Öncelikle herkese merhaba arkadaşlar. Daha önceden aklima gelipte hayata geçiremedigim bazı fikirlerimin başkaları tarafından uygulamaya geçirildiğini görünce aklımda olan bir TV programını noterde onaylattım adıma. Kopyalanmasını engellemek içinde geniş ve kapsamlı yazdım.(noter uğraştırdı biraz ama) şimdi bunun uluslararası tescil ve patent başvurusunu yapmayı düşünüyorum.
Nereden başlamam lazım. Tescil patent ücreti ne kadar. Devlet teşviği oluyormu. Süreçler hakkında bilgisi olan arkadaşlardan yardım bekliyorum. Teşekkürler.
Patent, teknolojik buluşlar için konu olabilir. Fikir, isim, şarkı sözü gibi şeyler için patent değil sadece tescil söz konusudur.
Yine de patent teşviği, ücretleri vs. bilgi almak için, https://www.turkpatent.gov.tr/
Noterden de tasdikletsen, uluslararası tescil damgası da vurdursan elindeki yazılı malzemelerin çalınmasını engelleyemezsin; çünkü kapalı bir kasada saklamıyorsun, başka insanlara gönderiyorsun ve gösteriyorsun. Bu sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde böyle. Ancak çalındıkları ve kullanıldıkları zaman üzerlerinde hak iddia edip yasal haklarını kullanabilirsin, maalesef o noktada da seni hiç de basit olmayan bir süreç bekliyor. Yine sadece Türkiye'de değil, dünyanın genelinde durum böyle. Kimse senin projeni direkt olarak kopyalamaz çünkü, üzerinde mutlaka bazı değişiklikler yapar, kanıtlayamayabilirsin. Bunun çözümü tanımadığın, güvenmediğin insanlara göndermemek; çünkü maalesef garanti diye bir şey yok. Meşhur TV dizisi Sons of Anarchy'nin senaryosu mesela çalıntı, biliyor muydun? Gerçek bir motorsiklet klübünden ilham alıyorlar, klübün kurucularıyla 1 sene boyunca görüşüyorlar, gerekli tüm bilgileri ve malzemeleri topluyorlar, sonra senaryolaştırıp, telefonlara da bakmayıp, anlaşma da yapmayıp çekimlere hazırlanıyorlar. Klüp, senaristi ve yapımcıyı mahkemeye veriyor, mahkeme senaristin ve yapımcının lehinde karar veriyor, hakim "esinlenmişler, olabilir, sizden çaldıklarını kanıtlayamadınız" diyor. Bu sefer klüp bangır bangır karalama kampanyası yürütüyor. Çamur atıyorlar projeye, itibar zedeliyorlar. Yapımcı klübe susması karşılığında istediği parayı veriyor. Klüp alamıyor hırsını, bizim üyelerimizden hem oyuncu alacaksınız kadroya, hem de sete danışman adı altında maaşlı eleman olarak alacaksınız diyor, yapımcı yine kabul ediyor. Yani biraz tuttuğunu koparma meselesi de önemli. Yapımcılar, senaristler ve yönetmenler, eğer yapabiliyorlarsa bir şeyleri çalmaktan korkmuyorlar çünkü.
Haklısın Fox TV nin Kaynanalarla yemekteyizi çaldılar TV8 den. Survivor gemide yaptıkları bir versiyonu varmış çalıntı. Telif haklarıyla görüştüm Survivorı çölde çeksem çekebileceğini söyledi. Enteresan bir durum. Bende telif hakları korumak amacıyla başvurmadan önce çok geniş kapsamlı yazıp o şekilde tescilletmeyi düşünüyorum. Eğer kopyalansa bile davalık olduğumda haklı olmak istiyorum. Bakalım yakın zamanda telif haklarını da alacağım sonra ne olur artık göreceğiz.
Benim 2000'li yılların başında büyük bir TV kanalına sunulmuş bir dizi projem vardı, kanal yetkilileri "Bunu Türk halkına nasıl izlettiririz, riskli bir durum" diyerek çekinceli bakmıştı. Aradan iki yıl geçtikten sonra ABD kanallarından birinde çok tanınmış bir dizi yayınlandı ve benim senaryonun birebir aynısı o dizinin bir bölümünün konusu oldu. Aynı dizi Türkiye'de o zamanın CNBCE kanalında yayınlanmıştı ve ben de orada izlemiş şaşırmıştım.
tescilletmişmiydin senaryonu. Hukuki olarak hakkını aramayı denedinmi yoksa izledinmi sadece.
Haklısın Fox TV nin Kaynanalarla yemekteyizi çaldılar TV8 den. Survivor gemide yaptıkları bir versiyonu varmış çalıntı. Telif haklarıyla görüştüm Survivorı çölde çeksem çekebileceğini söyledi. Enteresan bir durum. Bende telif hakları korumak amacıyla başvurmadan önce çok geniş kapsamlı yazıp o şekilde tescilletmeyi düşünüyorum. Eğer kopyalansa bile davalık olduğumda haklı olmak istiyorum. Bakalım yakın zamanda telif haklarını da alacağım sonra ne olur artık göreceğiz.
Aslında enteresan değil. Şöyle ki, herkesin yarışma programı yapmaya hakkı var, sen belirli bir yarışma türünü, örneğin yemek yapma yarışması ya da ses yarışması gibi, tescilleyip, kimse bu yarışmayı yapamaz diyemezsin. Ancak ve ancak, çok belirli bir dokusu, sana özel bir formatı vardır, "Kim Milyoner Olmak İster?" ya da "Survivor" gibi, onu tescilletirsin ve kopyalayamazlar. Ama çakmasını yaparlar. Onu da pek yapmazlar aslında. Neden yapmıyor Acun çakmalarını da, gidip dünyanın parasını verip telif hakkı ödüyor? Çünkü hazır bir format ve çalıştığı kanıtlanmış, hali hazırda iş yapan bir format, bilinen ve prestijli bir program. Uyduruk bir şey yapmaya gerek yok. Ben senin yerinde olsam, bu devirde kendi projelerini pazarlamayı düşünen herkese tavsiyem odur, birilerine senaryo satmak aşırı zor. Ben de çok denedim, tanıdığım çok fazla insan da bu yollardan geçti; en gerçekçi ve ayakları yere basan ihtimal kendin yapman. Ufak çapta bir şey yap, adını duyur, ondan sonra satarsın, ama önce bir şey yapmış ol. O zaman çalmaya da cesaret edemezler çünkü bir önceki örnekte bahsettiğim gibi, isminin bir ağırlığı olduktan sonra çalmaları sadece sana yarar.
Haklısın Fox TV nin Kaynanalarla yemekteyizi çaldılar TV8 den. Survivor gemide yaptıkları bir versiyonu varmış çalıntı. Telif haklarıyla görüştüm Survivorı çölde çeksem çekebileceğini söyledi. Enteresan bir durum. Bende telif hakları korumak amacıyla başvurmadan önce çok geniş kapsamlı yazıp o şekilde tescilletmeyi düşünüyorum. Eğer kopyalansa bile davalık olduğumda haklı olmak istiyorum. Bakalım yakın zamanda telif haklarını da alacağım sonra ne olur artık göreceğiz.
Aslında enteresan değil. Şöyle ki, herkesin yarışma programı yapmaya hakkı var, sen belirli bir yarışma türünü, örneğin yemek yapma yarışması ya da ses yarışması gibi, tescilleyip, kimse bu yarışmayı yapamaz diyemezsin. Ancak ve ancak, çok belirli bir dokusu, sana özel bir formatı vardır, "Kim Milyoner Olmak İster?" ya da "Survivor" gibi, onu tescilletirsin ve kopyalayamazlar. Ama çakmasını yaparlar. Onu da pek yapmazlar aslında. Neden yapmıyor Acun çakmalarını da, gidip dünyanın parasını verip telif hakkı ödüyor? Çünkü hazır bir format ve çalıştığı kanıtlanmış, hali hazırda iş yapan bir format, bilinen ve prestijli bir program. Uyduruk bir şey yapmaya gerek yok. Ben senin yerinde olsam, bu devirde kendi projelerini pazarlamayı düşünen herkese tavsiyem odur, birilerine senaryo satmak aşırı zor. Ben de çok denedim, tanıdığım çok fazla insan da bu yollardan geçti; en gerçekçi ve ayakları yere basan ihtimal kendin yapman. Ufak çapta bir şey yap, adını duyur, ondan sonra satarsın, ama önce bir şey yapmış ol. O zaman çalmaya da cesaret edemezler çünkü bir önceki örnekte bahsettiğim gibi, isminin bir ağırlığı olduktan sonra çalmaları sadece sana yarar.
Genel olarak durum böyle başarıya ulaştığın zaman herkes etrafında toplanmaya başlıyor. Dünyanın en iyi fikride olsa sonuç iyi olmadığı sürece kimse donupte bakmaz. Belki görüşmeye tenezzül etmeyen yapımcılar senin şartlarını kabul etmeye hazır hale gelirler. Bende fikir sahibi olmak için kanallar ile görüşmeye gideceğim. İmkanları zorlayacağım biraz. süreçler nasıl işler bilmem. Zaman herşeyi gösterecek.
Evet biraz işin kendi kendini kanıtlaması gerekiyor. Hani bu kariyer koçları diyorlar ya "CEO yazması bir şey ifade etmez, adın soyadın bir şey ifade etmeli kartvizitinde, yoksa dönerci açan da kendini CEO olarak tanıtıyor" diye, o hesap. Kimsenin ciddiye almadığı, iş vermediği genç bir adam gidiyor Sıfır Bir diye bir dizi yapıyor, bütün yapımcılar sıraya giriyor sonra. O saatten sonra o seçiyor kiminle çalışacağını. Bu işler böyle.