The American Friend - Wim Wenders
Diğer filmlerine kıyasla vasat bir film. Ama yine de izlenir.
Hoşçakal Güzin
Baya güzel, ve düşük bütçe bir filmin bile iyi olabileceğini kanıtlıyor...
- baço
Sıcak-Abdullah Oğuz
8/10
ben çok beğendim.bozcaada yıda ilk defa filmde gördüm muhteşem bi yermiş:)
Güzel film, en azından farklı anlatımı var. Reklamcılık ve işin mutfağı ile ilgili. Tamamen beyin işi sahneler var.
Wackness
Ben Kingsley paso cıgara tüttüren bir psikiyatr, oğlu yaşındaki uyuşturucu satıcısıyla arkadaş olur, ve çocuk da onun üvey kızına aşık olurken o da çocuğu kızlarla birlikte olmak için açmaya çalışırsa ne olur... Süper kafa bir film 🙂
http://www.imdb.com/title/tt1082886/
- baço
passengers.
gerilim, korku vs vs diye seyretmek niyetindeydim.
beklenti altı.
başroldeki kadının güzellği bile sıkıyor.
sıradan konu, sıradan oyunculuklar vs vs
berbat.zaman kaybı.
3/10
http://www.camurfilms.com" onclick="window.open(this.href);return false;
Sonunda dayanamadım Wrestler'ı altyazısız maltyazısız izledim. Yeterliymiş bunun için İngilizce'm, bunu da öğrenmiş oldum.
Film şahane. Cidden!
Yani Aranofsky, Requiem for a Dream'deki gibi kasmadan da, insanları taciz etmeden de etkileyici bir film yapılabileceğini sanırım anlamış. Çok beğendim.
Hele son sahnesi...
Rocky gibi filmlerde son dövüş sahnesiyle Amerika göklere çıkarılırdı ya, şahane bir eleştiri getirmiş sonunda.
Çok başarılı tercihleri var yönetmenin. İyi film, çok iyi...
The Curious Case Of Benjamin Button
Filmi evde izleme şansı buldum, birde sinemada izleyeceğim. Spoiler vermeden kısaca düşüncelerimi sizinlede paylaşmak isterim. Filmi oldukça beğendim zira David Fincher favori yönetmenlerimdendir. Film gerçekten güzel bir film sadece izlemeden önce final konusunda sizi uyarmak isterim. Büyük, şaşırtıcı bir final beklentisine düşerseniz hayal kırıklığına uğrarsınız. Yönetmenin diğer önemli filmleri Fight Club, Seven'dan farklı olarak finale yönelik bir film değil, işleyiş, anlatım tarzı açısından oldukça sağlam bir film yapmış. Zaten senaryonun ana fikri "yaşlı doğan bebeğin, büyüdükçe gençleşmesi" bile bu filmi izlenmeye değer yapıyor.
Kısacası ben filmi beğendim. Birde öte yandan Fincher'ın bu projede minimal bir anlatım tarzını tercih etmeside çok yerinde bir tercih olmuş. Hepsi bir yana Brad Pitt'in oyunculuğu yine tadından yenmiyor. Filmle ilgili her cümlem övgü dolu oldu:) Bence hepsinide hakediyor. Ancak baştada söylediğim gibi finale odaklanmayın, genel bakın diyorum.
Einstein and Eddington
Bilimle ilgiliyseniz de ilgisizseniz de güzel bir film. Farklı ülkelerdeki iki bilim adamının, ülkeleri düşman olsa bile nasıl çağların ötesinde davranabildiklerini, günümüzde bile hala aşılamayan milliyetçilik kavramını (ülkeni sevmek anlamındakini değil) o zamanlardan nasıl aştıklarını gösteren güzel bir yapıt.
- baço
In the electrical myst
Vasat'ın üstüne çıkamayan bir film. Tipik bir hollywood (hesaplaşma) filmi. John Goodman bile kurtaramamış 🙂
- baço
passengers.
gerilim, korku vs vs diye seyretmek niyetindeydim.
beklenti altı.
başroldeki kadının güzellği bile sıkıyor.
sıradan konu, sıradan oyunculuklar vs vs
berbat.zaman kaybı.
3/10
Açıkçası altıncı his takipçisi bir film olacağı başından belli olan bir film, ama altındacı histen daha güzel bir sona sahip. Daha duygusal en azından. Ama yapılmışı yeniden yapmak gibi birşey olmuş. Çakma gibi, orijinal değil...
- baço
The Curious Case Of Benjamin Button
Kısacası ben filmi beğendim. Birde öte yandan Fincher'ın bu projede minimal bir anlatım tarzını tercih etmeside çok yerinde bir tercih olmuş. Hepsi bir yana Brad Pitt'in oyunculuğu yine tadından yenmiyor. Filmle ilgili her cümlem övgü dolu oldu:) Bence hepsinide hakediyor. Ancak baştada söylediğim gibi finale odaklanmayın, genel bakın diyorum.
Ben de çok beğendim filmi. Ama bu adamın filmlerinde bir eksiklik var, ne bilmiyorum. Favori yönetmenim olamıyor hiç bir zaman (aman Finçır'da ne üzüldü, ne üzüldü 🙂 ) Felsefi altyapsı mı eksik ne, Hegel abi ne dersin? Ruh oğlum ruh, herşey ruh.. Ciddiyim bu arada. İzlerken bir Scorsese tadı alamıyorum bu adamın filmlerinden. Yavan kalıyor, çiğ böyle, pişmemiş. Böyle seviyoruz onu da 🙂 Öperim Finçır abimi yanaklarından. Oscar'ı alır bu sefer.
The Curious Case Of Benjamin Button
Kısacası ben filmi beğendim. Birde öte yandan Fincher'ın bu projede minimal bir anlatım tarzını tercih etmeside çok yerinde bir tercih olmuş. Hepsi bir yana Brad Pitt'in oyunculuğu yine tadından yenmiyor. Filmle ilgili her cümlem övgü dolu oldu:) Bence hepsinide hakediyor. Ancak baştada söylediğim gibi finale odaklanmayın, genel bakın diyorum.
Ben de çok beğendim filmi. Ama bu adamın filmlerinde bir eksiklik var, ne bilmiyorum. Favori yönetmenim olamıyor hiç bir zaman (aman Finçır'da ne üzüldü, ne üzüldü 🙂 ) Felsefi altyapsı mı eksik ne, Hegel abi ne dersin? Ruh oğlum ruh, herşey ruh.. Ciddiyim bu arada. İzlerken bir Scorsese tadı alamıyorum bu adamın filmlerinden. Yavan kalıyor, çiğ böyle, pişmemiş. Böyle seviyoruz onu da 🙂 Öperim Finçır abimi yanaklarından. Oscar'ı alır bu sefer.
Sinemayı çok sevmemi sağlamış yönetmenlerden biri Fincher.
5 sene önce en sevdiğim yönetmendi.
Hala da severim çok.
Filmi sinemada izlemek istediğimden izlemiyorum henüz.
Ne zaman vizyon tarihi?
Düzeltme: 6 Şubat'mış.
Baco, payitaht, kezzap. Sabahın 4'ünde, 5'inde uyanık olmanız aklıma "Vampirle Buluşma" filmini getirdi, tırstım bir an. Hanginiz Cruise, Pitt, Banderas? Ben tahmin edeyim: Kezzap Pitt olur; Baco Cruise; Payi ise Banderas.
Fincher bence de sıradışı bir yönetmen. Ana akımın, büyük şirketlerin kucağında oturacaksınız, bir taraftan da böyle hazmı zor filmler çekeceksiniz. Belki bizi böyle kandırıyor, kendini de kandırıyor. O yüzden, Payi'nin dediği gibi büyük yönetmen olamıyor. En muhalif filmi "Dövüş Kulübü" bile sonundaki arınma sahnesi ile kendini sisteme teslim etmişti bence. Film boyunca süren anarşinin aslında yalan olduğunu anlamıştık, varlığının farkına varmasıyla. Sistemin uslanmaz çocuğu diyelim o zaman Fincher için. Bağlarını koparana dek durum budur.
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Yazı iki kere çıkmış. Ben de o zaman son (ikinci kez) seyrettiğim filmden bahsedeyim:
Spider - D. Cronenberg
Şizofreni, delilik üzerine sıradışı bir Cronenberg denemesi. Diğer filmlerine hiç benzemiyor. Bir ara film sanki. Yaratıklar yok, seks yok, sıradanlığı şiddete dönüştüren dengesiz karakterler yok. Akıl hastanesinden çıkan karakter, (R.Finnes) gözetim altında tutulduğu kendi gibi iyileşmiş gözüyle bakılan kişilerin kaldığı bir yere gönderilir. Çocukluğunun geçtiği yere. Finali sürpriz bir şekilde filmi tamamlıyor.
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer