Forum

Süs (2008)

176 Gönderi
53 Üyeler
0 Reactions
34.2 K Görüntüleme
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Ya inanma şu dobike Kezzo gönül alıyor 😛 Düğün'ü de eleştirdiği noktaları açıklayınca bi geri adım attıda itiraf etmeye korkuyor. Yollarım bak Gtalk geçmişini yıh yıh yıh.

 
Gönderildi : 24/05/2009 3:20 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

😀 😀

Bana da eleştirdi o.
Sert eleştirdi de, benim en beğendiğim eleştirilerden biriydi ilginç bir şekilde.

Ha Gtalk'ta ayrı şeyler söylediyse onu bilemeyeceğim 🙂
Küfür mü etti? 🙂

 
Gönderildi : 24/05/2009 3:34 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Ya Özgür, bir git kardeşim.. Neyi geri aldım? Gtalk'da ben senin eleştirinin sallapatikliğini eleştirdim. Virgül koymaktan aciz insan, bu filmin neyini beğendin, buna nasıl özgün dersin dedim. Aynılarını Kezzap'a da dedim.

Sana mı sorcez olum beğenip beğenmediğimizi, ahlını alırım bak, uyarladılar office'i de zaten, kızgınım sana..

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 24/05/2009 4:34 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Film 12 dakikaydı, ek görüntü ve kurgudaki bazı oynamalarla 21 dakikaya çıktı.
Bir önceki versiyon biraz havada kalıyor gibiydi.
Filmi biraz daha içime sindirdikten sonra içinde benim de olmam gereken bir film diye düşündüm.
Ek çekimler ve kayıtlar yaptım.
İlk hali şu ana kadar genel olarak en sevilen filmim diyebilirim.
Umarım o versiyonu biraz daha derinleştirebilmişimdir.

Link gün içinde, bilemediniz yarın burada olacak gibi duruyor.

OYUNCULAR:
Özgür Bakar
Onur Ünsal
Furkan Öncü
Fırat Konuşlu
Aykut Akdere
Tolga Pancaroğlu
Süheyp Tosun

ÖYKÜ:
Fırat Konuşlu
Ali Fuat Segmen
Bilal Bay

GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ:
Süheyp Tosun

KURGU:
Fırat Konuşlu
Bilal Bay

YAZAN, YÖNETEN
Fırat Konuşlu

 
Gönderildi : 28/05/2009 1:44 pm
(@eserdem)
Gönderi: 0
 

yönetmen kurgusu gibi bir anlamda 🙂 ama tabi ek sahnelerle. bekliyorum merakla fırat.

cehalet mutluluktur

 
Gönderildi : 28/05/2009 2:09 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Yaklaşık dört saattir vimeo'nun convert etmesini bekliyorum.
Bu sefer küçük ama.
SD 90mb 21 dakika.

 
Gönderildi : 30/05/2009 5:27 am
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Filimin Linki: http://www.vimeo.com/4903585

İyi seyirler..

 
Gönderildi : 30/05/2009 1:51 pm
(@mordevrim)
Gönderi: 0
 

Süs'ün altmetninde yatan mükemmel eleştiriyi üst metine çıkardığı için büyüsünü bir nevi bozduğunu düşünüyorum Fırat. Her şey alt metinde iken iyiydi. Hele ki izleyenlerin "çok saçma olmuş, bazı yerler çok amatör olmuş" gibi söylemleri filmin eleştirdiği şeyler üzerinden eleştirilmesi yönünden müthiş bir ironi doğuruyordu. Ama şimdi o ironi ve alt metinin kaybolması yüzünden filmin amacına hizmet edemeyeceğini düşünüyorum. Anlatan olarak absürdlüğü devam ettirmek istemişsin ama bu ilk cümlede de dediğim gibi tamamen üst metin halinde olmuş. Ama bilmiyorum, belki de bu sefer ben anlamamışımdır;).

Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...

 
Gönderildi : 30/05/2009 3:29 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Doğru Eyüp. Fazlasıyla doğru. Eleştirin en temel endişemdi başından bu yana.
Fakat bu filmin anlaşılmasını istemek gibi bir derdim var.
Genel olarak izleyicinin tamamını elimde tutmak gibi bir amaç gütmesem de söz konusu bu film olunca anlamı üst-metne çıkartabilecek kadar amaçlarımdan vazgeçebiliyorum. Bu filmden sonra, belli bir kısmın eleştirilerinin ardından yaşadığım hayalkırıklığını anlatamam. Amatör sinemayla uğraşan herkesin derdine az da olsa mutlaka dokunan bir film olduğunu düşündüğüm bu film, bazı yönetmenleri taklit etmiş, hiç özgün değil, ya da anlaşılmaz olarak değerlendirilince suçu kendimde bulup samimiyetimi de içine katacağım bir şekilde filmin içine dahil olmak istedim.
İlk filmi izleyip beğenenlerde olumsuz bir etki oluşabilir. Ama onlar için de ilk hali var. 🙂

 
Gönderildi : 30/05/2009 4:07 pm
(@eraydinc)
Gönderi: 0
 

Ellerine sağlık kezzap.Üslubunu beğeniyorum... Ama bir düşüncene katılmıyorum. Anlaşılır olmasını istiyorum demişsin. Bu benim sinema anlayışıma göre çok çok ters bir durum.

Birde kısa filmin mantığı (sağolsun Mimar sinan üniversitesi yeteri kadar katlediyo kısa film kültürünü ) izlendiği zaman oldu bitti değil, izlendikten sonra derin düşüncelere daldıran ve yorumlanabilen,yani bittiği anda başlayan bir sanat dalı bana göre... Kısayla uzun arasındaki farkta bu zaten. Hele zaten kısa filmlerde bir konuyu anlatabilmek için göze parmak dialoglar ve kadrajların closeuplara kaçması beni yeterince üzen etmenlerden.

İlk versiyon bir sanat eseriydi, bu acaba öylemi ?

Saygılar...

eraydinc.com
vimeo.com/eraydinc

 
Gönderildi : 30/05/2009 5:00 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Ellerine sağlık kezzap.Üslubunu beğeniyorum... Ama bir düşüncene katılmıyorum. Anlaşılır olmasını istiyorum demişsin. Bu benim sinema anlayışıma göre çok çok ters bir durum.

Birde kısa filmin mantığı (sağolsun Mimar sinan üniversitesi yeteri kadar katlediyo kısa film kültürünü ) izlendiği zaman oldu bitti değil, izlendikten sonra derin düşüncelere daldıran ve yorumlanabilen,yani bittiği anda başlayan bir sanat dalı bana göre... Kısayla uzun arasındaki farkta bu zaten. Hele zaten kısa filmlerde bir konuyu anlatabilmek için göze parmak dialoglar ve kadrajların closeuplara kaçması beni yeterince üzen etmenlerden.

İlk versiyon bir sanat eseriydi, bu acaba öylemi ?

Saygılar...

Olmayabilir, haklısın.
Anlaşılabilir olma isteği sadece bu filmin bu versiyonuna has bir durum yukarıda da belirttiğim gibi.
Ha diğer filmlerimde de bu çabayı görüyorsan bunun üzerine konuşabiliriz.
Ama bu versiyonu yayınlamak benim için üslubuma da yön verecek bir deney aslında.
Geri-bildirimleri alıyorum. Hadi bakalım.

 
Gönderildi : 30/05/2009 5:40 pm
(@amagi)
Gönderi: 31
 

sana en basinda butunluk kaygim oldugunu soylemistin, bu kaygim izledikten sonra yok oldu cunku butunlugu korumayi basarmissin, ama karakterlerin hepsinin aslinda sen oldugu hissi uyanmadi filmi izlerken, film kafa karisikligini zaten yeterince iyi veriyordu bence eski halinde. bir de sonda doktor olarak da senin konusman hos olmamis, gerci orada, kafayi yemis senin kisiliklerinden biri de doktor muydu sorusu uyandi kafamda, yani gercekte doktor yok onu da sen mi uydurmussun diye dusundum ama emin olamam bir sikinti zaten cunku doktorun orda ayri bir kisilik olarak bulunmasi ihtimali ve onu da senin seslendirmis olman beni rahatsiz etti. herseyin en guzeli orjinalidir mantigiyla hareket ediyorum, ben eski halini daha cok sevdim, bu biraz kor goze parmak seklinde olmus.

 
Gönderildi : 30/05/2009 5:45 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

sana en basinda butunluk kaygim oldugunu soylemistin, bu kaygim izledikten sonra yok oldu cunku butunlugu korumayi basarmissin, ama karakterlerin hepsinin aslinda sen oldugu hissi uyanmadi filmi izlerken, film kafa karisikligini zaten yeterince iyi veriyordu bence eski halinde. bir de sonda doktor olarak da senin konusman hos olmamis, gerci orada, kafayi yemis senin kisiliklerinden biri de doktor muydu sorusu uyandi kafamda, yani gercekte doktor yok onu da sen mi uydurmussun diye dusundum ama emin olamam bir sikinti zaten cunku doktorun orda ayri bir kisilik olarak bulunmasi ihtimali ve onu da senin seslendirmis olman beni rahatsiz etti. herseyin en guzeli orjinalidir mantigiyla hareket ediyorum, ben eski halini daha cok sevdim, bu biraz kor goze parmak seklinde olmus.
Yan odaya da gelir söylerim, ama konuşalım insanlar da duysunlar.:)

Doktor da benim evet! O da benim kişiliğim, çünkü o da filmin içinde, yani benim karakterim.
"Bilinçli" yanımı temsil ediyor diyebilirim. Ama kendisi de aslında bilinçsizce ilerleyen bir sürecin yani filmin parçası olduğu için aslında bir bilinçlilik yanılsaması. Yani aslında hiçbir zaman saf bir bilince erişemeyiz, yaptığımız işi yaparken ben oldum abi "gerçek" budur diyemeyiz. Sadece bir bilince ulaştığımızı zannederiz belli dönemlerde. Arayış hiç bitmez.
Benim fikrim budur bu durumla ilgili.

Her şeyin ötesinde doktor aslında başka bir nesne orada.
Ama o nesne de artık benimle bütünleştiğinden bana dönüşüyor.
O nesnenin ne olduğunu da açık etmeyeyim.

Asıl soru şu? Orjinal hali izlemeseydik, yine kör göze parmak mı diyecektik?
Benim araştırdığım denediğim şeylerden biri de bu.
O nedenle ilk hali izlemeyenlerin yorumları da çok önemli benim için.

Her şeyin ötesinde sanırım ben bu filmi çok sevmiş ve sahiplenmişim ki kendim de içine girmek istemişim bir şekilde.

 
Gönderildi : 30/05/2009 5:53 pm
(@techo)
Gönderi: 0
 

Filmin son sahnesindeki kırmızı mavi hap göndermesini fena halde üzerime aldım 😀 ilk baştaki psikomanyağın söyledikleri de filmle uğraşanlara özellikle de kısa filmcilere yönelik ağır eleştiriler barındırıyor sanırım.

Yeni düzenlemeden çıkardığım sonuç ise söyleyecek sözlerinin olduğu ve bunları süs filmi üzerinden yaptığındır, bu konuda seni eleştiricem ki nacizane fikrimdir, söylemek istediklerini çektiğin eski film üzerinden değil de yepyeni bi hikaye üzerinden iletebilirdin izleyiciye. Filmin o anlaşılamayan, izleyicinin kendine göre yorumlayabildiği hava kaybolmuş sen mesaj vermeye çalıştıkça.

Genel olarak ego tatmini olarak yorumladım, eğer ilk film olmasaydı süs'ü bu versiyonuyla izlemiş olsaydık muhtemelen benim de çok hoşlanacağım bi film olacaktı. (yeni eklediğin müzikler hariç 🙂 )

Techofilm

 
Gönderildi : 30/05/2009 7:30 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Üzerine alınmasaydı Tekin. Daha ünlü bir filmde var o. 🙂
İlk başta söylenilenler eleştiri olarak da alınabilir, ama daha çok kendi durumumu anlatıyor ve eleştiriyorum.

Artık sinemanın ne olduğuyla ilgili filmler yapmak yerine, sinemanın ne olduğunu film yaparak anlamaya çalışacağım için yeni filmimde de temcit pilavı gibi aynı konular çerçevesinde dönmek istemedim. Geçmişte yaptığım bu film, yeni sorularım için kapı açıyordu ve ben de onları ekledim.

Ego tatmini kısmını anlamadım.
Egomu mu tatmin etmişim bu filmde?
Eğer öyle diyorsan sadece bu filmde değil, hepsinde yapıyorum bunu.
Önemli olan amacın bu olmaması.
Ego tatmini bir sonuçtur sadece ve her sanatla uğraşan insan bunu yaşar.

Ha bunu amaçlamış olduğumu söylüyorsan, nasıl diye de sorarım? 🙂

 
Gönderildi : 30/05/2009 8:10 pm
Sayfa 8 / 12
Paylaş: