Arkadaşlar,
Lens çok yeni, yurt dışında ocak sonu gibi raflarda yerini almış; Türkiye'ye henüz gelmemiş. Sirkeci'dekiler talep topluyor anlaşılan, beni de bugün tedarikçim aradı, "ön sipariş toplanıyor, ilgilenir misin" dedi de öyle haberim oldu.
Açıkçası Tamron markasına çok yabancıyım ama İnternet yorumları/incelemeleri çok olumlu. SONY APS-C için de gerçekten lens seçeneği çok az. APS-C için çıkarılan Dünya'nın ilk 17-70 mm F/2.8 lensiymiş.
Yurt dışı fiyatı 800 dolarmış, bakalım buraya kaç paraya gelecek. Sipariş vermedim ama adımı yazdırdım, fiyat verecekler bana, uygun bir şey derlerse alacağım; buradan da haber veririm.
SONY APS-C kullanıp da APS-C format lens sıkıntısı çeken arkadaşlara duyurulur.
Arkadaşlar merhaba,
Sirkeci'deki arkadaşımdan haber aldım bugün, lens piyasaya düşmüş sonunda. Moralimi bozan şu oldu ki, fiyatı biraz yüksek, 10.000 TL bir fiyat etiketi var. Daha kötü olansa benim sıfırı 6.000 lira olan mevcut zoom lensimi sadece 3.000 liraya sayıyorlar. Yani bu lensi ana zoom lensim yapmam için cebimden 7.000 lira koymam gerekecek. Bu arada 3.000 lira benim lensim için cömert bir teklif, maalesef sahibinden.com üzerinden araştırdım, benim mevcut lensimin ikinci el piyasası da 3.000 TL civarında; yani kendim satmaya kalksam da o paraya satarım.
Nasıl bu kadar ciddi bir değer kaybı olduğunu anlayamadım açıkçası. Bana yapılan açıklama şu oldu: "Piyasada çok fazla bulunan ve F değeri iyi olmayan lenslerin ikinci el değeri çok düşüyor". Bunu yeni öğrenmiş oldum.
Şimdi diyeceksiniz ki "zoom lensini neden satmak istiyorsun, nesi var?" Bir şeyi yok aslında, sadece diyaframını beğenmiyorum. Lensim Sony 18-135mm F 3.5-5.6, bu Tamron lens ise 2.8 F değerinde sabit kalabiliyor; bunun dışında gözle görülür herhangi bir avantajı yok. Tamron'a geçmemin tek dezavantajı (o da dezavantaj sayılırsa), maksimum odak uzaklığımın yarıya düşecek olması (200 mm'ye denk gelen bir değerden 100 mm'ye düşeceğim). 100 mm'nin üstüne de pek çıkmadığımdan bir sorun değil benim için.
Basit bir tavsiye istiyorum, 7.000 lira az bir para değil benim için şu aralar, sizce bu geçişi yapmalı mıyım? Yoksa değmez mi?
Bir de çok yabancısı olduğum bir konuyu da keşfetmek istiyorum. Kezzap sık sık "eski ve manuel lensleri modern makinelerle kullanmaktan" bahsediyor. Bu benim için de ekonomik bir alternatif olur mu? Yoksa eski lenslerin de fiyatları uçmuş mudur?
Hayır eski lensler bir hayli ucuz. Yani onların da pahalıları var ama çok üst düzey olanları almayacaksan çok daha uygun fiyatlara lensler bulabilirsin ama manuel zoom lens olayına hiç girmedim. Ben genelde prime lens kullanan biriyim, o nedenle eski manuel lens alacağım zaman zoom benim için bir seçenek olmadı çoğu zaman. Ne farkı olur bunların? , zoom lens daha teknolojik bir olay olduğundan, eski teknoloji sorunlu olabilir. O nedenle özel olarak bakmak araştırmak lazım. Prime lensin yoğun bir teknolojisi yok. Avantajı bu. Ama dediğim gibi araştırmak lazım. Sony için bakıyoruz değil mi, bir bakayım ben de.
İyi paradan bahsediyorsun.Bu lense vereceğin parayı kaç işte çıkarırsın ve bu işleri alış süren ne? Ne bileyim bu lens parasını bir ayda çıkarır, gerisi kardır diyorsan alabilirsin. Ama bir ayı geçtiği taktirde bu süre, sorun başlıyor. Ben yatırımlarımı genelde bu mantıkla yapıyorum. Ya da kenara her ay belli bir miktar para koyuyorum. Öyle alıyorum ihtiyaçlarımı.
Ben çok fazla prime lensimi kullanıyorum diyaframı ve keskinliği iyi olduğu için ama benim işim ağırlıklı olarak zoom lensle aslında. Yani geniş açılı lensimi her zaman doğru mantıkla, doğru yerde kullanmıyorum. 🙂
Evet bu arada, Sony APS-C için bakıyorum doğru. Sony APS-C'nin en ama en büyük sorunu modern ve native(yani spesifik olarak bu sistem için üretilmiş) lens seçeneği sıkıntısı. Bu sistemde olan arkadaşlar var forumda, çok iyi bilirler. Ben a6400'ü ilk çıktığında aldım, o zamanlar Sony'nin yukarıda bahsettiğim kit lensi dışında pek bir zoom lens seçeneği yoktu, o da yeni çıkmıştı. 2 seneyi geçti, durum hala aynı. Bu Tamron çıkınca bayağı bir çölde vaha bulundu gibi oldu Sony'ciler için. Tedarikçiler de crop sensörlü Sony kullananların ihtiyacı olduğunu biliyor, satışı mantıklı ve rasyonel bir bağlama oturtuyorlar.
Ben de genelde ufak ufak biriktirip öyle alıyorum ya da o setin iş yapma hacmi yüksekse "nasıl olsa kısa sürede parasını çıkarır" diyorum. Şöyle bir sorun var, stüdyo setime bir parça alacağım zaman düşünmeden alıyorum çünkü her gün aktif olarak iş alıyorum ve kısa sürede parasını çıkaracağını biliyorum. Ancak bu Sony makinem ve almayı düşündüğüm bu Tamron lens dış çekim setimin parçaları. O ayrı bir hesap, ayrı bir gelir kaynağı. O iş hiç belli olmuyor, özellikle pandemi başladığından beri. Bir ayda da parasını çıkarabilir, önümüzdeki sene bu zamanlar hala parasını çıkarmamış da olabilir. 🙂
Bu foruma danışıp aldığım ya almaktan vazgeçtiğim ekipmanlarda her zaman doğru kararı verdim sayenizde, biraz da o yüzden soruyorum. Sizin "al" dediğiniz şeylerin parası hep çıktı şansıma, "alma" dediğiniz şeylere de ihtiyacım olmadı, eksikliğini hissetmedim.
Bu lensi kafama sokan arkadaş, "Sabit 2.8 diyaframla elindeki body parlar, çok faydasını görürsün, hiç düşünme al" derken, yorumlarına güvendiğim görüntü yönetmeni bir arkadaşım "gözle görülür başka bir avantaj yoksa sırf 3.5-5.6'dan sabit 2.8'e geçmek için cebinden çıkacak 7.000 TL korkunç yüksek bir para, hele hele bu segmentte" diyor. Kısacası "değmez" demeye getiriyor.
Forumda Sony'ci bazı arkadaşlar olduğunu biliyorum, bakalım onlar ne diyecek? Acaba onlar düşünüyor mü almayı bu lensi?
Işığın tüm hakimiyetinin fotoğrafçıda/yönetmende olduğu, dış dünyaya kapalı stüdyo ortamlarında maksimum diyafram değerinin gerçekten bir önemi yok, en azından benim için, benim iş kolumda; çünkü F11'lerde falan çekiyorum ben zaten stüdyo işlerimi. Acil bir durum olmuştu, lensimiz arızalanmıştı ve 2.000 liralık kit lensle ürün çekimi yapmıştık stüdyoda, çok da güzel olmuştu, müşteri de beğenmişti.
Öte yandan ışığın kontrolünün bende olmadığı, stüdyonun nimetlerinden uzakta kaldığım, ışık ekipmanı kullanamadığım dış mekanlarda tedirgin oluyorum. Hele hele kapalı bir mekana, bir binaya girmem gerektiğinde iyice geriliyorum. Zoom yapmam zorunlu olmayacaksa hemen geniş açılı prime lensi takıyorum.
Kısa filmler çektiğim öğrencilik yıllarım aklıma geliyor, o zamanlar 5D Mark II vardı bende. Zoom lensim de çok iyiydi, ev ortamında, zifiri karanlıkta ufak tefek ışık kaynaklarıyla, sınıf arkadaşlarımla çok güzel planlar çekiyorduk. Şimdi bu sabah biraz stüdyoda düşük ışıkta testler yaptım, sonuçlar pek içi açıcı olmadı. 🙂
Öte yandan 10.000 TL gerçekten bu segmentte bir lens için uçuk. Mevcut lensimi verince 7.000 TL'ye gelecek olsa bile sana şöyle söyleyeyim, 7.000 TL'ye şu an çok temiz bir Panasonic GH4, yanında Olympus 25mm f/1.8 ya da Canon 50mm f/1.4 gibi popüler bir prime lens alırsın, hafıza kartı batarya gibi ekstraları falan da halledersin, hatta üzerine para bile kalır.
O zaman kısa yollu fikrimi söylüyorum. Alma. O bahsettiğin dış mekan işlerini aldığında alırsın. Sana kazandıracağı ortalama 1 stop. 1 stop da iki katı ışık demek. 2 kat ışık çok gelse de kulağa, aslında değil. Aynı ışık kaynağına 1,4 kat yakınlaşman gerekiyor. Işığa 1,4 metre uzaktaki bir kişiyi ışığın 1 metre yanına çekersen yani ışığa doğru 40 santimetre yaklaştırırsan ışığı iki katına çıkarmış olursun. Lensin vereceği avantaj 1.4 metrede yaklaşık bu 40 santimlik fark. 2.8 metrede 80 santim... Ya da böyle düşün öyle karar ver.
F11 biraz fazla bir diyafram değeri, eğer alan derinliğiyle ilgili özel bir amacın yoksa nd filtre kullanıp f5.6 civarında kalmanı öneririm, zira bizim kullandığımız lenslerde her fstop aynı kalitede görüntü vermiyor. En açıktayken ve kapandıkça kalite düşüyor. O nedenle genelde 4-5.6 vs. düzeylerinde kullanmayı tercih ediyorum ben. Her lensin en sağlam görüntüyü verdiği bir noktası var. (Kabaca konuşuyorum, profesyonel gözün görebileceği şeyler) Onu araştırmak lazım. Ama aşağı yukarı bu seviyeler.
Ürün çekimlerinde f8 oldukça yaygın f11 kullananları da duydum. Eskilerden alışkanlık aslında bu kadar düşük diyaframlarda çalışmak. Ben olsam 17-70'e o kadar para vermem. Hatta Sigma 18-35 dışında hiçbir aps-c, mft lense o kadar para vermem. Bizim insanımızda ff profesyoneldir algısı oldukça o malın ikinci el değeri haddinden fazla düşmeye mahkum. Diyaframa, ışıksız ortamlarda yüksek iso başarımına kafayı taktıysam da full frame sete geçerim. 17-70 için bahsedilen fiyat gözden çıkarıldıysa eldeki seti bozup ff'ye geçmek ekstra fazla masrafa neden olmaz gibi.
Ama ben geçer miyim sırf bu sebeple hayır. cebimdeki 10 bin lira beni rahatsız etmez =)
Ürün fotoğrafında anlayabilirim, mantıklı.
Ürün fotoğrafında anlayabilirim, mantıklı.
Benim stüdyo işlerinden kastım zaten ürün fotoğrafları. Eskilerin geleneksel stüdyo çekimi mantığı hep düşük diyafram değerlerinde çekmek, F11'lerde falan. Daha doğrusu bana öyle öğretildi.
Ürün çekimlerinde f8 oldukça yaygın f11 kullananları da duydum. Eskilerden alışkanlık aslında bu kadar düşük diyaframlarda çalışmak. Ben olsam 17-70'e o kadar para vermem. Hatta Sigma 18-35 dışında hiçbir aps-c, mft lense o kadar para vermem. Bizim insanımızda ff profesyoneldir algısı oldukça o malın ikinci el değeri haddinden fazla düşmeye mahkum. Diyaframa, ışıksız ortamlarda yüksek iso başarımına kafayı taktıysam da full frame sete geçerim. 17-70 için bahsedilen fiyat gözden çıkarıldıysa eldeki seti bozup ff'ye geçmek ekstra fazla masrafa neden olmaz gibi.
Ama ben geçer miyim sırf bu sebeple hayır. cebimdeki 10 bin lira beni rahatsız etmez =)
Söylediklerine katılıyorum. Ancak benim Full Frame bir sete geçmem bu saatten imkansız. Evet harcayabilecek bir param var, ancak paramı çok uzun vadede çıkaracağını biliyorum. Aldığım işlere daha yüksek fiyat çekmemi sağlamayacağını biliyorum.
O zaman kısa yollu fikrimi söylüyorum. Alma. O bahsettiğin dış mekan işlerini aldığında alırsın. Sana kazandıracağı ortalama 1 stop. 1 stop da iki katı ışık demek. 2 kat ışık çok gelse de kulağa, aslında değil. Aynı ışık kaynağına 1,4 kat yakınlaşman gerekiyor. Işığa 1,4 metre uzaktaki bir kişiyi ışığın 1 metre yanına çekersen yani ışığa doğru 40 santimetre yaklaştırırsan ışığı iki katına çıkarmış olursun. Lensin vereceği avantaj 1.4 metrede yaklaşık bu 40 santimlik fark. 2.8 metrede 80 santim... Ya da böyle düşün öyle karar ver.
F11 biraz fazla bir diyafram değeri, eğer alan derinliğiyle ilgili özel bir amacın yoksa nd filtre kullanıp f5.6 civarında kalmanı öneririm, zira bizim kullandığımız lenslerde her fstop aynı kalitede görüntü vermiyor. En açıktayken ve kapandıkça kalite düşüyor. O nedenle genelde 4-5.6 vs. düzeylerinde kullanmayı tercih ediyorum ben. Her lensin en sağlam görüntüyü verdiği bir noktası var. (Kabaca konuşuyorum, profesyonel gözün görebileceği şeyler) Onu araştırmak lazım. Ama aşağı yukarı bu seviyeler.
Elimdeki lensle almayı düşündüğüm lens arasında bir "cam kalitesi" ya da "keskinlik düzeyi" farkı gibi gözle görülür bir "görüntüsel" fark yok gibi. En azından incelemeler ve karşılaştırmalar bu yönde bilgi veriyor. Ana fark, belki de tek fark sabit ve yüksek F değeri. Çünkü Sony'nin bu lensi de çok yeni çıktı ve özellikle keskin ve net görüntüler verdiği için Sony'ciler tarafından beğenildi. Çok araştırdım İnternet üzerinde, özellikle yabancı forumlarda, YouTube videolarının yorum kısımlarında vs., istatistiksel olarak iyarısı 18-135'ini satıp buna geçmiş, yarısı da 18-135'iyle devam etme kararı almış diyebilirim.
Stüdyo ortamında ürün çekerken kısık diyafram - yüksek enstantane kombinasyonu (125'e F11, ya da 200'e F11) gibi yaygın tercih ediliyor. Son bir senedir ürünleri aldığım bir ürün çekim çadırında çekiyorum, aşağı yukarı aynı prensiple devam ediyorum. Ancak bahsettiğin "ortalama F değerlerinde daha iyi görüntü kalitesi" meselesine bakacağım, ben de merak ettim.
@cem123 Doğru, ben farklı bir şey düşünmüştüm. sinema ve video mantığında düşünüyorum. Hele fotoğrafsa daha da anlaşılır oluyor.
Bir de ben bu lensi sadece ticari sebeple almayı düşünüyorum, asla Vlog ya da kısa film için değil. Sırf asistanım "abi beni biraz zorluyor bunun diyafram değerleri" dedi diye. Belki daha iyi sonuç alır, üç kuruş belki daha fazla kazanırım diye. Yoksa bugün dükkanı kapayıp, ticari fotoğrafçılık ve videografçılık benim için tarih olsa samimi söylüyorum asla ekipmana para harcamam. Her şeyi, hepsini satarım. Ufak bir ses + ışık seti kurar, akıllı telefonumun kamerasını kullanırım ya da GoPro/DJI Osmo tarzı bir oyuncak alırım. 🙂
@cem123 Doğru, ben farklı bir şey düşünmüştüm. sinema ve video mantığında düşünüyorum. Hele fotoğrafsa daha da anlaşılır oluyor.
Kısa video klipleri de çekiyorum, çekiyoruz daha doğrusu. Ama artık eskisi kadar sık değil. Tabii genelde Sigma'yı tercih ediyoruz. Onu da yanlış kullanmak durumunda kalıyoruz dediğim gibi. Maalesef videoda lens çok fark ettiriyor. Senin dediklerin o noktada önemli.
Senin lens muhtemelen en iyi sonuçları zaten 8-11 civarında verecektir, kendim hep 1.8’lik lenslerle çalıştığımdan olsa gerek nedense ilk etapta 11 fazla geldi. Ama her lenste değişiyor bu. Tabi burada özellikle ürün çekiminde alan derinliği çok daha önemli bir faktör oluyor. O yüzden yüksek diyaframda çekmek mantıklı. Odak uzunluğu kaç kullanıyorsun ürün çekiminde kaç mm’de?