Senin anlamadığın şu hasta:

Bir dizinin çok izleniyor olması onu iyi yapmaz. Başarılı yapar, ama iyi yapmaz. Bence Lost izlemesi keyifli, özellikle ilk sezonları çok iyi olan, sonra ise bayağı dağıtan kötü bir dizi. Bu kadar. Bunu böyle görmemin de tonlarca sebebi var, zaman zaman saydık burada da. Ama başarılı bir dizi, kendini izlettiriyor. Bunu da inkâr etmiyorum.

Burada girdiğimiz tartışmalar, bu diziye "gelmiş geçmiş en iyi dizi", "daha iyisini seyretmedim, bak bana bunları düşündürttü" falan diyen o %3-5 lik kesime, "o kadar uğraşırsanız osuruğunuzdan da hayatın anlamına gidebilirsiniz" demek istememdir. Bu da tamamen pazarlama ile alakalı bir şey. Helal olsun adamlar, bir şey diyemem tabii ki.

Ama kullandığın kavramlara dikkat etmen gerekiyor yavrucuğum. İyi-kötü kişiye göre değişen, tamamen öznel kavramlar. Başarı ise yapılan işin dahil olduğu alanda elde ettiği sonuçlara göre alınan veriler (reyting, reklam oranı, kıl tüy) oluyor. Yani bir diziye iyi-kötü demek başka şey, başarılı-başarısız demek başka şey. Benim de var tanıdığım adamlar, "abi izledim sarmadı beni ya" diyor herif. Tamamen düz televizyon ve dizi izleyici portresinden birisi bu. Ona göre ve sana göre Lost kötü. Tamam buna kabul. Ama başarı perdesini açtığın zaman o ve senin gibi düşünenlerin çok çok azınlıkta kaldığını görüyorsun (o eleman izlemediği ve sen izlediğin halde). Demek ki neymiş, bir şeye kötü demeden önce iyi düşünmek lazım. Bana şimdi Recep İvedik örneği verirsen başarı ve iyi-kötü formülüne dair, oraya gelirim saçını başını yolarım, ağzını gözünü kırarım. Canım kardeşim benim.

Tamam, Lost iyi bir dizi. Sadece ondan çok daha iyi diziler var :). Ve döngüyü tamamladık, Lost başlığına yakışır bir tartışma oldu.

Ya dediğimi anlatmak için daha ağır konuşmam lazım. O zaman da şımarık, ukala falan oluyorum, o nedenle açamıyorum bu konuyu. Senin dediğin olsun hasta.

Aynı fizikçileri bir daha okursan ışık hızına çıkmanın teori ve pratikte mümkün olmadığınıda da söylerler verbal'cığım. En fazla %99'una çıkabilirsin, onu da şu anda CERN'de protonlara yaptırıyorlar, ondan öte bir kütleye ise Hawking'in yeni teorilerine göre, tam bugün uzaya özel bir makine gönderirsek 80 yıl sonra ulaşabileceğimiz. Bu bağlamda komple çöp. Sen de Ezel'e devam et bence.

Zaten önceden 50 yıllık cesetleri 1000 yıllığa dönünce "Jacob'la anası o kadar iyi kumaş yapıyor ki 1000 yıllık kumaş 50 yıldır çürüyormuş gibi görünüyor olabilir" gibi bir açıklama yapan, hidrojen bombasını kafasına taşla vurarak patlatan yazardan fazla bilimsel tutarlılık beklememek gerek. Gerçi yukarıdaki açıklamayı yapan da yapımcı, yazar değil ama işte aynı kapıya gelir. Yazıyorlar da arada.

Dude bu yorumun senden çıktığına inanmamakla beraber bidılın senin şifreni çalıp yazdığına inanmak istiyorum. Ahh be abim.

ABD’de yayımlanan Late Show With David Letterman’a katılan ve dizide Kate Austen karakterini canlandıran Lilly, " Senaryo yazarlarının bile dizideki tüm soruların cevaplarını bildiğini sanmıyorum. Sadece benim karakterimin son bölüme kadar canlı kaldığını biliyorum ama son bölümün senaryosunu okumadım. Final sezonu, Lost geleneğine uygun olarak, olayları açıklığıyla ortaya dökmüyor ” dedi. ...

Bunu haber yaptıklarına inanamıyorum eğer ciddi ciddi yazmışlarsa. Açıp bakmadım bir tık daha almasınlar diye.

https://www.youtube.com/watch?v=

ben de izledim showu. (evangeline sevenler için uzun versiyonu: " onclick="window.open(this.href);return false; ) bu rüya geyiğinden ziyade kızın açık açık "yazarlar da bilmiyorlar çoğu şeyin cevabını" demesi en dikkat çekici nokta. onlar da farkındalar sağda solda bloglarda vs farklı hikayeler olduğunun.

ayrıca bu uyanma hadisesi gerçekten finalde yer alabilir, çünkü son sezonun başındaydı sanırım lostun tüm gizeminin aslında ilk bölümle bir şekilde ilgili olduğu söylenmişti (kaynak lazım tabi). ama tabi sadece rüya vs. gibi bi saçmalık yapacaklarını sanmam.

Şimdi umarım yine keklenmemişimdir ama yazarların "hiçbir şey için söz veremeyiz ama bunların hiçbirinin rüya olmadığı sözünü verebiliriz" demişlerdi, tam da Hurley'in "her şey rüya lan" bölümünden sonra.

Bir video izlemiştim, yazarların yanına otoparkta adamın biri geliyordu ve "Bence Lost'taki her şey Vincent'ın rüyası" gibi bir tahminini yazarlara söylüyordu. Onlar da "Kahretsin, sakın kimseye söyleme bunu.." falan diyip adama sır tutması için bir tomar para veriyorlardı. Böyle bir kurgudan sonra yine de rüya çıkarsa yuh artık 🙂

Yok ya şaka maka o zaman bu kadar üzülmem 🙂 hiç bir sorunun cevabını alamayacağıma rüyaydı lan dağılın desinler koymaz.
Sırıtıp küfür ederim azcık ama sinrilenmem, becerememişler lan ne olacak ki derim. Ama Hugo bölümünden sonra olaylar rüya ya da birilerinin kafasındaki kurmaca değil denmişti. Işık var ışık koş balabalabala hıp huz!

Ya benim her geçen gün gözümde büyüyen ve yayınına şahit olduğum için kendimi çok şanslı gördüğüm bir dizi oldu bu vallahi. Şimdi o ekibin puanladığı listeyi tekrar gözden geçirsim geldi. Her biri birbirinden güzel bölümler bence. Dün ricardo'nun bölümünü izledim. tam zamanlı gitmiyorum biraz gerideyim. Bırakın bu sezonu bugüne kadar izlediğim en iyi lost bölümüydü desem yeridir. Bölüm başladığında one lan arabesk yapmışlar öeh dedimdi sonra müthiş sahneler geldi arkasından. Yarısından çoğu genelde ikili diyaloglardan oluşmasına rağmen bir bölüm bu kadar mı iyi olurdu allahım. Jacob ile richard'ın konuşmasını benden önce izlediniz onun üstüne hala bu adamların ne yazdığını bilmediğini nası söylediniz ben anlamadım valla. Bi şarap şişesine bütün hikayenin çıkış noktasını sığdırdılar. Tamam dharma'ydı boktu püsürdü bi sürü soru var ama 3 saatlik yürüzklerin efendisi kadar uzun bi bölümde bence hepsini anlatmışlardır. Ben şahsen bitince feci boşluğa düşücem şimdi böle popomuz yüksekten konuşuyoruz ama kolay kolay bi dizi daha bu kadar esir almaz bizi uzun bi süre. (Ardından izlediğim Sun & Jin bölümü de kurgu dersi gibiydi arada onu da diyim.)

Çok güldüm ya 🙂
http://www.collider.com/2010/05/16/george-lucas-letter-lost-damon-lindelof-carlton-cuse/ " onclick="window.open(this.href);return false;

Yarısı Türkçeleştirilimiş hali de burada:
http://devamlilikhatasi.blogspot.com/2010/05/ilahi-george-lucas.html " onclick="window.open(this.href);return false;

Ekşi Sözlük'te bu haftanın en beğenilen entrysi:

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=19031627 " onclick="window.open(this.href);return false;

Ekşi Sözlük'te bu haftanın en beğenilen entrysi:

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=19031627 " onclick="window.open(this.href);return false;
Vay anasını,
çok sağlam teoriymiş. eğer bu şekil bitseydi LOST baya baya gala galırdım.
Bu gol maçı çevirir 2-2

Daha hala böyle bitebilir ki.

Sezonun ortasından beri, Desmond ve Faraday diyorum.
Yapacaklar bir güzellik. Umuyorum.