http://www.hurriyet.com.tr/kultursanat/10517906.asp?gid=229
Çağan Irmak yine araklamış ama güzel araklamış anlaşılan 🙂
Abi açıkçası bana öyle kare kare aparmak çok mantıklı gelmiyor. Yani kareler birbirine benzeyebilir, bu herkesin başına gelebilir... Dedikten sonra bir anekdot aktarayım:
Bir arkadaşım geçenlerde Gülben Ergen klibinde çalıştı. Yönetmende Nihat Odabaşı'ymış. Adamın önünde duran bir yabancı klibin "screen shot"larına baka baka ordaki klibin aynısını çekmiş. Dekorundan, oyuncu elbisesine kadar. Yok olum bi yanlışlık vardır falan dedim ama nafile.. İnanmak istemedim ama inanmak zorunda kaldım. Ülkemizde böyle gidiyor bu işler maalesef.
vedat özdemiroğlu'nun da dediği gibi, filmdeki en güzel karakter; düğün sahnesinde kafasında bira şişesiyle oynayan adamdır. ada, alper yalandır.
Sevgili zoruyla gittim (kavga bile ettik öncesinde ama ipler hep bu hatunlarda kahretsin). Pişman olmadım.
Özellikle ilk yarısında (diyalog sıkıntılarını bir kenara koyarsak) "ilk düzgün Türk romantik komedisi bu mu olacak acaba?" diye düşünürüken, 2. yarıda komple aşırı gereksiz drama kayması beni üzdü ve de biraz sıktı. Yine gebermedim sıkıntıdan ama çok gereksizdi.
İnce spoyler
Hele ki son buluşma sahnesi, hoştu da gereksiz uzundu.. Çok daha kısa tutularak daha güzel yapılabilirdi. Ama yine de güzeldi.
Yalnız Selçuk'un da dediği gibi o nasıl rezalet bir sevişme sahnesidir birader.. Öldüm gülmekten izlerken, ulan biz mi hiç sevişemedik adam gibi acaba dedirtti bana..
Biter spoyler
Velhasıl ben filmi sevdim, hele sevgiliyle izleyince daha bir güzel. Bir klasik değil ama seyri hoş bir film. Daha fazla böyle filme ihtiyaç var piyasamızda, derin anlamları olmayan, sadece iyi vakit geçirtmek için çekilmiş, ama eli yüzü de nispeten düzgün filmler. Kendini iyi hissedince bazı hataları gözden çıkarabiliyor insan.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
'Issız adam' gerçekten filmin bir buçuk saati ıssız kayda değer bişey yok sadece bir erkeğin fantazileri dışında..tabi burda anlatılan şeylerin farklı bi boyutu var ama seyircinin genelinde uyanan hissiyat budur..taki filmin son on dakikasına gelince nasıl yapsam da filmi hafızalarda çekici kılsam diye yapılan bocalamalar klişe eski türk aşk filmlerini andırıyo ve insanların duygularını kelepçeliyor(zaten duygusal bir milletiz) böyle olunca seyircinin aklında sadece o kareler kalıyor ve güzel film oluyor..ama olmamış bir film diyorum..oyunculuklara değinecek olursak gerçekten çok güzel karakterler 'cuk' oturmuş diye biliriz..tabi müzikleri unutmamak lazım..
Filmi demin izledim. Hem de netten indirip, indirdiğim kopya da sinema çekimi değil, ama DVDRip de değil, ses miksajı henüz tam bitmemiş, jeneriksiz, stüdyo kopyası... Nerden buldun demeyin, nete düşmüş işte. 10 dakikada bir MOST yazısı görünüyor...
Neyse filme gelince, 7/10 veriyorum. Hiç ağlamadım, ağlayanları da anlamadım açıkçası, sadece sonunda duygulandım biraz da kendimi şanslı hissettim. Evli olduğumdan ve aşık olduğum kadını kaçırmamış olmamdan ötürü. Onun dışında saymadım sövmedim çocuğa herkesin dediği gibi.
Filmin iyi yanlarına gelince; bence öncelikler karakterler... Kızın doğal oyunculuğu bir iki abartı diyalog dışında hiçbir yerde zarar görmemiş. Gerçekten aşık gibiler. O samimiyeti yakalayabilmeleri çok etkiledi beni. Çocuğun oyunu da güzeldi genelde, kazmaydı ama rolü oydu zaten. Annesi dahil tüm oyunculuklara 9 puan veririm ben...
Filmin müzikleri kullanış biçimi de güzel. İzlediğim tam mikslenmemiş olduğundan zemin/ortam sesleri kesikti, onları saymıyorum. Filmin akışı da güzeldi, Türk sinemasında çok görmediğimiz subjektif bakış açıları vardı.
Kötü yanlarına gelince, bazı klişeler çok barizdi. Bu klişelerden bazılarının çalıntı olduğu da doğruysa gereksiz bir çalıntıya gidilmiş çünkü -bildiğim kadarıyla- özgün bir fikri bunlarla kasmaya gerek yokmuş. Öyle aman aman kadrajlar ve süper bir görüntü yönetimi yoktu. Sinematografik görüntüden öte hikayeye önem verilmiş, aslında bu bir eleştiri değil bir tercih bence. Threesome falan gibi uç şeylere de gerek yokmuş bence mesela, bir katkısı olmadı diye düşünüyorum.
Son olarak özetle bu filmi seyrettiğime memnunum. Bence iyi bir filmdi. Seyrettiğim en iyi filme 10/10 vereceksem buna 7/10 vermem orası kesin. Ancak Türk sineması, filmin vurgusu, kısacası bu filme verilmesi gereken değer bence bu şu anda. Hayatımı değiştirmedi, çok etkilemedi, büyük bir iz felan da bırakmadı, ama güzel bir filmdi. Çağan Irmak da baya bildiğimiz bir yönetmenmiş meğer 🙂 Belki dahi değil ama bu işi yapabiliyor işte...
- baço
Hehe, kendim yazmışım gibi okudum eleştiriyi valla, ilk kez bir filmde zevklerimiz uyuştu, iyi bari..
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Filmi az önce ve hiç önyargısız izledim. Film gözüme gayet basit gözükmüştü. 3 kişi vardı filmde; adam, kız, anne. Yurtdışında ödüle boğulan filmlerimizde de genelde az oyuncu ve az mekan oluyor. Acaba bunun o filmlerden farkı nedir ki seyirci buna taparken festivaller yüz vermiyor, diğerlerini seyirci izlemezken festivaller tapıyor. İşte bu aradaki fark beni çok çekti ve filmi izlemek için teşvik oldum.
Filmi genel olarak değerlendirmem gerekirse Baco'nun da dediği gibi ahım şahım değil. Kötü film değil ama derin film de değil. Derin film iyi film midir? O da değil. Bu sadece kötü değil. Ortada çok basit duran bir aşk hikayesi var. Bunun yüzlercesi var piyasada ve bu senaryoyu herhangi birimiz yapımcıya götürse bi s..tirgit zılgıtıyla halay çeke çeke evine döner. Ama Çağan Irmak bunu almış film yapmış. Asıl sorulması gereken soru şu:
Bu adam nasıl oluyor da klişe konuyu 2 milyon kişiye izlettiriyor.
Bu adamın farkı da burada çıkıyor işte. Çok büyük bir sinemacı değil evet ama bu konuları kendince iyi işleyip seyirciyi bir şekilde yakalıyor. Final sahnesinde duygulanmadım diyen adam yalan söyler. Salya sümük olayın çamurudur ama duygulanıyor insan, öyle ya da böyle.
Ver müziği, bas dramı, ağlat ağlat deyip sonra da tü kaka ilan etmek değil mevzu. Daha ciddi bir konu. Bu adamı ciddiye alıp iyi incelemeli sinemacı adayı arkadaşlar. Onun gibi sinema yapmalılar demiyorum, sadece onun ne yaptığını iyi bilmeliler.
http://www.izlesene.com/video/sinema-kizsiz-adam/803624
Başları salakça ve sıkıcı gelebilir ilerleri daha iyi, bir de odaklayabilselermiş...
- baço
Bence gayet güzel çekmişler. Türkiye'deki pek çok kısafilmden daha iyi yani. Bir de Issız Adam'ı beraber izlediğim kız arkadaşımla izlemiştik bunu birkaç gün önce, bayıldık yani..
Ha tabii bu kadar abartı ilgi saçma mı? Saçma, ama o da Issız Adam'ın başarısı, bu adamların değil.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
http://www.izlesene.com/video/sinema-kizsiz-adam/803624
Başları salakça ve sıkıcı gelebilir ilerleri daha iyi, bir de odaklayabilselermiş...
İnternet başında sinema forumlarında sabahlıyoruz, sabahlara kadar film izliyoruz, sinema adına bir şeyler kapabilmek için.
Çekeceğim filmin sesi güzel olsun diye adam ta Eskişehir'den kargoyla mikrofon yolluyor bana.
Üç beş boruyu birleştirip steadycam yapmaya uğraşıyoruz. Ne için? Derdimizi anlatabilmek sinema yapabilmek için.
Ama n'oluyor bir iki parası bok olan bebe çıkıyor kızsız adam çekiyor, hemen televizyonlarda gazetlerde.
Bu nasıl iş şimdi ben anlamıyorum?
Boom'la dalacağım adamlara o kadar sinirliyim.
Ulan madem paranız var efendi gibi şeyler çekin de izleyelim.
Bunları televizyona gazeteye çıkartana da filmlerini yayınlayana da... Neyse işte!
Kezzap çocukların paralarının olduğu kanısına nasıl vardın ?
O da ayrı bir mesele tabii, benim tek merak ettiğim şey mekânları nasıl ayarladıkları, restoran sahnesini yani. Okulun falan kanti mi acaba..
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
aşırı flu rahatsız etti beni.onun dışında evet bir alt yapı da yok değil..
çok da sinirlenmeye gerek yok ani parlayanlar çok daha ani sönüyor, hele bu kısacılar arasında çok gördük öyle kaybolanları..
aşırı flu rahatsız etti beni.onun dışında evet bir alt yapı da yok değil..
çok da sinirlenmeye gerek yok ani parlayanlar çok daha ani sönüyor, hele bu kısacılar arasında çok gördük öyle kaybolanları..
İsterlerse hep yıldız kalsınlar.
Ama sonra da oturup ağlamayalım Türkiye'de sinema böyle diye.
Sinan Dinç diye bir adam var adam her sene Imagine Cup finalisti.
Kaç kere gördük gazetede televizyonda?
Sinan da Beyaz Kelek çeksin reaksiyon alır.
Arkadaşlar bir balinanın üstünde yaşayan asalak gibi geçinmek yeni birşey değil, ama unutmamak lazım ancak özgün eserlerin büyüyüp balina olma şansı vardır. Yapılan iş tamamen geyik, muhtemelen onlar da böyle popüler olacağını tahmin etmemişlerdir.
- baço