Baran - Majid Majidi

Bir şeyler yazmayı düşündüm ama yazacak şey bulamadım. Bir haftadan fazla oldu izleyeli ama film hala güzel.

Dokuz - Ümit Ünal 8.5 / 10

İkinci izleyişim daha fazla sevdim.
2000'li yılların en iyi filmlerinden benim için.

Les quatre cents coups (400 Darbe) - François Truffaut

Bir çocuğun varolma çabasını hiç de "size baba diyebilir miyim?", "senin annen bir melekti yavrum" duygu sömürüsüyle değil taş gibi bir gerçekçiliğe mizah döşeyerek anlatan film. "Yeni Dalga" akımının da öncüsü kabul ediliyormuş. Çok güzeldi, tekrar tekrar izlenir.

Buster Keaton'den keşfettiğim son bomba. Our Hospitality/1923.
Filmde gülmekten yere yattığım 4-5 an oldu. Zaten baştan sona çok komik, çok doğal, çok insani, gayet "kan davası ve yasak aşk" üzerine bugün bile ilginçliğinden hiçbirşey yitirmemiş harika bir komedi filmi.

Keaton yine o donuk suratı, şaşılası bedensel becerileri, sinema sanatını ileri götürmüş yönetmenliği ve çok güçlü tekink işçiliğiyle on numara bir iş çıkarmış bu filmde de. Öyle ki, yüreğinizi ağzınıza getiren tehlike anları, bedensle beceri gösterileri var. Ama herşeye rağmen çok sevimli, çok komik, çok çok iyi çekilmiş ve oynanmış bir film bu. Ki zaten sonunda duygusallıkla komediyi birlikte yaşıyorsunuz.

Kim nasıl nereden bulur ve izler bilemem, (ben nereden buldum acaba? Vallahi hatırlamıyorum) ama en azından bulmayı ve izlemeyi deneyin arkadaşlar. Sessiz sinemanın en büyük ismi Keaton ve bu film de en iyi örneklerinden biri. 9/10

Moon

9/10

http://www.imdb.com/title/tt1182345/ " onclick="window.open(this.href);return false;

Gerçekten çok harika bir bilim kurgu. Bilim kurguların en büyük problemi olan "mantıksız yerleri gözardı etmek" zorunda bırakmadı beni, çünkü çok net, çok doğal ve minimal bir film. Oyunculuk harika. Detaylar nefis. Hikaye güzel. Herkese öneriyorum...
Firar, Özgür vs. bu filmi ne kadar büyük bir merakla beklediğimi biliyor. Festivale geldiği gün uçağım olduğundan gidemedim. Sinemada izlemek istiyordum illa, sonunda bu hafta açıklandı vizyon tarihi, baktım mart sonu, baktım dvdrip de çıkmış.. Hiç bekleyemeyeceğim dedim. İyi ki de beklememişim. Beklediğimin yarısı kadar anca sevebildim filmi. Mantıksızlık sayısı da azımsanacak seviyede değil. Bir miktar sevdim ama beklediğimi bulamadım. Daha iyi çıkmasını bekliyordum. Zaman zaman karmakarış ve anlamsız bir hale gelen kurgusu da hiç yardımcı olmadı. Hikâye toparlanırken bir kendine geldi de bir şeyler anladık.. Üzüldüm ya 🙁

Kanal-i-zasyon
8/10
Okan Bayülgen ve Hakan Yılmaz'ın başarılı oyunculuğuyla güzel bir iş ortaya çıkmış. Komedinin toplumsal yönünü Alper Mestçi güzel işlemiş. Verilen mesajlar ve Okan Bayülgen'in her zamanki üslubu gerçekten başarılı. İzlediğim iyi filmlerden oldu.

Kanal-i-zasyonu merak ediyordum, izlemek şart oldu artık, sağolasın.

Yıllar sonra bir kez daha Chaplin'den Altına Hücum'u izledim. Gerçek bir sinema tarihi başyapıtı olduğunu bilmiyorum söylememe gerek var mı? Fİlmi koydum, bir baktım, bitmiş.

Ve, kısa filmlerde oyuncuların direk objektife bakmalarının garipsenmemesi ne garip değil mi? Alışmışız, biz de garipsemiyoruz. The Kid'te Chaplin ne zaman kadrajda illa bir kere bakar objektife. Başka filmde olsa "yuh" çekeriz, ama sessiz filmlerde gayet normal bu. 🙂

İzlediklerim arasında en az sevdiğim Altına Hücum.. Zaten sessizini kaç gün aradım bulamadım, 1940'ta yeni nesile aktarmak için sesli hale getirdiği sürümü bulabildim bir tek.

İzlediklerim arasında en az sevdiğim Altına Hücum.. Zaten sessizini kaç gün aradım bulamadım, 1940'ta yeni nesile aktarmak için sesli hale getirdiği sürümü bulabildim bir tek.

Evet, doğru söylüyorsun. Bendeki kopyası da sesli. Başka bir yerden edinmek lazım. Ve seslide muhtemelen aralardaki konuşma yazılarını atmışlar. Hiç yazı yok çünkü.

Chaplin amca okuyor onları işte. Fazlasıyla hem de.

Ö. Farun Sorak'tan Sınav'ı tekrar izledim. Daha önce de söyledim, yine söylüyorum, gayet iyi bir film. Türk sinemasının böyle işlere ihtiyacı var.

Ö. Farun Sorak'tan Sınav'ı tekrar izledim. Daha önce de söyledim, yine söylüyorum, gayet iyi bir film. Türk sinemasının böyle işlere ihtiyacı var.

Hocam Vendetta'yı beğenmiyosun gelip sınav mınav diyosun. Bizim Dude ile fazla muhatap oldun kafan karıştı tabi. Körle yatan...

The Terminal

Güzeldi yaa gaza gelip imdb'de 8 verdim 😀

En son Beetlejuice'ı sinemada izledim. Eskiden televizyonda birkaç kez izlemiştim ama sinemada görünce dayanamayıp tekrar izledik. Hoş film, Burton'un hayalgücü, tarzı o zamanlardan belli ama birşeyi farkettim ki hikaye anlatım gücü baya gelişmiş. Zamanla çektiği her filmde çıtayı hafif hafif yükseltmiş.

Bu filmi izlediğim sinema ile ilgili ilginç bir anektod var. İzlediğim sinemanın istmi Utopia yani ütopya bu ismi sinema binasının eski halinden dolayı almış. Filmi izlediğimiz sinema salonu eskiden bir kiliseymiş! Bu kilisenin dokusuna zarar vermeden bir sinema salonuna dönüştürmüşler.

Sinemanın içini gördüğümüz bu fotoğraftaki afiş çok manidar olmuş zira afişte "Le Nouvea Monde" yani "Yeni Dünya" anlamına gelen bir film afişi görüyoruz. Yolu buralara düşecek sinema sevdalılarının uğraması gereken bu adresi, bir yerlere not edin derim:)

Hacı bakıyorum keyifini çıkarmaya başladın oraların 😉 Sefan olsun 🙂