınıklık birleşince izleyicisini sürükleyen bir yapı sunamıyor film. Bir aksiyon olarak yetersiz. Karakterler güçlü ve etkileyici ama hikayedeki yerleri ve olanlara etkileri pek tatmin edici değil. Bilemiyorum, daha ayrıntılı bir fikir için tekrar izlemem gerekli sanırım. Ama emin olduğum şey, beklediğim kadar iyi olmadığı.

Stalker'ı izledim sonunda. Hatta hızımı alamadım yıllardır izlemediğim Solaris'i de izledim.

Stalker, renklerin ve özellikle ışığın, hayatımda gördüğüm en iyi kullanımlarından birini sergiliyor. Bu arada filmdeki ayrıntılar inanılmaz boyutta, şaka gibi. Bilimkurgu öğelerinin artmasını bekledim ama artmadı. Bu arada Lost'ta bu filmden ne kadar alıntı olduğunu farkettim. Jurassic Park'daki suyun titremesi sahnesinin burdan alıntı olduğunu bile söylemek mümkün. Fakat ne yazık ki konu beni tatmin etmedi. Havada kaldı bence. Belki istenen zaten bu ama yine de bana yetmedi...

Im Juli (Temmuz'da) - Fatih Akın 8 / 10

İzlemiştim. Temmuz ayı vesilesiyle sıcak bir film izleyelim derdindeydim kuzenimle; bir daha izledim ve bir daha çok hoşuma gitti. Fatih Akın'ın Duvara Karşı'dan sonra en iyi filmi bana kalırsa. Temmuz ayında terasta izlemek daha bir hoş oluyor.