Lars von Trier...
Tiksinirim...
he he senin trierden tiksinmen hiç şaşırmadı beni..
ama ben aman aman hayranı olmasamda manifestosunda ve filmlerinde sevdiğim ve katıldığım bişiyler var.
ayrıca geri zekalılar(the idiots) filmini izledin mi bilmiyorum.. belki sinematografik bakımdan yine tiksinebilirsin fakat mevzuya yoğunlaştığında önemli hadiseler de çıkarabilirsin.
dogville i ben de abartıldığı kadar sevmemiştim ayrıca.
Manifestosu çelişkilerle dolu bence...
Şimdi bir hayli yorgunum bir ara ne demek istediğimi yazarım...
yillar yillar önce kafamdaki en tutkulu özgün film fikriydi..gerizekalilik safligiyla dünyayi algilamaya ve özgürlesmeye calisan ,toplanip seanslar düzenleyen bir grup insan..yemin ederim...
birkac yil sonra Idiots ciktiginda dumur olmustum,olamaz(benim hikayemi cektin hayvan herif ..) diye oturup aglamistim..:)
ibrahim tatlısex
Zeki Demirkubuz 🙂
hehe yok yok şaka.
Lars von Trier den bende ziyadesiyle hazzetmem. Bide Mesut Uçakan var. Geçen Anne ya da Leyla yı izledim. Tamam dedim. Birde Çağan Irmak tan hazzetmiyorum.
ibrahim tatlısex
+1
ve mahsun kırmızıgül
edit: pardon yönetmetmenleri yazmamız gerekiyormuş 🙂
...murat...
Lars von Trier...
Tiksinirim...
he he senin trierden tiksinmen hiç şaşırmadı beni..
ama ben aman aman hayranı olmasamda manifestosunda ve filmlerinde sevdiğim ve katıldığım bişiyler var.
ayrıca geri zekalılar(the idiots) filmini izledin mi bilmiyorum.. belki sinematografik bakımdan yine tiksinebilirsin fakat mevzuya yoğunlaştığında önemli hadiseler de çıkarabilirsin.
dogville i ben de abartıldığı kadar sevmemiştim ayrıca.
Lars von Trier'in ilk izlediğim filmini sevmiş olduğpum için galiba, bazı filmlerinin çok kötü olmasına karsın halen izlediğim yönetmenler arasında. yine de en çok "koş lola koş" filmini seviyoum halen.
("idiots"daki gerizekalılık durumunu da beğenmiştim gerçi..)
'abesle işgal' müzik ve video projesi
http://abesleisgalproject.blogspot.com
Schizoid ,run lola run , tom tykwer in..komsu ülke yönetmenleri..
salya sümük agladigim 2 filmden biridir Trierin Breaking the waves i bu arada.hey gidi cine5 li günler..
Ben genellikle çok çok belirgin ve "inatla" olmadıkça kişilerin politik, siyasi duruşlarını önemsemem. BU yüzden işe sinematografik olarak yaklaşacağım. Arkadaşların arasında da bazı kötüleri yakalayanlkar olmuş tabii ki.
Martin Brest.... Rezil bir yönetmen. Midnight Run hariç (onu da iyi yapan oyuncularıdır) iyi filmini hatırlamıyorum. Kötülere örnek (son iki filmi) Gigli ve Meet Joe Black'i versem yeter herhalde ama devamı da var inanın. Kadın Kokusunda Pacino oscar falan aldı ama aslında o da çok kötü bir filmdir. Konusunu az çok bilirsiniz, bu konuya süre: 157 dakika. Adamı öldürür bu film. Meet Joe Black'te 178 dakikaydı. Böylelikle bu yönetmenin akla gelecek her türlü "sinemada kurgu" meselesini perişan ettiğini iddia edebilirim.
Michael Bay.... Bir eleştirmen enfes biçimde özetliyordu bu kepaze herifi: "anca düğün kameramanı olur" diye. 🙂 Kesinlikle doğru. En son Transformers gibi bir projenin içine s.çmayı başarmıştı hatırlıyorsunuz. Gerçekten iyi bir filmi yok. Çok kötü çok.
Son 10 yılın korku filmi yönetmenleri hem Dünyada hem Türkiyede rezaletler gerçekten. Bizdeki Hasan Karacadağ örneğin.... Allahım, bu kadar mı kötü bir yönetim olur. Kamera bu kadar mı yönetilemez. İnanılmaz derecede kötü gerçekten.
Ancak....
John Woo, Oliver Stone, Michael Haneke gibi isimler de geçmiş bu başlıkta. Takdir sizin arkadaşlar tabi ama zoruma gitmedi değil yani. 🙂
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Onu geçtim Woody allen denmiş 🙁
Onu geçtim Woody allen denmiş 🙁
Haklısın. Onu da diyecektim.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Michael Bay yönetmen değil, bunu belirtmeden edemedim :D.
Woody Allen'ı ben de hiç sevmem. Filmleri genellikle muhteşemdir o ayrı ama adamdan resmen tiksiniyorum. Kendi değil de başkası oynasa filmlerinde her filmin notu 1 1,5 puan yükselir benim için (bazı durumlarda 10un üstüne çıkabilir yani not :D), ancak son dönem kendi oynamayınca da eski sinemasından eser kalmadı ama olsun, hep aynı şeyleri yapacağına ben bunu yeğlerim zira son dönem filmleri de kalburüstü, güzel filmler. Herkes devamlı suretle başyapıt üretemez..
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
David Lynch
Woody Allen (Everything You Always Wanted to Know About Sex * But Were Afraid to Ask hariç)
- baço
Woody Allen'ın sorunu biraz Stephen King'in sorunu gibi. Fazla üretken. Kariyerine bakın, benzerine az rastlanır bir film sayısı ile karşılaşacaksınız. BU her ne kadar övünülecek ya da takdir edilecek bir durum gibi görünse de aslında tam tersi. BU kadar çok film üretip (King için roman yazıp) çok fazla kaliteli ürün çıkarmak pek olanaklı değil.
Ama bu durum bence, bu kişilerin geçmişteki başyapıtlarını ve bu başyapıtların kendilerine kazandırdığı saygınlığı zedelemez. Woddy Allen isterse 10 tane kötü film yapsın. Annie Hall'u yeter onu bu listeden muaf etmeye.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Outbreak/Tehdit'i izledim geçen gün tekrardan. İlk izlediğimde gayet akıcı, iyi bir film gibi gelmişti. Bu izlemede "biraz eğlenceli birşeyler izleyelim" hissiyatı ile yaklaşmıştım. Ve şok! BU film hiçte iyi bir film değil. Dikkatle, inceleyerek izledim ki eminim, iyi bir film değil.
Sonra Wolfgang Petersen'ı düşündüm bir an. Hollywood'a gelmeden önce çok sayıda filmi var tabi Almanyada yaptığı, onları pek iyi bilmiyorum ama Amerikada yaptıklarının hemen hepsi kötü ya da en azından vasat filmler. Truva (amma hayalkırıklığıydı), Enemy Mine, Air Force One (bu ahududuların krallarındandır), In the Line of Fire.... Onu üne kavuşturan Das Boot (özellikle temin edinip izledim, kötü değil ama imdb top 250'de de işi olmayan bir film aslında) ve Kusursuz Fırtına dışında iyi filmini görmediğimi fark ettim. Ve iyi filmlerindeki iyi taraflar da yönetmenlik becerisi değil kesinlikle. Kötü filmlerindeki neredeyse tek kötü şeyse yönetmenlik becerisi. Yönetmenliği beceremeyişi.
Outbreak/Tehdit de hikayesi gerilimli, oyuncuları birinci sınıf falan olsalarda bir yönetmenlik çalışması olarak çok kötü gerçekten. Fİlmin senaryosunu kuruşu, gerilimli anlardaki kamera kullanımı, karakterleri işleyişi vs. çok kötü.
Wolfgang Petersen kesinlikle kötü bir yönetmen bence. İyi bir film beklemediğim birkaç isimden biri.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;