Forum

Bir Zamanlar Anadol...
 

Bir Zamanlar Anadolu'da

97 Gönderi
32 Üyeler
0 Reactions
20.1 K Görüntüleme
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Sen herkese hitap etmesini en alta koyuyorsun, ben en üstlere.

Neden ki? Sen filmin yapımcısı olsan anlarım. Parayı basmışsındır, haliyle zarar etmemek için böyle bir endişeye sahip olmanı normal karşılarım.

Senin bir izleyici olarak ne zararın var bundan? Herkese hitap etmeyen bir filmi çok beğensen, keyifle izlesen, sırf film sıradan izleyiciye zor geliyor diye beğenmekten vaz mı geçeceksin?
Son sorunun cevabı, bir anlamda evet. Yani o kadar mekanik olmuyor. Ben beğendim, ama genel izleyici beğenmez, o zaman ben de beğenmeyeyim. Zamanla iç içe geçiyor süreç. Sorunun daha detaylı cevabı bu yazıda:
http://esekcinneti.wordpress.com/2011/09/26/bir-zamanlar-anadoluda-ve-genel-olarak-sinema-elestirmenligi-uzerine/

Nedeni ise kısmen de olsa bir anlamda şu yazıda:
http://esekcinneti.wordpress.com/2010/10/21/soyutlamalarla-konusmak-sinema-yapmak

 
Gönderildi : 26/09/2011 4:21 pm
(@mtnrdgn)
Gönderi: 198
 

Buna katılmıyorum. Bence yönetmen aynı Nuri Bilge Ceylan'ın ve diğer pek çok büyük yönetmenin yaptığı gibi kendi keyfine göre film yapmalı. Sinema eleştirmeni de aynı şekilde kendi beğenisine göre filmi analiz etmeli. Ha seyirci de sonuçta kendi yönetmenini ve kendi eleştirmenini seçme özgürlüğüne sahip sonuçta.

 
Gönderildi : 26/09/2011 4:39 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Buna katılmıyorum. Bence yönetmen aynı Nuri Bilge Ceylan'ın ve diğer pek çok büyük yönetmenin yaptığı gibi kendi keyfine göre film yapmalı. Sinema eleştirmeni de aynı şekilde kendi beğenisine göre filmi analiz etmeli. Ha seyirci de sonuçta kendi yönetmenini ve kendi eleştirmenini seçme özgürlüğüne sahip sonuçta.
Dediğin bir çerçevede doğru. Evet herkes istediğini seçmekte özgür.
Ama böyle bir özgürlükten bahsediyorsan mesela, bir entelektüelin, ya da ne bileyim bir özgürlükçünün, "ya hacı ülkede halk gitgide İslami düşüncelere kayıyor, gitgide gericileşiyoruz" gibi cümleler kurmaya hakkı yok. Çünkü sen, bu örnek dahilinde Nuri Bilge Ceylan olarak entelektüel açıdan oldukça dolu, aydınlık ve ilerici bir film yapmışsın, ama bunu zaten entelektüel olan insanlarla paylaşıyorsun. Senin bu filmde konu aldığın, göstermeye çalıştığın Anadolu coğrafyasındaki insanların materyalist ve gerçekçi yönlerini (bir yorumu böyle yapılabilir mesela filmin) öyle bir şekilde sunmalısın ki, onu izleyen köylü kendindeki bu yönü keşfedecek bir adım atsın. Vay be desin. Çok izlenen sinemayı, yani halkın dilinden konuşulabilecek alanlardan birini, ya şebeklere bıraktık, (burada kastım sulu zırtlak komediler çeken tipler), ya da daha gerici tiplere.

Entelektüellerimiz kendi aralarında konuşup duruyorlar. Sonra, mesela, bilmem ne köyünde töre cinayeti olunca, kendi köşelerinde "hmm ülkemizin kanayan bir yarası" deyip, o konuyla ilgili birazcık duyarlıysa da yine sadece entelektüellere hitap edecek bir töre cinayeti filmi yapıyorlar. O filmin gösterildiği Güneydoğu'daki Festivallerden birinde sevgili entellerimiz, festival koltuklarında kıçlarını yaya yaya "hmm ohmm, yönetmen burada da ülkemizin şu sorununa parmak basmış, gerçekten çok süper" derken, o festivalin yapıldığı salonun birkaç km ötesinde bir kız çocuğu yine töre cinayetine kurban gidiyor. Anlatabiliyor muyum kopukluğu?

Ben NBC gibi adamlara değer veriyorum. Önem veriyorum. Ne bileyim, Yılmaz Erdoğan'a da önem veriyorum ama gidiyor Çok Güzel Hareketler Bunlar şebekliğini yapıyor. Aynı şey... Bizim önem verdiğimiz değer verdiğimiz insanlar, halkla gerçekten konuşmayı bıraktığından beri, bu ya fazla entelektüel şeyler yaparak olsun ya da ne bileyim, sadece şebeklik yapıp insanları sadece güldürmek yoluyla olsun, meydan halkı "daha geriye, daha insanlıktan uzak" yerlere çekmeye çalışan insanlara kaldı. Bence çok masum bir şey değil bu o nedenle. İsteyen istediği filmi izlesin tavrı, isteyen istediği kişiye inansın, cemaate girsin, partiye oy versin'e kadar uzuyor.

İnsanlarla konuşabilen entelektüellere ihtiyacımız var. NBC'nin bu insanlara söyleyecek çooook sözü var. Eminim ki benim sözlerimden fazladır. Ama bana söylemesin, ya da üç beş kişiye, başkalarına da söylesin, onlar da anlasın işte. Yılmaz Güney cinayet işlediğinde bir sürü insanın onun işlediği cinayeti üzerine almak için mahkemeye geldiğini söylüyor geçen gün Ali Özgentürk, bunu sinemasıyla, insanlara yakın duran kimliğiyle yaptı çirkin kral ama allah korusun, yarın NBC ölse, mezarına bir su dökmeye kaç kişi gider?

Sanatçı önemlidir. Sembol kişiliktir. Halkın kendini çok rahat kendiyle özdeşleştirebileceği kişilerdir. Sanatçının bir konudaki "atarı" bir politikacıdan bile daha çok ilgi çeker, çünkü insanlar basit bir şekilde şöyle düşünürler. Yahu bizim x sanatçısını bile bu kadar atarlandırdıysa bu işte bir iş var. Kemal Sunal böyleydi, Yılmaz Güney, ne bileyim Türkan Şoray... Bir sürü... İlerici insanlardı. Bana günümüzde bu insanlar kadar sevilen, bir o kadar da ilerici, çağdaş bir sanatçı göstersenize. Doluluk açısından, NBC'den Zeki'ye kadar hepsi çok daha entelektüel kimlikler bu yukarıda saydıklarımdan. Ama ölünce mezarına toprak atacak kaç kişi var? Bu ülkede Cüppeli Ahmet Hoca'nın cenazesi dolup taşacak ama... Geçmişle günümüz arasındaki en büyük fark bu.

 
Gönderildi : 26/09/2011 5:20 pm
(@mtnrdgn)
Gönderi: 198
 

Bu tartışmanın altında malum sanat sanat için midir, toplum için midir veya bilmem kim için midir tartışması var ki, benim buna kesin cevabım sanat sanatçının kendisini tatmin için vardır. Bazı sanatçılar kendisini tatmin ederken izleyici de tatmin olursa zaten o tadından yenmez ama. önceliğe izleyici tatmini konursa bu samimi olmaz. Popülist olur. Sanatçı samimi bir şekilde kendi fikrini hissiyatını anlatmalıdır. Nuri Bilge Ceylan gişe kaygısı gütseydi bu ödillleri alamazdı ki. Ödülleri almasaydı zaten hiçbirimiz de duymazdık. yani zaten hiç olmazdı. Şimdi en azında kısıtlı bir kitle de olsa kendini anlatabiliyor. Şuna katılırım, kendisiyle çelişmemek kaydıyla filmlerini olabildiğince daha akıcı yapabilir. ama kendisiyle çelişmeden bunu yapmak da zor.

Bir de toplumu eğitmek veya mesaj vermek için yapılan filmler de nedendir bilmem bana çok itici geliyor. Topluma mesaj vermeye kalktığın anda bir ukalalık söz konusu ki hiç bir düşüncenin su götrmez olmadığı bir dünya da "bu budur bilesiniz"dediğin anda bende bir reddetme içgüdüsü oluyor o mesaja karşı. Ama "ben bunu böyle algılıyorum" dediğin anda seyirci de sahi mi nasılmış bir bakayım diyebilir.

O yüzden diyorum yönetmen kendisi için film yapmalı ve samimi olmalı. Seyirci için türlü numaralara girmemeli, kendi beğenisine öncelik vermeli. Misal Haneke. Beğenirsen izlersin. Haneke kendini izletmek için numaralar yapsaydı Haneke olmazdı.

 
Gönderildi : 26/09/2011 5:37 pm
(@mtnrdgn)
Gönderi: 198
 

Cüppeli mevzuunda da hiç bir entellektüel ağzıyla kuş da tutsan din ile rekabet edemez. Cüppelinin taraftarına nasıl oynayabilirsin ki? adam onlara sonsuza kadar açık büfe bir mekanda hurilerle seks vaad ediyor. Aksi halde zebanilerle yapacağın antreman da cabası. Sen ona ilerlemeden bahsetsen ne yazar. Dinin bu haksız rekabetine karşı yapacak bir şey malesef bilmiyorum. Richard Davkins bunu atalarımızın öğretilerine kayıtsız şartsız inanmaya genetik olarak meyilli olmamızla açıklıyor. Yapacak pek bişey yok yani. Doğal seçilime bırakmaktan başka.

 
Gönderildi : 26/09/2011 6:11 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Cüppeli mevzuunda da hiç bir entellektüel ağzıyla kuş da tutsan din ile rekabet edemez. Cüppelinin taraftarına nasıl oynayabilirsin ki? adam onlara sonsuza kadar açık büfe bir mekanda hurilerle seks vaad ediyor. Aksi halde zebanilerle yapacağın antreman da cabası. Sen ona ilerlemeden bahsetsen ne yazar. Dinin bu haksız rekabetine karşı yapacak bir şey malesef bilmiyorum. Richard Davkins bunu atalarımızın öğretilerine kayıtsız şartsız inanmaya genetik olarak meyilli olmamızla açıklıyor. Yapacak pek bişey yok yani. Doğal seçilime bırakmaktan başka.

Din sadece basit bir örnek. Çoğaltılabilir. Cüppeli Ahmet hocayla da mücadele edilir. Benzerleriyle edildi. Önemli olan çok geç kalmamış olmak. Bu çok geç kalışın sebeplerinden birinin de yukarıda bahsettiğim entelektüel-halk kopukluğu olduğunu düşünüyorum.

 
Gönderildi : 26/09/2011 6:17 pm
(@mtnrdgn)
Gönderi: 198
 

Evet ama entellektüel dediğin zaten halktan kopuk olur. Napsın adam halkla. NBCyi düşünebiliyor musun, halkla kucaklaşmaya pikniğe gitmiş. Ne konuşacak? Samimi birşey hayal edebiliyor musun? Halkına aşık siyasetçi görüntüsü çizmesin sonra karizmayla beraber. Veya nasıl bir film yapacak ki halk onu bağrına basacak. Samimi söylüyorum kafamda hiçbişey canlanmıyor.

 
Gönderildi : 26/09/2011 6:51 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Evet ama entellektüel dediğin zaten halktan kopuk olur. Napsın adam halkla. NBCyi düşünebiliyor musun, halkla kucaklaşmaya pikniğe gitmiş. Ne konuşacak? Samimi birşey hayal edebiliyor musun? Halkına aşık siyasetçi görüntüsü çizmesin sonra karizmayla beraber. Veya nasıl bir film yapacak ki halk onu bağrına basacak. Samimi söylüyorum kafamda hiçbişey canlanmıyor.

Tamam bunun üzerine detaylı düşünüp yazacağım. Güzel tartışma oldu şu ana kadar.

 
Gönderildi : 26/09/2011 7:09 pm
(@toska)
Gönderi: 67
 

Evet ama entellektüel dediğin zaten halktan kopuk olur. Napsın adam halkla. NBCyi düşünebiliyor musun, halkla kucaklaşmaya pikniğe gitmiş. Ne konuşacak? Samimi birşey hayal edebiliyor musun? Halkına aşık siyasetçi görüntüsü çizmesin sonra karizmayla beraber. Veya nasıl bir film yapacak ki halk onu bağrına basacak. Samimi söylüyorum kafamda hiçbişey canlanmıyor.

neden halkın onu bağrına basabileceği bir film yapamasın ki?bunun için yeterli yeteneği mi yok?Zaten kendi de söylüyor özellikle seyirciyi sıkıp elemek istiyorum diyor.bu nasıl bir tavırdır.acaba seyirci olmasa kendi salonunda mı oturup izleyecek o filmi? şahan gökbakar'i halkla birlikte yapan şahan gökbakar'ın şahin veya doğan araba kullanması mı simit ekmek yemesi ya da beş parasız olması mı hayır asıl mesela yaptığı iş. insanlar yaptığı işi sahipleniyorler.fakat nbc'yi bu yaptıkları işle nasıl sahiplenecekler?
adaletsizlik, gerici zihniyet,sansür falan filan diyorsak ve buna engel olamıyorsak bunun sorumlusu bence evinde televizyonun karşısında şikayet eden ama kılını kıpırdatmayan orta sınıf ve nbc gibi benim filmlerimi izlemek zordur, filmi özellikle sıkılanlar ilk yarıda elensin diye uzun yaptım diyen adamlardır. çünkü bu adamlar ve bu kesim ( ki bu adamlar derken kendimi de buradaki bir çok kişiyi de dahil ediyorum) sahip olduğu ilerici görüşe rağmen bir şekilde parasıyla, rahatıyla,konformizmiyle birlikte alt sınıfa sırtını dönüyor. bu da bu kesimin sahip olduğu görüşü ve alt sınıfı birbirinden kopartıyor.bu durumda alt sınıf kendisini yobazlığın,devlet baskısının yanında konumlanmış olarak buluyor.Zaten hep savunduğum bir fikir vardır.O da bence bunu destekler.Bir halkın başına bir iktidar gelir ve o halkı boktan bir duruma sürükler.İşte ben buna inanmıyorum,Başımızdaki iktidar biz boktan olduğumuz için ordadır.Din tepeden gelip bizi bir fikre sokmaz. Biz o fikirde olduğumuz için din vardır.
Başta da dedim bugün bir şeylerden şikayet ediyorsak ve hiçbir haltı değiştiremiyorsak zaten aynı şikayette olan adama ulaşmaya çalışan ve geri kalan insanları da gerici,yobaz,cahil diye perdenin arkasında bırakan mantığımıza borçluyuz bunu.
Bu yazıyı bahsettiğim kesime en çok da kendimi dahil ederek yazdım.

 
Gönderildi : 26/09/2011 7:25 pm
(@mtnrdgn)
Gönderi: 198
 

Bu söyledilerinin cevabını zaten yukarıda yazdım. Özetle bu bir tercih meselesi, yetenek meselesi değil. Ve bu tercih NBCyi NBC yapan şeydir. NBC toplumcu veya popülerlik adına birşey yapmaya kalkarsa o zaman biter. Önceden yapsaydı zaten adını bile duymamış olurdun. Mizah tercih etmiş bir adama zorla trajedi yazdıramazsın. Bu da öyle. Adam daha nasıl açık seçik ifade etsin, sizin istediğiniz tarzda film yapmak istemediğini.

 
Gönderildi : 26/09/2011 7:46 pm
(@toska)
Gönderi: 67
 

Bu söyledilerinin cevabını zaten yukarıda yazdım. Özetle bu bir tercih meselesi, yetenek meselesi değil. Ve bu tercih NBCyi NBC yapan şeydir. NBC toplumcu veya popülerlik adına birşey yapmaya kalkarsa o zaman biter. Önceden yapsaydı zaten adını bile duymamış olurdun. Mizah tercih etmiş bir adama zorla trajedi yazdıramazsın. Bu da öyle. Adam daha nasıl açık seçik ifade etsin, sizin istediğiniz tarzda film yapmak istemediğini.

Evet tercih meselesi.O yüzden bu kadar çok üzerinde duruyoruz.Böylesine söyleyecek şeyi bol olan bir adamın ülkenin bilmem kaç binde birine hitap etmesi. Yeteneksiz bir adam olsa NBC burda konusu bile olmaz belki de ama bu kadar birikim bu kadar yetenek ve sonra 70 milyonluk ülkede birkaç bin seyirci.

 
Gönderildi : 26/09/2011 8:35 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Her sanatta olduğu gibi sinema da malesefe dünyanın en gerzek kategorisi varedilmiş. "Sanat Filmi" ne demekse? NBC'de sanatçı olduğundan sanatını yapıyor. Kendini halktan üstün görüyor. Sanatçılar kendilerini aydın görür ve halkı kendi seviyelerine çekmeye çalışır. O yüzden icrada ortaya çıkan eser mutlak halkın bi tık üstünde olmalıdır ki halk izlediği şeyden beslensin gelişsin. Sanatçı bu doğrultuda çalışır sora mezarına çiçek mi götürür tükürülürü mü onu halkın kapasitesi belirler. Bugün Da vinci bu topraklarda yaşasaydı ve ya Brecht burada yaşasaydı mezarı dolup taşacakmıydı? sanmıyorum. Biz de sanat adına bir şeyler yapıyoruz ama piyasanın içinde halk ne der kaygısıyla üretiyoruz. O zaman şiraze kayıyor. Senin özgün eserin de olmuyor. Bırakın hiç bir kaygın olmasın diye maddi destek bulan sen film üret başka bişey istemiyoruz denen bir kaç sanatçımız varken istediği gibi atını koştursun. Yapımcıyı riske eden bi şey yok zaten. Yaptığı filmler gişe kaygısı ile çekilmiyor zaten. kopya parasını çıkarsın yeter diyor yapımcı. Yurtdışından her türlü maddi anlamda doyarken hem kendi maneviyatını tatmin ediyor hem de yalnız ve güzel ülkesine selamını çakıp yüzümüzü ağartıyor. Filmi izlemedim, belki beğenmeyebilirim de o ayrı.

 
Gönderildi : 26/09/2011 8:37 pm
(@toska)
Gönderi: 67
 

Her sanatta olduğu gibi sinema da malesefe dünyanın en gerzek kategorisi varedilmiş. "Sanat Filmi" ne demekse? NBC'de sanatçı olduğundan sanatını yapıyor. Kendini halktan üstün görüyor. Sanatçılar kendilerini aydın görür ve halkı kendi seviyelerine çekmeye çalışır. O yüzden icrada ortaya çıkan eser mutlak halkın bi tık üstünde olmalıdır ki halk izlediği şeyden beslensin gelişsin. Sanatçı bu doğrultuda çalışır sora mezarına çiçek mi götürür tükürülürü mü onu halkın kapasitesi belirler. Bugün Da vinci bu topraklarda yaşasaydı ve ya Brecht burada yaşasaydı mezarı dolup taşacakmıydı? sanmıyorum. Biz de sanat adına bir şeyler yapıyoruz ama piyasanın içinde halk ne der kaygısıyla üretiyoruz. O zaman şiraze kayıyor. Senin özgün eserin de olmuyor. Bırakın hiç bir kaygın olmasın diye maddi destek bulan sen film üret başka bişey istemiyoruz denen bir kaç sanatçımız varken istediği gibi atını koştursun. Yapımcıyı riske eden bi şey yok zaten. Yaptığı filmler gişe kaygısı ile çekilmiyor zaten. kopya parasını çıkarsın yeter diyor yapımcı. Yurtdışından her türlü maddi anlamda doyarken hem kendi maneviyatını tatmin ediyor hem de yalnız ve güzel ülkesine selamını çakıp yüzümüzü ağartıyor. Filmi izlemedim, belki beğenmeyebilirim de o ayrı.

peki halk anlamadığı şeyden nasıl beslenecek ? Biz de bu adama sen film çekemezsin demiyoruz ki.Hatta bol bol çeksin ama bu kadar kopuk olmasın. Bence bu sanat sanat için mi halk için mi tartışmasından öte bir şey. Sanatçının getirip halka ters bir şeyi iyi diye dayatması, tepeden inme gibi bir durum.Türkiye'nin yapısına bakılırsa bence çok daha iyi anlaşılır. Pat diye şapka devrimi,harf devrimi,laiklik,27 mayıs darbe mi devrim mi cart mı curt mu derken bir ayağı bir kolu sakat bir cumhuriyet. Getirsen bütün Türkiye'ye NBC filmlerini zorla izlettirsen bir şey mi değişecek hayır hep aynı tavır hep aynı sonuç.Yaşasın ne güzel bir halk bu hiçbir devrimi kabul etmiyor, elit tavırlı sinemayı reddediyor demiyorum ama sorumlusu da başkası değil diyorum.Yoksa NBC istediği gibi filmini çekmiş ne denir. Umarım daha çok çeker.

 
Gönderildi : 26/09/2011 8:49 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Anlama meselesi bir süreç. NBC'de Türkiye'de algısı açıldıktıktan sonra karşısına çıkacak duraklardan birisi halkın. Bunu bir anda yapmakla mükellef değil ki. O kendi seviyesinde kendini de ileri götürerek üretmeye devam etmeli.

Bana küçükken güneş sistemini anlattıklarında mal mal bakardım ama yıldızlar dikkatimi çekip ilk soruyu sorduğumda gerisi arkasından geldi. Portakaldan güneş yapıp anlattılar. Öbür sorular ilgimi alakamı vermemle kendiliğinden cevaplarıyla birlikte karşıma çıktı. Bu böyle devam edecek.

Hababam sınıfını tüketen ama birşeyler arayan bir beyin de sırasıyla ilerlediğinde gelmesi gereken durakta karşısına çıkması gereken çıkacak. Algısını bu yöne çevirmesini engelleyen şey onun isteğine uygun ona yeni bişey söylemeyen kapitalizmin dayattığı hazır mamuller. Bundan sıyrıldığı anda bugün anlamasa yarın anlayacaktır. NBC hem algıyı açmakla hem istediği şeyi yazıp çekmekle uğraşabilirse güze ama zor bir uğraş. Evet bu anlamda Metin Erksan ve Yılmaz Güney çok iyi örneklerdir.

 
Gönderildi : 26/09/2011 9:19 pm
(@mtnrdgn)
Gönderi: 198
 

Bu tartışmalarımıza bakınca üç maymun filmini düşündüm. Gayette anlaşılır bir şekilde bizim halkımızın en illet olduğum özelliklerinden birini -bilip de bilmezden gelme- kendi tarzıyla çok güzel anlatmış. Mesaj verende değil alanda olsa gerek. Şimdi bu mesajı daha nasıl anlatacaksın da halk anlayacak. Kim "Aaa bak içimiz dışımız bir olsun, kol kırılıp yen içinde kalmasın, dürüst ve açık olalım " demiştir. Yani almak istedikten sonra toplumsal mesajlar da var. (ama mesaj kaygısı yok) Ha derseniz ki hocam seviyeyi düşür anlaşılmıyor nereye kadar düşürecek. Anlaşılma eşiği ne olmalı? evet aslında doğru soru bu. madem halkın anlamadığında dem vuruyorsunuz, hangi seviyeye hitap etmeli: ilkokul, okuma yazma bilmeyen, zeka özürlü? O zaman yaş ve eğitim seviyesi ayarlanmış eğitim programları hazırlayalım, ne diye sinemayla uğraşıcaz.

Sinemaya halkı eğitmek misyonu bence yakışmıyor. Sinema seyretmek bir estetik yaşantıdır. Aslolan o yaşantının kendisidir, yaşandıktan sonrası değil.

 
Gönderildi : 27/09/2011 12:02 am
Sayfa 2 / 7
Paylaş: