Batı sineması ve Türk sineması arasında gördügünüz farklar nelerdir
onlar neyi neleri doğru yaptılar ve yapıyorlar
biz neyi neleri yanlış yapıyoruz
bagımsız Yerli sinemacı batı sinemasına karşı koyamaz mı?
onların yönetmenlerinde olup bizim yönetmenlerde olmayan ne var?
Batının teknoloji ,sanat, gibi diger öğeleri bir arada disiplinli kullanmasına karş...biz bir akım oluşturmaz mıyız
yerli endüstriyel yapımcılardan bahsetmiyorum herkesin dini imanı para iken...akımda neymiş tavralarını duyar gibiyim
günü birlik filmler yüzünden mi akım olmuyor? yada bir döneme imzamızı vuramıyoruz?
günahlarımız ne sevaplarımız ne bagımsız yani çulsuz sinemacının üzerine düşenleri yapması gereklenleri bilmeliyiz
ne varsa dökmeliyiz aslında eteklerimizdekileri..dışarda konuşmak kolay gelir insana ama önce dışardan bi bakalım dimi
içerde ne yanlış süzmek lazım diye düşünüyorum
Biraz sığ bir yorum olacak ama kapalı toplum olmammız bunların sebebi.
Sadece bizim toplumumuzun değil müslüman toplumlarının birçoğu böyle. Bu kapalılık yüzünden de kullandırıyoruz işte kendimizi.
Mesela Suudi Arabistan'da film çekmek yasak hele ki bir kadın yönetmenin film çekmesi zaten düşünülemez bile. Ama bir Alman ve Fransız yapımcı bir araya gelip Suud bir kadının filmine finansör olup PR yapıyor. Filme bakınca suudi arabistanda geçen ilk film ama klasik islama aykırı bir film.
Biz bir akım oluşturamayız mı sorusuna da derviş Zaim'den bir alıntı yapacağım. Şu anki mevcut şartlarda sadece amerikalıların izin verdiği ölçüde yeni bir akım oluşturabiliriz.
Ben sana sinema yapma demiyorum. Yap ama hobi olarak yap!!
Batıda, toplum daha rahat
Merhaba;
Avrupa'da yaşayan ve bağımsız film yapımı ile ilgilenen biri olarak, "Batı sineması ve Türk sineması" arasında gördüğüm kadarıyla farkları sıralayayım. Bahsedeceğim "Batı sineması", hollywood değil, avrupa sineması tabi.
*Öncelikle buralarda sinema ile ilgili, üniversite bazında bir eğitim almadıysan, bir yerlere gelebilmek için büyük bir şansa ihtiyacın var.
*Sonrasında, network çok çok önemli. İngilizin atasözü var "Neyi bildiğin değil, kimi tanıdığın önemli." Avrupada sinema dünyasında bu söz bir anatema diyebilirim.
*Bu ilk iki kriter yoksa, emek hırsızları devreye giriyor. Çokca maruz kalabilirsin buna. Kısa film projelerine eleman arayanlar bile şöyle başlıyor ilanlarına : " ... arıyoruz. şunu istiyoruz, bunu istiyoruz, karşılığında ne mi vaad ediyoruz? Tabi ki CV nizde ciddi durabilecek bir deneyim." Halbuki "Bizim paramız yok ama sanatsal bişeyler yapmaya çalışıyoruz" gibi yaklaşsalar bir çok gönüllü bulabilirler. Diye düşünmeye başlamışken, buranın Türkiye olmadığı aklına geliveriyor insanın 🙂 Hiç kimse amatör istemiyor.
*Zamanlama çok çok önemli. 1 dk geç gelmen kabul edilemez. yarım saat önce gelip kapıda bekler tüm ekip. O kapı da 1 dk geç açılmaz.
*Setlerde dinamik(değişken) diye bir şey yoktur. Herşey statik(sabit)tir. dakikası dakikasına planlanır ve uyulur. Bu biraz Türkiyeye uygun olmayan bir özellik.
*Autheur denen olgu çok nadir görülür buralarda. Türkiye'de, neredeyse herkes autheur. Kimse kimsenin işine burnunu sokmaz. Senarist, ben film çekicem demez mesela. Çek desen de "benim işim değil" der çekilir.
*Buralarda devletler kendilerine küfür edenleri bile fonlarıyla desteklerler. Kurallarına göre oynarsan, prosedürü eksiksiz tamamlarsan, büyük fonlar bile çok kolay alınabilir. Bir sürü fon var sinemayı destekleyen. Mesela sadece Amsterdam şehrinde çekilecek filmlerin yararlanabileceği fonlar bir yıl içinde 50 milyon euro civarında. Yeterki sen fikrini çok ciddi ve prosedürlere uygun şekilde projelendir.
*Hal böyle olunca her önüne gelen film çekemiyor, çekende dünya standardında çekiyor.
*Yok "aktiristimiz bu gün kendini iyi hissetmiyor", yok "ışıkçının kamyonunun tekeri patlamış 2 saat gecikecek", yok "köyün muhtarı elektrik vermekten vaz geçti", yok "kameranın bataryalarını şarj etmeyi unutmuşlar" vs vs gibi problemler hiç hiç yaşanmıyor mesela buralarda.
*Çoğu filmmaker, neyi anlatalım?ın değil de, nasıl anlatalım?ın peşinde.
*Mesela Onur Ünlü nün dediği gibi "Birşeylerle meselesi olan filmler" Türkiye'de başarılı olacağı düşünülüyor ve çoğunlukla "Birşeylerle meselesi olan filmler" yapılıyor. Bu anlayış ortadoğunun sorunlu psikolojisinin, Türkiye'ye yansımasından kaynaklandığını düşünüyorum. Bir tür arabesk hala sürüyor Türkiye'de. Her filmin meselesi olmak zorunda değil. Ve batıda insanların "Birşeylerle meselesi" çok olmadığından, beğenileri farklı yönde.
*Türkiye'de Hemen hemen tüm filmmaker ların bir avrupaya açılma özlemi ya da avrupadan beğenilme, bir ödülle tastiklenme özlemi vardır. Avrupada ise, bu özlemin yerini Hollywood alıyor. "Buralarda bir kaç film yapıp, Hollywood a kapağı atayım" özlemi çokca.
*Ekipman fiyatları, Türkiyeden pahalı ama alım gücü ile kıyaslandığında, avrupalı bir filmmaker daha kolay ulaşabiliyor ekipmana. Kiralama ile satın alma tercihleri birbirine eşit gibi. Türkiye'de çoğunluk ekipmana sahip olma peşinde. "Önce kamerayı bi alalım, sonra başlarız çekmeye" düşüncesi çoğunlukta Türkiye'de.
*Buralarda "En son hangi kamera modeli çıkmış onunla çekeyim daha kaliteli olur." anlayışı yok. Projem için en uygun kamera hangisi onunla çekeyim." anlayışı çok daha yaygın.
*Bir de halk arasında çok ilgilenilmiyor film çekmekle, ünlü olmakla, kolay yoldan parayı bulayım la, şanla, şöhretle. Türkiye'de kime sorsan oyuncu olmak, şan şöhret sahibi olmak ister.
*Öyle her sokak arasında cast ajans göremezsin buralarda. Cast ajanslarında yüzlerce binlerce kişilik klasörleri yoktur mesela. Oyunculukla ilgili bir bölüm okumamışsan da kabul etmez zaten. "Gel bi audition çekelim de elimizde bulunsun" tarzı bir yaklaşım da hiç yok.
*Çok güzel ya da çok yakışıklı birine " Gel seni filmimde oynatayım." dediğinde kaale alınmayacağın gibi, sağlam bir de küfür yemen çok olası.
Tabi ki bu yazdıklarım %100 değil. Ama %90 gibi.
Avrupa amerika yada Asya , sinema sinemadir.
Sinema sanattır, sinema ile uğraşanlar sanat yapmaya çalışan insandır .
Profesyonellik dünyanın her yerinde aynıdır kişilere bağlı bir durumdur.
Para kazanma olgusu dünyanın her yerinde aynıdır.Sen iş beklediğin birine hakkını verirsen o kişi işini yapar ,para vermeyim ama iş yapsın diyorsan ister istemez o kişilere göre programını ayarlarsin bu her işte böyledir.
Maaş vermediğin birine niye sabah masami silmedin diye soramiyorsan film çektiğin birinede niye şu saate gelmedin diye soramazsin.
Ekipman ve bunlara ulaşma konusuda para ekseninde değişir bu da dünyanın her yerinde aynıdır ,artık global bir piyasa var , Youtube ve benzeri mecralarda hiçbir çaba olmadan dünyanın her yerine yaptığın işi duyurabiliyor izletebiliyorsun.
Talep görüp görmemesi yaptığın işe bağlı .
Programlar global ,hintli,Amerikalı, Avrupalı adamda after efects, cinema 4d, davinci vb programlar kullanıyor bizde ama onu kullanıp yaptığı işler fark yaratıyor nereli olduğu değil .
Peki fark ne dersen ? KAFA
Toplumsal zihin , düşünce yapısı , duyarlı olduğun konular , işte bu yüzden onlar ile biz farkı ortaya çıkıyor.
saintmua Bilgilendirme için teşekkürler.
Batı çok genel bir kavram ayrıca. Coğrafyaları ayırarak öyle kıyaslasma yapmak daha sağlıklı.
Rica ederim. Yazılacak çok şey var ama ilk aklıma gelenler bunlardı. Bir ara zaman bulup bu konuda daha etraflı bir makale yazmak iyi olur aslında.
ortadoğu ve uzak doğu haricindeki her yer batı. hangi batı? batı içinde çok farklı sinemalar var. amerika mı? hangi amerika? avrupa'nın hangi kısmı? bağımsız sinema mı popcorn sinema mı?