https://www.youtube.com/watch?v=
"Tüm dünyada altı farklı ülkede çekilen film, ilk defa UNESCO ve Birleşmiş Milletler Merkezi’nden destek alarak özel izinler ile çekimler yapılarak tamamlandı. Yapım aşamasında ilk defa tüm dünyada farklı coğrafyalardan elliyi aşkın çok önemli tarihçi ve araştırmacılar ile görüşülmüş, canlandırma ve animasyon sahneleriyle 13.yy’ın dokusu ve havası yansıtılmaya çalışılmıştır. "
http://beyazperde.mynet.com/film.asp?id=3887&kat=
Maksadım sana gördüğünü anlatmak değil anlamadığını göstermektir.
Yani çok havalı cümleler kurulmuş tanıtım için.. yapılsında en iyisi olsun en büyük temennimiz bu ama o özcan deniz'in bıyığı? Yıllar önce TGRT nin yaptığı filmlerdekilerden ne kadar üstün ? Gel de ön yargılı olma şimdi.
Şiir üzerine şiir yapmak ahmaklıktır. Ne Mevlana'nın ne de bizim buna ihtiyacımız vardı. Filmin belgesel olduğunu bilmiyordum ama filmi izlerken "Aa belgesel olması çok güzel aslında" dedim. Gelin görün ki, ne belgesel belgeseldi ne film filmdi. Yazdıkları metin hem yetersizdi hem gereksiz bir şişkinlikle doluydu. Bir sanatçı Mevlana'nın şiirini okuyor, sonra anlatıcı o şiir üzerine edebiyat yapıyor, söz söylüyor. Mevlana'yı yücelttiğini mi sanıyorsun böyle yaparak? Ucuz boyalı sözlerle, şiir klipleri gibi ilerletmişler filmi. Aralarda, çok uydurma, müsamere tarzı görüntülerle bir bezeme yapmışlar. Mevlana konusunda uzman olan kişilerin görüşleri, genelde hayranlık menşeli, nesnel yargılardan uzak. Hattâ anlatıcı bir yerde, Mevlana'dan etkilenen büyük yazarları sıralarken, "..Nietzche, Dostoyevski gibi yazarların eserlerinde Mevlana etkisi görülür..." gibi bir söz sarf etti. Bu, nesnel bir veri olabilir. Kanıtlanmış, üzerinde çalışmalar yapılmış olabilir ama ben, bu sözün üzerine, bu "sav"a yalnızca yönetmenin kişisel kanaatine ve hayranlığına göre varıldığını düşündüm. Mevlana ve büyük yazarlar arasında yapılan böyle akademik çalışmalar varsa bunlardan neden örnek vermiyorsun? Eğer böyle bir şey yoksa, bu hayranlığı neden böyle ucuz bir sonuçla bağlıyorsun. Mevlana'nın buna ihtiyacı var mı?
Özcan Deniz'in bıyığı konusu çok çok vahim. Mevlana'yı oynayan kişinin cast'ı ve oyunculuğu da ayrı bir muamma. Aynı adam, Mevlana'nın bütün yaşam süreçlerinde aynı şekilde durdu. Şems gitti bakış aynı, Şems geldi bakış aynı. Ya nasıl olur, Şems diyoruz, sen nasıl bakarsın öyle? Nasıl böyle ruhsuz sarılırsın?
Filmin bana kattığı en güzel şey, Mevlana'nın şiirlerinin sesli olarak okunmasıydı. Yıldız Kenter'den ne kadar nefret ettiğimi bir kez daha onaylamış olsam da, şu aşağıdaki şiiri, bu kadar içten okuduğu için Yılmaz Erdoğan'a da o kadar teşekkür ettim. Diğer şiir okuyanları da, TRT Radyo'larında şiir okumaya davet ediyorum. Yıldız Kenter şiirden rol çalar, diğerleri aynı vurguyla aynı sesle şiir okur, bu mudur yani?
Sinirlenmiştim, sizi de germeyeyim daha fazla. Lütfen şu şiiri dinleyin, Mevlana için bu kadarcık bir video bile, şu filmin verdiklerinden çok daha fazlasını verecektir.