Değerli forum sakinleri,
Düşük bütçeli bir ufak bir belgesel projesi için emekli bir akademisyenle anlaştık. Filmin bir kısmı eski görüntüler üzerine seslendirme eklenerek, bir kısmı ise farklı mekanlarda masaüstü röportajlar şeklinde yapılacak. Sorunum şu, pandemi sebebiyle işler düştüğünden tam zamanlı kurgucumu evine göndermek zorunda kalmıştım, haklı olarak geçen ay kendisi istifasını vererek başka bir yerde iş buldu ve proje bazlı bile olsa bana yardımcı olma imkanı yok. Freelance işlerimi halleden bir sesçi arkadaşım vardı, ben çoğu sesli çekimde her şeyi ona yolluyordum, o halledip geri gönderiyordu ancak onun da çalıştığı ajans batmış ve kapanmış durumda yine pandemi sebebiyle, "evdeki şahsi bilgisayarımda yapamam, iş bilgisayarım da gitti" diyor. Kısacası iş başa düştü anlayacağınız. Sorum şu, benim elimde Zoom H1N ve Rode VideoMic GO var. En düşük bütçeli, en yaygın, en klasik kombinasyon. Ben normalde ikisini birden kullanıp, kamera üzerinden de kaydedip, üç dosya olarak yollardım, neyi ne yapardı bilmiyorum. Şimdi ben tek başıma yapacağım için, kamera üzerinden kaydedeceğim referans sesine ek olarak yine hem Zoom hem Rode mu kullanmalıyım (dosya kalabalığını ne yapacağımı bilmiyorum), yoksa ikisinden birini mi kullanmalıyım? Sesi nasıl düzenlemeliyim diye sormuyorum, çünkü çok derin bir mevzu olduğunu biliyorum, olabildiğince temiz ses alıp, çok fazla oynamamayı düşünüyorum. Hemen hemen tüm çekimler masaüstü yapılacak yani mesela Zoom'u kendi tripoduna takıp ortaya, konuşmacının dibine yerleştireceğim; ancak çoğu çekimde ortam sesi (ya da sessizliği) benim kontrolümde olmayacak. Biz arkadaşla telefonda uzun uzun konuştuk, bana dikkat etmem gereken temel meseleleri hatırlattı ancak benim asıl merak ettiğim şu:
Eğer sesi çok temiz almayı başarırsam, üzerinde herhangi bir düzenleme/düzeltme işlemi yapmadan direkt olarak kullanabilir miyim? Bunu böyle yapan var mı piyasada? Yoksa illa sese bir miktar dokunmak gerekiyor mu post aşamasında? Hani çok iyi çekilmiş bir fotoğraf için "Photoshop'a hiç gerek yok" denir ya, ses için de aynısı geçerli mi? Eğer dışarıdan profesyonel yardım alırsam, zaten alacağım az paranın belki yarısını vermem gerekecek, biraz işi mahvetme riskini de alıp, düşük bütçeli olmasına sığınıp kendim boğuşmak, bu vesileyle biraz da işin ses kısmını öğrenmiş, tecrübe etmiş olmak istiyorum. Benden Hollywood kalitesi beklenmiyor, sadece temiz ve rahatsız edici olmayan bir ses bekleniyor, altından kalkabileceğimi düşünüyorum, fikirlerinizi ve tavsiyelerinizi rica ediyorum.
Kablolu yaka mikrofonu alın. 50-250 tl arası bulunur.
Yakayı zoomh1n'ye bağlayın. Zoom'un kulaklığından çıkış alıp kameraya bağlayın. Kameranın harici mic seviyesinidip sesi duyulmayacak kadar düşürün. Bu işlem dip sesten epey kurtarır. Ses seviyesini zoom levelden ayarlayın. Kaydı hem kameraya hem de zoom'a alın. Gayet temiz bir ses olur ve postta çok uğraştırmaz. Ben röportaj sesini bu şekilde alıyorum.
Bence bulaşma yaka mikrofonuna. Gerek yok. Ben benzer bir ortamda videomic pro ile iyi sonuçlar aldım. Ama ışık ayağına takılabilir bir boom pole alman lazım, (kendi ayakları da oluyor) onu tepeden aşağı ağıza 45 derecelik acıyla gelecek şekilde sarkıt. Tam kafanın üstüne. Şu şekilde. Zoom'u kameranın üstüne monte et. Mikrofonu uzatma kablosuyla zoom'a tak. Kulaklıkla monitör et. Sonra azıcık ya da hiçbir dokunuşa gerek kalmadan halledersin sesi. spidervis destek olur sanıyorum. Bu arada h4n'in kendi preamp'i yok mu ya, var diye biliyorum.
Ama çekim yapmadan önce muhakkak deneme yap kendin.
Bu arada renk düzenlemeye de talibim.
Söylediğinden verim almak için iyi bir boom mikrofon gerekiyor @kezzap
Röportajları ben de daha önce senin söylediğin yöntemle alıyordum ama biri mikrofonu tutmazsa olmuyor. Katılımcı vatandaş o 45 derecelik açıdan defalarca kaçıyor konuşurken. Abi/abla sabit dur da diyemiyorsun. En temizi yaka mikrofonu. Hem tertemiz ses kaydediyorsun hem de konuşmacı dilediği gibi hareket edebiliyor.
Bu videoyu daha önce ışık başlığında paylaşmıştım. Ses Zoom H1n üzerine takılı, geçen sene amazondan 200 TL civarında aldığım Jk-mic 044 model yaka mikrofonu ile alındı. Belki fikir verir diye tekrar paylaşıyorum.
Temiz bir kayıt alınmışsa evet, olduğu gibi kullanılabilir ancak kurguda mutlaka birkaç yer kesilip birleştirilecek, farklı mekanlarda farklı seviyeler olacak vs. derken o ses illaki düzenlemeye girer. Cihazların ayarları her kayıtta aynı olursa daha iyi ama yeterli ses seviyesini sağlayacak bir ayar yapılması şart. Ne kadar kaliteli, o kadar iyi. Minimum 24bit 48kHz derim ben.
Söylenmiştir ama ben de tekrar edeyim. Kayıt alırken, baştan ve sondan fazla kısımlar mutlaka olsun, cihazı hemen kapatmayın veya ortam sesini ayrıca kaydedin. Dip ses temizliğinde çok işe yarayacaktır. Yapamazsan ben yardımcı olurum fakat raw kayıtları kaybetme. İş bana gelirse raw kayıtları isterim.
Cevaplar ve yardım teklifleriniz için çok teşekkür ederim. Söylediklerinizin bazılarını sesçi arkadaşım da söyledi ancak yaka mikrofonu dışındaki seçenekler pek mümkün değil. Kiralanabilir, halledilebilir diğer ekipmanlar ancak fazla dikkati çekmememiz gereken çekimler yapmak zorundayız, bizi fark eden ve dibimizde birikebilecek, anlatılanları dinlemek isteyebilecek, hatta çekimin ortasında soru sormaya kalkabilecek meraklı vatandaşları uzak tutacak bir ekip olmayacak, tercihen ben tek başıma olacağım. Tarihi ve turistik bir kaç mekan da var için içerisinde ve yasal çekim izni almayacağız, bütçeden dolayı alamıyoruz. Bir-iki tanesinde adam kişisel bağlantılarıyla ücretsiz çekim izni kopardı, bazılarından koparamadı. Ayrıca adam daha önce böyle şeyler yaşamış, tatsız ve istenmeyen ilgiden bahsediyorum, "hocam şimdi güzel anlatıyorsun da burası şey değil mi..." diye çekim ortasında kamerayla adam arasına girenler vs olmuş daha önce. Bana tarif ettiği çekim tarzı çok gerilla. Yaka mikrofonunda da şöyle bir sorun var, daha doğrusu bana şu söylendi, "konuşmacının hareketleri, gömleği, ceketi mutlaka hışırtı yapabiliyor, bum bum bum diye mikrofona hafif darbe sesleri gelebiliyor, dikkat etmelisin" dendi, ne kadar doğru bilmiyorum, hiç yaka mikrofonu kullanmadım. Bu tarz işler hiç yapmadım, düğün, ufak gösteriler falan olunca sahneye bir köşeye Zoom'u koyuyordum, çocuk bir şekilde dengeliyordu sesi. Bu arada bu işin bana gelmiş olmasının sebebi biraz işin imkansızlığı. Bu benim başka işlerden tanıdığım bir müşterim. Kimse yapamayınca bu bütçeye, bana geldi. Bir kaset kayıt tarafı var işin, onu da iş ilanları sayfasında belirttim, zaten onu çözemezsem proje yatacak ya da ertelenecek. Pandemi de çok engel. Cafeler açık olsaydı, sessiz bir cafe köşesinde yapardım bazı çekimleri. Adamın aslında istediği şey şu, "masaya koy mikrofonu, ben konuşayım sen karşımdan çek, kimse film çektiğimizi anlamasın". Kamera da küçük ya, çantanın içerisinden çekeceğim. Sözüm ona çok gerilla da, kime göre neye göre... Ben mesela biraz da şundan ilgilendim bu işle, benim bir senaryom var, pandemi olmasaydı bir pilot çekecektik arkadaşlarımla, barların kapanması engel oldu. Müdavimi olduğumuz bir barla anlaştık, "dizi seti görüntüsü vermeden masanıza, müşterilerin ve garsonların geçişini engellemeden, künyede bizim adımızı da geçirirseniz biz para istemeden okeyiz" dediler. Onda da mesela bar masasında karşılıklı konuşan iki kişinin ortasına mini tripod üzerinde Zoom koyacaktık, bu fikri sesçi arkadaşa da söylediğimde "ben hallederim, koyun, zaten daha minimal bir çözümünüz yok" demişti. Bu arada hcemince'nin gönderdiği videoyu izledim, gayet kabul edilebilir bir kalite, son derece de pratik gözüküyor. Ama kurmaca olsaydı, yaka mikrofonu kullanamayacaktım, yapımsal engellerden dolayı boom da kullanamayacaktım, mecburen ses kayıt cihazıyla ortadan ses almak zorunda kalacaktım. O zaman ben büyük bir hatadan döndüm, bar sahnesi masaüstü ses kaydıyla çekilmez diyorsunuz, doğru mu anlıyorum?
Ses kayıt cihazıyla masanın üstünden ses almak çok kötü bir çözüm. Mikrofon kaynaktan uzaklaştıkça ses kötüleşir. Bence emek verip ses kayıt cihazını masanın üstüne koyacaksan çekme bu projeyi daha iyi. Yaka mikrofonu tek çözüm bu durumda. Hele bar gibi bir ortamda.
Bu forumun yetkinliğine güvenim tam olduğundan, iki senedir çalıştığım sesçi arkadaşın kalifikasyonunu sorguladım sen bunu dediğinde. Ya da kalifikasyonunda bir sorun yok, sadece benim işlerimin bütçesine bakarak "bu kadarı yeter de artar" diyordu kendince, bilemiyorum. Her halükarda korkunç bir hatadan dönmüş oldum sayenizde, hem bu adamın işi için, hem de arkadaşımla emek verdiğimiz pilot çekim için. Pazartesi ilk iş bir yaka mikrofonu alıp çalışmaya, pratik yapmaya başlıyorum. Bu arada maalesef bu belgesel işi olmayacak, en azından ertelenecek gibi gözüküyor, çünkü başlangıç noktası olan kasetlerin dijitalize edilmesi meselesini çözemiyoruz. Adam yurtdışından bir adaptör sipariş etti, eline ulaştığında kendisi yapacak kaydı evinde. Dolayısıyla ciddi bir bütçe arttırmış olacak. O artan bütçeyle de sanırım benden daha profesyonel birini kiralayabilir diye düşünüyorum. "Ben sana haber vereceğim, bir elime ulaşsın adaptör, kayıtları bitireyim" dedi ama, pek dönüş yapacağını zannetmiyorum. Az buçuk da olsa bu işlerden anlayan bir adam, çaresizlikten bana gelmişti; bakalım, bu bilgiler ışığında bu başlığı güncelleyeceğim gelişmeler olursa. Bu arada sana LOG çekip bir türlü gönderemedim, dükkana da bakıyorum artık ve tüm angarya üzerime yıkıldı, bir türlü fırsat bulamadım portreler çekecek. Önümüzdeki hafta halletmeye çalışacağım, onun için de ayrıca teşekkürler.
Su mesela Türkiye'de ucuza satiliyor. Isini görebilir.
Teşekkür ederim, şuan için iş yukarı bahsettiğim ve elimde olmayan sebeplerden dolayı ertelendi (ya da yattı bilmiyorum). Bugün yine de ilk iş gidip bir yaka mikrofonu alıp çalışmaya başlayacaktım ancak başka gelişmeler oldu, başka yeni bir iş çıktı diyebilirim; durumu ilgili başlık altında açıp soracağım yine. Sürekli forumu kendi şahsi meselelerime ve ticari kaygılarıma alet ettiğimin farkındayım, bu durumdan dolayı özür diliyorum; öte yandan sürekli bir şeyler öğreniyorum. Eminim benden sonra da birilerinin bazı sorularına cevap olacaktır bu tartışmalar, o yüzden lütfen bana kızmayın.
Ticari kaygılarına alet etmiyorsun, neticede herkes burada bir şeyler soruyor öğreniyor, kimsenin o bilgiyle ne yaptığını bilmiyoruz.
O yüzden sor sorabildiğin kadar, çünkü soru olmadan öğrenemiyoruz.
Teşekkürler.