Ta zamanında izlemiştim, Pitch Black diye bir korkumsu bilimkurgu filmi vardı. "BU film fena diildi galba ya, bi daha izliim" dedim ve iyi ki izlemişim. Çok keyif aldım. İçerdiği bazı şeyler ve anlar gerçekten çok iyi olan, klişelerinin ise pek de rahatsız edici olmadığı ve genel olarak gayet iyi bir filmmiş gerçekten. 7/10. İzlemeyenler görmeli.

Moon'u izledim. Hatırladığım kadarıyla biraz övülmüş bir filmdi. Ama kimse pek üstünde durmadı. SAkin ve nif ilerleyen bir bilim-kurgu, Sam'in oyunculuğuda gayet başarılı ve etkiliyici tek başına yürütmüş sayılır filmi, izlemeyenler için tavsiye ederim.

Invasion of the Body Snatchers/1956

50'lerdeki Uzaylı İstilası filmlerinin şah'ı, başyapıtı deniyor. Ben gayet kötü buldum.
Sürükleyici olmayan bir anlatım, bir sürü rahatsız edici hata, yüzeysel hatta hiç var olmayana karakterler vs.
3/10

Ha.... Bir de meşhur mu meşhur, felaketler silsilesi Gigli'yi izledim. Daha bitiremedim gerçi, haftaya bugün biter ama izlediğim kadarı da yetti. Bir miktar kıyak geçip 2/10 diyelim.

The American - Centilmen 8/10

Eğer bir film eleştirmeni olsaydım bu film için sadece aşağıdaki ilk paragrafı kullanırdım.

Klasik kiralık katil filmlerden farklı bir film. Bu defa, kiralık katilin tamamen ruhsal yapısı anlatılıyor. Filmi izlerken bir kiralık katilin beyninin içindeki en klas yerde oturacaksınız. Karakterle bütünleştiğiniz anda beynin, korkuyu pompaladığı amigdala kütlesi de sırtınızı yasladığınız sert tabakayı oluşturacak.

Clooney çok iyi performans sergilemiş. Karakteri bize çok iyi yansıtmış. Katilin yaşadığı korkuyu, tedirginliği, sıkıntıyı... bir kiralık katilin ruhsal durumunu, bu performans sayesinde hissedebilirsiniz.

Film durağan bir film olsa da bizim yerli sözde sanat filmleri gibi değil tabiki. Durağanlığının içinde temposunu kaybetmeyen bir film.

Kiralık katilimize verilen Kelebek ismi de filmin sonunda anlam kazanıyor. Yeni bir hayata başlamak, hem de eskisinden tamamen farklı bir kişilikle oluşacak bir hayat. Yeni bir sevgiliyle. Malesef süresi de kelebeğin hayatına benzeyen bir hayat.

Artı mutlaka değinmem gerek; Peder, kendi sırrının ortaya çıktığı anda söylediği sözleri de çok anlamlıydı.

Please Give imdb 6.8/10

Wild Target imdb 6.8/10 iyi ve keyifli bir film... Bana göre 7'nin üzerinde olması gerekn bir film. Bill Nighy bundan sonra daha sıkı takip etmeye çalışacağım. Şu anda hali hazırda 2011 yılında biri çizgi film seslendirmesi olmak üzere 5 projede var. 3'ü başrol. Nerden tanıyom nerden tanıyom diyordum; Underworld serisini görünce hah tamam dedim...

Prince of Persia: The Sands of Time
3/10

Bayağı zamandır bu kadar klişe içeren bir film izlememiştim. Tam Jerry Bruckheimer filmi işte.

Av Mevsimi

Puan veremiyorum. O derece sağlam bir film. Cem Yılmaz'ı burda izleyin, mutlaka ama mutlaka burda izleyin. O neydi ya. Helal olsun abicim...
Bu arada Türk sinemasında pek de eşi benzeri olmayan bir görüntü yönetimi var. Uğur içbak mükemmel iş çıkartmış.

Yabancı filmleri ilk ben izliyorum ama Türk filmlerini bekle babam bekle... Zaten dört gözle bekliyordum, bir de ilk yorum böyle olunca pek fena oldum. Umarım kısa zamanda izleme şansımız olur.

Av Mevsimi.... BEn de merakla bekliyorum yaa....

Prensesin uykusu.
3/10.
Anlatılan ortada yok. Anlatım aracı zaten yerlerde. Genco Erkal hatrına 3. Kötü filmden gerçekten neler öğrenilmiyor ki.

I Saw The Devil - Akmareul Boattda

Sevgili kardeşlerim, bu-filmi-izleyin. The Chaser ile kapışacak hatta bazı yönleriyle geçecek kadar iyi bir film bu. Görüntüleri muhteşem. Oyuncuları müthiş, Bittersweet Life'tan Byung-hun Lee, Oldboy'dan Min-sik Choi. Öezllikle Min Choi muhteşem. Yönetmenin de Bittersweet Life ve A Tale Of Two Sisters'dan sonra kkendini aştığı bir film olmuş. Bu bir suç filmi ama The Chaser'ı izleyenler de bilir normal bir suç filmi değil. Apayrı bir kafa. 2010'da izlediğim belki de en iyi Asya filmi, belki de en iyi film. Bilmiyorum ne izlediğimi unuttum film ağzıma sıçtı.

Ha kan göremem, revan istemem diyenler bulaşmasa belki daha iyi tabi.

https://www.youtube.com/watch?v=

Tony Gatlif filmleri yaptık üstüste...

1. Gadjo Dilo

2. Exiles

3. Transylvania

4. Je suis né d'une cigogne (altyazı sorunundan izlemedim)

içlerinden en keyiflisi Gadjo Dilo'ydu...

Av Mevsimi!
Gerçek bir hayalkırıklığı.... Kötü değil ama vasat. 5/10

Duplicity

Al buyur burdan yak. Oyun içinde oyun ve sürprizler... Biz de Av Mevsimi'ne avlanalım...

The Jacket (2005) 8/10

Çok sevdim ben bu filmi. Aferim iyi bir film yapmışlar. Adrien Brody ve Keira Knightley çok başarılı performans sergilemiş. O küçük kızı ve diğer küçük çocuğu da kutlamak lazım.

Ayrıca Jack-Jackie-Jacket, yeşilçamvari olarak güzel bir üçü biryerde olmuş...

"bi si.tir git" lafı Amerika'da var da Hollywood'da bazen yok olabiliyor. Önüne çıkan bir yabancının akılalmaz düşüncelerine hemen şippadanaktan inanmak gibi.. olsun, film iyiydi yaaa...