Forum

Cassandra's Dream
 

Cassandra's Dream

3 Gönderi
2 Üyeler
0 Reactions
1,836 Görüntüleme
(@ali-unal)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Woody Allen'in 2007 yılında çektiği film. Ustanın, kendisini New York'tan Londra'ya transfer edişinden beri yaptığı üçüncü film. Scoop'un (2006) Türkiye'de vizyona girmemesi nedeniyle bu filmini izleyemesek de, Maç Sayısı (2005) ve Cassandra'nın Rüyası ile, üstadın üretkenliğini bir parça sorgulama zamanı geldi sanki.

Film, Allen'ın Suçlar ve Kabahatler (Crimes and Misdemeanors - 1989) ile başlattığı ve Maç Sayısı ile devam ettirdiği suç, pişmanlık, ahlâk ve vicdan sorgulamasını, pek de derinletemediği bir yapım olarak görünüyor. Vicdan Üçlemesi olarak adlandırdığım ve tamamen benim uydurmam olan bu üçlemenin ilk filmindeki yoğun sıkışmışlık duygusu, erdem arayışı ve temize çıkma isyanı, Maç Sayısı'nda da benzer bir yoğunlukla devam etmiş ve bu nüvelerin yanında ek olarak "şans" da önemli bir rol almıştı. Bu yüzden Maç Sayısı'nın insana verdiği keyif, Suçlar ve Kabahatler'de alınan keyif veya doyuma ek bir haz katmıştı ancak Cassandra'nın Rüyası, var olan sorgulamaları ve ince ahlâkçılığı sadece 2 ile çarpmakla yetinmiş.

--------- FİLMİ İZLEMEYENLER BURALARI OKUMASIN ---------

Aslında bu çarpımı, işler dışlar çarpımı olarak adlandırmak mümkün. Crimes and Misdemeanors'da Doktor Judah'ın kendini ihbar etme düşüncesine kadar varan vicdan muhasebesi, bu filmde Terry'de can bulmuş. Maç Sayısı'ndaki Chris'in soğukkanlığı ve küçük burjuva ahlâkı da (ahlâksızlığı, artık ne derseniz) Ian'ın kimliğine eklemlenmiş. Böyle olunca bu filmi, özgün bir vicdan sorgusu olarak göremedim. Her iki filmde ortak olan birçok yönün, daha önce sözünü ettiği birçok tartışmanın daha da ötesine geçememiş üstad. Kardeşlerin, bir tekne alma rüyalarını izleyerek başladığımız film, bu rüyanın bir kâbusa dönüşmesiyle son buluyor ve biraz da adından mütevvellit olarak, filmin bir teknenin "Rüya"sı olabileceği zannıyla son buluyor -bu da tamamen benim uydurmam. Siyah zemine düşmeden önce tekneyi birkaç saniye bize gösteren ve filmin adını Cassandra's Dream koyan Allen'ın aklında başka bir şey mi vardı acaba?

--------- FİLMİ İZLEMEYENLER BURALARI OKUMASIN ---------

Fazla abarttım, haklısınız ancak filmden ve hazretten çok daha fazlasını bekliyordum. Olmadı. Bu üçleme içinde hâlâ Crimes and Misdemeanors benim için bir numaradır.

 
Gönderildi : 02/01/2008 2:56 am
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

hocam de me ya:( wudi baba'nın match point de bi bildiği vardır ya da ne bileyim crimes and misdemeanos da eksik kalanları, bi şöylesi olabilir dediklerini tamamlamak için çekti diye düşünmüştüm.
cassandre's dream'in daha fragmanını izlediğimde aynı korkuya kapılmıştım. Yine izlicem yine çok keyif alıcam ama korkutuyo beni bu gidişat.

 
Gönderildi : 02/01/2008 1:49 pm
(@ali-unal)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

hocam de me ya:( wudi baba'nın match point de bi bildiği vardır ya da ne bileyim crimes and misdemeanos da eksik kalanları, bi şöylesi olabilir dediklerini tamamlamak için çekti diye düşünmüştüm.
cassandre's dream'in daha fragmanını izlediğimde aynı korkuya kapılmıştım. Yine izlicem yine çok keyif alıcam ama korkutuyo beni bu gidişat.
Elbette birkaç tane farklı yer var ama bütün açısından bana çok ışık vermeyen şeylerdi. Hayal kırıklığı yarattı genel anlamda. Scoop'u da buldum, indiriyorum. Bakalım, belki de Londra yaramadı üstada.

Scoop notu: Hollywood Ending ayarında, klişe bir komedi. Daha doğrusu, klişe Woody Allen komedisi. Ne için izlenmesi gerek diye düşünüyorum, ı-ıh, izlenmeye değer bir yanı yok. Sadece "I was born into the Hebrew persuasion, but when I got older I converted to narcissism" alıntısı. Bu yeter.

 
Gönderildi : 02/01/2008 2:35 pm
Paylaş: