tek söyleyebileceğim MAC bilgisayarlar PC sistemlerinden çok daha sağlam güçlü ve çalışma sistemi daha başarılı,pc de yaşanan bir çok problem mac lerde yok... profesyonelce bu işleri yapanlar mutlaka mac (apple) bilgisayarları tercih eder. apple sitesine girip son model masaüstü mac bilgisayar özelliklerine ve fiyatına bakarsan bunu daha net anlarsın diye düşünüyorum...

Buradaki mesele işletim sisteminden ziyade, kullandığın cihazı ve yazılımları tanımaktan geçiyor. Bugün 16 gb ram ile yaptıklarını 8gb ile de yaparsın fakat daha uzun süre alır. Ona göre çalışma şeklin değişir. Belki bazı efektlerden feragat edersin ama bir şekilde elindeki işi bitirirsin. Teknoloji hız ve kolaylık sağlamasına rağmen dezavantaj da veriyor. Eldeki imkanlar çoğaldıkça seçeneklerin de artıyor ve bu yaptığın seçimleri zorlaştırıyor.

Premiere hata veriyorsa, bir şeyler yanlıştır. Belki korsan yazılım kullandığındandır, belki ekran kartının sürücüsüdür, belki overclock yaptığın içindir vs. O nedeni bulabilecek kadar bilgisayarını tanıman lazım. O zaman çözümü de bulur, işine devam edersin. Eğer eskilerle kıyaslarsak, o zamanlar da 4K çalışmıyorlardı. O zamanın efektleri bugünküler kadar ram yemiyordu. Dosya boyutları daha küçüktü. Yani işin ölçeği bence aynı.

Kendi adıma müzik için örnek vereyim mesela. Yıllar önce 2gb ram ile çalışırdım. Keman seslerini yüklerken beklerdim, sonra melodiyi oluşturup onu wave formatına çevirirerek ram'i rahatlatırdım. Sonra çello için aynı şey. Mecburen sırayla giderdim. 8 gb ram yaptığımda muazzam hızlandım. Aynı anda 8-10 enstrümanla çalışabilir hale geldim. Wave yap, tekrar midiye çevir gibi vakit kayıplarım azaldı ve değişiklikleri daha hızlı yaptım. Ama sonuçta çıkardığım müzik aynı. Sadece süre değişiyor.

Bayılıyorum şöyle eskilerden kalan ama bir o kadar da merak edilen fotolara. Böyle varsa paylaşalım 😀

profesyonelce bu işleri yapanlar mutlaka mac (apple) bilgisayarları tercih eder.
Bu yanlış bir iddia. Almanya’dayım. Profesyonelce bu işleri yapıyoruz, PC kullanıyoruz. Birçok tanıdığım mac kullanmıyor. PC kullanımı arttı, PC performansları daha düşük fiyatlarla mac’leri yakaladı. Mac’in bu alandaki hakimiyeti biraz eskiden kalma bir yanılgı, alışkanlık, biraz da “imaj” meselesi. Doğruluğu geçmişte kalmış bir mit bu.

Fotoğraftaki iş akışını bilmediğimiz için yorum yapmak zor.

Fakat şu söylenebilir, ortalama herhangi bir bilgisayarla çok kuvvetli görüntüleri siz de kurgulayabilirsiniz proxy ile çalışarak.

Sektörde çok fazla Final Cut kullanılmasa da Final Cut'ın render alma hızı akış vs. konularında bariz bir üstünlüğü var Premiere e karşı. Bir mac pc savaşı değil de Pr ve Final cut farkı denebilir.

“Mac mi yoksa PC mi?” tartışması bence yersiz. Önemli olan bilgisayarın donanımıdır. PC’den şaşmayan çok sağlam kurgucu da tanıyorum, Mac dışında asla makine kullanmayan profesyonel kurgucu da tanıyorum. Tamamen alışma meselesi. Ancak Mac’in PC’de olmayan şöyle bir avantajı var, müşterilerinizin sizi ziyaret ettiği bir çalışma ortamınız varsa, Mac’in “pahalı/elit/profesyonel/zengin” bir algı yarattığı gerçeği var. Vitrine önem vermek durumunda olanlar Mac tercih ediyor. Ben ayrıca kurgu programları arasında da bariz üstünlükler/farklar olduğu tartışmalarına katılmıyorum. Premiere, Final Cut ya da Da Vinci gibi programlarda biri net olarak diğerlerinden üstün olsaydı herkes onu kullanırdı, diğer programlar batar, iflas ederdi. BMW mi Mercedes mi yoksa Audi mi diye sorsam size? Aynı hesap. Harry Potter’a gelecek olursak cevap basit aslında. Sana şu an o bilgisayarı Harry Potter’ın kesildiği programla versek YouTube videosu zor kurgularsın 2020’de. Her şeyi kendi zamanında ele almak lazım. O zamanın kamerası, o zamanın bilgisayarı, o zamanın kurgu programı... Bir de şöyle bir şey var, bilgisayar yenileme hızımızla kamera yenileme hızımız bir değil maalesef. Kamera hep önde. Buna bağlı olarak son olarak da bir optimizasyon meselesi var. Basit bir örnek vereyim. Elinde 2010 yılında çıkmış çok iyi bir kamera olsun. Bir de aynı zamanlarda toplanmış çok sağlam bir kurgu bilgisayarı. Sonra 2017’de yeni ve daha iyi bir bilgisayar alıp aynı kamerayla yeni bilgisayarında kurgu yaptın ve aynı performansı yakalayamadın. Bu maalesef oluyor. Benim çalıştığım yerde oldu.

“Mac mi yoksa PC mi?” tartışması bence yersiz. Önemli olan bilgisayarın donanımıdır. PC’den şaşmayan çok sağlam kurgucu da tanıyorum, Mac dışında asla makine kullanmayan profesyonel kurgucu da tanıyorum. Tamamen alışma meselesi. Ancak Mac’in PC’de olmayan şöyle bir avantajı var, müşterilerinizin sizi ziyaret ettiği bir çalışma ortamınız varsa, Mac’in “pahalı/elit/profesyonel/zengin” bir algı yarattığı gerçeği var. Vitrine önem vermek durumunda olanlar Mac tercih ediyor. Ben ayrıca kurgu programları arasında da bariz üstünlükler/farklar olduğu tartışmalarına katılmıyorum. Premiere, Final Cut ya da Da Vinci gibi programlarda biri net olarak diğerlerinden üstün olsaydı herkes onu kullanırdı, diğer programlar batar, iflas ederdi. BMW mi Mercedes mi yoksa Audi mi diye sorsam size? Aynı hesap. Harry Potter’a gelecek olursak cevap basit aslında. Sana şu an o bilgisayarı Harry Potter’ın kesildiği programla versek YouTube videosu zor kurgularsın 2020’de. Her şeyi kendi zamanında ele almak lazım. O zamanın kamerası, o zamanın bilgisayarı, o zamanın kurgu programı... Bir de şöyle bir şey var, bilgisayar yenileme hızımızla kamera yenileme hızımız bir değil maalesef. Kamera hep önde. Buna bağlı olarak son olarak da bir optimizasyon meselesi var. Basit bir örnek vereyim. Elinde 2010 yılında çıkmış çok iyi bir kamera olsun. Bir de aynı zamanlarda toplanmış çok sağlam bir kurgu bilgisayarı. Sonra 2017’de yeni ve daha iyi bir bilgisayar alıp aynı kamerayla yeni bilgisayarında kurgu yaptın ve aynı performansı yakalayamadın. Bu maalesef oluyor. Benim çalıştığım yerde oldu.

O zamanki görsel efektleri şu an bile hayranlıkla izliyoruz ama?

Muhakkak izliyoruz. Katılıyorum. Ona bakarsan Amerikada bir film okulunda, iki-üç sene önce okuyan bir arkadaşımız bir hikaye anlattı bize. Özel efekt dersinde Terminator 2’den sahneler izleten hocayla öğrenciler dalga geçiyor çok eski bunu ne yapalım diye. Adam aynen şunu diyor: “Siz bunu çekemezsiniz ki?” Çocuklar göt olup kalıyor. Ki adam çok haklı. Harrt Potter’ın ilk filmi 20 yaşında. O film bundan 10 sene sonra 30 yaşına geldiğinde de hayranlıkla izlenecek ve bir sürü insan yine çekemiyor olacak. Benim anlatmak istediğim başka bir şeydi, yanlış anlamışsın ya da ben kendimi kötü anlatmışım. O özel efekler harika evet, ancak o bilgisayar senin için şu an sıradanlaşmış 4K video klipleri hiç görmedi bilmedi hayatında, çünkü yoktular.

Demek istediğim, o hayranlıkla izlediğimiz görsel efektler, dediğin gibi bizim için çok sıradanlaşmış çağ dışı kalmış bilgisayarlar ile yapılıyor olması.
Tabi ki de marifet bunu yapan yetenekli artistlerde. Ama işin bir de teknik yanı da var. Şu an bile izlediğimiz herhangi vasat bir animasyon filmi için bile hatırı sayılır çıktı süreleri var.
Kastettiğim vfx lerin nasıl bu çağdışı pc ler ile yapılabiliyor olması. Artık takım ruhu mu demek lazım yoksa bilmediğimiz başka şeyler mi vardır bilmiyorum.

Demek istediğini çok iyi anladım. Eğer bir film için, 20-30 senelik olduğu için, teknik anlamda “çağ dışı” diyorsak, o filmin her teknik elemanına çağ dışı diyoruz. Örneğin kullanılan kamera, kullanılan bilgisayar, kullanılan kurgu programı vs. Yani aslında hayranlıkla izlediğimiz görsel efektler de çağ dışı. En azından o efektleri o zamanlar yapan ekip için günümüzde öyleler. Bugün Harry Potter çekse 20 sene önceki ekip kim bilir neler yapar, ki son filmlerinde gördük zaten. Unutmamak lazım ki 1. SINIF bir prodüksiyondan bahsediyoruz şuan. Yüzüklerin Efendisi’ni de aynı şekilde ele alabiliriz, Matrix’i de... Kendi senesinin EN iyi teknolojisini, TÜM imkanlarından faydalanarak, EN iyi ekiple, EN yüksek bütçeyle kullandılar bütün bu filmlerde. Çağının ötesinde film çıkarmaları çok normal. Evet ekip çok önemli, ama o ekipte tamamen para. Uzağa gitmeye gerek yok, bizim ülkemizde de öyle. Bütçe sorunun yoksa gidersin en iyi başrol oyuncusunu, en iyi görüntü yönetmenini vs. tutarsın. Nuri Bilge öyle yapmıyor mu? Son yıllarda çıkan İnternet dizilerimiz(beğenirsin beğenmezsin ben tamamen teknik olarak konuşuyorum) TV dizilerimize göre 1.500 kat daha kaliteli değil mi? Bu arada Harry Potter örneğinde şunu atlamamak lazım, o film Oxford Üniversitesi’nde çekildi, şiir gibi bir set, efsane bir sanat yönetimi söz konusu.

Görsel efektle ilgili sorulan sorunun muhtemel cevabı şu. Bunu 1993'te yapılan Jurassic Park'tan yola çıkarak tahmin ediyorum.
CGI dediğimiz şey o filmde de var, ama orada olan şey pratik efektlerin CGI ile desteklenmesi. Gördüğümüz dinazorların hepsi aslında maket ve pratik efektlerle yapılıyor. Bugün bile CGI'ın zorlukla ulaştığı hatta çoğu zaman ulaşamadığı, doku zenginliğini 1993 yapımı bir filmde görmemizin sebebi bu. Ortada gerçekten uğraşılmış gerçek insanlar tarafından yapılan detaylar var. Yine dinazorların hareketleri robotik olarak yönlendiriliyor. Bilgisayar ortamında yapılan, çekilmiş olanın, daha öncesinde robotik olarak kaydedilmiş görüntülerin harket teknolojileri ile zenginleştirilmesi. Bilgisayarı asıl zorlayan şey, texture ve lighting rendering denilen şey. Yani doku ve belli dokuların üzerinde ışığın nasıl etki ettiği. Bunların hiçbiri bilgisayarlarda yapılmıyordu. Bilgisayarda yapılan zaten çekilmiş olanın daha gerçekçi hale getirilmesi için, özellikle fiziki davranışları yönlendirmekti. Bunun için de muhtemelen düşündüğümüz kadar kuvvetli PC'lere ihtiyaç yok.

Öte yandan kullanıcı düzeyinde olmayan teknolojiler, o dönemlerde bu alanlarda kullanılıyor olabilir. Örneğin günümüzde askeri alanlarda kullanılabilen bilgisayar teknolojileri bundan 10 yıl sonra bizim kullanacağımız teknolojiler düzeyinde olabilir. Dolayısıyla 93 yılında Hollywood'ta kullanılan bir teknoloji, sıradan kullanıcının 2000 yılında kullandığı teknoloji ile aynı düzeyde olabilir. (Bu tespit kısmen tahmin, kısmen bilgi içeriyor.)

"Mac'ler sorunsuz" cümlesi uzun süredir sadece şehir efsanesi. Adamların ürünleri eski kabiliyetlerini çoktan kaybetti ama zihinlere nasıl bir algı yerleştirdilerse o algı bir türlü değişmiyor. Mac taşımaktan bıkmıştım zamanında servise. biri gidiyor bir geliyordu. final cut'ın da eskisi gibi sevildiğini düşünmüyorum. o da yerini kaybediyor.

o fotoğraftaki bilgisayar da muhtemelen o dönem paranın satın alabildiği en iyi donanıma sahipti. Cem123'ün dediğine kesinlikle katılıyorum. Şimdi bize basit bir bilgisayar gibi görünebilir ama o dönem de her şey o ayardaydı. O fotoğraftaki bilgisayar muhtemelen şimdiki 8K Raw video kurgusu yapılabilecek bir bilgisayara eşdeğerdir.