KOLYE
Dışarıdan yorgun bir halde eve geldi. Apartmanın önüne gelince şöyle bir binaya baktı. İçine tedirgin bir hava büründü. Kapıya yaklaştı, anahtarını cebinden çıkardı. Kilide takarken geriden bir ses duydu. İrkildi anahtarı yere düşürdü. Sesin geldiği arabaya doğru ilerlerken bir miyavlama sesi duydu. İçinden “kendine gel” diye geçirdi. Anahtarını aldı kilidi açıp apartmana girdi.
Kendi 3. Kata doğru çıkarken birden elektrikler kesildi. “bir bu eksikti” diye geçirdi içinden. Cep telefonunu cebinden çıkarıp ışığıyla yürümeye devam etti. Bu sırada elektrikler yeniden geldi ve otomatın ışığı yandı.
Evin kapısını açıp içeri girdi. Boş olduğu halde eve “ben geldim” diye seslendi. Koridorun ışığını yaktı. Çantasını odaına bıraktı. Ayakkabısını çıkardı. Ceketini de çıkardı ve onu da odasına bıraktı.
Tuvaletin ışığını yaktı içeri girdi. Kapısı açıktı. Çeşmeyi açtı ellerini yıkadı. Yüzünü yıkadığı esnada koridordan hızlıca bir karartı geçti. Ürperdi birden. “noluyo lan” deyip kafasını uzattı mutfağa doğru, kimseler yoktu.
Çeşmeyi kapatıp elini yüzünü kuruladı. Tuvaletin ışığını kapattı ve salona geçti.
Kitabını alıp koltuğuna oturdu. Kanalları değiştirip rasgele bir kanal açtı. Kitabını okumaya başladı. Bu sırada mutfaktan gelen bir ses duydu. Salondaki masada duran meyve bışağını alıp kapının yanına gitti. Önce kapıyı yavaşça araladı, sonra duvara sırtını yasladı derin bir nefes aldı. Bir hışımla kapıyı hızlıca açıp bıçağı karşısındaki adama saplayıverdi.
Birden şoka girdi. Bıçakladığı kişi yavaşça yere yığıldı. Fakat öldürdüğü kişi kendisiydi. Tamamen şok geçiriyordu. Korkmuştu anlayamıyordu neler oluyordu. Telefonuna uzandı polisi aramalıydı. Korkuyordu. Birini öldürmüştü. Bu esnada ölenin boynundaki kolye gözünü aldı. Kolyeye uzanıp ölenin boynundan çıkardı. Kolyenin ortasında bir düğme vardı.
Düğmeye bastı. Kendini birden salonun kapısının diğer tarafında buldu. Daha ne olduğunu bile anlayamadan kapı açıldı. Bıçaklanmıştı. Yavaşça yere yığıldı. Ölürken gördüğü bıçaklayan kişinin kendisi olduğuydu.
Öldüren boynundaki kolyeyi çıkardı. Kolyenin ortasında bir düğme vardı.
Düğmeye daha uzun bir süre bastı. Kendini bir anda yatak odasında buldu. Tuvalette biri vardı ve çeşme açıktı su sesi geliyordu. Hızlıca mutfağa koştu. Tuvaletteki arkasından bakmış ama yetişememiş ve onu görmemişti. Mutfaktan bir bıçak aldı. Tuvaletten çıkıp salona geçti televizyonun sesi gelmeye başladı. Mutfaktaki kolyeyi incelemeye çalışıyor neler olduğunu anlamak istiyordu. Bu esnada kolu bankoda ki bardağa çarptı ve ses salondan duyuldu.
Yine aynı şey kısır bir döngü gibi tekrarlanacaktı. Tek fark mutfaktaki neler olacağını biliyordu. Kapının önünde durdu. Salonun kapısı bir anda açılmasına rağmen salondakine mutfaktan aldığı bıçağı sapladı. Yavaşça yere yığılıp öldü. O anda öldürenin eli ve vücudu yok olmaya başladı. Geçmişteki benliğini yok ettiği için kendi de siliniyordu. Son anda düğmeye basabildi can haliyle uzun bir süre bastı.
Kendisini apartmanın gerisinde park halinde olan bir arabanın yanında buldu. Az ötede kendisi vardı binaya bakıyordu. Yaşananlar aklına geldi hemen arabanın arkasına saklandı. Bu sırada çıkan sesi diğeri duydu. Anahtarını yere düşürdü irkilmişti. Sesin geldiği yere doğru yürümeye başladı. Bu esnada arabanın arkasına saklanan kedi miyavlaması yaptı. Sese yaklaşan geri döndü yerdeki anahtarını alıp apartmana girdi. Merdivenlerden çıkmaya 3. Kata gitmeye başladı. Arabanın arkasındaki ayağa kalktı ve o da kendi cebindeki anahtarıyla apartmana girdi. Bu işi bitirmeliydi. Sigortaları indirdi. Diğeri kısa bir süre durduktan sonra tekrar ayak sesleri duyulmaya başladı. Yukarı çıkmaya devam ediyordu. Daha sonra sigortayı indiren geçmiştekini öldürmesinin bir faydası olmayacağını hatırladı. Sigortaları tekrar açıp ışık otomatının butonuna bastı. Yavaşça apartmandan çıktı. Kapşonunu takıp sokağın karanlığında ilerleyerek kayboldu. . .

Soner AYDOS