Çok emek sarf ettiğim uzun metraj film senaryomu; sektörden birilerine, sanatsal bir değerinin olup olmadığını öğrenmek adına sunmak istedim. Daha bir film çekme girişimi bile olmayan şirketler, amatör senaryolarla ilgilenmediklerini söylediler. Birçok dizi ve film yapmış Kaf dağı adresli şirketlerse, Anadolu alan kodlu telefonları açmıyorlar bile. Yaşadığım şehirde, ülkenin en iyi sinema okullarında biri var. Akademisyenlerine, geleceğin sinemacıları asistanlarından yaklaşamadım bile. Üşenmedim işin kalbi şehre gittim, oda hüsran. Cihangir cafelerinde, aylarca Türk sinemasını kurtarma geyiklerine ne vaktim ne de madiyatım var. Beşer onar bin liralık yarışmalarda eseri tartarken kefenin diğerine ne koyuyorlar, çok merak ediyorum. He bide devlet desteği var pardon. İlk destek TRT den. TRT tv filmleri. Dokuzyüz küsür eserden otuz üç eser seçtiler.Yirmi ye yakını prof piyasa senaristi. Kalan eserlerse biatçı yandaş işler. Perşembeleri bir kuşakta yayınlıyorlar TRT de ikisini seyrettim üçüncüyü midem kaldırmadı. İkinci devlet desteği ise bakanlıktan. oda iki kategori . İlki, ilk filmini gerçekleştirecek yönetmen desteği, bürokrasi batağı. istenilen belgeler. insanı sinemadan soğutur. Önce sinopsis tretman, olursa senaryo. Bu iki formattan filmi değerlendirebilen analistler, herhalde bu dünyadan değildirler. İkinci kategori ise geri ödemesiz yapım desteği. Oda şöyle işliyor. ilk fondan yararlanmış isen bu kategori çok basit. Hele bide ödülün varsa , en az milyonu kaptın. İlk senen dinazor yavrusu, diğer seneler ise dinazorsun. İki senede bir kesin fondan payını alırsın.
Özetle yazmayın kardeşim. yaşadıklarım beynimde yazılmayı bekleyen hikayeleri de çürüttü.
Film yapmak ayrı bir şey senaristlik ayrı birşey kardeşim.
Amacın yazdığın şeyin okunması yorumlanması ise burası bu yüzden var zira bu forumda akademisyen de var kendi kendini yetistirip kısa uzun film çekende var , Paylaşirsan okunur yorum yapılır .
Yok derdin kendi filmini cekmekse burada bunun için çabalayan yüzlerce kişiden birisin ve kilit problem "para "
Sektörün ne olduğunun hepimiz farkındayız , küsüp vazgeçmek senin tercihin ama malasef sektör böyle ...
Sinema pahali bir sanat kimse 300 500 bin lirasını yoldan geçip bakın bu benim senaryom hadi çekelim diyene emanet edemiyor haklı olarak, ya sana inanan bir çevren olacak ya da kendi paranla kumar oynayacaksin.
Yada elinde yapıp ortaya çıkardığın bir cv olacak .
Yazılanı, ehillere ulaştıramamanın sitemiyle birkaç kelam ettim. Benim gibi amatörlere tecrübeyle sabit bir kaç serzeniş.
Konu hakkında ünlü pop düşünürü Sıla şöyle buyurmuş:
herkes geçiyor aynı yollardan
tanıdığımız yok yukarılardan
inatla sarılacaksın
sabredecek yaşayacaksın
herkes geçiyor aynı yollardan
tanıdığımız yok yukarılardan
azmedeceksin hazmedeceksin
kafana göre takıl, sıkma canını 🙂
Bu forumda çekmek için iyi bir senaryo bekleyen bir sürü insan var. Kısa film senaryolarınız varsa paylaşın. Tarzını beğendiğiniz kısa film yönetmenlerine ulaşın. Bana uzun metraj filminizin senaryosunu atmayı teklif etmişsiniz. Ona vakit ayıramam. Ama kısa film senaryonuz varsa bakabilirim. Eğer bu işten para kazanmak öncelikli amacınız değilse derdinizin dermanı bu forum.
Size yònetici kimliğinize binaen; forumda birçok kişiyi tanıyor olabileceğinizi düşünerek özelden yazdım. Değerli vaktinizi aldığım için özür diliyorum. Mecrada uzun metraj arayışı olan birkaç arkadaşla iletişime geçmeye çalıştım,fakat dönüş olmadı. Eser; birbiriyle kesişen üç metropol dramının, aynı anda harmanıyla kurgulu. Çekilebilirliği ni çok yüksek görmüyorum, zira sinemamızda çok örneği yok. Büyük beklentilerim yok. İlgilenen arkadaşlarla paylşabilirim.
"Değerli vaktinizi aldığım için özür diliyorum" cümlesindeki kinayeyi anladım, ama belki de yanlış anladım kinaye değildir.
Ama yine de açıklama yapayım. Vaktim değerli falan değil, atom parçalamıyorum. Sadece uzun metraj bir senaryoyu okuyacak vaktim yok gerçekten. Yakın arkadaşlarımdan biri olan forumdan HHK'nın senaryosunu bile uzun süre içinde okuyabildim.
Ama size bir yandan güç verecek bir yandan da gerçeklerle yüzleşmenizi sağlayacak bir şeyler söyleyeyim.
Bu alemde sözünü ettiğiniz sıkıntılarla uğraşan tek kişi siz değilsiniz.
Bu forumun yarısı hayal kırıklığı yaşayan insanlarla doludur, diğer yarısı yaşayacağı hayal kırıklıklarının henüz farkında olmayanlarla. Sektör içindeki insanların hayal kırıklığı sizden daha büyük bile olabilir. Benim yüksek lisans tezim bu sektörle alakalıydı. Yazdığı bir dizinin senaryosunun kendisine ait olduğunu çevresinden ve ailesinden gizleyen senaristlerle karşılaştım.
Dandik sıradan bir kısa filmi çekmek için mekan ayarladım, oyuncuları ayarlıyorum, bina yıkılıyor.
Hadi buyurun. Buna benzer bir sürü şeyle karşılaştım. Ama devam etmeye çalışıyoruz. Bundan sonra mekanı bulmadan oyuncuları kesinleştirmeden senaryo yazmayacağım mesela.
Buna benzer bir sürü şey yaşayacaksınız. Berbat senaryoların on binlerce lirayla keyifle hiç sıkıntı yaşamadan çekildiklerini göreceksiniz. Biz güç bela aldığımız piyasadaki kameraların kıçına başına çin'den 45 günde gelip gelmeyeceği gümrükten geçip geçmeyeceği bile belli olmayan ürünler takarak kameralarımızı olduğundan biraz daha iyi hale getirmeye çalışırken, sinema deneyimi 1 yıl olan insanların bir kameraya on binlerce lira para verdiği, ardından da hevesini aldığında kamerasına dokunmayan sonra da satışa çıkaran insanları görüp sabredeceksiniz.
Örnekler çoğaltılabilir. Hayal kırıklığının çölü burası. Diyorum ki buradaki insanlarla ortaklık kurmaya çalışın. Kısa film senaryoları yazın. Bu forumdaki insanların çekebilecekleri düzeyde, düşük bütçeli şeyler olsun, az oyunculu olsun, az mekanlı olsun. Böyle sipariş mi olur dürüm döner gibi diyebilirsiniz. Ama yeni sanat akımları böyle doğuyor unutmamak gerek.
Özetle sizinle aynı heyecanı ve hayal kırıklığını yaşayan insanlarla omuz omuza olmaya çabalayın. Benim sizin tavrınızdan anladığım "buraya da geldik, burada da beni anlamadılar" düşüncesine sahip olduğunuz. Sizi burada anlamazsa insanlar, hiçbir yerde anlamazlar.
kişisel fikrim ve gözlemim, sinema sektörü için uzun / kısa fark etmez, kaliteli senaryo mutlaka değer bulur. fakat elinizde 90-100 sayfalık bir senaryo varsa kimse sizin ya da senaryonuzun değerini anlamak için çaba sarf etmez.
bu yüzden, kimsenin umurunda olmadığınız ve bir başkasından daha zeki olmadığınız gerçeğini cebinize koyarak yola çıkmanızı tavsiye ederim. ben denedim, olmadı. kimse beni sallamadı yerine ben nerede hata yaptım üzerine biraz daha düşünmeniz yararlı olacaktır. bu yaşadıklarınızı sektöre girmeye çabalayan 10 kişiden 9 u yaşıyor fakat bir yerlerde birileri de başarıyor. amerikayı yeniden keşfetmeye çabalamadan başaran insanların yollarını örnek almanız daha sağlıklı olacaktır.
Bu mecrada sanat ruhu olmayan yoktur sanırım. Sanat ve kinaye ters şeyler. Sanırım özürüm yanlış anlaşıldı. Tekrar özür diliyorum. Sektöre ilgim amatörce belirtmiştim. 42 yaşında 25 yıllık esnafım. Biriktirdigim; dağarcık çıkımın ürünüdür eser, doldurulacak küpe vesile degil. Beklentisizce, mahcubiyetle, yardım niyetiyle, masum bir ironi ile idi "YAZMAYIN "deyişim. Bazen keşfedenlerde üzülür ve gıpta eder, Vespuçi nin Kolomp a gıptası gibi.
Özürlük bir şey yok zaten.
Dediğim gibi bu sizi cesaretlendirecek, yalnız olmadığınızı hissettirecek bir şeydi yazdıklarım.
Ben de gönül kırdıysam özür dilerim.
Bu mecrada sanat ruhu olmayan yoktur sanırım. Sanat ve kinaye ters şeyler. Sanırım özürüm yanlış anlaşıldı. Tekrar özür diliyorum. Sektöre ilgim amatörce belirtmiştim. 42 yaşında 25 yıllık esnafım. Biriktirdigim; dağarcık çıkımın ürünüdür eser, doldurulacak küpe vesile degil. Beklentisizce, mahcubiyetle, yardım niyetiyle, masum bir ironi ile idi "YAZMAYIN "deyişim. Bazen keşfedenlerde üzülür ve gıpta eder, Vespuçi nin Kolomp a gıptası gibi.
Kimseye özür dileme sen suç işlemedin ki. Koca adamsın kendine güvenin olsun dik dur. Bir duruşun olsun. Bilmiyorsan bile biliyormuşsun gibi cevap vermen gereken bir sektör burası. Bu kadar onu özür bun minnet harcarlar iki dakikada. Kendini pazarlıyorsun sonuçta ben her şeyi biliyorum diyeceksin. Ben otuz yaşındayım amcam yaşındasın son olarak 100 milyon spermin arasından birinci gelmen başarıda bir senaryonu kabul ettirmek mi zor. Zoru hemen yaparız imkansız zaman alır. Benden bu kadar.
bknz. duvar nasıl sıvanır.
oh be 😀
Özrümüz adamın büyüklüğünden değil, ruhumuzun inceliğindendir. Eyvallah...
bknz. duvar nasıl sıvanır.
Söyle nasıl sıvanır.