HOCA!!!

Bu yemin ederim her bakımdan izlediğim en en en iyi kısa filmlerden birisidir.

Eşekkler gibi hayvanlar gibi beğendim. Bak oruç oruç yalan malan hak getire.

@Baco doğru demiş. harbiden meydan okumuşsunuz. Beynm açıldı şöyle bi kendime geldim. Terledim abi heyecanlandım. İyi girdi. Çok çok iyi girdi. Adam dönüp ilk lafı salladı "allah" dedim bu başka bişey. Bu film değişik! Sonra abicim direk tıkır tıkır geldi devamı. Çekti vurdu tamam dedim bu film çok sağlam.

Abi sonra asla bozmadı. Hiç hız kesmedi ve daha da ötesi aslında tarzın derinliğine inat bir de harika işlenmiş tertemiz süt gibi bir komedi filmi lan bu.

Yazanı çizeni yönetmeni ve özellikle yönetmeni oynayan yönetmeni tebrik ederim.

TEBRİK EDERİM!!!!

Filme gelen ilk yorumlardan birinin @iCe'dan gelmesiçok talihsiz olmuş. Peşinden de @Beran21 bence ufkunu tamamen kapatarak oturup izlemiş.

Bu film adaptation kadar güçlü ve hoş.

@embpictures: İşte o ilk karede sıkıldın ya daha önce dediğim gibi o ilk kare sıkıcı ki arkasından gelen heyecan anlam kazansın. Bunu hissedebilen biri daha. Teşekkür ederim.
Sokağın sesini o denli kullanmamız, karakterlerin kalabalık içerisindeki yalnızlıklarını ses yoluyla anlatmak içindir. O kadar ses var. Ama tek başına kayalara bakıyorlar. (Yönetmen ne diyor bir yerde. "Bireyin toplum içinde yalnızlaşması...")

Ama hoş duyulmamış olabilir. Bazen böyle risk almak gerekiyor.

@Kadir: Senden böyle yorumlar duymak çok sevindirici. Hele ki izlediğin en iyi kısa filmlerden biriyse... Çok mutlu oldum. Sağolasın...

İşte bazen böyle izleyicinin ta derinliklerine doğru ilerleyebiliyorsun bazen de havada kalabiliyor. Bu filmde tam da böyle uçlarda farklı tepkiler alabileceğimi düşünmüştüm zaten ben de, çünkü filmin kendisi çok riskli.
O nedenle beğenmeyenlere de bir şey diyemem ama eleştiri tarzlarını eleştiririm.

Tekrar sağol Kadir. Yüzümde müthiş bir tebessüm oluştu.

uzun uzun eleştiri yapamayacam... nedeni film değil tabi...

özgür abi ve onur abi iyiydi tabi baya...
"sıkıcı kısım" banada sıkıcı geldi. tabi önce yorumları okuyup izleyince belkide şartlandım gibi bişey oldu.

filmin sonunda ki müzik neden bilmiyorum olmamış bence. başka bişey yada hiç ibşey olmayabilirdi belki.

forum üyelerinin böyle bir film çıkarması çok hoşuma gitti...

elinize, emeğinize sağlık..
umarım burda kalmaz bu..

Bir de bugün 2-3 saat (hayatımda ilk kez diyaloglu) çekim yaptıktan sonra, SÜS filmindeki ışıkları ayakta alkışlamak istiyorum arkadaşlar. Ben de damdan düşünce anladım derdinizi 🙂 Bir de fimin aslında ciddi ama bir yandan da hiçbişeyi ciddiye almayan bir havası var. Bunu sinema filmlerinde bile yakalaması zor, yönetmenin esas başarısı da burda belki. Sanki "bu ne ki, bunun gibi 10 tane daha filmi rahatça çekeriz" havası var filmde. Ama bunu yapılan işle dediği için arkasında duruyor film bence.

"Filmin aslında ciddi ama bir yandan da hiçbişeyi ciddiye almayan bir havası var. "

Abzürd denilen şey böyle bir şey olsa gerek. Bu filmin senaryosu yazıldıktan sonra, artık ortaya nasıl bir şey çıkacağı aşağı yukarı belli olduktan sonra tam da baconun dediği gibi bir hava yakalanması gerektiğini düşündük. Bana da oturup Kitano'yu izlemek düştü. Nasıl yapıyor, nasıl veriyor o ciddi ile ciddiyetsiz havayı birlikte?

Zatoichi, Brothers ve Takeshis'! Bu havayı yakalamak için referans noktalarımdı bu filmler. Kitano izlediğim en kafayı sıyırmış yönetmen belki de. Kafası nasıl çalışıyor bu adamın, Takeshis' bunu çok güzel anlatıyor.
Herkese tavsiyemdir.

Selçuk devamı gelecek inşallah.
Şu an bir senaryo yazmaktayım.
Bilal'in başlangıç fikrini ortaya attığı benim geliştirdiğim bir senaryo.
İstanbul'da çekilecek...
İnşallah, bir aksilik olmazsa, çekeceğiz...

en sonunda eve geri gelebildim ve şimdi yazabiliyorum.. diğer yorumları okumadan yazdığım versiyonunu Fırat'a zaten özelden göndermiştim.

film beni çok sararak başladı (belki film başlarken nesnel yaklaşamıyorum ama sonra toparlıyorum elbette). herkesçe "uzun plan" olarak adlandırılan giriş bölümünde nedense hiç sıkılmadım ki aslında istenen bu değildi sanırım 🙂 vurulma anında güzel bir zirve yaptık ve donuk kalan kare de şaşkınlığımızı iyice yaydık vucüdumuza. diğerini vuran karakter olay yerinden ayrılırken yolda hala yürüyen bir çift yaklaşıyor. onların olaya tepkisizliğini kasten istemiş olabilirsin diye düşünüyorum, yine kameradaki oyunun oyun olduğunu bilmeleri gibi birşey ? ama onlar da oyunun içerisindeler ise -ya da bu cinayer "gerçek" ise- keşke anam adam vuruldu tarzında azıcık bi tepki içerisinde bulunabilselermiş ? orada beyin sulanmasına gittim, mavi ekran verdim.

daha önceki yazılarda söylenen diyaloglarla ilgili kısımlara az biraz katılıyorum ancak genel olarak ben memun kaldım oyunculuk performansından. en sondaki dış sesin sahibi arkadaşın performansı biraz beni itti ancak genel olarak başarılıydı herkes.

Uzun plan seçimlerinin bilinçli olarak yapıldığı belli. ancak bazı noktalarda biraz daha farklı açılar olsaydı daha iyi olabilirdi belki. demek istediğim tarz anlamında değil, anlaşılabilirliğin gerekliliği anlamında. yani mesela hep tek açıda kalıyorken şu psst diyerek özgür'ün polis rolündeki arkadaşı çağırması tam oturmamış sanki. çünkü aynı plandayken zaten ikisinin de aynı çemberde olduğu hissiyatını yaşıyoruz halihazırda.

film müzikli mi olmalı olmamalı mı o yönetmenin tercihi olur ancak ben kapanıştaki müziği sevmedim. ki aslında elektronik müzik severim ve elektronik synth seslere biterim ama bu filme götüremedim.

görsele gelirsek dışarda renk tonları güzel. ancak içerde renk yok gibi -aklımda kalan görüntüye bakınca..-. karanlık oda sahneleri cidden çok karanlık. nedenini açıklamış Fırat ama yine de sonuçta karanlık :/ bu karartma ile kontrast çok artmış ve siluetimsi bir resim formatı izler olmuşuz. yani ışığın geldiği yönler parlak, ışığı almayan yerler karanlık ve detay kaybı söz konusu

ben Süs'ü genel olarak beğendim, ancak filmin genelini düşündüğümde ise baştaki sıkılma bölümünün tam olarak ne amaçla verildiğini oturtamadım. yanlış anlaşılmasın; büyük resme bakıncaki anlamdan bahsediyorum. yoksa yerel anlamdaki şaşırma öncesi tırmanış etkisi zaten yerinde. ama filmin geneline bakınca, bu SÜs olarak verilecek olayın başındaki derinlik bir kancaya oturmadı bende. ayrıca baştaki suskunluk ve dingin hali düşünürsek bu karelerin yönetmeni olarak özgür'ün çizdiği karakter biraz daha komik/karikatür kalıyor sanki ? yani filmin başı ile sonrası arasında biraz denge kaybı olmuş gibi geldi bazı açılardan. ama bu tabi benim çıkarımım, pek bi öznel

sonuçta oldukça güzel bir iş çıkmış, hepinizin ellerine sağlık. anlatımlarınızın devamını bekliyorum. tekrar tebrikler

Filmi aslinda cok daha once seyretmistim ama yorum yazma girisimim gondere bastiktan sonra iki kez husranla sonuclaninca ancak simdi tekrar yazma firsatim oluyor:)

Oncelikle filmi ilk seyrettigimde, filmi seyreden insanlarin ucu, aman bunu surdan almissin bunu surdan kopyalamissina cikacak yorumlar yapabilecegini tahmin ettim. Ama bu filmde esinlenme, benzerlikler yada taklit yok, yonetmeninde kabul ettigi gondermeler var. Zaten bunu goremeyip filme Hanekeden surdan burdan aldin seklinde yorum yapmak bence filmi anlamis olmak demek. Zaten Firat filmde bunu saklayarak degil, goze parmak gostere gostere yapmis.

Oncelikle ekip olarak hepinizi tebirk etmek isterim. Filme bir butun olarak bakildiginda eli yuzu duzgun cok guzel bir is cikmis ortaya. Tum imkansizliklar bir yana bukadar insan bir araya gelip boyle bir proje gerceklestirmek bile cok zor bir is. Ama isin arkasinda elemanlarinin hepsinin yonetmen potansiyeli barindirdigi bir ekip olmasina ragmen film gercekten tutarli, yani demek istedigim bu filmi firatin cektigini bilmeden izlesem ve forumda bu filmi kim yonetmistir die sorsalar hic dusunmeden cevap verebilirdim:) Tabi ki film firatin diger calismalarina gore cok daha iyi bir yerde fakat yinede tutarli ve tarzini hissettiriyor. burdanda iyi bir ekip olusturdugunuzu belli oluyor. Cunku sinema ile ugrasan iki kisi bile bir araya geldiginde biri filmin yonetmeni olsada digeri mutlaka filmi tarz olarakta farkli bir yerlere ceker:)

Genelde deneysel filmlerde insani meraklandiran hikayeler gormek zor.O acidanda film bence cok basarili. Hikaye filmin hazirlik asamasinda ne denli titiz davrandiginizi hissettiriyor. Benim henuz hic beceremedigim ve acikcasi gorunce kiskandigim bir siradisilik ve zeka pariltisi var hikayede:)

Filmde beni rahatsiz eden(aslinda rahatsiz eden demek yanlis, ben olsaydim bu sekilde yapmazdim dedigim nokta demek daha dogru) , filmin seyirciye mesafeli durusu.Yani seyrediyorsunuz ama hep filmin disindasiniz. Yakin planlarin azligindanmi bilmiyorum ama film seyirciyle iletisime girdigi sahnelerde bile seyirciyi filmin disinda birakiyor. "zatenbizde bunu istedik" dediginizi duyar gibiyim:) ve Boyle bir filmin zaten hikayeyi tabiki bu sekilde anlatmasi gerekir ama diger turlude cok farkli bir calisma olabilirdi. Gerci o sekildede filmcok farkli yerlere giderdi ya daha fazla sacmalamayayim:)

Sonuc olarak cok guzel bir is ortaya cikarmissiniz. Emegi gecen herkesi tekrar tebrik ederim. Eminim gelecek yeni filimler cok daha iyi ve basarili olacak...

slmlar biraz geç kaldım heralde yorum için gereken herşey söylenmiş gibi ama olsun..filmin ilk karelerinde karatmalar ve titremeler hoş olmamış tabiki tripotunuzun olmaması bunu ortaya çıkardı ama masa üzrindeki çay sahnesi gerçekten yakışır güzell..oyunculuklarda pek bi sorun göremedim bazı yerlerde tiyatro oyunculuğuna kayılmış hissi uyandı ben de ..ve gelelim filmin ne anlatmak istediğine açıkçası tam kavrayamadım bu da belki benim eksikliğimdir tekrar izlicem..iyisiyle kötüsüyle elinize sağlık
BAŞARILAR..

*not: hiçbir yorum okumadım.
bu ne abi siz buna film mi diyosunuz, bu başka bişe ya, ben böyle film izlemedim ki:)
ilk replik yere yatırdı beni "size heyecan verici hiçbirşey göstermicez" hahhahahahhah. ve sonra "bu kadar sabrettikten sonra birşeyler görmeyi hakettiniz" bammm. film içindeki oyuncuların tavır çatışmasına bakarmısınız 🙂 seyirci şöyle diyor: iyi yaptın lan ben de gıcık olmuştum ona! 🙂 sonra da kaçıp gidiyor... dikkat hata! bu sırada karşıdan el ele tutuşmuş gelen çift az önlerindeki silah patlamasından sonra kendilerine doğru koşan katili görüpte neden kanara kaçmıyorlar soru işareti 🙂 hiç değilse azıcık istiflerini bozsunlar. sonra.....; çayın içine şeker atıldığını niye görmedik. belki adam şekersiz içiyor hımmmm. peki niye çayı karıştırıyor? aslında çaydan bir yudum alınmış sanki ve üzerinde buhar da çıkmıyor. acaba şöyle mi oldu: çayı aldı karıştırdı, bir yudum çekti söyle bakalım ehüm ehüm unuttum neydi? hadi baştan, çay kalsın zaten fazla içmemişsin. yoksa tamamen yanlış mı düşündüm? yani sorgu yapılıyordu. bir ara verildi. polis yarım bıraktığı çayı masadan tekrar alıp dibi tutan şekerini karıştırdı ve hüppppp. şimdi bana diyeceksiniz ki lan herife bak koca filmi bıraktı taktı çay niye yarımdı da , nie üstünden buhar çıkmıyodu da, nie şeker atılmamış da falan. evet kardeşim ben izleyiciyim ben takarım. atlanmış bu ayrıntı yüzünden filmi izlemekteyken yukarıda yazdığım düşünceler yüzünden bir süre sonra filmi biraz geri alıp tekrar izlemek zorunda kaldım. belki siz bunu önemsemiyorsunuz ama işte bu noktada seyirci filmin amatör olduğunu anlıyor. neyse. eğer öyleyse de polis çayı eline alırken şöyle bi parmaklarıyla çayın sıcak olup olmadığını kontrol etseydi. arada genel hususlardan bahsedeyim; senaryo çok ama çok sağlam. "jenerikte yazar" hehehehe. "yakup hemen bu dallamayı getirin bana" heheeheh super.dipnot: dallama canlandırması süper süper süper :))))))) "at bana bi tokat at, atamazsın" şaaaaaaaaaak. "iki film çekersiniz, iki bişe yazarsınız kendinizi alemin allahı sanarsınız, ondan sonra seni de ben yönetiyorum seni de ben yönetiyorum" abi film sanki bu diyalog için çekilmiş ya süper. dış ses muhabbeti de iyi düşünülmüş. iyi bir son. güzel bir film. bu filmdeki en amatör şey ışık kullanımı olmuş. emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.

İki defa izledim ama filmin ismiyle alakalı bir ipucu bulamadım.Kaçırmış olabilir miyim acaba?
Bir de ilk sahnede arka plan çekimde çimlerdeki aydınlanma kararma güneş doğup batıyo bu adamlar hala orada hissi uyandırdı ama gökyüzünde bi hareket olmadığı için bunun amaçlanmadığı açık.Özgür kardeş heyecanına mı yenilmiş nedir daha tam karşı replik ve hareket tamamlanmadan söze girmiş.Tebrikler arkadaşlar.Güzel iş bence.kkymn'de teşekkürler;ne güzel birbirini çok yakından tanımayan arkadaşlar voltranı oluşturmuşlar.Bu bile filmi takdir etmek için yeterli. Daha güzel işlerle devamını diliyorum, vesselam..

İki defa izledim ama filmin ismiyle alakalı bir ipucu bulamadım.Kaçırmış olabilir miyim acaba?
Bir de ilk sahnede arka plan çekimde çimlerdeki aydınlanma kararma güneş doğup batıyo bu adamlar hala orada hissi uyandırdı ama gökyüzünde bi hareket olmadığı için bunun amaçlanmadığı açık.Özgür kardeş heyecanına mı yenilmiş nedir daha tam karşı replik ve hareket tamamlanmadan söze girmiş.Tebrikler arkadaşlar.Güzel iş bence.kkymn'de teşekkürler;ne güzel birbirini çok yakından tanımayan arkadaşlar voltranı oluşturmuşlar.Bu bile filmi takdir etmek için yeterli. Daha güzel işlerle devamını diliyorum, vesselam..

- cinayete intihar süsü verni görmüştüm de film süsü vereni hiç görmemiştim.

"S"inema "Ü"zerine "S"açmalamalar...

- cinayete intihar süsü verni görmüştüm de film süsü vereni hiç görmemiştim.

Hımm!Ok.Eyvallah

Film çok farklı olmuş... Kısa filme yeni bir bakış açısı...! Emeği geçen herkesin eline sağlık. Yalnız o silah sahnelerini nasıl yaptınız...? 😕 Yani o efekti, mükemmel olmuş!!! 😉

http://rapidshare.com/files/152111470/sues_kamera_arkas__305__-_Clip_002.avi.html

Film'den bir adet kamera arkası görüntü. 2,5 dakikalık. 21 mb.

Görün bakın ne kadar edepli ve ciddi oyuncularla çalışmışım. 🙂