elinize ekibinize sağlık. ben beğendim başka söze gerek duymuyorum ustalar belirtmiş zaten.. tebrikler..
Ben yorumlarımı Vimeo'ya yazmak istiyorum, nasıl olsa herkesin girip de okuyabileceği yer orası 🙂
Burada tek söylemek istediğim, ellerinize sağlık ve tebrikler...
Ben yorumlarımı Vimeo'ya yazmak istiyorum, nasıl olsa herkesin girip de okuyabileceği yer orası 🙂
Burada tek söylemek istediğim, ellerinize sağlık ve tebrikler...
Bense yorumların da buraya yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Nasıl olsa filmi vimeo'ya yükledikten sonra gelip de paylaştığınız yer burası.
Aksini düşünüyorsan, filmin vimeo'da kalsın, buraya link verme.
Ben yorumlarımı Vimeo'ya yazmak istiyorum, nasıl olsa herkesin girip de okuyabileceği yer orası 🙂
Burada tek söylemek istediğim, ellerinize sağlık ve tebrikler...
Bense yorumların da buraya yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Nasıl olsa filmi vimeo'ya yükledikten sonra gelip de paylaştığınız yer burası.
Aksini düşünüyorsan, filmin vimeo'da kalsın, buraya link verme.
yani' demekten başka bir şey bulamıyorum..
vimeo üyeliği bir tık.
yorum yazmak 30 saniye
filmfabrikası üyeliği pahabiçilemez.
heeeyt ! 🙂
Birazdan arkama döndüğümde orda olmayacağını biliyorum..Ama bilmeni istediğim bir şey var..Ben her döndüğümde orda olmanı diliyorum.. -emre
Filmi paylaşan benim, Tayfun'un nereye yazacağı beni alakadar etmez. Kendi filminin başlığı olsaydı haklı olabilirsiniz ama burası kendi film başlığı da değil. İstediği yere yorum yazabilir bana kalırsa. Ha ben buraya yazmasını tercih ederdim o ayrı. Hatta tmmchn'den rica ettim vimeo'ya değil foruma yazmasını. Sağolsun kırmadı beni.
Forumun ağır topları izlemiyor mu filmlerimi yoksa yorum yapmaktan mı çekiniyorlar? 🙂
Haaarika bir film. Yok mu eksikleri? Mutlaka vardır, hangi filmin yok. "Hata"ları yok mu? Yine var. Eksikliğinin hata teşkil edeceği şeyler yok mu? Onlar da var. Ama hepsi de "olsun varsın" Şahsen hiçbiri, filme hissettiğim sempatiyi yaralamadı.
Bir bütün olarak bakıldığında baştan sona keyifle izlenen, yarı parodi yarı gerçek, komik mi komik, sevimli mi sevimli, çok şık bir film olmuş Emanet.
Biraz daha ayrıntıya inersek:
En başta ince bir mizah kullanımı var filmin. Fahişeye bozukluklarla verilen 85 tl'den tutun da Taylan'ın sevişirken söyleyeceklerinin telefonda Kemal'e söylediklerine uymasına, Kemal'in o efendi görünüşünün hikayeye yeterince tezat durmasına, mafya patronunun manavın önünde portakal sıktırmasının ironisine hiçbir örnekte kahkaha attırmayan ama insanın içinde, tarifi zor bir sevimlilik duygusu yaratan komedi düzeyi ve tercihi benzerine zor rastlanır derece keyif verici. Tipler sevimli, hikaye ise kendisini gereksiz kılma konusunda son derece maharetli. (Kesinlikle pozitif anlamda. Şöyle ki: Filmi sürükleyecek ve izlettirecek kadar "var" ama olanların sebep-sonuçlarına takılınmasına gerek bırakmayacak kadar da "yok") İzleyiciyle kurulan bağ ve tutturulmuş olan tavır sempati yaratacak kadar sıcak ama olan biteni önemsememizi şart koşmayacak kadar da garip/absürt. Özetle işin "yazım" aşaması gayet başarılı.
Görsel olarak ise öncelikle 2 konuda büyük başarı sağlanmış: Kurgu ve mekan kullanımı. Kurgu "alıp götürüyor" cinsinden. Sürüklüyor, sıkmıyor, heyecanlandırıyor, filmin hikayesiyle sorunsuz bir uyum yakalıyor. Ve tüm hikayenin çeşitli ve birbirini dengeleyen çok sayıda mekanda süregitmesi de -çok da farkında olunmasa da- büyük ferahlık sağlıyor. Gündüz sokak, gece market, gece cadde kaldırımı, gündüz işyeri, iki adet farklı ev içi, lunapark, deniz kenarı, bar, otomobil içleri, mafyöz tiplerin pek sevdikleri ambar içleri vs.... Açıkası filmin çok çeşitlikli (sadece başka değil, farklı ve çeşitlilik sunan) mekanlarda ilerlemesi meselesinin bir filme bu kadar renk katacağını hiç düşünmezdim, Emanet bu açıdan aklımda yer etti, birçok başka film için kriter alacağım film olabilir.
Bunun dışında teknik bilgisi doygun arkadaşlar daha iyi değerlendirebilir ama filmin görüntü yönetimi bana gayet iyi geldi. Özellikle gece deniz kenarındaki ışık enfes olmuş. Yeterince karanlık ama hemen her ayrıntıyı sunacak kadar da fazla.
Eksiklik, hata falan dedik, belirtmek lazım belki ama şu an yazıyı kısa kesip filmi tekrar izlemeye dönmek için engellenemez bir istek var içimde. O yüzden en önemli "eksikliğin bir hata teşkil ettiği" konuyu belirtmek istiyorum: Hikayenin başındaki konuşmacının varlığı ile belirgin biçimde beden bulan, "izleyiciyle kurulan ilişki"nin güme gitmesi filmi en fazla yaralayan şey olmuş. Yani film, anlattığı şey kadar izleyicisinin zihninde yarattığı imajla/fikirle var olmaya çalışır gibi bir yaklaşım sunuyor ama bu durum ilerleyen dakikalarda ve özellikle finalde varlığını sürdüremiyor. Bu büyük bir boşluk teşkil ediyor. Senaryoda aynen böylemiydi yoksa kurguda ya da sette birşeyler mi oldu bilemiyorum ama sadece eksiklik diyip geçemeyeceğim bir nokta bu ne yazık ki. Çünkü bu husus, vaad seviyesinde geliyor karşımıza ama sonlandırılmıyor, neticelendirilmiyor.
Özetle.... Çok keyif verici, tekrar tekrar izlenebilecek, kurgu ve mekan kullanımı kadar senaryonun izleyicisiyle ilişkisi üzerine de örnek olarak gösterilebilecek seviyede başarılı bir film olmuş Emanet. Emeği geçer herkese teşekkürler....
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Görkem: En çok senden yorum bekliyordum, Fetüs üzerine yaşadığımız tartışmadan 1 yıl sonrasında. 🙂 Çünkü ben o zamandan söylemiştim böyle bir filmin geleceğini. Bu kadar olumlu bir yorum beklemiyordum yine de. Çok teşekkür ederim yorumların içn. Anlatıcıyla ilgili de bilgi vereyim, merak etmişsin. Aslında anlatıcı filmin sonuna kadar her yerde karşımıza çıkacaktı. Oynayacak kişi de Barbaros Şansal olacaktı. (belki tanıyorsundur, modacı) Fakat bir şekilde iptal olunca Murat Can Canbay hocamız bizi kıırmayıp 2 gününü çekimlere ayırdı fakat daha fazla vakti olmadığından senaryoda değişiklik yapıp anlatıcının rolünü sınırlandırdık. Ekibim adına tekrar teşekkür ederim bu uzun ve ayrıntılı ayrıca beklemediğim kadar olumlu yorumun için.
Ben yorumlarımı Vimeo'ya yazmak istiyorum, nasıl olsa herkesin girip de okuyabileceği yer orası 🙂
Burada tek söylemek istediğim, ellerinize sağlık ve tebrikler...
Tayfun bu nası bi mesaj. Senden hiç beklemezdim.
Ben yorumlarımı Vimeo'ya yazmak istiyorum, nasıl olsa herkesin girip de okuyabileceği yer orası 🙂
Burada tek söylemek istediğim, ellerinize sağlık ve tebrikler...
Tayfun bu nası bi mesaj. Senden hiç beklemezdim.
Bence de.... Çok garip....
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Emanet, İzmir Kısa Film Festivali'ne gösterim kapsamında seçildi. Izmir'de olanları gösterime bekleriz. Festival 3-7 kasım tarihlerinde gerçekleşecek.
Ben gelmeye çalışırım. Planlayalım Ayberk.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
İzmir Kısa Film Festivali kapsamında, 4 Kasım 2010 Perşembe saat 17:00'da İzmir Amerikan Kültür Merkezi salonunda filmimizin gösterimi gerçekleşecek. Bizimle birlikte gösterim yapılacak seanstaki film listesi şöyle:
Tres Tristes Tigres
Cigarette Candy
Emanet
t.
hiçbir örnekte kahkaha attırmayan
Benim katılabileceğim tek nokta bu açıkçası ancak gerçekten çok emek harcamışsınız.Böyle böyle güzel kısa filmler görüceğiz sanırım.
İyi niyetli espriler yakalanmaya çalışılmış ama beni sarmadı ne diyeyim.Çekimler belkide o vurucu etkiyi yapmadı.Belki karakterler.
devamlılık konusunda biraz sıkıntı vardı.
senaryo matematiği (ilerleyişi-akışı her neyse ) biraz "hangover" filmini anımsattı.Sıradan insanlar sıra dışı duruma nasıl geldiler..."Hap kullanması" yine çok anımsattı filmi.
bol bol çekimler.
NOT: müzik kullanımına lafım yok sadece bazı yerlerde gerek yoktu sanki.
Manisa Altın Üzüm Kısa Film Festivali'nde kurmaca finalisti olduk. Haftaya hem İzmir hem Manisa'da gösterimimiz olacak üst üste. 🙂