Biri kestirdi sen de abartma. Yalnız wiki'de şöyle bir şey yazıyor:
However, in a 2007 interview Joel Silver, the producer of numerous Wachowski films, stated that the rumors concerning Larry's sex change were "all untrue", further explaining, "they just don’t do interviews, so people make things up." Similar statements were made by crew members working on the Speed Racer film, with one employee pointing out, "on the call sheets, it still says Larry."
Bir de hakkaten Keanu'yu artı saymak nasıl bir şey :). Bildiğin bön bakışlı kazma.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Benim bildiğim bi tanesi kestirmişti, öbürüde bacaklarının arasına alıp kestirdim gibi gösteriyordu.hmm enteresan herkesin kendine tuttuğu.
O zaman Matrix karışımı bir film daha Avalon, ki zaten Ghost in the Shell'in yönetmeni çeken.Oldukça benzer evrenler aslında.
*our AC-130 in the air
Ben de 13th Floor der sıyrılırım aradan o zaman :).
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Bu arada Watchowsi brothers olmuş Watchowski sisters... Baya kestirmişler...
Biri kestirdi sen de abartma.
Benim bildiğim bi tanesi kestirmişti, öbürüde bacaklarının arasına alıp kestirdim gibi gösteriyordu.
10 numarasınız ikiniz de 🙂 Bu alıntıları FF anasayfasında en iyilere aday gösteriyorum bidıl 😀
- baço
Filmin Matrix'ten önce çıktığnı ve Matrix'deki çatı dekorlarının bu filmden alındığını düşünürsek, Matrix bu filmi hatırlatıyor olmasın :).
eylemim.
aynı şeyler söyleyip bu kadar zor anlaştığım daha da başka birisi yok:)
ama yine de seviom seni:)
gerçi sohbet kestirme, kestirmemek tarafına kaymışsa da IP MAN da efsanedir bence. ona da 7,9/10 verdim.
muhteşemdir.
http://www.camurfilms.com" onclick="window.open(this.href);return false;
Kızımla beraber The Kid seyrettik, çocuğa baştan çok üzülse de sonunda beğendiğini söyledi. Yüz ifadesinden 10 üzerinden 7 verdiğini anladım. Kesilen puanlar da muhtemelen siyah beyaz oluşu, diyalogsuz oluşu, çocuğunu neden bıraktığını anlayamadığı anneye olan şaşkınlığından. Beğenmiş ama öyle söyledi.
Ben 10/9 verdim yine her zamanki gibi.
Yüz ifadesinden 10 üzerinden 7 verdiğini anladım.
Çok iyi ya :).
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Gemide / Serdar Akar
Türkiye Sineması'nın yüz akı filmlerinden biri. İzle izle bıkmıyorum.
Mükemmel oyunculuk, harika metaforlar, müthiş bir senaryo. Ah Serdar Akar ah!!!
8.5 / 10
Çok iyi filmmiş bu, Onur Ünlü bir çok kısa film heveslisinin aklına ilk gelebilecek bir konudan mükemmel bir film çıkarmış. Çok eğlendim izlerken.
Butterfly Effect Revelation
5/10
İlk film türünün ilk örneği oluğundan mıdır yoksa etkileyici kurgusundan mı bilmiyorum çok hoşuma gitmişti, ikinci film tam bi fiyaskoydu. Serinin son filminin fragmanını gördüğümde ise izlemeliyim bu filmi dedim kendime. Dün akşam izledim filmi eğlenceli olmasına rağmen başka da bi numarası yoktu.
______________Spoiler________
Klasik katil kim filmlerinin ötesine geçememiş, yine kurgunun akıcılığı ve (az da olsa) kullanılan efektlerle kendini izletmeyi başarıyo film.
______________Spoiler________
Klasik aksiyon/gerilim filmlerinden hoşlanıyorsanız izlemenizi tavsiye ederim.
Geç kalan teselli : Film 16 Ekim 2009'da ülkemizde gösterime girecekmiş 🙂
Bikur Ha-Tizmoret - The Band's Visit - Eran Kolirin
"Bir zamanlar, ama çok eskiden değil, Mısırlı küçük bir polis bandosu İsrail'e gelmiş. Bir açılış töreninde çalacaklarmış, ama ister bürokrasi yüzünden deyin, ister talihsizlikten, havaalanında onları kimse karşılamayınca kendi başlarına kalakalmışlar. Başlarının çaresine bakmaya çalışınca kendilerini çölün ortasında, kuş uçmaz, kervan geçmez, küçük bir israil kasabasında buluvermişler. Kayıp bir kasabada kaybolmuş bir bando. Bu hikâyeyi hatırlayan fazla kimse yokmuş. Çünkü zaten pek de önemli değilmiş."
Önsözüyle başlayan film Arap ülkelerinde yasaklanmış. Tunç Okan'ın "Otobüs"üne benzettim. Tavsiye ederim.
Mendes'in Revolutionary Road'unu izledim az önce. İyi bir film denebilir ama hemen her Mendes filmi gibi, yarı milimalist, "az her zaman fazladır" düsturuya çekilmiş ama o kadar da fazla olamamış bir film. Leo ve Kate döktürüyorlar, hikaye fena değil ama iyi film kavramımızı yükseklere taşıyan filmlerin yanında oldukça gariban bir film bu. 6,5/10 gibi birşey.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Stephen Daldry'nin Reader'ı.
Nedense önce kitabını okuyayım, filmini sonra izlerim diye düşünerek önce kitabını okudum, sonra filmini izledim. Kitap bittikten sonra, yana döne filmi aradım, nihayet biraz önce izleyip bitirdim. Ve şimdi diyorum ki, keşke kitabını okumadan önce filmi izleseydim. O zaman da eminim, keşke filmi izlemeden kitabı okusaydım diyeceğim. Bu ikileme düşmek ne fena. Filmle ilgili doğru dürüst yorum yapamıyorum çünkü kitaptan müthiş etkilendim. Filminin de o denli etkili olmasını bekledim -ki belki de öyledir- ama yazık ki istediğimi alamadım. Galiba bazı kitapların, bazı hikâyelerin hiç canlanmaması gerekiyor. Bu kitabı tekrar okuduğumda Hanna'nın hep Kate Winslet olacak olması ne kötü.
Velhasılı kelam, filmi sevemedim. İyi ya da kötü değil demiyorum. Kitap bu hikâyeyi yeterince iyi anlatmış sanırım. Benim için tek sorun bu oldu. Ama en azından ya kitabını okuyarak ya da filmini izleyerek bu hikâyeyle ilgilenin isterim.
Puanlama yapmayacağım.
Biraz eğleneyim dedim, Incredible Hulk'ı izledim dün gece. Bol gürültü, bol aksiyon, bol patlama çatlama, feci güç kullanımı. Zaten bu biraz eğlence oluyor gibi bazen. Ama iyi bir değil ve Edward'ı iyi olmayan bir filmde görmek zoruma gitti yine. Liv Tyler olsa ne olur olmasa ne olur? Tim Roth gibi iyi bir oyuncu rolüne hiç mi hiç oturmamış.
Louis Leterrier da kim? Nereden çıktı? Böylesine değerli önemli projeleri nasıl böyle salak bir iki aksiyon yönetmiş herifin eline verirsiniz? Neredeyse "oha felan oldum yağne" dedirteceksiniz. Tıpkı PAcino'yla De Niro'nun The Heat'ten sonraki buluşma filmleri gibi. Jon Avnet kim yahu? 60 yaşına gelmiş, hep tv için yönetmiş, daha çok yapımcılık yapmış, hiçbir (halt) başarısı olmamış bir adama kalk sen The Heat'ten sonra iki efsaneyi bir araya getiren projeyi ver. Olmaz tabi. Hulk gibi işte.
Kardeşim 100 senelik Hollywood hala öğrenemedi mi film yapmayı yahu? Hele hele böylesine hazır şablon, böylesine sağlam kadro, böylesine b.k gibi para varken. Yuh yani....
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Burnuma daha farklı kokular geliyor. Bilerek yapıyorlar bence, bilmediklerinden değil. Belki, tektipleştirilmiş bireyler bu tarz filmleri daha çok seviyorlardır ve dolayısıyla bu adamlar böyle daha çok gişe yapıyorlardır.