Outlander

8/10

Aksiyon, bilim kurgu, gizem süper bir film. Efektler de 10 numara bence. Tam sinemada izlemelik. Savaş sahneleri de harika. Konusu da güzel ve değişik. İzleyin...

http://www.imdb.com/title/tt0462465/

Üç Maymun, gerçekten güzel film 10/8

Yaşamın kıyısında, bu da çok güzel film 10/8

Düttürü Dünya - Zeki Ökten

Kemal Sunal'ın başrolünde oynadığı, hiç gülmeyerek bizi güldürdüğü, 80 sonu Ankara'sında geçen buram buram gerçekçi bir film. Hiç sömürü yapmıyor, olduğu gibi gösteriyor ve bu da zaten bize yetiyor. Hakkı yenmiş(underrated) filmlerden biri olarak karşımızda duruyor.

---Filmden bir sahne---

Pehlivanın sandalye ile güreşmesinin altında yatan manaları bulabilen varsa beri gelsin. Sürreal midir nedir anlamadım ki.

---Filmden bir sahne---

Zaten TV'de orda burda izlemişsinizdir ama bir de sinemacı gözüyle izlemenizi öneririm. Sıkı film.

Yes Man - Jim Carrey

6/10

İzlemesi çok keyifli güleceğiniz bir film. Jim Carrey filmlerini hep severim zaten, hem gülüyorsunuz hem de boş olmuyorlar.

---Filmden bir sahne---

Pehlivanın sandalye ile güreşmesinin altında yatan manaları bulabilen varsa beri gelsin. Sürreal midir nedir anlamadım ki.

---Filmden bir sahne---

Eskinin pehlivanı yeninin pavyon vestiyerinin "Varım bağırıyorum, beni görmenizi istiyorum" çığlığı ve kendi şovunu devam ettirme isteği, bana kalırsa. Yani insanlar paltolarını verirken, paltosunu alan insanı ne kadar hatırlarlar ki? Pehlivanlığı ona bu hatırlanmayı yeniden sağlıyor. Bunu o kadar ciddiye alıyor ki, sandalyeyle güreşirken terliyor.

---Esaretin Bedeli'ni (Shawshank Redemption) izlemeyenler okumasın---

Bu filmde de Andy, bir ara hapishane müdürünün odasının kapısını kilitleyip bütün mahkumlara müzik dinletiyor ya, işte bana kalırsa bu iki sahne birbiriyle örtüşüyor. Andy de, pehlivan gibi, bulunduğu ortamdan bir an için sıyrılıp, kendisini iyi hissettiği başka bir alan yaratıyor. Kısa da sürse, yalan da olsa, sanal da olsa, mutlu oluyor.

---Esaretin Bedeli'ni (Shawshank Redemption) izlemeyenler okumasın---

Bir de patron ve izleyici tarafı var tabii, ve bunlar da birbiriyle neden-sonuç ilişkisi açısından ilintili. İzleyiciler bu şovdan memnun o zaman patron için de "şov devam etmeli" çünkü müşteri seviyor. Patron şova izin verdikçe, müşteri de gelip izliyor. Herkes memnun. Şov devam ediyor. Ya da hayat, hangisi kolayına gelirse.

Lolita - Stanley Kubrick (1962)

Dokunuşlarını hissedebiliyoruz ama daha sonraki filmlerinde ortaya çıkan o görsel dehaya tam ulaşamamış üstad bu filmde. Ama yine de özellikle, Peter Sellers'ın arada bir çıkıp harika oyunculuğunu gösterdiği sahneler takdire şayan. Ayrıca, izleyici etkilemeye çalışılmadan Lolita'nın etkisi altına sokuluyor film boyunca, müthiş bir rahatsızlık hissiyle izliyorsunuz filmi. Yani bir filmde erotizmi vurgulamak için illa bedenin belli kesimlerine yakın çekim yapmaya gerek yokmuş. Kubrick bunu öğretiyor.

7.5 / 10

99 Franc

9/10

Harika bir film, muhteşem kurgu, harika numaralar, süper oyunculuk, güzel film numaraları, kendiyle ve seyirciyle dalga geçen sahneler.... Hele film bitti diye kesinlikle yazılar çıkınca kapatmayın...

Güneşin Oğlu

"Mükemmel" olacaktı ki direkten döndü. Yer yer çok çok güldüğüm çok başarılı performanslar var. ah keşke senaryo üzerinde bir kaç fasıl daha çalışılsa, o aksayan kısımlar da onarılsa, dört dörtlük bir film olacaktı o zaman. son zamanlarda izlediğim en iyi yerli durum komedisi. cidden güldüm!

Star Wars 4-5-6

Çok yüksek beklentiyle izlememle alakalı olsa gerek bir klasiğin beni tatmin edeceğinden daha az tatmin etti.
En çok 6'yı, özellikle sonunu beğendim. 1-2-3 ile daha anlam kazanacaktır diye düşünüyorum.

6'nın sonu mu 😯

Güzel kardeşim Kezzap ne yaptın sen ya.. 1 2 3 bildiğin çizgifilm, bunları beğenmediysen, onları beğenmen daha zor..

Beğenmedim değil be abi. 6'nın sonu en beğendiğim kısmı sadece.

Yani neden bilmiyorum beklediğimden daha eksikti.
Ya türe biraz uzak olmamla alakalı ya da başka bir şey sebebiyle bir eksiklik var gibi geldi.
Benzer konular taklit edilip yapıldığı için geçmişteki bu filmin özgünlüğü yokmuş gibi de hissettirmiş olabilir.

Saçma bir kaşılaştırma olabilir ama yine konu olarak biraz benzediği için ve karşılaştırabileceğim en yakın örnek olduğu için Yüzüklerin Efendisi'yle karşılaştırdığımda, bu filmden Yüzükler'den aldığım doyumu alamadım.

Ama hani puan verecek olsam da 7.5'dan aşağı vermem hiçbirine. Ama Yüzüklerin Efendisi'nin benim için alt sınırı 8,5'dur.

Benim için pek çok iyi sahne olsa da en sevdiğim ve her filmimde çalıp koyacağım sahne ilk filmdeki sahnelerden:
SS Trooperları Obi-Van, Luke, R2 ve 3PO'yu durdururlar, r2 ve 3po'yu aramaktadırlar, obi van'ı sorgulamaktadırlar, Obi-Van elini şöyle bir stormtrooper'ın yüzünün önünden geçirir, "these are not the droids you're looking for" der (Jedi Mind Trick, Force'u kullanarak medichlorianı olmayan canlıların düşüncelerini değişebilirler. Phantom Menace'de aynı numara Qui-Gon başka bir canlıda dener ancak başarısız olur), stormtrooperlar da let them pass derler ve geçerler. Bayılırım bu sahneye, pek çok filmde de gönderme yapılır bu sahneye bayılırım ben de.

The Choke

5/10

Dude sen severdin bu filmi muhtemelen 8-9 verirsin (tahminim).

The good dick (iyi pipi)

7/10

Vals Im Bashir - Ari Folman

Filmde İsrail'in günah çıkartma eylemine tanık oluyoruz. Ama yine de tam bir kabullenmişlik yok. "Tamam biz de suçluyuz ama bunlar yaptı" şeklinde Filistinlilerin katledilişini işlemişler. Sinematik vs. olarak eleştirmek istemiyorum çünkü senaryosu bana çok sinsice geldi. Ödül manyağı da yaparlar(yapıyorlar da) filmi. Sonra da bizden isterler aynısını; bakın İsrail kendi gerçeğiyle yüzleşiyor siz de yüzleşin falan feşmekan.

Herşeye rağmen sonu çok güzeldi. Apıştım kaldım.

Twilight - 7/10

Vampir filmlerinden hoşlanmama rağmen sıkılmadan izledim. Tabi bunda Kristen Stewart'ın büyük etkisi oldu. Benim yaşlarımda olduğundandır heralde, Into the Wild'dan sonra Kristen Stewart'a bir kez daha aşık oldum : p 😀 Kristeeeeeeeen i wanna meet u : ) Bu forumu okuma ihtimali milyarda kaçtır acaba ? 0