CNBC-e Mayıs:
BI-MONG (DREAM) (RÜYA)
Kim Ki-duk son filminde Uzak Doğulu seyircilerine bir oyun oynuyor. Filminin baş karakteri Jin Japonca, geri kalan herkes Korece konuşuyor.
Özellikle ülkesi dışında beğenilen Kim Ki-duk, hep birbirinden farklı filmler yapmıştır. 15. filmi Dream / Rüya, ustanın özelliklerini taşısa da diğerlerinden farklı. Üstelik bu sefer filmin başrolünde bir yabancı, genç Japon oyuncu Joe Odagiri oynuyor. Dahası karakteri Jin, Japonca konuşuyor. Bu durumda, Dream’in karakterleri de karşılıklı Japonca ve Korece konuşmuş oluyor. Batılı izleyiciler için pek fark etmese gerek, ama Uzak Doğulular herhalde büyük bir sürprizle karşılaşmıştır. Öte yandan, Joe Odagiri’nin kendi dilinde konuşmasının ona verdiği rahatlık da belli oluyor. Dream’de, yabancı dilde konuşan bir başrol oyuncusunun huzursuzluğu, duraklamaları yok.
Jin uykusundan tedirginlik içinde uyanır, sanki bir rüyadan fazlasını görmüş gibidir. Rüyasında, eski sevgilisinin arabasını kullanır, başka bir arabaya çarpar ve polis gelmeden kaçar. Jin bir türlü o tedirginlikten kurtulamayınca, rüyasında kazanın olduğu yere gider. Bir de bakar ki, vurduğunu gördüğü araba harap olmuş halde orada duruyor. Kaza alanında çok sayıda polis var. Derken, bir şüphelinin yakalandığını duyar, polisin peşine takılır. Vurup kaçan arabanın tanımına uygun, ön kısmı göçmüş bir araba bulurlar. Polis de arabanın sahibi Ran’ı (Na-yeong Lee) sorguya alır. Jin ile Ran arasında bir bağlantı vardır: Jin’in rüyada gördüklerini Ran yapmıştır. Jin, suçu üstlenerek teslim olur.
BI-MONG
Yönetmen
Kim Ki-duk
Oyuncular
Jô Odagiri, Na-yeong Lee
Yapım Yılı
2008
Süre
95 dakika.
Yayın Tarihi
20.05.2009 - 22:00
Tekrarı
20.05.2009 - 02:00
http://www.cnbce.com/Filmler/Hakkinda.aspx?FilmId=723
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Güzel bir film ama sonunu çok iyi bağlayamadığını düşünüyorum. Yine de izlenesi...
- baço
Seyredelim görelim.
CNBC-e Mayıs,
SHINE A LIGHT
Martin Scorsese, daha önce de kamerasını üzerlerine çevirdiği Rolling Stones üyeleriyle bir kez daha birlikte. Shine a Light’ı izlemek, canlı konser izlemekten bile iyi.
Rock&roll’un başlangıcını görmemiş olsalar da, yaşayan ilk temsilcileri arasında oldukları kesin. Rolling Stones, ilk dönemlerinde onları fazlaca “yaramaz” bulup nispeten iyi çocuk Beatles’ı tercih etmiş olan yaşıtlarının bile sevgilisi artık. İhtiyarlığın bu kadar direngen cinsine saygıdan olsa gerek, gençlerin de… Onları canlı izlemiş olmak bir ayrıcalık, hatta heyecan unsuru. Martin Scorsese’nin filmi Shine a Light’ı izlemek ise, konser izlemekten bile iyi. Uzaklardan görmeye çalışmıyorsunuz, hepsi gözünüzün önünde: Mick Jagger, Keith Richards, Ronnie Wood, Charlie Watts. Onlara Martin Scorsese’yi de ekleyelim.
Scorsese’nin 2006 yılında Beacon Theatre’da arka arkaya iki konser gecesinde çektiği Rolling Stones konser filmi Shine a Light, ayın yıldızlarından. Rolling Stones elemanları yaşlarını inkar eder durumda. Oysa Sir Mick Jagger’la Keith Richards 65 yaşında. İnsanüstü yaratık Charlie Watts, 67 olmuş. En gençleri ise, 61 yaşındaki Ronnie Wood. Adeta dünkü çocuk. Belki de kötü alışkanlıklar insanı genç tutuyordur. Gerçi yüzlerdeki çizgiler ve çıplak kolların üst kısımları “yaşlıyım” diyor ama bedenler, performanslar inkar halinde. Rolling Stones, zamana meydan okuyan müziğini yaptığı vakit, “bir Peter Pan kabarcığı” içinde çalıp söylüyor sanki. “Kötü çocuk”luklarını da sürdürüyor, kızlara laf atıyorlar. Zaten başka türlü bir Rolling Stones ne işe yarar ki?
SHINE A LIGHT
Yönetmen
Martin Scorsese
Oyuncular
(Konuklar) Mick Jagger, Keith Richards, Charlie Watts, Ron Wood
Yapım Yılı
2008
Süre
122 dakika.
Yayın Tarihi
21.05.2009 - 22:00
Tekrarı
21.05.2009 - 02:30
http://www.cnbce.com/Filmler/Hakkinda.aspx?FilmId=724
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
CNBC-e Mayıs
DRACULA
Dracula uyarlamalarının en ünlüsü Coppola'nın elinden çıkıyor.
Francis Ford Coppola üçüncü Godfather filminden sonra bambaşka bir türe geçiş yaptı ve yıldız oyunculardan oluşan bir kadroyu bir Drakula projesinde bir araya getirdi. Dönemin yeni kötü adamlarından Gary Oldman, bu filmdeki muhteşem Drakula performansıyla iki yıl sonra çekilecek Léon’un yolunu açmış oldu. Bram Stoker’ın ünlü romanından uyarlanan film, 19. yüzyılın sonlarında vampirlerin şahı Kont Drakula’nın yüzyıllar önce intihar etmiş güzel aşkının bir benzerine rastlamasıyla yaşanan olayları anlatıyor.
DRACULA
Yönetmen
Francis Ford Coppola
Oyuncular
Gary Oldman, Winona Ryder, Anthony Hopkins, Keanu Reeves
Yapım Yılı
1992
Süre
130 dakika.
Yayın Tarihi
29.05.2009 - 22:00
Tekrarı
29.05.2009 - 02:00
http://www.cnbce.com/Filmler/Hakkinda.aspx?FilmId=728
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Bu filmiz ilk kez izleyeceklere özellikle gölge oyunlarına dikkat etmelerini öneriyorum...
- baço
2009 Oscar ödüllü belgesel “Teldeki Adam – Man on Wire”, kaçıranlar ya da yine izlemek isteyenler için, 31 Mayıs akşamı saat 22.00'de tekrar NTV’de...
Yıl 1974... Fransız ip cambazı Philippe Petit ip üzerindeki başarılarına bir yenisini eklemek için hedef olarak kendisine New York’un yeni İkiz Kuleler'ini seçmiştir. Yeni inşa edilen kulelerin arasına ip gererek üzerinde yürümeyi kafasına koyan Petit, 7 Ağustos’ta hedefine ulaşır ve İkiz Kuleler arasında gerilmiş telin üzerinde ilk adımlarını atar.
Petit, New York’ta geçirdiği sekiz ay boyunca bu hayali gerçekleştirmek için çalışmıştır. Hayalini sevgilisi ve arkadaşlarının yardımıyla illegal yollardan gerçekleştirecektir. Gösteri öncesinde arkadaşları ve işbirlikçileriyle birlikte birçok engeli aşar. İkiz Kuleler’in güvenliğini atlatarak üzerinde yürüyeceği teli ve ipi germek için gerekli araçları binaya sokar, teli iki çatı arasında kulelerin sallanma oranı ve rüzgarın gücünü hesaplayarak gerer. Ve 7 Ağustos 1974 sabahı, saat 07.15’te 411 metre yüksekte hünerlerini sergilemeye başlar. Telin üzerinde yaklaşık bir saat geçirdikten sonra tutuklanıp psikolojik değerlendirmeye alınır ve hapse atılır. Petit artık bir kahraman ve aynı zamanda medyatik bir suçludur.
Belgeselde, tüm zamanların "en sanatsal suç"unu işleyen Philippe Petit ve arkadaşlarını izleyeceksiniz.
James Marsh’ın çok konuşulan, 2009’un 'En İyi Belgesel Oscar'ını alan “Teldeki Adam – Man on Wire” bu yıl !f İstanbul’un da açılış filmiydi.
Tür: Polisiye / Gerilim / Belgesel / Politik
Yönetmen: James Marsh
Görüntü yönetmeni: Igor Martinovic
Müzik: J. Ralph
Yapım: 2008, İngiltere / ABD , 1994
Oyuncular: Philippe Petit , Annie Allix , Jean-Louis Blondeau , Ardis Campbell (Annie) , David Demato (Jean Louis) , David Forman
http://www.ntvmsnbc.com/id/24968367/
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Verildiyse özür.
http://www.ntvmsnbc.com/id/24970290/
http://www.youtube.com/homeproject
Şu an Kanal D'de Gönül Yarası oynuyor.
KANAL24: Tematik Film Kuşağı
http://www.yirmidort.tv/tematikfilm/ " onclick="window.open(this.href);return false;
Yayın Akışı için: http://www.yirmidort.tv/yayinakisi.htm " onclick="window.open(this.href);return false;
30.06.2009
Saat: 20:45
"Full Metal Jacket"
Usta yönetmen Stanley Kubrick'ten Vietnam savaşına iki aşamalı dramatik bir bakış.
Savaşın en yoğun olduğu dönemde Amerikalı gençler gönüllü olarak da olsa korku içinde askere alınmaktadır. Çavuş Hartman tarafından eğitime alınan bir grup asker, Vietnam şartlarına hazır olabilmeleri için çok zorlu bir eğitimden geçerler.
Vietnam'a gittiklerinde, aldıkları eğitimin ve o sırada yaşadıkları zorlukların aslında hiçbirşey olduğunu görürler. Aldıkları emirleri uygulayabilmek için canlarını feda etmek zorunda kalacaklardır...
Tür : Savaş / Dram
Yönetmen : Stanley Kubrick
Senaryo : Stanley Kubrick , Michael Herr , Gustav Hasford
Görüntü Yönetmeni : Douglas Milsome
Müzik : Vivian Kubrick
Yapım : 1987, ABD , 116 dk.
Oyuncular
Matthew Modine (Pvt. Joker) , Adam Baldwin (Animal Mother) , Vincent D'Onofrio (Pvt. Pyle) , R. Lee Ermey (Gunnery Sergeant Hartman) , Dorian Harewood (Private Eightball) , Arliss Howard (Private Cowboy)
Maksadım sana gördüğünü anlatmak değil anlamadığını göstermektir.
Şu an Star'da Vizontele oynuyor.
.........
Şu an Star'da Vizontele oynuyor.
.........
Önemli filmler demiş başlıkta 🙂
Şu an Star'da Vizontele oynuyor.
.........
Önemli filmler demiş başlıkta 🙂
Çok önemli bir film bence.
Mevzuya yaklaşımından tut, hikayenin kendisine kadar.
Ben çok severim.
özellikle görsel olarak üstüne yoktur bence türk sinemasında..
i've been twelve forever
İyi görselden kastın kaliteli görüntüyse haklı olabilirsin belki. Görsel sadece temiz görünmek değil ama.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.