Maalesef ben de Mordevrim ve Ali Ünal gibi düşünüyorum. Bu kadar dekor, kostüm, atmosfer, 1.sınıf çekim, anlık espriler yapıldığı için değerini yitiriyor. Senaryo zayıf kaldığından, sürükleyici olmayan hikâye yüzünden seyircinin filmden koparak bir skeçler bütünü izlemesine dönüşüyor film. Espriler de zayıf ve yetersiz olduğundan çabucak unutulup “A.R.O.G.”un kaderini paylaşan bir film olacak gibi görünüyor. Seyircimiz gülerken zahmet çekmek, düşünmek istemiyor. Bu yüzden İvedik serisi rekorlar kırarken diğer filmler yanına yaklaşamıyor. Cem Yılmaz’ın peş peşe yaptığı her espri bir öncekini unutturup değerini azaltıyor. “Sonuçta bir parodidir bu kadar olur” diyebilirsiniz. O zaman da, “bir parodi film için bu kadar para harcamaya, kaynakları tüketmeye gerek var mıydı?” diye düşünürüm. Cem Yılmaz’ın bu türden her filmiyle biraz daha düşüşe geçmesinin bir sebebi de seyircinin artık onu çözmesidir; yapacağı şeyi az çok tahmin etmesidir. Yani o ilk filmlerinde ilk kez gördüğümüz komik Cem Yılmaz tavrı, alışılan bir şeye dönüştüğü için artık pek de güldürmemektedir. Bunun sebebi de hala kendini oynamasıdır diye düşünüyorum.
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Ben bu filmin konusunun saklandığı için böyle bir fragman yapıldığını düşünüyorum. Tamam konu belli ama bir şeyler varmış gibi saklanan, ama eğer Gora gibi olacaksa yazık olur tabi dediğiniz doğru.
Özgür senaryonun sızdırıldığını gösteren bir haber atmıştı. O senaryoyu da göz önünde bulundurdum yazarken. Sadece fragmana bakıp yorum yapmak her zaman sağlıklı olmayabilir elbette.
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Bu filmi bu kadar para harcayarak ve bu kadar mekanları orjinal yapmaya kasarak çekmeye hiç gerek yokmuş. Herhangi bir yerde de çekselerdi aynı etkiye sahip olurdu. Çünkü mekanları o kadar da heyecan ve ilgiyle izlemiyoruz. Klişe espiriler, sadece senaryoya hizmet etsin diye konumuş olay örgüleri, nejat uygur komedisini aratmayacak anlamsız olaylar. Hiç mi hiç gereği olmayan ve sırf içinde olsun diye konulmuş bir aşk hikayesi. Derinliği olmayan karakterler ve Cem Yılmaz'dan beklenmeyecek kadar seviyesi düşük espriler. Ha insanlar gülmedi mi güldü: 5 ya da 6 yerde falan. O da gülmeye hazır giden bir seyir seyirci olduğundan. Cem Yılmaz komedisine bu derece alıştığımızdan olabilir. Artık her şey o kadar beklenilirdi ki. Film kendini taşımadı bir yerlere. Alıp götürmedi. Karakterlerle zerre özdeşleşemedik. Ama bu durum bizi baş yere de taşımadı. Bilinçli olarak özdeşleşmeden uzaklaştırılmak için de yapılmammış yani. Nerede "Hokkabaz" nerede "Herşey Çok Güzel Olacak". Oradaki karakterlerin derinliği nerede? Evet mekanlar çekimler şahane. Holuvud filmini aratmayacak kadar iyi neredeyse. Ortalama bir seyiri bakışına göre tabi. Ama bu kadar masrafa hiç mi hiç gerek yokmuş. Hiçbir yere götürmüyor yani filmi. Çok sıkıldım. Arkadaşlarımla gitmiş olmasam kesinlikle çıkardım. Bu kadar da konuşmaya gerek yok üstüne aslında... O kadar yani
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
Hadi ya. Valla benim beklentim çok yüksek olduğundan korktum şimdi adamdan soğuyacam diye.
Gerçi senin hiçbirşeyi beğenmediğini de göze önüne alırsak 🙂 🙂
Ya bi de Herşey çok güzel olacak/Hokkabaz türündeki bir filmin karakterlerinin derinliğini bu tarz bir filmde de araman zaten manasız olur. Ha esprileri beğenmedim demişssin o ayrı da. Yani o filmlerin kategorisi farklı. Çıplak silahla little miss sunshine karşılaştırmak gibi olur.
Ben AROG'dan sonra hiç umutlu değilim bu filmden ya.
GORA kadar komik olsa keşke diyorum ama...
Tek beklentim gülmek, karşılayamayacakmışım gibi hissediyorum.
Yorumları okudukça bu his de artıyor.
Abi benim hiçbirşeyi beğenmediğimi bir kenara bırak artıkın. "Gora" muhteşem bir komedi filmiydi. Tam anlamıyla Cem Yılmaz dı. Bildiğimiz sahne gösterilerinde eşi benzeri bulunmayan Cem Yılmaz. Fakat bu film o kadar boş o kadar gereksiz ki? Sen birşeyi beğenmiyorsun diyorsun ama kalkıp da "Hokkabaz" dan örnek veriyorum. Neredeyse festival filmidir bana göre "Hokkabaz". Tamam güzel ve yaratıcı şeyler var içinde kendini bu memlekete herşeyiyle kabul ettirmiş Cem Yılmaz kalitesi var yok değil. Ama gerisi yalan işte. Sıkıcı yahu yeter artık hep aynı. Farklıymış gibi ama aynı...
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
Yahşi Batı'da komedi çekmeye çalışmadıklarını söylüyorlar yalnız ona dikkat etmek lazım. Yalnız Siyad tablosunda da durum pek parlak değil:
http://siyad.org/yildiztablosufilm.php?id=1388 " onclick="window.open(this.href);return false;
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Ne çekmişler o zaman?Holluvud a kafa tutma filmi mi?
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
Yani ilk derdimiz komedi olması değildi diyor. Hiçbir filmimde de ilk hedef komedi değildi diyor gerçi sonra, sanırım hiçbir sav kurtaramaz film kötü olduktan sonra.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Çok küfürlü bir film olduğunu söylüyorlar, bel altıymış daha çok. Herneyse de ben şunu diyeceğim. Bana inanılmaz farklı geldi. Yani başka bir kıtada çekilmişçesine... Sanırım bu da dekordan olsa gerek. Ha bir de kostümlerden.
"Boşa sallanan kürek dalga yaratmaz."
İçinde zerre küfür olmayan AROG gibiyse kesin yarımdır bence. Yeri geldi mi edemiyorsa küfürünü yarım kalıyor hissiyat.
Bazı yerlerde film kopuyor, G.O.R.A'daki A.R.O.G'daki o akış, o sürükleyicilik yok gibi. Hokkabaz ya da Her şey çok güzel olacak'la çok farklı kulvarları var. AROG ve GORA'dan da bir yönüyle ayrılıyor kanımca. Film absürd komedi değil. Olabilecek türden bir hikaye ve çok başarılı bir dönem filmi bence. Teknik açıdan baktığınız zaman çok güzel planlar göreceksiniz. Holivudla yarışır mı? yok artık! ama Türk Sineması'nı aşmış bir film diyebilirim. Senaryo fena değildi, olay örgüleri güzel bağlanmıştı. Başı sonu olan, eli yüzü düzgün bir film. Amaaaaaa.. Gelelim herkesin büyük beklentisi Cem Yılmaz'a. Arog ve Gora kadar gülmedim evet ama hiç komik değildi diyemem. çok ince espriler vardı. özellikle filmin ikinci bölümünde yanımdakileri rahatsız edecek kadar güldüm.
-Spoiler-
Bir barış çubuğu sahnesi var ki of of, otuz kez izlerim.
-Spoiler-
velhasıl kelam, gidip eğlendim. Hoşuma gitti. Tavsiye de ederim.
4/10 sevemedim kara gözlüm
Bu sefer olmadı, hadi arog falan zorladık biraz da bu yememiş.
Dekor hariç atmosferi de zerre sevemedim. (Western görselliği, planları, kostüm eskitmeleri, kasaba atmosferi vs vs... ) kasabanın bir sokak arasında çekilmiş gibi duruyordu fazlaca. Ömer Faruk aman aman bir katkı sağlayamamış filme. Ail Taner'den çok ciddi bir farkı olduğunu zannetmiyorum. Filmde hakkını veren bir tek müziklerdi heralde. Küfür konusuna girmiyorum bile, filmde en az gözüme batan şey küfürlerdi.
SPOILER
Bir de toprağım nedir bu kızılyalar, bambi esprisi ya, arkadaş arası geyiğine çevirmişsin filmi. Ulan İstanbul dışında doğmuş büyümüş biriyim bilmiyorum kızılkayaları bambiyi, hadi bir kere yapsan tamam üstüne 3-5 kez gidiyorsun esprinin... Evrensel bir şeyler üretmesi beklenen adamın, geçtim ulusalı, semt pazarı civarında tıkılması yakışmamış. Gay esprileri falan ulan sen cem yılmazsın ya, neyse sinirim bozuldu.
Sürekli "bu fırtına öncesi sessizlik" diyen adamın sahneleri - komtan logar bir cisim yaklaşıyor, ezberinin kolpası gibi olmuş, hakket birader insan kendisini bu derece tekrarlar mı yoksa bunu sevdiler bunu da sevecekler tümevarımı mı?
Dramatik çatı, filmin hikaye anlatımı, dili bunlara girmiyorum bile, baya baya takılmaca filmi olmuş bu. Harcanan paraya yazık.
Mirsad gibi adam nasıl olurda bu denli boktan işçilik çıkartabilmiş ona da şaşırdım. Filmin görsel dokusu evet güzel, ama yer yer cidden dökülmüş. Özkan Uğur'un çadırını basmaya gittiği sahnenin yarısı flu, kalan yarısı da o kadar kımıl kımıl karıncalı ki resmi göremiyorsun.
SPOILER
Evlat öyle deme,mizah çok ama çok ciddi bir iştir!
Münir Özkul
Selçuk ben demiştim çok sağlam bir kaynağa göre kötüymüş diye :))
Ben eğlendim, he koşa koşa gidip izlenecek bir film değil yine de.. Zafer Algöz ün karakterini çok sevdim ben.
Öncesinde Vavien izledim bir de mutlulukla kıskançlık duyguları arasında girdim filme. 🙂
AZ SPOILER
Artık formül üzerinden gidiyor cem bey,espri beklerken yoruluyoruz biraz. acilen her şey çok güzel olacak tadında bir şeyler yapması lazım. Filmin 2010 da geçen bölümündeki karakterlerden film yapsa daha severiz herhalde. O sondaki belki devamını yaparız açık ucu da ayıp olmuş, bize ters 🙂