Forum

Avatar

174 Gönderi
21 Üyeler
0 Reactions
30.8 K Görüntüleme
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Hitler meselesi uzatır konuyu, ama ben tam aksini düşünüyorum. ama girmeyeyim şimdi.

Ben seks konuşmayalım demiyorum ki. 🙂
Söylediğim sadece, bireysel gibi gözüken konuların, toplumsal durumların bireysel yansımaları olduğu.
Bunların karşılıklı beslenmeleri...

En nihayetinde bu adamın o aleme gidip "tav oluşu" politik sebepler için kullanılıyor mu, kullanılmıyor mu? (Yani filmin politik yönünü hiç burada aramadım, ama istenirse buradan da çıkartılabileceğini söylüyorum. Ama bu keyif meselesi değil, öte yandan, hadi şuraya politik bakayım meselesi değil yani. Sadece bireyin toplumsal bir varlık olmasından kaynaklı, üzerindeki toplumsal etkilerin her zaman ortaya çıkartılmasının mümkün olduğuna dayanıyor söylediğim.)
Meseleye buradan da bakılabileceğini söylüyorum.
Zaten gündelik hayatın politiği de böyledir.
Politik söylemlerin herbirinin senin bireyselini etkilemesi gerekiyor ki başarılı olsun.

Zepra senin söylediğine gelince, Obama'yla avatar'ı birebir eşleme.
Eşlersen dediğin gibi bir sonuç çıkar doğru. 🙂

Ama bu filmin sonunda gerçekleşen şey, yani özgürlük sanılan şeyin, kendisi bir Na'vi olmayan,
ama öyle görünen biri tarafından buraya taşınmış olması. Bu açıdan benziyor.

 
Gönderildi : 15/03/2010 9:45 pm
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Bence Obama çok zorlama olur filmin kahramanı için. Ne açıdan bakarsan bak. Ben o elemanı hep şu söylemin içinde düşündüm (Zizek gibi derinlere dalmadım bir avuç bok çıkartırım diye), "Amerikalıların içinde de bu şerefsizliği görenler vardır, herkesi aynı kefeye koymayın". Bu çok daha yüzeysel, direkt, subliminal encodersız.

Hep şunu söyledim, ben kasarsam kimleri nelerle özdeşleştiririm aklınız durur. İyi de yaparım yani demogojiyi, çünkü Zizek'in yaptığı bu bence. Bir zamanlar TGRT haberde gördüğüm "LOTR den çıkarılan komplo teorilerinde bahsedilen mağara insanlarının Ortadoğulular olması" ile Zizek'in yaptığı çıkarımlar benim için aynı değerde. İstediği kadar kafa patlatsın, entelektüel dilini konuştursun, komplo teorisyenliğinden hiç bir farkı yok yaptığı şeyin. Sadece ben ve benim gibi düşünenler iyidir, o kadar para kazanan bir doğruyu söyleyemez deyip kendini ötekileştirmekten çekinmeden bunu yapıyor olması, Cameron kendisi çıkıp "Amerikan devleti şerefsizdir" dese inanmayacak ve altında hinlik ve kapitalist egolar arayacak sıfata bürünmesi gerçekten çok tuhaf. Ben de çıkıp Zizek bu Hollywood karşıtlığından ve romantik marksist ayaklardan malı götürüyor dersem ne olacak? Onun yaptığı bu çünkü. Yani bok atacağı o kadar belliydi ki, artık Kurt Cobain'e dönmüş kendisi. Kurt intahar etmeden önce hep hayran baskısından dolayı istediği müziği yapamamaktan bahsederdi. İstediği müziğe örnek R.E.M.'i gösterip hayran kitlesi kendisinden hep aynı şeyleri beklediğinden dolayı bunaldığını falan söylerdi. Zizek'ten de aynı beklenti oluşmuş artık. İstese bile "Avatar doğru demiş ulen" diyemez, dedirtmezler. Koymuşlar kalenin suruna, vermişler eline sur'u, üflesin diye bekliyor herkes. Yok böyle entelektüellik.

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 16/03/2010 2:35 am
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Cameron kendisi çıkıp "Amerikan devleti şerefsizdir" dese inanmayacak ve altında hinlik ve kapitalist egolar arayacak sıfata bürünmesi gerçekten çok tuhaf.
Bu sözün altına imzamı atarım.... (....bürünülmesi)

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 16/03/2010 2:53 am
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Ulen Sicko iyi ki forumda puanlama yok. 🙂 yoksa maymun etmiştin bizi 🙂 süpersin.

 
Gönderildi : 16/03/2010 1:01 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Zizek'le ilgili söylediklerine ben de katılıyorum.
Boşuna akademinin Elvis'i demiyorlar adama.
Bir temele dayanan, ama bütününde tek bir temele dayanmayan, yani net çizgisi hiçbir şekilde anlaşımayan bir adam Zizek.
Bugün ak dediğine yarın kara diyebilir.
Önemli bir adamdır, ama söylediklerinde çelişki olabilir.
300 Spartalı filmini devrimci bir film olarak değerlendiren bir adam bu.
Sırf filmi amerikan emperyalizmi propagandası yapıyor diye nitelendirdikleri için, aksi bir şey söylüyor.
300 Spartalı için söyledikleri kabul edilirse, avatar için söyledikleri kabul edilemez.

Obama meselesi için ise hala aynı yerde dönüyoruz aslında:

Obama dediğim gibi sadece bir düşüncenin sonucu, o düşünce de senin bu söylediğinden farklı değil:
"Amerikalıların içinde de bu şerefsizliği görenler vardır, herkesi aynı kefeye koymayın".

Bu söze inandırmaya çalışmıyorlar mı dünyayı?

 
Gönderildi : 16/03/2010 6:00 pm
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Eğer bu sözün tersine inanıyorsan sende bir problem vardır Kezzap. Bütün bir milleti alıp bir kefeye koyan bir zihin olamaz. Sean Penn'i nereye koyacağız o zaman, neye inanacağız Sean Penn varken. Ha dersin ki Amerika'nın imajı kötü, o yüzden içimizde iyiler de var diye gösterip proraganda yapıyorlar, e o zaman "yine" Sean Penn'i nereye koyacağız. Hangisi propaganda hangisi toplum mühendisliği nereden bileceğiz. Kim yapacak o ayrımı.

Ve ben Zizek için romantik devrimciliği paraya dönüştürme meselesinde çok ciddiydim aslında. Süper bir meslek çünkü. Çok güzel yere dükkan açmış kendisi.

dur lan dur editi: özelllikle ülkemizdeki Tokat'lı destekçilerini gördükçe daha bir hırslandım muhtereme.

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 16/03/2010 6:23 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Yok, tabii ki aksine inanmıyorum.

Sadece filmin içinden böyle bir anlam çıkmasının mümkün olduğunu söylüyorum.
Neticede, Na'vi olmayan bir adamın Na'vilerin başına geçmesini anlatıyor bu film.
Hem de senin belirttiğin "herkesi aynı kefeye koymayın" lafı üzerinden.

Bu filmde Na'viler özgürlüklerine kavuştular mı, bence ısrarla hayır...
Bu aslında Hollywood bir sürü filminde olan, kökeni "isa mitine" dayanan, "kahramanlık" meselesiyle alakalı.

Matrix'te Neo gelir kurtarır, Zion kı.ını yırtsa, Neo olmadan bir şey olmaz.
John O.Connor meselesinde de aynı şey var.

Hollywood'un her "sonunda özgürlük kazanma filminde", hep tek bir kahramana, yani İsa'ya ihtiyaç duyulur.
Aksi var mı hatırlamıyorum?
Ve bu yanlış bir özgürleşme meselesidir bence.
(Bravehart zıttı olarak düşünülebilir bir bakıma.)

(tabi liderlik başka, kurtarıcı kahraman olmak başka. "The one" meselesi yani... Yerine kimsenin geçememesi. Toruk Makto miti gibi yani.
Meseleyi halktan alıp tek bir kahramanda bitirmek, halkın mücadelesinin figüran kalması...)

Lost bile oraya gidiyor.
Bakalım İsa kim olacak?
Büyük olasılıkla ölmüş olan John Locke! O beden dirilecek diyorum. Tam İsa olur böylece...

 
Gönderildi : 16/03/2010 6:42 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

dur lan dur editi: özelllikle ülkemizdeki Tokat'lı destekçilerini gördükçe daha bir hırslandım muhtereme.
Sessizliğini koruyor ilginç. Daha okumadı bence. Görünce burayı yazıya boğacak. Gerçi böyle dedim diye iki kelime yazar kaçar. Öyle de pis.

 
Gönderildi : 16/03/2010 7:36 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Tokatlı detekçi kim ya?
Eylem mi?

 
Gönderildi : 16/03/2010 7:42 pm
(@zepra)
Gönderi: 0
 

iyi de bu bir film. hem de tarihin en yüksek bütçeli filmi. dolayısıyla tarihin en yüksek hasılatlı filmi de olmak zorunda.

bu bir film olduğuna göre bir kahramanı ve bir "çatışma" olacak senaryoda. kahraman yüzleşmek zorunda olacağı şeyler, yapmak zorunda olacağı zorlu seçimler olacak.

bu film mavi adamların özgürlük mücadelesini ve onların yine safkan mavi liderlerinin kahramanlıklarını anlatsaydı bu film olmazdı. navilerin kurtuluşu adlı bir trt dizisi olurdu.

oysa bizim özdeşleşebileceğimiz (insan) bir kahraman, amerikan ordusunun askerini temsil ediyormuş gibi görünen bir kahraman, yabancı, korkulan bir dünyayla yüzleşir, orada daha önce bilmediği şeyler keşfeder, düşman bildiği şeyi anlamaya başlar, kendi hayatında yeni bir farkındalık düzeyine erer (new age şeysi gibi oldu) ve eski dünyası ile yeni tanıdığı öteki dünya arasında bir çelişki yaşamaya başlar, hem kendi içinde hem dış dünyada bir mücadeleye girer, bir seçim yapar, bir dönüşüm geçirirse orada milyonları sinema salonun çekecek iyi bir senaryo var demektir.

kısaca iyi hikaye anlatmanın gereği olarak böyle bir film olması normal. ideal bir özgürlük mücadelesini anlatacak filmde zaten o kadar 3D ejderhanın işi yok.

- zaman ne çabuk geçiyor.
- zaman duruyor da içinden biz geçiyoruz galiba.

 
Gönderildi : 16/03/2010 8:05 pm
(@hegel)
Gönderi: 0
 

Zizek, kendini daha çok Jacques Lacan'ı açıklamaya, çözümlemeye adamış bir düşünür. Lacan çok kapalı, karmaşık konuştuğundan dolayı -kendi pek de bir şeyler yazmamıştır- verdiği derslerden çıkarımlar yapılır. Lacan'ın kendisi de tutarsız bulunmuştur bazı çevreler tarafından. Zizek de öyledir. Bu aslında değişime açık olmak, bir anlam da hata yaptığını, yapabileceğini kabul etmektir. Asıl gerçeğin ne olduğunu henüz hiçbirimiz bilmiyoruz. Zaman ne gösterir bilinmez. "Avatar" filmini seyretmedim henüz. Ortada bir mücadele-çatışma varsa tarafların birbirini ahlak, dürüstlük, iyilik ve kötülük gibi kavramlar üzerinden sorgulaması anlamsızdır. Bir savaş olduğunda kim güçlüyse o kazanır. Ama bildiğimiz anlamda "kazanmak" da, bizim küçük oyunumuzun mucizevi olmayan sonuçlarından biri olduğuna göre tarafları pek memnun etmeyebilir. Güç iki tarafı keskin bıçak gibidir. Elinde tutana da zarar verir. Üzerlerinde taşıdıkları radyasyonlu mermiler yüzünden sağlıklarını kaybeden amerikan askerlerini hatırlayın.

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 16/03/2010 8:31 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

iyi de bu bir film. hem de tarihin en yüksek bütçeli filmi. dolayısıyla tarihin en yüksek hasılatlı filmi de olmak zorunda.

bu bir film olduğuna göre bir kahramanı ve bir "çatışma" olacak senaryoda. kahraman yüzleşmek zorunda olacağı şeyler, yapmak zorunda olacağı zorlu seçimler olacak.

bu film mavi adamların özgürlük mücadelesini ve onların yine safkan mavi liderlerinin kahramanlıklarını anlatsaydı bu film olmazdı. navilerin kurtuluşu adlı bir trt dizisi olurdu.

oysa bizim özdeşleşebileceğimiz (insan) bir kahraman, amerikan ordusunun askerini temsil ediyormuş gibi görünen bir kahraman, yabancı, korkulan bir dünyayla yüzleşir, orada daha önce bilmediği şeyler keşfeder, düşman bildiği şeyi anlamaya başlar, kendi hayatında yeni bir farkındalık düzeyine erer (new age şeysi gibi oldu) ve eski dünyası ile yeni tanıdığı öteki dünya arasında bir çelişki yaşamaya başlar, hem kendi içinde hem dış dünyada bir mücadeleye girer, bir seçim yapar, bir dönüşüm geçirirse orada milyonları sinema salonun çekecek iyi bir senaryo var demektir.

kısaca iyi hikaye anlatmanın gereği olarak böyle bir film olması normal. ideal bir özgürlük mücadelesini anlatacak filmde zaten o kadar 3D ejderhanın işi yok.

Ben de buna cevaben diyorum ki William Wallace da bir kahramandı, ya da ne bileyim Maximus da kahramandı, ama hiç de öyle "kader"le, Toruk Makto gelecek bizi kurtaracak, gibi bir şey yoktu.

Dediğim gibi, bu mesele üzerine hep Hristiyanlık propagandası bu arkadaş diye gidilir zaten.
Hollywood bunu bir anlatım tekniği haline getirdi.
Kader var. O kaderin sonunda İsa gelecek bizi kurtaracak meselesi.

Bu sorunlu bir anlatım, çünkü gerçek hayatta kendini "kurtarıcı" olarak gösterenlerin düşünsel desteğini oluşturuyor bu.
Obama ben kurtarıcıyım diyor, yarın öbür gün başkası diyecek.
Halkın kendi kahramanını kendi yaratmasının önüne, halkın kendi kendinin kahramanı olmasının önünde engel teşkil eden anlatımlar bunlar.

Ha Cesur Yürek ve Gladiator gibi filmlerde sorunlar yok mu, var. Ama bunlar o kahraman mitini aşmış filmler en azından.

 
Gönderildi : 16/03/2010 8:33 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

dur lan dur editi: özelllikle ülkemizdeki Tokat'lı destekçilerini gördükçe daha bir hırslandım muhtereme.
Sessizliğini koruyor ilginç. Daha okumadı bence. Görünce burayı yazıya boğacak. Gerçi böyle dedim diye iki kelime yazar kaçar. Öyle de pis.
Okudum da Ankara'dayım, kral koltuğumdan ve paşa sandalyemden uzaktayken çok yazamıyorum. Bir de ben burada yazacağım her şeye kimin ne diyeceğini de biliyorum zira hep aynı insanlarla tartışıyoruz. Sickman'in de Kezzap'ın da, hegel'in de bu yazıya ne tepki vereceğini daha koymadan biliyordum zaten. Bir bidıl şaşırtıyor beni ara sıra. Şu kadar yıllık hayatımda da forum üzerinden hiç başkasının fikrinin değişebildiğini görmedim, benim çok değişti ama hiç değiştirtemedim nedense..

O nedenle bir şey yazmadım. Örneğin sickman bildiğiniz odundur. Bunu kötü anlamda demiyorum. Yani sickman bidıl'ın yakışıklı olduğunu düşünse, bidıl'ın suratını görmesine rağmen onu bunun tersine inandırtamazsınız. Odun gibin işte :). Şaka len şaka, sevdiğimden takılıyorum.

Ayrıca Hurt Locker'a militarist diyen, Amerikan şakşakcısı diyen.. Neyse, kavga çıkarmıyayım şimdi, üşeniyorum.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 16/03/2010 9:20 pm
(@zepra)
Gönderi: 0
 

benim anlatmaya çalıştığım şöyle bir şey:

hristiyanlıkla ilgisi olabilir ama sadece hristiyanlıkla sınırlı deği bu:
http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_monomyths " onclick="window.open(this.href);return false;

isimler değişebilir. obama olur, tayyip olur, fethullah olur. ama bu adamların hikayeleri kulaktan kulağa dolaşmaya başladığı anda bir şekilde uyar bu tip şablonlara.

yani kimse şablonun propagandasını yapmaz. şablon yoluyla kahramanlaştırarak kişinin propagandası olur belki.

burada toruk maktonun kurtarıcı rolünde olması sorun olmamalı. çünkü biz navilerle değil toruk maktoyla özdeşleşiyoruz zaten. o biziz. "biz" navilere yardım ediyoruz. "biz" elimizi taşın altına sokuyoruz. ama sonuçta navilerin inanışı galip geliyor.

gerçi sonunu net hatırlamıyorum. eleman navilerin başına geçmiyordu değil mi? belki farklı bir gözle bir daha izlemem gerekli.

- zaman ne çabuk geçiyor.
- zaman duruyor da içinden biz geçiyoruz galiba.

 
Gönderildi : 16/03/2010 9:35 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

KEzzap'çım, abi ben başka bi film mi izledim anlamıyorum. isa'ydı mesihti. Arkadaşlar filmde kahraman yenik düşüyor. (hatta bi yerde götü öyle bi kaybediyor ki kız gelip bunu kurtarıyor.)
Bu filmde kahraman doğa. Doğa kendini kurtarıyor. Bunda da propaganda yada keseyi doldurma gibi bi komplo ararsak yükselen new age serilerinden ekmek yeme derdi olabilir en fazla.

 
Gönderildi : 17/03/2010 1:49 pm
Sayfa 11 / 12
Paylaş: