Hakkını vermek lazım ki harika film.Zaman zaman Amerikan filmi izliyormuşum gibi hissettim kendimi.Konusu güzel, toplumu ilgilendiren bir konu (fethullah gülenle özdeşleştirdim kafamda deccali).Sonu her ne kadar diğer filmlerine benzer olsa da çok kaliteli bir film.Keşke tamamen Türk set ekibiyle bu derecede güzel bir film çekilseydi.Mahsun Kırmızıgül'e karşı ön yargım yavaş yavaş kalkıyor.Yönetmenliği iyi yada kötü diyemem çünkü kendi mi yönetiyor yoksa görüntü yönetmenine ve yardımcılarına şunu şunu yapın diyip için işinden sıyrılıyor mu bilmiyorum.Ama hakketen güzel film.İzlenmesi gerekiyor..

Ben gişede batmaktan bahsediyorum, maddi anlamda değil. Ki Güneşi Gördüm Beyaz Melek'in 2 katından daha fazla salonda gösterime girmiş olmasına rağmen 500 bin daha fazla izlendi. Bu film ise Güneş'ten bile fazla kopyayla girdi ama çok büyük bir fark atacağını sanmıyorum çünkü sevenleri bile filme küfrediyor.

Bu filmde de gişe düşüşü devam ederse belki akıllanır diyorum ama açıkcası sanmıyorum.

Aslında Mahsun'un yapması gereken yapımcı olmak. Birisi bunu ona anlatsa ne güzel olur..

http://www.medyatava.com/haber.asp?id=73050 " onclick="window.open(this.href);return false;

Eh, insanlar izlemek istiyorsa bir şey denemez tabii ama bu Mahsun'un ağlamayı keseceğinin garantisi değil ne yazık ki. Yine ağlayacaktır bol bol zira hiçbir filminde bu kadar kötü eleştiri almadı. Bakalım bu sefer kimlere bok atacak..

Filmin fragmanı Apple.com'a da düşmüş ki bu oralarda da vizyona girecek demek. Holivud'dan da film yap diye teklif alıyormuşmuşmuş, daha önce 200den fazla ülkede vizyona gireceği de iddia edildiğinden (Avatar bile çıkamadı o sayıya) pek inanmadım ama dur bakalım.

adam sinemacı değil beyler.yazıyo birşeyler çiziyo allah vergisi bi yeteneği var ama yetersiz. keşke eğitim alsaymış belki dünyaca ünlü bi yönetmen çıkardı.

ama adam zeki, türk milletinin yaralarından filmler yapıp izletiyo sonra zaten içimizde yaşadığımız kendi hayatımızdan kesit filmlerimizi perdede görünce gidip izliyoruz .bence.

Milletin yaralarını film yapmak ne zamandır zekaya ölçüt oluyor acaba...

Kendi hayatımızdaki kesitleri de sinemada çok mu az rastlıyoruz ki; illa ki siyasi sorunlara el atınca mı hayatımızdan kesit oluyor?

Hep doğru noktalara değiniyor.Belki eksiksiz bir film.Zira kaç kişi bu tür bir film çekme cesaretinde bulundu?

Günümüzde artık bu tür şeylerin cesaret işi olduğunu düşünmüyorum.

cesaret gerektiren şey bir sözü olması durumunda gerekli. Mahsun'un en büyük problemi zaten cesareti olmaması. Herhangi bir söylediği bir şey yok! Askerde iyi ama aralarında kötüler var, kürtler de iyi ama arlarında kötüler var. İslamcılar da iyi ama aralaırnda kötüler var. Yaşlılara iyi davranalım. Onları dövmeyelim. Bu mu cesaret?

Bu ülkenin film kalitesini arttıran birkaç film oldu benim görüşlerime göre.Konusuna bakmadan söylüyorum görsel kalite olarak..AROG, Yahşi Batı ve şimdi de bunların arasına New Yorkta Beş Minare eklendi.Filmin kalitesi övgüye değer.Burada Mahsun Kırmızıgül'ü değil filmi eleştiriyoruz.Ne demişler yiğidi öldür hakkını yeme..

Ben bu filmi izlemedim. Ne Mahsun'un Güneşi Gördümde falan her yerden bir şeyler bir acılar sıkıştırması ne de bu filmde NY'da çekilmiş film - Minare - Fetullah Gülen gibi Türk Halkını çekecek gündemlerden faydalanmasını da umursamıyorum. Ama şunu söyliyeyim o kadar güzel bir zamanda girdi ki sinemaya, müthiş. Şu an bazı sinemalarda 5 salon oynuyor. Bir Harry Potter var cocuklar icin vs bi de NY'da beş minare. Hadi bugun sinemaya gidelim diyen insanlar bu filme gittiler zaten.

Bence Filmde 10 numara Mahsun Kırmızı gülde 10 numara.Kimse Kulp takmasın ve gıpta etsin...

Boşuna tartışmışsınız arkadaşlar, Mahsun Türkiye'nin ilk sanat yönetmenidir. Tek filmini izledim (The Squid and the Whale) ve bundan kesin eminim, kalıbımı basarım.

The Squid and the Whale / Yön: Noah Baumbach(?)

Bu da yönetmenin fotografı:
" onclick="window.open(this.href);return false;

Boşuna tartışmışız. 🙂

Arkadaşlar ben gerçekten hiç birinizi anlamış değilim.bir insan emek harcayıp bir film yapıyorsa ilk önce o insana ve o insanla birlikte çalışmış olan her insana biraz saygılı olmak gerekiyor.bir film çekiliyorsa kişiyi sevmediğimizden dolayı onun filminin de kötü olduğu anlamını çıkarmaz.bu filmi aynı şekilde bir başka yönetmen çekseydi eminim şu an ki yorumların yüzde 80 i olumluya dönerdi.fakat bizim amacımız ne.bir film çekiliyor ve bu film türk milettine ait bir film oluyor ve bu film yerlerde sürünecek kadar aşağılanıyor ve resmen yerin dibine sokuluyor.gerçekten bu film bunu hakediyor mu.size soruyorum.vicdanınızı biraz sorgulayın.binlerce figuranın ve ekibin mahsun gibi bir adamın arkasına sığınıyor.fakat neden sığınıyor bu adamlar.bu adam türkücü kültürsüz şerefsiz kürt pislik hayvan olduğu için mi bu kadar ağır eleştiri alıyor.bu adam ne yaptı bize.ülkeyi mi soydu ülkeye laf mı attı.bize mi küfür etti.filmlerinde türklüğü türk milettini aşağıladı mı.yoksa doğu kültürümüzn içine edip bir olgu mu yarattı.bu adam ne yaptı bize.biz niye bu adamı eleştiriyoruz.biz niye filminin sanatsal yönünü çekim aşamlarını ve çekim tekniklerini araştırıp izlemiyoruz.ve yorumlamıyoruz.biz niye kişisel meselelere bu kadar önem veriyoruz.biz sinemaya gönül vermiş kişilersek neden oturup bu filmi tartışmıyoruz.neden.çünkü allahın davarı gelmiş film yapmış.adam türkücü.adam ne anlar yönetmenlikten.bizz bu kafayla gidiyoruz işte.bize ne adamın türkücü olmasından.bize ne.bu memlekete mankenden oyuncu olnuyorsa bu memlekete götünü başını açıp televizyonlarda gövde gösterisi yapan kişler saygı duyuyorsa bu adamın yaptığı iş neden bu kadar aşağılanıyor.bu adam yönetmen neden olamıyor.size soruyorum.hanginiz yönetmensiniz peki.ben mi sen mi o mu şu mu.niye herkes yönetmen olmak istiyor peki.biz neden yönetmen oluyoruzda o adam neden yönetmen olamıyor.şimdi benim sinirlerimi bozan önemli bir konuda şu.bu foruma girdiğimde kendimi geliştirecek bir şeyler sizin o güzel yorumlarınızı okumak için bir çaba sarfediyorum ve size zaman ayırıyorum.evet zaman.benim zamanım çok önemli.ben sinemayı dinlemek istiyorum kişiyi dinlemek istemiyorum.ben mahsunun kişiliğini dinlemek istemiyorum çektiği filmin yanlışlarını doğrularını okumak istiyorum bu benim hakkım değil mi.benim zamanım kıymetli herkeste olduğu gibi.bana niye bunu vermiyorsunuz.neden.biz ne zamn ilerlicez sinemada.bin kişi sevmyebilir.ama burası bir sinema sitesi.burası sinemaya gönül veren kişilerin yeri.niye bana yararlı olmuyor bu site.neden kişilere göre yorumlanıyor bir film.ben mahsunu seviyorum ona aşığım demiyorum.burada konu mahsun değil.konu bizim kıskançlığımız.konu bizim sevmediğmiiz kişileri yerin altına sokmak ve yaptığı icraatlara göz yummak.ben sinema istiyorum ben bütün yönetmenlerimizin filmlerinin tartışılmasını isityorum kişiliklerini değil.bu her insan için geçerli.burada mesela ahmet arkadaşımız bir film çekti.ve bir konu açtı.evet adamı sevmeyebilirsin ama o adamı o filminin altında rencide edemezsin.çünkü burası sinema sitesi.burası kişişlik meselelerinin tartışıldığı ve insanları rencide eden bir site değil.ben burda sinema görmek istiyorum ben burda sinema okumak istiyorum ben sanat öğrenmek istiyorum.ben bunu istiyorum.çok mu şey istiyorum arkadaşlar...

Eğer bu siteye gelip de sinema adına bir şeyler öğrenmek istiyorum ama öğrenemiyorum diyorsan bu biraz senin sorunun nazmutlu.
Biz müthiş eğitimlere sahip, müthiş sinema bilgisiyle dolu insanlar değiliz aramızda böyle kişiler olsa da, bir bütün olarak böyle bir imaj taşımıyoruz.
Ama iş biraz da burada yatıyor. Birisi sana sinema bilgisiyle, bu işin bilmi, felsefesi, tarihi ile ilgili bilgilenmek istiyorsan eğer seni bir sinema okuluna alalım, ya da al şu kitapları oku deyip başından atabilir. Haksız sayılmaz. Bu aradıklarını "bir bütün olarak" burada bulamazsın. Ama bulmamalısın da.
Çünkü burası sadece bununla sınırlı olmasa da, sinemanın okullarda ya da kitaplarda kabul görmeyecek, senin yaptığın gibi tutup kolundan atılabilecek, insani tepkilerle, yani müthiş bir öznellikle değerlendirildiği bir yer. Yani birilerinin sağda solda tekeline aldığı bilgiden, istediği gibi insanları yetiştirebilmek için kurguladığı okuldan, çok çok çok daha farklı olarak "insan"ın ön planda olduğu bir yer. Sinemayı "sanat" olarak tekeline almış birkaç burnu büyük entelektüelin, ya da paranız yoksa önemsiz olduğunuz "popüler bir sinemanın", kıçınıza tekme koyacağı her naif, öfkeli, önyargılı, sevinçli, aptalca, gerzekçe, çocukca cümleniz buradadır.

Çünkü insanız ulan insan...

Bilimin, sanatın bilmem felsefenin peşinde koşmaktan insan olmayı unuttuk. Önyargı, öfke... İnsani özellikler.
Birileri bir yönetmenin filmini değerlendirirken, sen böyle istiyor olsan bile, film eleştirmenliği böyle bir şey olsa bile, Mahsun'un filmindeki hiçbir kadraj benim umrumda değil, dünyanın en iyi filmini çekse bile, adam benim için baştan "ahlaki olarak sorunlu" bir adam, o yüzden onun elinde çıkan her şey benim için baştan kirlenmiştir gibi hiçbir bilimsel ya da sanatsal değerlendirme katagorisi altına sokulamayacak bir değerlendirmeyi de burada yapabilir. Ve bu üzerine binlerce sayfa yazılmış bazı akımların gözünden bir yerlere bakıp, "hmm burada kübist bir takım öğeler var", "burada kadraj şöyle olmalı" değerlendirmesinden daha aşağıda bir değerlendirme değildir. Çünkü, o akımlar o kitaplar o bilgilerin kolay oluşmaması gibi, bir insanın kendisi ve onun bir şeylere karşı geliştirdiği duygular da kolay oluşmuyor. "Sinema öğrenmek istiyorum, neden öğrenemiyorum" gibi burnu büyük laflar etmek yerine, biraz insanı anlamaya çalışmak, ya bu insanların Mahsun'la ne alıp veremediği var sorusunu birkez daha sorup, biraz daha insanın olduğu taraftan bakmaya çalışarak da sinema öğrenilir.

Ve evet Mahsun benim için karakteri sorunlu bir insandır...
Hiçbir filmini izlemedim, izlemeyeceğim.
Yönetmen midir? Bana ne! Umrumda değil! Oscar da alsa, Cannes'da ödül de alsa umrumda değil!!!
Ahmet Kaya'nın ölümüne giden yolu açanlardan biridir benim gözümde. Öyle değilmiş gibi "Türk-Kürt kardeştir" gibi bir mesaj barındıran bir film yaparak parsayı toplayabilecek kadar vicdan sıkıntısı çekmeyen de bir adamdır.

Al sana sinema olmayan, insani bir değerlendirme. Ama her kuvvetli sinema bilgisinden daha fazla sinemayla ilgili şey öğrettiğini düşünüyorum. İnsanın sinemadan ya da bilmem hangi zamazingodan da daha değerli şeyler taşıdığını öğretir. Görebilene.
Bazı şeyler vardır, ahlak gibi, vicdan gibi...
Karşısına çıkardığın boku milyon tane boncukla süslesen bile o milyon tane boncuğun arkasındaki boku görür buna sahip olan insan.
(Burada Mahsun Kırmızıgül'e hakaret etmiyorum. Genel olarak söylediğim ifadelerden birini, bir sözü buraya koydum.)

Edit: Umuyorum sana ahlaksız dediğim gibi bir sonuç çıkarmazsın. Söylediğim aslında senin de ahlaki bir yazı yazdığın, Mahsun'a önyargıyla yaklaşmayın gibi bir insaniyetle yaklaştığın, ama karşındaki insanların da yaklaşımlarının insani olduğunu görmediğindi.