Şu adama araba çarpıp 1973'e geldiği olan bi tane daha varmış altyazı ararken gördüm.

İngilizi var Amerikanı var olum onu soruyorum. Tabii ki İngiliz orjinali. Amerikan başta çok boka sardı, sonlara doğru toparlamış diyorlar ama ben ikisinin de sonunu getiremedim daha, hiçbir sebep yokken aniden sıkıldım ve şimdi de açıp izleyemiyorum kaldığım yerden :).

Amerikanı da iptal edildi zaten.

Hadi ya aynı dizi:)
Bende diyodum ula adları aynı araba da var ikisinin kapağında:D
İyi oldu bunu söylediğin İngilize başlim ben de bari.
Amerikan olanı bence epey iyiydi, güzel sarmıştı.8 bölüm sanırım şuan 1.sezonda bitirdiler ama altyazıyı yapmamış kimse 5'den sora.
İngiliz dizisi nasıl olur bakalım.

Bende son zamanlarda, Lie to me, Monk ve Türkiye'den uzun zaman sonra bi diziye başladım Kapalıçarşı

Lie to Me'de Rim Roth babayı oynatmışlar. Beden dilinden suçluların yalan söyleyip söylemediğini lak diye anlayan bir dedektifin ve seksi partnerinin maceraları. Monk zaten malum. Kapalı çarşı Türkiye şartlarından dolayı özensiz çekilmiş senaryosu da aman aman özgün olmasa da özellikle olgun şimşek'in üstün performansı Erkan Can'ın ağırlığı ve güzel kızımızın albenisi ile beni feci takipçi yaptı. Dizide kötü bi karakter var kel kafalı. Adamın oyunculuğuna da hasta oldum. Resmen yaşıyor herif.

Televizyonda Ezel diye bir dizi gördüm, ara ara da görüyorum (tekrar mekrar). Çok uzun olması dışında oyunculukları güzel. Heroes'u uyuklayarak izliyorum çerez diye. Flash Forward güzel yalnız.

Lie to Me çok iyi. Mentalist'e açık ara gömüyor yani (ordaki çıtırlar daha iyi ama evet). Beden dilinden çok microexpression denen yüz ifadeleri üzerinden ilerliyor Lie to Me. Ben de hastası oldum açıkcası yalnız son bölümde de öpüşmedi Tim Roth'la milf hatun.. Sevgili olsunlar artık dayanamıyorum ben acı çekiyorum resmen.. Bu arada her bölüm açılış jeneriğini atlamadığım tek dizi olma ünvanına da sahiptir. Seviyorum nedense..

Bu Caprica'yı izledim de, bunun devamı dizi olacak gelecek deniyor doğru mudur?

Caprica pilot bölümüydü. Ocağın 22 sinden itibaren yeni bölümleri yayımlanmaya başlanacak.

Baba onun olayı sonrası zaten. Ondan da öncesi var ama karışık onun önü sonu.

Neden Lost'tan sonra hiçbir diziye saramıyorum?

Neden hiçbir dizi onun kadar etkileyici ve sürükleyici gelmiyor? Problem bende herhalde...

Ben Aşk-ı Memnu'yu takip ediyorum arkadaş. Çünkü oradaki kadınların hepsi güzel. Hepsi! Hatta bana Türk televizyonlarında Türk dizilerinde (dünya da olabilir) bir tane çirkin kadın gösterebilir misiniz? Yoktur. Çünkü Türk dizi anlayışı (genelleme yapmamda bir sakınca var mı bilmiyorum) kapitalizmin gölgesinde kalmaya mâhkumdur. Evdeki seyyar izleyiciyi televizyona kitleme amacı gütmektedir. Bu yalnızca televizyonlarda da yoktur. Dergilerde, reklamlarda, vs. vs. vs... Daha çok konuşurdum da burası doğru başlık değil. 😀

Neden Lost'tan sonra hiçbir diziye saramıyorum?

Neden hiçbir dizi onun kadar etkileyici ve sürükleyici gelmiyor? Problem bende herhalde...

Ben Lost'u da izleyemedim. Sen yine iyi izlemişsin. Şükret.

Evvelden Cnbc-e'de bir iki bölümüne denk geldiğim ve hastası olduğum Coupling'e başladım.
Çok gülüyorum. Efsane. 🙂

Coupling bir efsanedir. 🙂 Ama her güzel şeyin erken bittiği gibi o da kısa sürdü.
Jeffrey favori karakterimdir.

Ben de Lie To Me'den yana çok memnunum. Tim Roth'un harika oyunculuğu ve aksanına hayranım. 🙂

Coupling ve How I Met Your Mother'ı sevenler için bir diğer önerim The IT Crowd'tur. O da erken bitmiştir.. Ama gülmekten morartır!

Erken bitmiyorlar, İngiliz dizi sistemi o şekilde. Bizde 5 milyon bölüm, onlarda 6şar bölümden 2 3 sezon.

Coupling pek sevmem, çok sığdır, IT Crowd'un sonunu da sırf beetle çok iyi dedi diye getirdim, sıkıldığım ilk sit-comdur kendisi.

İngiliz komedi deyince Ricky Gervais tek geçilmeli: The Office ve Extras (hele de Extras televizyon tarihinin en komik anlarından bazılarına ev sahipliği yapar, gerçi tam komedi sayılmaz ama).

Bir de tabii Pegg ve dadaşlar var, onların Spaced'i de 15 numara bir seridir.

Coupling Sığ mı??????? Yok artık.