babacan neden büyük adam değil?
bunu anlatırsan, çok daha iyi bi cevap olacak!
başarılı olmakla büyük adam olmak arasında farklar vardır...başarıya sahip olmak ya da başarılı bir adam olmak önemlidir..örneğin herkes mesleğinde başarılı olmak ister en iyisi olmak ister.işini seven ve onu en iyi şekilde yaparak kendini mutlu eden insanlar başarıya ulaştıklarını düşünürler..ulaşmışlardırda...çünkü başarısız olmayı kimse kabullenmez ama herkes başarılı olamaz...çünkü başarılı olmanın çok büyük zorlukları vardır...meslekten mesleğe değişir bu zorluklar. her mesleğin kendine göre zorlukları ve de hoşlukları vardır...bu zorlukları birer birer yenmek ve mesleki başarıya ulaşmak gerekir...örneğin ibrahim tatlıses...başarılı bir adamdır...hangi alana elini attıysa başarmıştır..50 bilmem kaç yaşına gelmesine ragmen 10 bilmem kaç yıldır tolk şovunu başarıyla devam ettirmekte..hala insanları hoplatacak albümler yapıp konserler verebilmekte ve hala otoritesini dimdik ayakta tutabilmektedir..bu mesleki bir başarıdır...sonra bill gates, oda dünyanın en başarılı adamıdır...mesela bu başarı, kitleye(müşteriye) en iy hizmeti verip en çok parayı kazanmakla ilintilidir..fakat bazen doktorluk öğretmenlik gibi mesleklerde insanlara iyi hizmet vermek onlar tarafından beğenilmek paranın önüne geçebilir...buda bir başarıdır..inani değerler açısından bakarsak para kazanma mevzusundan daha ahlakidir..ama özünde çokta farklı değildir...herkes menşeisine göre hareket eder...başarı özetle aslında insanın yapmak istediklerini, tutkusunu amacını gerçekleştirip gerçekleştirmediğidir...burdan bakarsak başarılı insanlar arasında hitler,mussollini,ferdi tayfur,tansu çiller,mahzun kırmızıgül,fetullah gülen,manukyan,fethi katar(ortaokul öğretmenim),cemil ipek,esra ceyhan,karabük belediye başkanı gibi birçok isim sıralanabilir....fakat daha öncede belirttiğim gibi bu işlerin bitakım zorlukları vardır...bazen çok g..t leşmeniz gerekebilir...bir tv programınız varsa soytarılık yapmanız, türkçeniz iyi olsa bile şiveyle konuşmanız gerekebilir, öğretmenseniz..dayak atarak akılda kalmayı, liderseniz öldürerek ve ya yok ederek hatırlanmak isteyebilirsiniz..senarist ve yönetmenseniz...hitap ettiğiniz kitle(müşteri) ne görmek istiyorsa ağlamak istiyorsa ağlatmayı yarılarak gülmek istiyorsa güldürmeyi başarmak, bunun içinde o toplumu çok iyi tanıyıp o insanları etkilemenin beğenilmenin yollarını araştırmanız gerekebilir...çok zor bir iştir başarılı olmak...ama çok çalışırsanız başarılıda olursunuz..sıkı çalışmak...içsel ve insani değerlerden vazgeçebilmek...sosyolojik ve psikolojik yönlerin gelişmiş olması başlıca aranan özelliklerdir...para ve ün hırsı tuzu biberi...fakat dünyada iz bırakamadan sabun köpüğü gibi eriyip gitmekse yan etkisidir..zaten amaç o değilse sorun yok...
gelellim büyük adama: büyük insan, büyük insanlık,
(şu anda büyük insan olma üzerine iyi bir yazı yazabileceğimi düşünmüyorum daha sonra yazacam..belki daha sonrada yazamam..bilmiyorum)
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
büyük adam olmak çoğumuzun düşlediği ama biçoğumuzun yarıyoldan döndüğü bişeydir aslında...taviz vermemektir..onların istediğini vermemek...kendini gerçekleştirmektir...alçalmak yerine yükselmektir büyük adam olmak...dışınla değil içinle olmaktır...sonuna kadar gitmektir...vazgeçmemektir...kabul etmek değil, kabul ettirmektir..yoktan varetmektir...varolanın içinde varken yok olmak değil...porno filmde oynamamaktır bazen...herkes tarafından bilinmek değil..kimsenin s..kinde olmamaktır çoğu zaman...birden dir büyük adam olmak yavaş yavaş değil...ideallerin için savaşmaktır aslında...ideolojilere kurban gitmek değil...hesap sormaktır..hesap vermek değil...birilerine değil tutkularına bağlanmaktır...kalabalıklık değildir..yanlızlıktır..kötü adam olmaktır..yavşak olmak değil...zor iştir büyük adam olmak...dertler var, yaralar var, acılar var ANLADIN MI?
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
Çok nesnel bir cevap oldu. 😆
nasıl yani:)
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
Çağan ırmak benimde Türkiyedeki en sevdiğim yönetmen ve bencede büyük bir adam.
Enjeksiyon demişsinki
fakat bazen doktorluk öğretmenlik gibi mesleklerde insanlara iyi hizmet vermek onlar tarafından beğenilmek paranın önüne geçebilir...buda bir başarıdır...inani değerler açısından bakarsak para kazanma mevzusundan daha ahlakidir
bence babam ve oğlumdan çıktıktan sonra binlerce gencin,yaşlının,kadının,erkeğin,babasını araması (arada buzlar varsa eritmesi ki bir sürü kişi bunu yapmış) yukarıda sözünü ettiğin türden bir başarıdır ve bence bu büyük adamların yapıcağı türden bir iştir..bencee..
i've been twelve forever
Çağan Irmak ile ilgili (bana şans dile) IMDB üzerinde üzücü bir yorum:
the movie is claimed to be made in 2001 yet entering the scene in 2007. As if this not enough to raise some suspects, the entire scenario is STOLEN from (or let's say "highly inspired by") a story of Stephen King.
I don't know if you ever read "Rage" the novella by Stephen King (Pls check out the book in your local book store or at amazon.com) The original story was first published in 1977 under the alias name Richard Bachman.
A story about a high-school student called Charlie Decker who went insane and took hostage of his entire class. The story brings out many reflections on every sort of criticism to the education system and society all through the eyes of a 17 y/o kid along with a first-class thriller.
Cagan Irmak is FOOLING the Turkish audience by a script which, he hopes, no one else remembers or knows of the original story.
Any note or tribute to Mr.Stephen King? Please, don't make me laugh! We're talking about the Turkish cinema here
IMDB'ye baktığımızda ne görüyoruz? Bkz.
http://www.imdb.com/title/tt0449832
http://imdb.com/title/tt0449832/usercomments-1 adresinde dikkatli bir sinema seyircisinin yorumunu okuyoruz:
Bu film 2001 tarihinde yapılmışama 2007 yılında vizyona giriyor. Bu durum kendi başına şüphe çekmeye yetmiyorsa, şunu söyleyebiliriz belki:
Yönetmen (ve senarist?) Çağan Irmak, 'araklamacı sinemacılık' örneğini sergilemeye Stephen King ile devam ediyor.
Orijinal basımı ilk olarak 1977'de Richard Bachman takma adıyla yapılan "Rage" (Hiddet) sıradan bir Amerikan lisesinde bunalım geçirip öğretmeni vurarak sınıfı rehin alan 17 yaşındaki Charlie Decker'ın öyküsü.
Hikayenin gelişmesiyle, kendimizi gençlikte yaşanan tutkuların, heyecanların, hayalkırıklıklarının ve umutsuzlukların girdabında buluyoruz.
Bu öykü Türkçe'de 1982 yılında 'Kuşku Mevsimi' (Different Seasons) adıyla basılan kitapta yer alıyor.
Bkz. http://www.geocities.com/alpegm/king1.html#a3
yazının orijinali: http://www.gazozagaci.org/151203/kose6.html
edit: Çağan Irmak'a düşman değilim, kabuslar evi serisini (özellikle tüm klişeleriyle) çok beğendim. Babam ve oğlum'u da sevdim, asmalı konak da iyi bir diziydi. Bence iyi bir yönetmen. Herkes hata yapar.
edit2: şu yazıları moralini bozmadan bir okuyun:
http://www.thewavemag.com/pagegen.php?22590
http://www.thewavemag.com/pagegen.php?22477
http://www.thewavemag.com/pagegen.php?22646
http://www.thewavemag.com/pagegen.php?22122
Bence zamanında sweded versiyonunu yapmışlar filmlerin de haberleri yok 😛
edit3: İslamcı medya earl'ü nasıl imana getirdi yazısı da süpermiş: http://www.gazozagaci.org/kose6.html
- baço
ben ferzan özpetek'in cahil perilerini izledikten sonra büyük hayal kırıklığına uğramıştım. bilenler bilir.. çağan ırmak gözümde gün be gün küçüldü malesef..
çağan ırmak yönetmen değildir!
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
😀
i've been twelve forever
buradaki en büyük çağan ırmak düşmanı (yönetmen değil bile deniliyor ki bu bence düşmanlıktır) kargo parasınıda ödeyerek çemberimde gül oyanın 4 sezon dvdlerini göndermek istiyorum..ilgilenen varsa mesaj atsın
i've been twelve forever
İyi bir yönetmen nedir?
Çağan Irmak neden iyi bir yönetmendir?
Sinemaya ne kazandırmıştır? (Türk sinemasına ya da dünya sinemasına)
Benim kaçırdığım bir şeyler olmalı. O nedenle soruyorum bu soruları.
çağan ırmak ilerleyen yaşlarında bir sinema emekçisi sinemaya gönül vermiş bir kişi olarak anılabilir...buda hakkıdır zaten...ama çağan bir set elemanıdır bana göre..yönetmenlik denen yere kadar çıraklıktan yükselmiş..eş dost akraba tanıdık vasıtasıyla ilişkiler kurarak bugünlere gelmiştir..bu kötü bişey değil..ilişkilere elbet ihtiyaç var şu anda bilgi üniversitesinde sinema okumamın o okulda okumamın tek bir gerekçesi var ilişki kurmak...ama bunu kuramayacak belki birileriyle konuşamayacak(bile) insanlar var bu onların yokolup gitmesini gerektirmez..bu adamın ilişkileri iyi diye ona iyi yönetmen diyemeyiz... vesselam çağan ırmak ..kamera operatörü..kadraj teknikeri..senaryo arzuhalcisi..set amiri.gibi görevleri yerine getiren teknik bir elemandır...fakat kendi bunun farkındamı bilmiyorum ama bir sinema adamı değil..sinema kafasına sahip onu değiştirecek fazlalaştıracak bunuda yapmasada ona değer katacak..yüceltecek kafaya sahip biri değil...ha hangi ekipmanla hangi görüntüyü elde ederiz,hangi objektifi takarsak hangi alan derinliği olur....kamerayı nereye koyarsan ne görürsün bunları bilir çok iyi bilir belkide ...amma oyuncularını oynatamayan adam bana göre yönetmen değildir...sinemaya "sinema" katamayan adam sinema adamı değildir...
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
bu adamla ilgili ne kadar böyle düşünsem de onun üzerine konuşmayı seviyorum..çünkü babam ve oğlum filminin bu kadar ilgi uyandırmasını hala ama hala aklım kesmiyor..şimdi alice e malzeme çıktı...anlayamazsınız dabiiiii diye atlayacak üstüme:)
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
buradaki en büyük çağan ırmak düşmanı (yönetmen değil bile deniliyor ki bu bence düşmanlıktır) kargo parasınıda ödeyerek çemberimde gül oyanın 4 sezon dvdlerini göndermek istiyorum..ilgilenen varsa mesaj atsın
Of yeter! Ayır şu de'leri da'ları canım kardeşim.