Tam olarak kırık denemez, sadece omurlardan biri yerinden çıkmıştı ama demek istediğini anladım. Lakin bunu en nihayetinde bir "süper kahraman" hikayesi olduğunu unutmamak lazım. Eğer süper kahramanın -her ne kadar gerçekçi bir dünya olsa da- normal insandan ayıracak insan üstü unsurlar yüklemezsen üstüne Nuri'den, Hikmet'ten ne farkı kalır? Ki ilk 2 filmi beğendiğini göz önünde tutarsak (Nolan gibi bir ilah bu filmle batırdı dediğine göre bundan öncekileri beğendiğini düşündüm ki yani bence asıl batırış açık ara Inception'dır), yüzünün sol tarafı komple yanmış bir adamın gözüne hiçbir şey olmaması, veya o halde geberip gitmemesi. Üstüne üstlük çıkıp ortalarda kötülük yapması daha mı gerçekçi? Bunların en nihayetin kurgusal filmler olduğunu, yaratılmak istenen ortamın olabildiğince gerçekçi olmasına rağmen kesinlikle "gerçek" olmadığını unutmamak gerekir diye düşünüyorum. Sonuçta her şeyi geçtim, gerçek hayatta şu ana kadar maske takıp milleti kurtarmayı kendine görev olarak biçmiş bir insan örneği de görmedim ben...

değil mi, gerçek hayattaki kahramanlar olabildiğince fazla görünmek istiyorlar 🙂

O halde Gordon'un 20 yıldır çözemediği kimliği, çocukluğunda çocuk esirgeme kurumunda 5 dakika gördüğü yüzden anlayan çakal polise ne demeli? Buna da mı "e süper kahraman filmi, olur o kadar?" diyeceğiz. Ya da ne bileyim, sırf son karede yarım saniye gözüksün diye eklenen, filmden çıkarılsa filmi yarım milimetre bile etkilemeyecek kedi kadın karakteri (evet, kilit şeyler yapıyor da onlar başka şekilde de yapılabilirdi)? Ya da bir şehirdeki TÜM polisleri aynı anda aynı kapalı mekâna gönderme zekiliği, ya da ne bileyim herkesin gözü önünde borsaya saldırıldıktan bir gün sonra Wayne'in tüm servetini kaybetmesi ancak bunun saldırıyla bir ilişkisi olabileceğini Wayne dahil kimsenin düşünmemesi, ya da mesela en küçüğü, elektrik faturasını ödemedi diye yaırm günde koskoca Wayne'in elektriğini kesmeleri? La fatura ne ara geldi de elektriği kestin yarım günde.. Vs. vs. vs. uzar gider..

Yani açık 1 tane değil ki "tamam ya, olur o kadar" diyelim, onlarcası var.

Beldekinin kırık olmadığını nereden biliyorsun ayrıca onu anlamadım, hikâyenin alındığı Dark Knight Returns'de kırılıyor. Filmde diyor mu kırık değil canım çıkık diye? Diyebilir yani, ben kaçırmışım olabilirim de hatırlamıyorum.

Bu arada omurun içinden ilik geçtiğinin farkındasın değil mi? Omurun çıkmasının felce kadar yolu var. Ayrıca şimdi googleladım ama omurga çıkığı diye bir şey bulamadım. Hepsine kırık deniyor sanırım. Yani omurgalar birbirinden ayrılsa bile kırıkla benzer etkiler oluyormuş falan.

Yani nereden tutsan elinde kalır. Tabii ki süper kahraman filmi olduğu için gözardı ettiğimiz şeyler var, ancak bu filmde o sınırlar fazlasıyla aşıldı. Bu tabii ki kötü bir film demek değil, sadece Nolan'dan beklenmeyecek kadar saçmalıklarla dolu bir filmdi, üzücü olan o. Yoksa ben hiç sıkılmadım yani filmde. Ama Nolan için çok kötü bir film, hele de geçen gün TDK'i izledim bir daha.. Yareppi o ne güzel filmdir..

Abi zaten verdiğin cevapların yetersizliği seni rahatsız etmiyorsa sorun yok, beni ediyor.

Bak mesela dediğin gibi bir önceki filmdeki adamın suratı komple erirken göze bir şey olmaması vs. ve daha onun gibi nice ufak tefek veya büyük şey beni filmin geneli düşünülünce rahatsız etmiyordu, mesela filmin sonunda paraların 15 saniye içinde Joker'in deposunda toplanması ve yakılması, ya da ne bileyim daha filmin açılışında bankadan çıkan otobüsün diğer otobüsler arasına sıvışıp kaçabilmesi (gerçi bu bağlanır bir şekilde, hatlar kesilmişti vs.) vs. vs.. Bu filmde etti çünkü bana abartılı geldi. Bunun bir sebebi de bu saçmasapan olayların aslında çok daha az saçma şekillerde de verilebilecek olması, aynen önceki filmlerde yapıldığı gibi, ancak bu filmde o yolu seçmiyorlar.

ufak spoylar

Robin kimliği başka yollardan da öğrenebilirdi ama yok, illa mevcut en saçma ve hiçbir mantık çerçevesine sığmayacak şekilde öğrenecek.. Hadi canım ordan. "madem yüzünde acı var o Batman!!"

spoylar biter

Bak mesela şu "demek böyle hissettiriyormuş" sahnesi, yine 2 saçmalık var. En başta şunu diyeyim yalnız, o replik çizgiromanlara bir gönderme, çizgiromandan alınan bir replik, filmde olma sebebi de o. Ha niye beni rahatsız ediyor, abicim bu kadın senin gerçek kimliğini zaten biliyor, niye hâlen daha onun yanında gırtlak kanseri varmış gibi konuşuyorsun, 2. onu geçtim, kadın kaçıyor sen HÂLEN gırtlak kanserin varmış gibi konuşuyorsun.. Beni deli etme Batman! Neyse bu önemsiz bi şey, bunu es geçebilirim hehe, sen deyince aklıma geldi şimdi 🙂

Verdiğim cevapların yetersiz olduğunu düşünmüyorum ama belki de olabilir çünkü cevap vermek için kendimi zorlamıyorum. Öte yandan bana da senin öne sürdüğün argümanlar çok cılız ve basiretsiz geliyor ama tabi bakış açısı farkı o yüzden olay bakış açısına kadar indiyse zaten tartışmanın bir manası yok.

Ne güzel tartışıyoruz burada niye basiretsiz diyerek olayı kişisel bir boyuta çekiyorsun anlamadım ama seni bildiğimden kötü bir niyetle yazmadığını biliyorum dolayısıyla önemli değil ama başkalarıyla tartışırken seçtiğin kelimelere biraz daha dikkat et derim.

Abi olay ne zaman bakış açısından çıktı ki zaten? Benim bakış açımla hikâye (sanırım burada senaryo deyince yanlış anlaşılıyorum, esas derdim hikâyedeki boşluklarla, senaryoyla değil) saçmalıklarla dolu ve filmde bunlara verilen cevaplar yeterli değil. Senin bakış açınla bu cevaplar yeterli veya cevaplanmasa da olur sorular, veya mutlak benim kaçırdığım cevaplar da vardır. O senin bakış açın bu da benim zaten, dediğim gibi bak:

benim bakış açımla yetersiz olan bu açıklamalar senin bakış açınla yeterliyse sorun yok diyorum ya zaten. Bunu bir aşağılama edasıyla veya hakikat budur anlamında demiyorum. Benim için yetersiz, senin için yeterliyse daha ne abi? İzle tekrar tekrar al o keyfi ve mutlu ol, ben de aynı mutluluğu başka filmlerle yaşıyayım, mesela Prestige.. Oh Prestige.. Bir daha mı izlesem..

Yani basiretsizi nasıl anladın bilmiyorum ama basiretsiz gerçekleri görmemek, gerçekleri anlamamak, gerçeklerle alakası olmamak anlamlarına gelir. Genelde kulaktan işitilenin aksine öyle ağır bir ithamı yoktur (Ne basiretsiz adamsın lafı evet denilince kulağa iktidarsız, haysiyetsiz gibi gelir ama alakası yoktur). Böyle bir anlama gelse de zaten ben kullanmazdım. Öte yandan zaten ikimizde aynı şeyin taraftarıyız ben kendi fikirlerimle mutluyum, sen de seninkilerle yani olay kişisel fikirlerin tartışmasına döndüğü zaman iş saçmalıyor, ben de öyle bir tartışmaya girmemek istediğim için çıktım. Yanlış anlaşıldıysam özür dilerim ama niyetim bu değil kesinlikle.

Sorun orada zaten, ortada bir gerçek yok, bireysel fikirler var. Ama sen basiretsiz kelimesini kullanarak ortada bir gerçek olduğunu ve benim bunu göremediğimi iddia ediyorsun. Dolayısıyla kişisele inmiş oluyor. Ha durum bu da olabilir, benim göremediğim gerçekler olabilir, ancak beni bununla itham etmek istiyorsan önce bu gerçekleri kanıtlamalısın.

Böyle bir şey iddia etmediğini biliyorum tabii, seni de tanıdığımdan bunu kastetmediğini biliyorum, ancak dediğim gibi internet üzerinden olunca kullandığımız kelimeleri iyi seçmek gerekli.

Olm uzattık la, hakkaten ben alınmış değilim de senin de sık sık forumda tartışmalara giren biri olduğunu biliyorum, ondan diyorum böyle sen kötü niyetle yazmasan da buralarda ters anlaşılıyor bazen. Bak ben geçen gün birine yardımcı olayım dedim adamın bir anam avradıma dümdüz gitmediği kaldı, böyle garip yerler oldu buralar..

haklısın Düd, buralar böyle...(oldu kısmını sen biliyorsun)benim takılmaya başladığımdan beri böyle, ama herkes öyle değil ve bu durumu düzeltmeye çalışanlar var, Fulguradır copendir hemen aklıma gelen isimlerden, teşekkürler onlara 🙂

Fulgura bambaşka bir şey zaten. Büyük ilgiyle takip ettiğim dehşet bir karakter kendisi. Tanışabilsek güzel olurdu ama zor gibi şimdilik bakalım.

Neyse ben de tartışmayı uzatmayayım diyeceğim 2-3 şey var ama sonuçta ortada yanlış anlaşılma kalmadığına göre -en azından öyle düşünüyorum- mantıksız yere alakasız bir başlığı kirletmenin mantığı yok.

Synecdoche, New York 8.3/10
Kaufman kafası..

We Need to Talk About Kevin...

Puan işlerinde hiç iyi değilimdir, o yüzden kusuruma bakmayın ancak izlenince pişman olunan filmlerden değil, onu söyleyebilirim.

--- spoiler ----

Filmde, insanın eviyle zihni arasında organik bir bağ kurulmuş. İnsanın zihnindeki belirsizliklerin, gündelik işleri dahil her şeyin önünü tıkayabildiğini, evdeki karışıklığı(kirliliği), zihindeki karışıklığa benzeterek vurguluyor film.

--- spoiler ---

Böyle üst üste iki mesaj atınca da insan bir garip hissediyor ama...

Les Invasions Barbares

Yine puan vermeyeyim ben ve siz yine mazur görün. Ancak izleyin, keza izledikten sonra, 1-2 saat içinde aldığınız her nefes size özel hissettirecek. Neden mi? Çünkü yaşıyorsunuz...

Munna.Bhai.M.B.B.S-Rajkumar Hirani
9/10

3 idiots dan sonra aynı yönetmenin hangi filmi var derken 2003 yapımı bu filmi çektiğini gördüm, film yine sisteme eleştiriler getiriyor 🙂 3 idiots la epey bir ortak noktası var 🙂 çok güzel bir filmdi 🙂