Devrim arabaları görmüş olduğu yoğun ilgisizlikten dolayı destek bekliyor

http://haber.mynet.com/detay/guncel/Mustafa-filmine-suc-duyurusu/06Kasim2008/A06110B8 mustafa filmiyle ilgili bi haber daha

devrim arabaları
filmi vizeler bitsin öyle izliyim dedim. hergün sinemanın önünden geçiyordum. bir gün bi baktım filmi kaldırmışlar. sadece 4 gün falan kaldı vizyonda. üzüldüm açıkçası. o filmi izleyemediğim için.

Kanadın var yerdesin, hörgücün yok devesin
O zamanlar aynı gazetede çalıştığım bir arkadaşla ters düşmüştük, Kuşçubaşı Eşref Bey konusunda.
Kendisi şu anda işsiz olduğu, bana yanıt veremeyeceği için adını söylemek istemiyorum.
Herkes gibi o da Eşref Bey'i büyük bir "milli kahraman" olarak tanıyor, hatta günümüzde de "memleketi kurtarmak" için ondan yardım istiyor, "ruhuna" mektuplar yazıyordu...
Derken, Eşref Bey hakkında belgeli, resimli bir kitap yayınlandı. (Nasıl olsa alıp okumazsınız, onu da zikretmeye gerek yok.)
Kurtuluş savaşımızın başlangıç aşamasında Marmara Bölgesi'nde Yunan ordusuna direnişi örgütleyen İttihatçı Teşkilatı Mahsusa örgütünün, yani Osmanlı devletinin resmi gizli servisinin başı olan Eşref Bey (bu göreve örgütün kurucusu Süleyman AskerBey'in Irak cephesinde intihar etmesinden sonra getirilmişti), Çerkes Ethem ve Çerkes Reşit Bey'lerle birlikte Ankara yönetimine ters düşen ve "saf değiştirenlerden" biriydi!..
Hatta, Yunan subaylarıyla çekilmiş fotoğrafları bile vardı kitapta, karşı cepheye kaçtıktan sonra...
Gerçek şuydu: İttihatçıların "Çerkes lobisi", Mustafa Kemal'i ve İsmet'i sevmiyor, onlara boyun eğmek, onların komutası altına girmek istemiyordu.
Asıl amaçları da, birlik ve beraberlik falan değil, dağılan imparatorluktan Güney Marmara bölgesinde bağımsız bir "Çerkes Devleti" çıkarmaktı!
Tıpkı Osmanlı aydınlarından Nuri Sait Paşa'nın Irak devleti, Sami Fraşeri'nin Arnavut devleti gibi...
Ankara bunu asla kabul edemezdi. Tasfiye edildiler.
Eşref Bey bize öğretildiği gibi değildi, bambaşka bir adamdı demek ki.
Bunları uzun uzadıya yazdım.
Arkadaşın buna karşı yazabildiği de (beni de pek severdi, ben de onu severim), yanıtı da ne oldu, biliyor musunuz?
"Ey okuyucu! Bu kitabı alma ve okuma!"
Az önce haber aldığıma göre, "CHP gençlik kollarının bağlı olduğu Internet linklerinde", Can Dündar'ın "Mustafa" filmine "boykot" çağrısı yapılıyormuş...
Almayın! Okumayın! Gitmeyin! Seyretmeyin! Öğrenmeyin! Tartışmayın! Düşünmeyin!
Gerçeklere sırtınızı dönün, devekuşu gibi kafanızı kuma gömün.
Nasıl olsa hayatınız "biz niçin başarılı olamıyoruz" diye ağlamakla geçti ve geçecek, hiç olmazsa kendinizi yormayın.
Safsatalara sıkı sıkı sarılın: AKP göbeğini kaşıyan ayılara kömür dağıttığı için seçim kazanmaktadır, Eşref Bey büyük bir kahramandı, Atatürk de ağzına ne içki koyardı ne de sigara!
Adam olamasanız da, rahatlarsınız...

Engin Ardıç'ın bugünkü yazısı, manidar buldum da 🙂

CHP bu hale düşecek miydi yahu... Resmen solu bitirdiler... Atatürk Atatürk diye diye, Atatürk namına birşey yapmadan yaşayıp gitmeyi sanıyorlar. Yapsanıza karşı belgesel madem böyle..

bu yazı daha önce yer almışmıydı bilmiyorum ama yine de ekleyeyim.

benim bildiğim kadarıyla musafa'yi 'film' olmalık açısından değerlendiren tek yazı.

http://www.medyatava.net/haber.asp?ID=48731

hepsine katılmıyorum ama yine de hiç yazılmamasından iyidir.

saygılar

bu yazı daha önce yer almışmıydı bilmiyorum ama yine de ekleyeyim.

benim bildiğim kadarıyla musafa'yi 'film' olmalık açısından değerlendiren tek yazı.

http://www.medyatava.net/haber.asp?ID=48731

hepsine katılmıyorum ama yine de hiç yazılmamasından iyidir.

saygılar

Yazıyı okudum.
Sadece birinci maddeye katılıyorum. Güzel bir tespit.

Deli admin özgür'e gönderiyorum bu yazıyı:
http://www.itusozluk.com/goster.php?t=@2810369

beni bahsi geçen programdaki arkadaşlarla bir tuttuğun için teşekkür ederim.

http://www.milliyet.com.tr/Siyaset/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&Kategori=siyaset&ArticleID=1030463&Date=20.12.2008&b=Mustafa%20sorgusu&ver=43

Ben bu ülkede yaşamak istemiyorum artık ya..

Atatürk olayını geçtim hadi, sigara reklamı diyor..

Filmi bayağı bir sevdiğimi söylemiştim zaten. Bir hafta kadar önce filmin kitabı da çıktı. Bir normal bir de Özel Baskı'sı mevcut.

Ben de raf sevdalısı bir kapitalist olarak, ntvmsnbc'nin rezalet kitap sitesinde içeriğini dahi göremeden özel baskı kitabın siparişini verdim hemen zira 40ytl uygun bir fiyat gibi görünüyordu. Tabii içeriği göremeyince büyük bir risk ama bugün hepsine değdiğini anladım.

Dediğim gibi kitap bugün elime ulaştı ve içeriğini gördükten sonra 60 70 hatta 80 tl bile veririm bu kitaba, ki zaten arka kapakta raf fiyatı 55 ytl olarak basılmış, sitede indirimli yani.

Kitabın her bir sayfası ayrı güzel. İçeriği henüz gözden geçiremedim tabii, temelde filmle aynı sırada ilerliyor ve filmde gördüklerimiz daha ayrıntılı hali. Ama öyle güzel tasarlanmış ki kitap, her bir sayfasında ayrı güzellikler var. Bir sayfayı açıyorsunuz, "Mustafa"'nın bir cephede tuttuğu not defteri, ayrı küçük bir deftercik şeklinde yapıştırılmış sayfaya, bir sayfa daha çeviriyorsunuz, bir zarf duruyor karşınızda, açıyorsun Paşanın kendi eliyle yazdığı mektubun bir kopyası, yanında bir sayfada da Türkçesi (Fransızca ve Arapça metinler var). Bir sayfa daha çeviriyorsunuz, küçük bir cep, içinde Paşa'nın türlü türlü fotoğrafları. Başka bir sayfaya geçiyorsunuz, Kurtuluş sayfası haritası, bir diğerinde Chicago Daily Mail gazetesinin bir sayfası. Bunların hepsi, ayrı ayrı parçalar halinde, kitaptan ayrı, sayfalara bağlı kalmadan, elinize alıp evirip çevirip inceleyebiliryorsunuz.

Öyle güzel bir kitap hazırlamış ki Can Dündar, yani normalde pek sevmesem de kendisini, hakikaten çok beğendim. Filmde de aynı duyguları yaşatmıştı bana. İster rant için olsun, ister gündemden yararlanmak için olsun. Atatürk için böyle güzel ve içten bir kitap hazırlanmadı bugüne kadar. Her bir kuruşunu hak ediyor.

Tavsiye ederim herkese. Türkiye gibi bir senede 30 kitapçının kapandığı bir ülkede kitabı da orjinal almaya davet ediyorum herkesi. Özel baskının zaten korsanı çıkmaz ama normal kitabı alacaklar için söylüyorum. Oyunları korsan almayı anlarım da 3tl fark için korsan kitap alınmasına sonuna kadar karşıyım.