Benim de bu yönde bir düşüncem var. yapan varsa buraya yazsa çok iyi olur aslında.

Geçen sene Sinema TV Yüksek lisansını tamamlamış birisi olarak tecrübelerimi paylaşabilirim.

Öncelikle belirteyim lisansınız farklı olsa da yüksek lisansınızı Sinema TV olarak yapabilirsiniz. Lakin devlet üniversitelerinde pek şansınız yok gibi. Ben önce Marmara üni ye başvurmuştum. Ön elemeyi bile geçemedim. Zaten çoğu kişi daha mülakat sınavları olmadan yüksek lisansa kabul olacaklarların belli olduğunu söylüyordu. Marmara bu anlamda biraz karışık. Diğer devlet üniversitelerini çok bilmiyorum...

Lisansınız farklı alandaysa Sinema TV yüksek lisansı için özel üniversitelere yöneliyorsunuz neticede. Ben İstanbul'da yaşadığım için buradaki üniversitelere başvurmuştum. Araştırmalarım sonunda Bilgi ve Kadir Has Üniversitesine başvurdum. Bilgi için biraz geç kaldım, Kadir Has oldu. Kısmet...

Hemen söyleyeyim yaptığınız çalışmalar ve ilgi alanınız kabul olma sürecinde çok etkili oluyor. Ben kabul olmadan yaklaşık bir 4 sene prodüksiyon alanında çalıştım. O aralıkta 4-5 kısa film çalışması yaptım. Çektiğim filmler festivalde gösterildi, ödüller aldı. Bunlar mülakat sırasında hep artı.

Mülakat demişken, 2 aşamalı bir mülakata tabi tutuluyorsunuz. İlk aşamada belgelerinizi teslim ediyorsunuz ve ingilizce dil sınavına giriyorsunuz. Bazı üniversiteler TOEFL gibi sınav sonuçlarınızı kabul edebiliyor. Sınava girmeden bu aşamayı geçebilirsiniz.

Bir sonraki aşama sözlü mülakat. Bu aşamada kendinizi ve hedeflerinizi çok iyi anlatmanız gerekiyor. Ben en başında amacımın sinema için birşeyler yapmak olduğunu üzerine basa basa söyledim. Tabi sadece bunu söylemeniz yetmiyor, biraz kültür ve bilgi birikiminizi sergilemeniz de gerek. Hangi yönetmenleri, hangi filmleri neden sevdiğinizi bilerek gitmenizde fayda var derim.

Ben tezli öğrenciydim ama dilerseniz proje sunarak da okulu bitirebiliyorsunuz. Ben yüksek lisans derslerinin yanı sıra lisans derslerine de girdim. Bu konuda hocalarla konuşmak, onların bilgi birikiminden faydalanmak güzel tecrübe olmuştu. Size de tavsiye ederim.

Benim şu an aklıma gelenler bunlar. Soracağınız sorular olursa konu üzerinden elimden geldiğince cevaplamaya çalışırım...

Peki hocam, yüksek lisans öncesinde de zaten film çekiyormuşsunuz ve bunlar başarılı filmlermiş de. Okulun bunun üzerine katabileceği artılar nelerdir veya siz neden yüksek lisans yapmayı düşündünüz? Biz de düşünmeli miyiz tavsiye ediyor musunuz?

İleri ki hedefiniz nedir hitech? Doktora yapmayı düşünüyor musunuz? Birde tezli ya da proje üzerine demişsiniz. proje üzerine yapınca sanırım ortaya bir kısa film koyuyorsunuz ama bu tezsiz yüksek lisans diye mi geçiyor? Akademik kariyer yapma gibi bir hedefiniz var mı ya da böyle bir olasılık var mı?

Peki hocam, yüksek lisans öncesinde de zaten film çekiyormuşsunuz ve bunlar başarılı filmlermiş de. Okulun bunun üzerine katabileceği artılar nelerdir veya siz neden yüksek lisans yapmayı düşündünüz? Biz de düşünmeli miyiz tavsiye ediyor musunuz?

Benim yüksek lisans yapma amaçlarımdan biri hayatını sinema üzerine kurmuş insanları tanıyabilmek ve onlardan bilgi ve deneyimlerini dinlemekti. Ayrıca imkan olursa sinema üzerine akademik olarak da bir kariyer yapabilmek istiyordum.

İlk amacıma hizmet etti mi? Kesinlikle evet. Okulda ders veren ve sinema üzerine çalışan önemli insanlardan tecrübelerini dinlemek bile çok şey katıyor insana.

Öncelikle Türkiye'nin bana göre en iyi görüntü yönetmenlerinden Hayk Kirakosyan'dan sinematografi dersi almak harika bir deneyimdi. O az ama öz türkçesiyle inanılmaz ufuk açıcı bir insandır. Sovyet okulundan, hatırladığım kadarıyla Tarkovski'nin mezun olduğu okuldan çıkmış bir görüntü yönetmeni. Bilgi ve Kadir Has'ta dersler veriyor. Ara sıra ışık atölyeleri düzenlediğini duyuyorum. Denk gelirseniz mutlaka katılın derim.

Çiçek Kahraman, Türkiye'nin en iyi kurgucularından. Kurguya dair pek çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Onu tanıdığım için de kendimi şanslı sayıyorum.

Bu 2 isim dışında da pek çok değerli eğitimciyle iç içe oluyorsunuz. Ayrıca inanılmaz bir kütüphane ve film arşivine ulaşmanız okulun size kattığı en büyük artılardan biri.

İkinci amacım akademik kariyer yapma hedefiydi. Hali hazırda kısa film atölyeleri düzenliyor ve fotoğraf dersleri veriyorum. Ancak bunu üniversite düzeyine taşımak ne yazık ki görüldüğü kadar kolay değilmiş. Onu gördüm. Zira işin içine devlet prosedürleri girince iş karmaşıklaşıyor. Özel üniversitelere halen başvuruda bulunuyorum ama çoğunda daha ilanları çıkmadan kimin kabul olacağı belli gözüküyor. Özetle akademik kariyer için yüksek lisanstan ziyade lisansta doğru karar vermiş olmak gerekiyor.

Sonuç olarak sinema üzerine yoğunlaşmak için yüksek lisans dönemi güzel bir fırsat sunuyor insana. Ben bu süreçte uzun metraj film senaryomu bitirdim. Ayrıca güzel arkadaşlıklar da edindim. Hatta bazıları ile sektörde beraber çalışıyoruz. Bu açıdan baktığımda yüksek lisans yapmayı faydalı bulduğumu söyleyebilirim...

İleri ki hedefiniz nedir hitech? Doktora yapmayı düşünüyor musunuz? Birde tezli ya da proje üzerine demişsiniz. proje üzerine yapınca sanırım ortaya bir kısa film koyuyorsunuz ama bu tezsiz yüksek lisans diye mi geçiyor? Akademik kariyer yapma gibi bir hedefiniz var mı ya da böyle bir olasılık var mı?

Güzel kardeşim bazı sorularına bir üstteki mesajda cevap vermiş oldum sanırım.

Proje diyince evet bir kısa film projesi olur, tv programı projesi olur vb. bir proje sunuyorsun. Ve evet tezsiz yüksek lisans olarak geçiyor.

Akademik kariyer yapma hedefim evet var. Lakin bununla ilgili yaşadığım sorunları da bir önceki mesajımda açıklamaya çalıştım. Olasılık var ama biraz şans gerekiyor sanırım...

Bu arada doktora demişken evet sinema için sonuna kadar çalışmayı istiyorum. Bu anlamda sanatta yeterlilik doktorası yapmak da hedeflerim arasında. Lakin bunu nasıl ve nerede yapabilirim henüz tam araştırma yapmış değilim.

Bilgilendirmelerin için çok teşekkürler hitech.

Merhabalar, özel üniversitelerin sinema yüksek lisansları -tezli dahil- hep ücretli mi?

Ücretli diye biliyorum.

Biraz eski bir başlık ancak ben de kendi tecrübelerimle belki katkıda bulunabilirim diye yazıyorum. Benim lisansım Sinema üzerine değildi, ancak yüksek lisansımı sinema üzerine yaptım. Lisansı sinema olmayan insanların devlet üniversitelerinde yüksek lisans yapmaları ciddi anlamda zor, ancak özel okullara son derece kolay kabul edilebilirler. Ayrıca özel üniversitelerin sinema yüksek lisans programlarında burs alma şansınız her zaman var; hem tezli hem de projeli adaylar için bu geçerli. Benim lisansım sinema olmamasına rağmen, ben sinema yüksek lisansını Bilgi'de burslu yaptım; herhangi bir tanıdık ya da torpil yoktu. Tek yaptığım şey sözlü mülakata o güne kadar yazdığım sinopsisler, tretmanlar ve senaryolar ile gitmiş olmam ve yüksek lisansı sadece "sinemanın senaryo alanında uzmanlaşmak için yapmak istediğimi" söylememdi. Herhangi bir burs beklentim yoktu, burs başvurusunda bulunmadım, ama burslu kabul edildim. Amacım senarist olarak sektöre girmek olduğundan tezli yapmadım, bitirme projesi olarak da uzun metrajlı film senaryosu yazdım. Çok ilgilendiler, bana özel senaryo danışmanı atadılar. Keyifli bir eğitim aldığımı söyleyebilirim. Öte yandan tez yazıp akademisyen olmayı düşünmeyen birine sinema yüksek lisansı yapmasını kesinlikle tavsiye etmem. Benim zamanımda çoğu kişi, hocalar üzerinden çevre yaparak yapımcılara ulaşmanın hayalleri kuruyordu, işin doğrusu hepimiz de bir takım yapımcılarla tanışmayı başardık ancak bu bize iş ya da para olarak kesinlikle dönmedi. Eğer bu tarz hayalleriniz/beklentileriniz varsa sinema yüksek lisansı yapmayın derim. Eğer akademik bir kariyer hedefiniz yoksa, sadece eğitim için düşünüyorsanız da tavsiye etmiyorum. Piyasada irili ufaklı bir sürü kurs var, kitaplar var... Amerika'da Film Akademisi(Üniversite) ve Film Okulu ayrımı kesin ve nettir. Akademisyen olmak isteyenler üniversiteye, piyasaya girmek isteyenler film okuluna gider. Bu ayrım maalesef Türkiye'de henüz yok. Bizdeki film okulları tabii ki üniversitelere nazaran daha sektörel eğitimler veriyorlar ancak doğrudan sektöre eleman yetiştiriyorlar diye bir kural yok. Ben Bilgi'yi tercih ederken, o sırada en iyi eğitim kadrosu ve en güncel ekipman altyapısı var diye tercih etmiştim; ve haklarını yiyemem bana asla "bizi tercih edersen seni senarist yaparız" demediler. Ama film okulları tam olarak bunu vaad ederek öğrenci alımı yapıyorlar. Bu tarz tuzaklara düşmeyin. Eğitim kadrosu ne kadar iyi olursa olsun, çevresi ne kadar geniş olursa olsun hiç bir film okulu sizin senaryolarınızı kanallara, prodüksiyon şirketlerine, yapımcılara sunmaz. Eğer öyle olsaydı o okulların önünde kilometrelerce kuyruklar oluşurdu ve hocalar kendi projelerini sürekli yapımcılara satmaktan sizi kapıdan bile içeri almazlardı. Yani kısacası yapabilseler, onlar yapar. Uzun lafın kısası, benim şahsi düşüncem, akademisyen olmak isteyenler dışında kimsenin sinema yüksek lisansı yapmasını önermiyorum. Eğer çok kaliteli bir eğitim almak ve bunun sektöre bir kapısı açılsın istiyorsanız, paranızı denkleştirip Amerika'daki film okullarından birine gidin. O okullarda eğitim aldıktan sonra Amerika'da iş bulan, Amerika'da kalan, isim yapan, sonra Türkiye'ye proje bazlı gelip giden insanlar var. Öte yandan "İstanbul Y Üniversitesi sinema mezunuyum, X prodüksiyon şirketine CV attım beni hemen senaryo ekibine aldılar" gibi bir cümle asla edilmedi, asla da edilmeyecek; hepimiz kendi projelerimizi yapmaya çalışıyoruz, ama iyi ama kötü. Bu arada Türkiye'de şöyle bir problem de var, akademik kariyerinize yerli bir okulda yüksek lisans yaparak başlamanız, size çoğu yerli okulun kapısını aralamıyor. Her okul kendisinin ve diğer okulların eğitim kalitesini düşük buluyor ki, bugün tanınmış ve iyi sinema hocalarının hepsinin mutlaka doktoralarını yabancı üniversitelerde tamamladıklarını görüyoruz. Mesela ben sorunu kendimde bulurum genelde, kendimi geliştiremediğim için bir yerlere gelemediğimi düşünürüm, ancak bana benzeyen başarısız o kadar çok tanıdığım sinema mezunu var ki, sorunun genel bir sorun olduğuna da kanaat getirdim artık. Lafı çok uzattım, bence sinema konusunda her eğitimin adresi yurtdışı olmalı.