Hiç uzun uzadıya bol açıklamalı bir yazı yazmadan; soru sorma yöntemiyle sizlerin bu konudaki düşünlerinizi öğrenmek istiyorum. (nedeni bu aralar yazma yetimde isteksizlik duyuyorum)
Rejisörlerimiz oyunculuk dersleri almadan, nasıl oyuncu yönetebiliyorlar?
Oyuncu yönetimi için, oyunculuk derslerini uygulamalı olarak almaları gerekmez mi?
Peki rejisör istediğini, oyuncusuna anlatabiliyor mu, anlatmak istediğini ya da oyuncunun yapması gerekeni uygun şekilde gösterebiliyor mu?
Usta-çırak ilişkisi yöntemiyle bu olay, setlerde öğrenilebilir mi? (bizde genelde böyle oluyor heralde)
Ya da rejisörlük, doğuştan gelen bir yetenek mi?
Ayla Algan'ın bir röportajında, Columbia University (Türkçe telaffuzuyla başka kolombia üni. deyişi yoksa budur) rejisörlere 4 yıl oyunculuk eğitimi verip, 5.yıl rejisörlük eğitimi veriyorlarmış. Bu da yetmez gibi üstüne de 6. yılda işin kritiğini öğretiyorlarmış. Bizdeki üniversitelerde oyunculuk eğitimi verilmiyor. Buyrun size, okullarımızda sinema-tv bölümünün müfredatı; iki tane link:
http://www.msgsu.edu.tr/msu/pages/276.aspx " onclick="window.open(this.href);return false;
http://www.ilt.anadolu.edu.tr/sinemavetvbolumu/program.htm " onclick="window.open(this.href);return false; sadece bunda oyuncu yönetimi adında yarım dönem verilen bir ders var.
- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)
bilgi universitesi sinema tv lisans bölümünde oyuncu yönetimi ( direct for talent ) dersini derviş zaim vermekte.
zira digital film academy'de de ( academy olarak algılarsak ) oyuncu yönetimi dersi verilmekte.geçmişte zeki demirkubuz, faruk sorak ve derviş zaim vermişti keza.
devlet universitelerini bilmiyorum elbette ama istanbul'da pek çok film festivalinde master class ( Türkçe'sini tam bilmesem de, ustalardan dersler diye çevirebilirim ) ücretsiz seminerler mevcut.
istanbul dışı için... hayat onlar için gerçekten çok zor.
http://www.camurfilms.com" onclick="window.open(this.href);return false;
Mimarsinanda da var bir ders, gözünden kaçmış. Ben marmara üni. iletişim fakültesinde de 2 ders(1 yıl ) aldım bunla ilgili bu arada seçmeli olarak o da ayrı. Ayla hoca biraz abartmış sanırım ben 5 yıl oyunculuk öğreneceksem oyuncu ne iş yapar ?
Oyuncu yönetimi çok önemli ama rejisörlük çok yönlü bir iş, eğitimde öğrenecek çok şey var bunlardan biri sadece oyuncu yönetimi. Oyuncu yönetimi bir yerden sonra yetenektir, içinde tamamiyle insan faktörü olan bir şey, teknik kısmı çok yok. Bu yüzden bu işi de pratikle yıllar geçtikçe öğrenebilirsin. derim ben rejisörlükle alakam olmayarak 🙂
aydemirse bir kaç bir şey yazsa süper olur mesela okullu olmamasına rağmen bu konuda kısa zamanda ciddi deneyim kazanmıştır gözlemlediğime göre.
Mimarsinanda da var bir ders, gözünden kaçmış.
Varsa hala benim gözümden kaçıyor demektir... Bulamadım...
- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)
SENARYO YÖNETİM OYUN
DERS KODU : STV 301
3.YARIYIL
Evet bunu çok iyi görüyorumda içeriğinde de yazan yazıda
"Filmsel yapıya uygun olarak görüntünün yazı dili ile tarifinin yapılması, bu yapının bir plan içinde estetik açıdan oluşturulması ve tasarımdan filmsel yapının tamamlanmasına kadar devam eden süreç içinde yönetim ve oyun olgularının incelenmesi dersin ana konularıdır." direk oyunculuk eğitimi verdiğini çıkarabiliyor muyuz?
- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)
:)) İlk yazdığım yazının açıklayıcı olduğunu düşünmüştüm. Sinema okullarında her şey öğretiliyor. Yönetmen yetiştirme yeri değil bizim ülkemizdeki okullar.Bölüm seçme olayı yok genelde. ( Yeni açılan bir iki bölüm var galiba özel okullarda ) Bu nedenle senin düşündüğün kadar spesifik bir eğitim yok ortada. Baştan kararını verip bu anlamda seçmeli dersler, gerekirse ekstra deneyim kazanma yöntemlerine başvurman gerek. Bu ders temel bilgi veriyor muhtemelen. Mesela okul seçerken de bu ders programlarına bakmak lazım ya da bu noktada yüksek lisans yapacaksın diyelim. Her okulun yoğunlaştığı bölüm ayrı.
He ben diyorum ki oyuncu yönetimi en az öğretilebilir şey bence. Oyunculuk da öyle. Yetenek faktörü tartışılamaz.Yönetmen açısından da çok çok önemli ama 5 sene eğitimle olacak iş değil. Yoksa bütün oyuncuların iyi yönetmen olması gerekirdi tabi.
iki yıl önce aklıma gelmişti bu iş, yahu madem oyuncu yöneteceğim önce onların gözünden bakmayı bir öğreneyim demiştim. Garip bir duygu buldum oyunculukta. Birde bunun üzerine gittiğim özel atölyeden burs alınca kaldım bu işte, yönetmenlik hayatım/hayalim başlamadan bitti. 🙂
bence özellikler o kadar çeşitlidir ki bunu bir kalıp haline getirmek saçma olur. kiminde yetenektir bir nebze kimiyse deneyim ve bu işin bilimsel yanını ağırlık olarak kullanır bisürü şey. bi sürü adam var tek kalıpta değerlendirmek olmaz. kimi doğaç secer kimi plan da plan. hepsinin bi set karakteri vardır. eğer çektikleri dizi değilse kendi teknikleri de ortaya çıkar. zaten bnm için kalıp çekimler bir yönetmenin işi değildir. sanat da değildir. arabayı sürüyoruz ve araba değiliz. sürücüyüz biz nasıl sürüleceğini biliyoruz. bunu dışındaki mantığa göre tüm oyuncular yönetmen olabilir. yönetmenlik stildir disiplindir hakimiyettir. istediğini iyi anlatabilen ve baskısını hissettirebilendir.
belki her oyuncu yönetmen olabilir bence de ama her yönetmen oyuncu olamaz,
olmak zorunda da değildir zaten,
ne istediğini bilip onu oyuncuya anlatabilen adamdır yönetmen,
onun oyuncu olmaması yönetmen olmasına engel değil ama ne istediğini de aktaramıyorsa hiç soyunmasın o işe.
ikisini de yapabiliyorsa ne ala, artıdır kendisi için 😉
Yönetmenlik sadece oyuncu yönetiminden ibaret değildir. o yüzden her oyuncudan yönetmen olur diyemeyiz. Oyuncu yönetiminden ziyade bir kurgu yaratmak da yönetmenin işidir. hikayeyi bu kurguya göre kesintisiz ve bir metronom yardımıyla bir ritm oluşturabilmek kolay işdeğildir. daha bir çok şey sayabiliriz. oyuncu yönetimi de bu vasıflarrdan biridir ve asla tek başına yeterli olmaz.
bence tamamen farklı jokey olmak için önce at olmak gerekmez...
Ersin MERT
bence tamamen farklı jokey olmak için önce at olmak gerekmez...
Güzel söz. Ama insanların birbirleriyle ilişkisi için alakasız bir söz.
- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)
bence tamamen farklı jokey olmak için önce at olmak gerekmez...
Güzel söz. Ama insanların birbirleriyle ilişkisi için alakasız bir söz.
çok çok alakasız bir söz... bizim bahsi geçen canlılaırmız iki insan... 😆
hmmm inşallah konuyu dağıtmam.. biz pek yazı toplumu değiliz. düşüncelerimizi ve tecrübelerimizi yazmayız. bu sebeple önceki büyüklerin duygu ve düşünceleri pek az sonrakilere geçer... aynı şekilde yurdum insanının tepkileri üzerine psikolojik araştırmalar da çok yazıya geçmemiştir. o zaman da akademik eğitimde kredi doldurma ve ardından mezuniyete yakın öğrenciyi pişirme şevki olur... elbette bölesi bir üretim sonucu taşlar birbirine oturmaz çünkü birbirini tanımaz ve uyumlu değildir. sonra yıllar harcanır ve herkes kendi hayat hikayesi üzerine kurulu bir mükemmelliğe ulaşır. süreç çok içsel ve zorlu olduğundan da bir derece arabesk ve duygusal bir şekilde meslek kazanılır. ifade etme eksikliği ve duraksamalar hali ile hayata da yansır. bu kısır döngüye bir yerde dur demek için burası gibi forumlar bence güzel başlangıç. daha çok yazmak ve paylaşmak, "birbirini anlamazları" anlar hale getirir.
o dersi almasalar bile o gruptaki arkadaşlarla iletişim kuran ve onların gözünden bakabilen arkadaşların varlığı ise bu problemin çözümü için ümittir...