payitaht'ın Yerli Film listesinde görünce Otobüs'ü izledim. 1976 yapımı, Tunç Okan filmi.
5 / 10
Filmin, senaryosu harcanmış bir film olduğunu düşünüyorum. Yönetmenin yalnızca göstermeyip taraf tuttuğunu hissettiren ama bazen de tarafsızmış gibi görünmesini sağlayan planlar, sahneler ve sekanslar, filmle ve yönetmenin söylemek istediğiyle ilgili olarak bende ikircilik yarattı. Hattâ yer yer faşist bulutları gördüğümü de söyleyeyim. Faşist olduğu halde iyi bir film de olabilirdi, sorun o değil. Sorun, faşist olup olmadığının bile tam anlaşılamaması. Bana kalırsa.
payitaht'ın Yerli Film listesinde görünce Otobüs'ü izledim. 1976 yapımı, Tunç Okan filmi.
5 / 10
Filmin, senaryosu harcanmış bir film olduğunu düşünüyorum. Yönetmenin yalnızca göstermeyip taraf tuttuğunu hissettiren ama bazen de tarafsızmış gibi görünmesini sağlayan planlar, sahneler ve sekanslar, filmle ve yönetmenin söylemek istediğiyle ilgili olarak bende ikircilik yarattı. Hattâ yer yer faşist bulutları gördüğümü de söyleyeyim. Faşist olduğu halde iyi bir film de olabilirdi, sorun o değil. Sorun, faşist olup olmadığının bile tam anlaşılamaması. Bana kalırsa.
Arada kalmışlığın filmi gibi geliyor bana hep. O yüzden seviyorum sanırım. Ne öyle ne böyle, olmuyor bir türlü. İki taraf da birbirini anlayamadan film bitiyor. Biraz sürrealist bir film diyebiliriz, olaylara o gözle bakmak lazım.
payitaht'ın Yerli Film listesinde görünce Otobüs'ü izledim. 1976 yapımı, Tunç Okan filmi.
5 / 10
Filmin, senaryosu harcanmış bir film olduğunu düşünüyorum. Yönetmenin yalnızca göstermeyip taraf tuttuğunu hissettiren ama bazen de tarafsızmış gibi görünmesini sağlayan planlar, sahneler ve sekanslar, filmle ve yönetmenin söylemek istediğiyle ilgili olarak bende ikircilik yarattı. Hattâ yer yer faşist bulutları gördüğümü de söyleyeyim. Faşist olduğu halde iyi bir film de olabilirdi, sorun o değil. Sorun, faşist olup olmadığının bile tam anlaşılamaması. Bana kalırsa.
Filmle ilgili yaptığım yorumda, "bazı abartılı ifadeler" demiştim ben de Ali.
Sanırım burada senin "faşist bulutlar" olarak tanımladıklarınla benzer öğeleri kastediyoruz.
Bu konuda, "faşist" biçiminde tanımlamasam da benzer düşünüyoruz.
Bu filmin "dışavurumcu" özelliğinin bir sonucu.
(dışavurumculuk tarihsel olarak incelendiğinde faşist sinemaya da etki etmiş bir tür tabi bunu da göz ardı etmemek gerekiyor.)
Metro ve bar sahnelerinde özellikle ortaya çıkıyorlar.
Fakat bunda yönetmenin "tarafsız" olmayışının etkileri var. (Sen de belirtmişsin.)
Yönetmen bana kalırsa kendini fazlasıyla otobüsteki karakterlerin bakışına bırakmış bir biçim kullanıyordu filmin başından bu yana. Zaten karakterlerden birisi de kendisi. Bu kaçınılmaz olarak "taraflı" bir hikayeyi, karakterlerin "abartılı görüşlerini" körüklüyor haliyle. Bu taraf tutan yönetmenlerin hepsinde var olan bir şey. Yılmaz Güney, Ken Loach. Fakat onlar dışavurumcu estetiği çok fazla kullanmıyorlar; Tunç Okan'ın filminde ise rahatsız edici olan bu öğelerin fazla kullanılması.
Film bir yandan Türkiye Sinema tarihinin en iyi filmlerinden biri olabilecekken, bence, seni de rahatsız eden öğeleri kullanarak izleyiciyi ısrarla duygunun içine çekiyor. Oysa filmin izleyiciyi duygunun içine çekmeye çabalamayan bazı bölümleri - filmin çoğunu oluşturuyorlar- bana kalırsa usta işi bir yönetmenin elinden çıkmış gibi. Sonuçta Tunç Okan bana hala dikkatle takip edilmesi gereken bir yönetmen gibi geliyor.
Fakat bunda yönetmenin "tarafsız" olmayışının etkileri var. (Sen de belirtmişsin.).
Bütün Batılılar kötü olmadığı gibi, bütün Doğulular da iyi değil. Aslında bu bile tek başına filmi başarılı bulmama sebebim değil. Bütün bunları iyi bir şekilde aktarmış olduğunu düşünseydim, sevmeyebilirdim evet ama başarılı olduğunu söylerdim. Yazık ki arada kalan, anlamsız bazı sekanslar var. Dolandırıcıya yaptığımız dönüşler, tek kalan adamların sonunda mutlaka ölmesi vs vs. filmin içinde bir yere oturtamadığım ayrıntılar.
İzlenmesi gerek evet ama bana kalırsa başarılı bir film değil. Tunç Okan, senaryosu bağlamında beni çekti ama birkaç filmini daha izlemek isterim. Her filminde de bu kadar ahlâkçı mı, bir bakmam lazım (:
Fakat bunda yönetmenin "tarafsız" olmayışının etkileri var. (Sen de belirtmişsin.).
Bütün Batılılar kötü olmadığı gibi, bütün Doğulular da iyi değil. Aslında bu bile tek başına filmi başarılı bulmama sebebim değil. Bütün bunları iyi bir şekilde aktarmış olduğunu düşünseydim, sevmeyebilirdim evet ama başarılı olduğunu söylerdim. Yazık ki arada kalan, anlamsız bazı sekanslar var. Dolandırıcıya yaptığımız dönüşler, tek kalan adamların sonunda mutlaka ölmesi vs vs. filmin içinde bir yere oturtamadığım ayrıntılar.
İzlenmesi gerek evet ama bana kalırsa başarılı bir film değil. Tunç Okan, senaryosu bağlamında beni çekti ama birkaç filmini daha izlemek isterim. Her filminde de bu kadar ahlâkçı mı, bir bakmam lazım (:
Neredeyse tamamen katılıyorum ama ben bu filme 8 verdim.
Ben de bir ilgincim yani. 🙂
Filmde bahsettiğin parti ve metro sahnesi filmi senin de dediğin gibi "popülist" noktalara,
canavar batılı imgesine doğru çekiyor. Fakat filmin çekildiği yılları, ve o dönemki gerçekleri de göz önüne alırsak,
ifade biçimini abartılı buluyorum fakat anlatılanları pek de değil.
Dediğin gibi arada kalmış, beni de arada bırakmış bir film.
Bu arada senin yedek listende Tunç Okan'ın iki filmi var.
Onlar dışında başka filmi de yok zaten yönettiği.
Fakat bunda yönetmenin "tarafsız" olmayışının etkileri var. (Sen de belirtmişsin.).
Bütün Batılılar kötü olmadığı gibi, bütün Doğulular da iyi değil. Aslında bu bile tek başına filmi başarılı bulmama sebebim değil. Bütün bunları iyi bir şekilde aktarmış olduğunu düşünseydim, sevmeyebilirdim evet ama başarılı olduğunu söylerdim. Yazık ki arada kalan, anlamsız bazı sekanslar var. Dolandırıcıya yaptığımız dönüşler, tek kalan adamların sonunda mutlaka ölmesi vs vs. filmin içinde bir yere oturtamadığım ayrıntılar.
İzlenmesi gerek evet ama bana kalırsa başarılı bir film değil. Tunç Okan, senaryosu bağlamında beni çekti ama birkaç filmini daha izlemek isterim. Her filminde de bu kadar ahlâkçı mı, bir bakmam lazım (:
Neredeyse tamamen katılıyorum ama ben bu filme 8 verdim.
Ben de bir ilgincim yani. 🙂
Filmde bahsettiğin parti ve metro sahnesi filmi senin de dediğin gibi "popülist" noktalara,
canavar batılı imgesine doğru çekiyor. Fakat filmin çekildiği yılları, ve o dönemki gerçekleri de göz önüne alırsak,
ifade biçimini abartılı buluyorum fakat anlatılanları pek de değil.
Dediğin gibi arada kalmış, beni de arada bırakmış bir film.
Bu arada senin yedek listende Tunç Okan'ın iki filmi var.
Onlar dışında başka filmi de yok zaten yönettiği.
🙂
Sarı Mercedes... Evet, bak o film iyidir işte. Unutmuşum onun filmi olduğunu. Artık film de çekmiyordur sanırım. Neyse.
Ben bu filmi, bazı yönleriyle Umut filmine benzetiyorum. payiciğim yine kızacak biraz ama ne yapayım, onda da benzer öğeler vardı (Lüks ev/havuz vs.). Dediğinde haklısın, o dönemi düşünerek yargılamak gerek ama yine o dönemde çekilip bir şekilde popülizmden kurtulabilmiş filmler de var.
Neyse uzatmayayım, Bilâl odunu kapıp gelmesin.
🙂
Dediğim gibi bu taraf olmanın bir sonucudur. Yukarıda bahsettiğim gibi Yılmaz Güney filmleri de bu tarza yakın zaten. Umut'u izlemedim ama örneğin Arkadaş filmini pek sevdiğimi söyleyemeyeceğim çünkü orada dialoglara kadar yansımış ciddi populist söylemler var, ama YOL'a bakınca aradaki farkı görebiliyoruz. Hem taraf olup, hem de tarafı ifade etmenin sınırını koruyabilen bir film. Hatta Duvar çok sert bir film olmasına rağmen popülist söylemlere hiç başvurmadan kendini çok iyi ifade eden bir filmidir Yılmaz Güney'in. Bana kalırsa, taraf olmak ile tarafını bağırarak ifade etmek arasındaki gerginlik bu ki zaten ikincisi dışavurumcu estetiği kullanıyor daha önce de belirttiğim gibi. Bu düşünce akışı sonucunda Otobüs filminden biraz daha uzaklaştım diyebilirim. Ama filmin çok başarılı öğeleri hala aklımda. Puanını 7'ye düşüreceğim sanırım.
Bu aralar klasiklere kapılmış durumdayım. Billy Wilder'ın Çifte Tazminat'ını izledim. Ve neden kara filmin klasiklerinden biri olarak kabul edildiğini kendi gözümle görmüş oldum. Eski yüzlü tabi, o ayrı ama keyfi de ayrı. 8/10
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Seventh Seal - Ingmar Bergman 7.5 / 10
Ölümle anılan Orta Çağ'ın güzel bir tasviri. Veba, cadı avı, haçlı seferleri yüzünden ölümün kol gezdiği Orta Çağ'ın özellikle görsel olarak başarılı bir anlatımı. Sadece izlediğim halinde altyazılar çok kötüydü. Bazı yerler çevrilmemişti. Bu nedenle ölüm ile yapılan dialogların bazılarını kaçınılmaz olarak ıskaladım. Bu haliyle bile iyi geldi gözüme film. Özellikle ışık-gölge kullanımları harikaydı.
Fakat hala Persona benim için Bergman'ın en iyi filmidir.
Hitchcock'tan North by Northwest'i izledim. Film gayet, baştan sona aksiyonsuz ajan flmi. Gayet de iyi bir film. 8/10
Hemen ardından da Frank Capra'dan İt's a Wonderful Life'ı izledim. Genel olarak "kendini iyi hisset" filmlerine pek hoş bakmayanları hariç tutarak diyebilirim ki mükemmel bir film. Kendini iyi hisset filmlerinin şah'ı. Sonunda gözlerim yaşardı valla. 9/10
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Bu film şu Arizona Dream'de taklidi yapılan uçak sahnesinin olduğu film değil miydi?
- baço
Bu film şu Arizona Dream'de taklidi yapılan uçak sahnesinin olduğu film değil miydi?
Evet, o film.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Usta - Bahadır Karataş
Uzun zaman sonra beli yönetmenlerin filmleri dışında iyi bir Türk filmi izleyebildim. Gerçekten iyi bir film. Bir ilk film olması da çok sevindirici.
The Treasure of the Sierra Madre.
Bahsedildiği kadar muhteşem bir film değil. Hatta yer yer sıkıcı ve abartılı. 6/10
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Keith
http://www.imdb.com/title/tt0435679/ " onclick="window.open(this.href);return false;
Gençlik filmlerinde, özellikle Amerikan filmlerinde çok olmayan bir konuyu işlemiş, sıra dışı yerleri de var. Ama genel olarak vasat diyebiliriz. 4/10
- baço