Forum

Sony E-Mount APS-C dünyasında lens tercihleri

14 Gönderi
6 Üyeler
0 Reactions
951 Görüntüleme
(@cem123)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Herkese merhaba,

Gövde olarak Sony E-Mount APS-C sisteminde kalmayı ve buradan devam etmeyi kararlaştırdıktan sonra epeyce bir de lens konusuna eğildim son günlerde; lens setimi nasıl inşa etmeliyim konusuna daha doğrusu. İş arkadaşlarımla, tedarikçilerimle ve arkadaşlarımla konuştuktan, ardından İnternet üzerinden de bolca araştırma yaptıktan sonra (Sony’nin resmi sitesinden yabancı makalelere ve İngilizce karşılaştırma videolarına kadar), bazı dataları derleyip topladım. Ortak paydaları paylaşıp, katılıp katılmadıklarınızı soracağım çünkü bu tarz kararlarda en son foruma soruyorum ve buradan gelen geri dönüşlerle son kararımı veriyorum. Alttaki cümleler ve yargılar benim şahsi düşüncelerim değil, tüm edindiğim bilgilerin ortak paydaları; tartışılabilsin diye birinci tekil şahıs formatında yazdım.

Bu arada tedarikçimin pazarlamacısının dediğine, göre Sony Türkiye distribütöründeki meslektaşı, “video çekmek için lens bakıyorum” diye mağazalarına gelen müşterileri, ister düşük-orta bütçeli işler yapan profesyoneller olsun, ister sinema öğrencisi, ister vlogger olsun, direkt olarak orta segment zoom lenslere yönlendirdiklerini, müşteriyle satış sonrası en az sorunu, en yüksek memnuniyeti onlarla yaşadıklarını söylemiş. Kısacası ne istediğini, ne çekeceğini bilmeyenlere, kit lensleri ya da onlardan hallice olanları veriyorlarmış, çok kazançlı olmuyormuş belki onlar için ama başları ağrımıyormuş kötü yorum ve iade talepleriyle. Bu bilginin doğruluğundan emin değilim, ama bana söylenen bu. Sırf piyasa bilgisi diye paylaşmak istedim.

Tedarikçim, bugün bir Sony APS-C alacak olana ve işi sadece video çekmek olana sadece Sigma’nın E-Mount ile uyumlu olan üç lensini tavsiye ediyor, 16mm, 30mm ve 56mm. 16’lık olanı var bende zaten, satmıştı bana; tavsiye edince diğer ikisini de almak istedim, böyle inşa ederim dedim setimi, hem renk uyumu olur lenslerin arasında hem de en sinematik milimetrelerin hepsini (çarpınca 24mm, 45mm, 85mm ediyor) toplamış olurum dedim. Ancak bana 30 ve 56’yı almamam(satmamak) için şu cümleleri kurdu:

“16’yı alan diğer ikisini almak için geri gelmiyor ama 30 ya da 56 alan mutlaka 16’yı da almaya geliyor. 30 ve 56’yı tahmininden çok daha az kullanacaksın, çoğu zaman 16’yı değiştirmeye üşenip konuya/kişiye yaklaşmayı tercih edeceksin. Çantanda taşıdığına, verdiğin paraya değmeyecek.”

Katılıp katılmadığınızı ayrıca soruyorum.

Şimdi gelelim ilk paragrafta bahsettiğim, derlemeleri toplayarak birinci tekil şahıs formatında yazdığım metne:

"Sony APS-C’de genel bir lens çeşitliliği sorunu var, çok fazla seçenek yok. Marka olarak Sony, Sigma ve Zeiss dışında kalan lens üreticilerini unut. Zeiss da Sony APS-C sistemi için çok uzun yıllardır lens üretmiyor, halen satılan bu lensler üretildiğinde, daha aynasız teknolojisi prototip seviyesindeydi, SLR ya da DSLR gibi 10 senelik lensi tam randımanlı olarak güncel makinede kullanmak aynasızlar, özellikle Sony için geçerli, mantıklı değil. Çeşitli markaların uygun fiyatlı cine lens ürünlerin sadece isimleri sinematik, kit lens fiyatına sinematografik lens olmaz, “fiyat/performans” ve “cine lens” kavramları sadece satış/pazarlama ağızlarıdır."

 
Gönderildi : 11/11/2020 6:11 pm
(@efeakdemir)
Gönderi: 1
 

Merhaba, bu lense bakmanızını öneririm.
Sigma 18-35mm f1.8 Art DC HSM

 
Gönderildi : 11/11/2020 6:27 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Satıcı arkadaşın söylediklerinin çoğu doğru. 56mm'ye ihtiyaç duyacağını ben de sanmıyorum pek. Ama 30mm'ye duyarsın ve Sigma 30mm f1.4 art gayet iyi bir lenstir.
Ya da tak çıkarla uğraşmak istemeyen herkes gibi, çok beğenilen Sigma 18-35mm f1.8'i alacaksın. Bu lens biraz ağır bir lens, ama kullanıp da memnun olmayana pek rastlamadım.
Cine lens için söyledikleri doğru. Ben kullanıyorum, çünkü manuel lensler. Sinema lensi olduğunu düşündüğümden değil, çünkü değiller. 🙂
Ama tasarımları öyle. Fakat iyi lensler. Kit lens kalitesinde de değiller.

Neticede aynı lens markasında kalmakta da fayda var.

 
Gönderildi : 11/11/2020 6:47 pm
(@reznovrun)
Gönderi: 0
 

Merhaba, bu lense bakmanızını öneririm.
Sigma 18-35mm f1.8 Art DC HSM

APS-C Sony kullanacak olan kişilerinin işi video ağırlıklıysa alması gereken tek lens budur. Benim fotoğraf ve video karışık bir kullanımım var. Fotoğraf auto focus kısmında native Sony lensler kadar başarılı değil elbette ama sadece Sony uyumlu bir APS-C sete para dökmeyi mantıksız buluyorum. Onun dışında sadece 16mm'yi gimbal üzerinde kullanmak için almak çok iyi bir neden. Diğer tüm durumlarda 18-35.

Eğer satıcı arkadaş Samyang/ Meike gibi lenslerin cine olmadığını söylüyorsa bence yanılıyor. Elbette kimse tanesi 30 bin liralık lensin performansını beklemiyor onlardan bizler de gişeye iş yapmıyoruz. Foto lenslerinden çok daha rahat fokus halkalarına sahip oldukları da kesin. Breathing, yapı kalitesi vesaire bunlar fotoğraf lenslerine yakın sonuçlar veriyor ama kit lens demek de haksızlık oluyor.

İlla Sony uyumlu APS-C lens alacak olsam Sigma 16mm ve 56mm alırım. 30mm almaya gerek görmezdim.

 
Gönderildi : 11/11/2020 8:04 pm
(@sade_vatandas)
Gönderi: 36
 

Yukarıda söylenenlerin çoğunu kabul etmekle birlikte Sigma 30/35 mm'ye ilişkin kendi deneyimimi paylaşmak isterim. Ama öncesinde 16 mm ile 30/35 mm farkına değinmekte fayda olabilir. Sigma 16 mm Lens konuya 30-40 santim yaklaşmanıza ve böylece makro bir etki yakalamanıza izin veriyor olsa da, o açılarda bu yakınlık ister istemez kromatik sapmalara ve şekil bozukluklarına yol açıyor. Evet bunlar (fotoğraf için) Camera RAW veya Capture One'da biraz toparlanabilir ama ne gerek var. Üstelik de 30mm ile de o kadar yaklaşabileceksiniz. Sonuçta 16mm lensler çoğunlukla mimari çekim veya manzara gibi alanlar/konular için yaratılan lensler. Tek lenste her şeyi çekmek çok ideal gözükse de her durumda tatmin edici sonuç vermiyor. Bu yüzden tedarikçi arkadaşın yorumunu müşteri odaklı ama biraz da kolaycı bulduğumu söylemek isterim.

Kendi deneyimimden bahsedeyim: Bir süre önce Mark 3'ü bırakıp büyük tereddütler sonucu Fuji XT-4'e geçince mecburen EF lenslerimi adaptörle kullanmaya başladım. Siz de bilirsiniz, lens setinden vazgeçmek body kadar kolay değil. Normalde Canon'da üçüncü parti lensleri kullanmıyordum ve pişman da değildim. APS-C'ye geçmek bu konudaki muhafazakarlığımı da yıkmak için vesile oldu. Önce uzun süre Sigma 18-35'e baktım. Bu lens özellikle Avrupa'da videocuların daha da özelinde Blackmagic kullananların resmi lensi gibi 🙂 Fiyat performans olarak da ciddi manada başarılı. Ben de zoom lens meselesini biraz tecrübe etmiş biri olarak bu sefer doğrudan prime yöneldim; ya 20mm ya da 35mm alacaktım. Yukarıda bahsettiğim geniş açı sorunsalı yüzünden 35mm'yi tercih ettim. Hem 4K videoda hem fotoğrafta sonuçlar inanılmaz diyebilirim. Mesela 1:4, 1:8 gibi diyafram değerlerinde çoğu lenste keskinlikten fedakarlık edilir. Fakat Sigma bütün f değerlerinde hem renk hem keskinlikte şaşırtıcı derecede tutarlı. Diğer lenslerini bilmiyorum ama yaptığım araştırmaya göre Sigma'nın ART ailesi oldukça başarılı, kısaca fazla düşünmeden alınabilir.

"Ben istiyorum ki; film, siz sinema salonunu terk ettikten sonra başlasın." Jacues Tati

 
Gönderildi : 12/11/2020 1:31 am
(@cem123)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Öncelikle tüm cevaplar için herkese teşekkür ederim, birbirlerinden farklı olmakla beraber hepsinin kendi içinde doğru olduğuna inandığım yorumlar yapılmış. Herkesin teker teker cevabına alıntı yapıp kalabalık yaratmamak adına toplu bir cevap vereceğim yine.

Sigma 18-35mm Art lensten çok uzun süredir haberdarım, kullanan ve tavsiye eden arkadaşım da oldu. Ancak bazı sebeplerden dolayı tercih etmiyorum; birinci sebep fiyatı. 8.000 lira lense, 2.000 lira adaptöre vereceğim, etti sana 10 kağıt; "yeni aynasız makineye eski pahalı lens alma" lafları kafama nedense yerleşti bir şekilde son günlerde. Onu geçtim, neredeyse 1 kilo, uzunluğunu bilmiyorum ama epeyce hantallaşacağım; zaten Mark II'mi satıp Sony'ye geçmemdeki en büyük sebep taşıdığım çantanın küçülmesi ve hafiflemesiydi. Kadın bir çalışanım var, kızı İstanbul'un öbür ucundaki bir çekime yolladığımda canı çıkıyordu, taksi bulamıyordu, toplu taşımada Mark II'nin çantasını taşıyana kadar canı çıkıyordu, üstüne çekim yapıyordu, pert bir halde geri geliyordu vs. Yani kısacası Sony APS-C'ye bel bağlama sebebim tamamen kompakt olması ve Sony'nin batmayacağına inanmam reznovrun. Büyük video kameramı da sırf bu yüzden sattım. 🙂

Art serisini genel olarak tercih etmiyor olmamın sebebi aslında sadece fiyat(fark yaratacak bir gelişme için parayı gözden çıkarım çünkü) ve ağırlık değil, adaptörle lens kullanımı konusunda da çok önyargılı yetiştirildim sanırım. Okulda falan hep edilen klasik laftı.

Cine lensler konusunda da KEzzAp ve reznovrun size kesinlikle katılıyorum, bir yanlış anlaşılma da olmasın, kimse bana "kit lens kötüdür, kit lens fiyatındaki lens de kötüdür" demedi. Benim şahsi düşünceme göre de manuel olduğu için, herkes kullanmayı beceremediği için "sinematik değil" demek yanlış, bir de reznovrun'un dediği gibi evet haksızlık oluyor, ama kit lenslere bile haksızlık oluyor hatta aslında. Benim elimdeki crop Sony kit lensin tek başına satış fiyatıyla Sigma 30mm Art full frame lensin satış fiyatı aynı. Kit lens de bana göre dandik lens değil; adı üstünde, "set halinde alırsan uyguna verilen genel kullanıma yönelik lens" demek. Evet çoğu marka üretim maliyeti en düşük lensleri, en alt segment başlangıç seviyesi lenslerini kit olarak hazırlıyor, bu yüzden genel bir önyargı ve "kit = amatör" algısı oturmuş durumda. Ancak öte yandan 1.000 liraya da kit lens var 6.000 liraya da; bu da bir gerçek.

Son olarak sade_vatandas'ın değindiği noktalar da önemli; hepsine katılıyorum. Elbette geniş açılı lenslerin bir üretim amacı var, her mm'nin ve lens tipinin bir üretim amacı var; kesinlikle amaca yönelik kullanım genel prensiptir. Öte yandan bendeki 16mm'nin senin bahsettiğin "distortion" sorunlarını çok başarılı hallettiğini söylemeliyim, geçtiğimiz günlerde KEzzAP'a bazı ham görüntüler göndermiştim, belki onun da benim elimdeki mevcut lensin yakın plan performansı hakkında yorumları olur. YouTube'da çok yanıltıcı içerikler olabiliyor, çok takipçili çok izlenen bir videographer çıkıyor, "falanca markanın filanca lensiyle tüm işlerimi görüyorum, bütün reklamlarımı ve kısa filmlerimi sadece bununla çekiyorum" diye bir video atıyor, millet de "aaa ne kolaymış, süper" diyip hemen ikna olup o lense saldırıyor.

Şöyle yapalım, ben bazı çalışılmış, dramatik, karakterli, kompozisyonlu ve LOG çekilmiş ham görüntüler göndereceğim zaten KEzzAP'a önümüzdeki günlerde. Sağ olsun inanılmaz yardımcı oluyor bana. Önümüzdeki dönemde çekmeyi düşündüğüm kısa film vs. tarzı işlerde kullanmayı/çekmeyi düşündüğüm planlarda çekmeye de özen göstereyim, böylece KEzzAP'ın da yorumlarıyla beraber ne tür bir sete yöneleceğime karar vermiş olurum; aynı zamanda "tek bir prime lensle ne kadar çok iş halledilebilir ya da halledilemez" konusuna da bir açıklık getirmiş oluruz forum olarak. Bu başlık da benim meselem için değil, Sony APS-C evreninde yer alıp ne tür lenslere yönelmesi gerektiğine karar veremeyenler için ileriye dönük açılmış referans, arşiv tadında ilerler.

 
Gönderildi : 12/11/2020 11:26 am
(@cem123)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Bir de şunu belirtmemde fayda var, benim satış/pazarlamacı ya da tedarikçi diye bahsettiğim adamlar son kullanıcıya, yani tüketiciye değil, benim gibi esnafa, kısacası para kazanmak için ekipman alana mal satan insanlar. Dolayısıyla bir mağaza mantığıyla seni “en iyi, en pahalı” ürüne yönlendirmiyor. Seni analiz ediyor, “bu herif ne çekmek istiyor, neyi ne kadar çekebilir, neyi satsam bana geri iade etmez” mantığında düşünüyor. Çünkü falanca mağaza gibi değil, düzenli cari çalıştığım yerler olduğundan(her hafta sarf malzemelerimi aldığım yerler), sattığı maldan memnun kalmazsam anında geri veririm, almak zorunda. İki-üç ay sonra da verebilirim geri, “hiç kullanmadım, kullanamadım, işimi görmedi” derim, almak zorunda. Normal İnternet / Mağaza fiyatından da ucuza (sembolik tabii ki) satmak zorunda olduğundan (garantili, faturalı, orijinal tabii ki) iade kabus onun için. Bu adamlar sattığı malın tavsiye edilmesini istiyorlar mesela, “uyguna aldım işimi gördü, hemen de amorti etti kendini, git sen de aynısını bizim adamdan al” dedirtmek istiyorlar; o da önemli mesela. Ben “full frame’den çıkacağım, crop sensöre geçeceğim” dediğimde bana “aman abi çıkılır mı, küçük sensöre geçilir mi, sana orta format satalım” demediler. Çünkü biliyor ki crop sensör alırsam da işimi görecek, hatta daha hızlı amorti edecek set kendini, para arttırıp başka şeyler almaya geri geleceğim; ki öyle de oldu, kısa sürede gittim stüdyo ışıklarını yeniledim, ürün çekim çadırı aldım, dekor aldım vs. Yani alaylı tipler, okumuş etmiş adamlar değiller ama dümenci, çakal da değiller; öyle merdiven altı yerler değil zaten, kurumsallar tabii ki. Adamlar senden daha çok araştırıyorlar başları ağrımasın diye. Bu arada bunların dışında tabii ki çok güvenilir, çok temiz ikinci el satan veya bavul ticaretiyle gerçek anlamda sıfır/orijinal uygun fiyata ekipman getiren küçük firmalar, esnaflar da tanıyorum ama yani kimseye tavsiye edip sorumluluk almam o ayrı. 🙂 Bu açıklamayı da şunun için yaptım, içinizden "ne biçim konuşuyor bu pazarlamacı" diyenleriniz vardır, aklınıza BMW'de SUV satan satışçı profili gelmesin diye söylüyorum. 🙂

 
Gönderildi : 12/11/2020 12:09 pm
(@sade_vatandas)
Gönderi: 36
 

Yukarıdaki ifademle çelişkili gibi gözükebilir ama esasen 35mm ART şaşırtıcı derecede her işin lensi. Crop faktörlü çektiğinizde açı porte lenslerine yaklaşıyor. APS-C'de Speedbooster kullandığınızda full frame oluyor. Üstüne AF'nin 30cm'e kadar çalıştığını bir de f 1:4 diyafram açıklığını düşündüğünüzde tam bir makro lens haline geliyor. Renk doğruluğu ve ART denmesine sebep olan kontrast dengesinden bahsetmiyorum bile. Neyse adım SUV pazarlamacısına çıkmadan burada keseyim.

Son olarak adaptör kaygısına katıldığımı söylemeliyim. Fuji'yi Commlite adaptörle kullanıyorum. Ne yazık ki Zoom lenslerde sorun çıkartıyor. Mesela kıymetlim olan EF 70-200mm'de bırakın AF sorununu, makineyi kilitliyor! Çok ama çok can sıkıcı.

BMPCC 4K için ise Viltrox Speedbooster var. Her ikisi için de, aradaki 3 katlık fiyat farkına rağmen Metabones mi almalıydım diye düşünüyorum halen.

Adaptör alacaksanız ve şayet imkanınız varsa öncesinde mutlaka makine ve lenslerinizle gidip tek tek çalışıyor mu diye kontrol etmek lazım. Yoksa adaptör işi üzücü cidden.

"Ben istiyorum ki; film, siz sinema salonunu terk ettikten sonra başlasın." Jacues Tati

 
Gönderildi : 12/11/2020 3:48 pm
(@cem123)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Yukarıdaki ifademle çelişkili gibi gözükebilir ama esasen 35mm ART şaşırtıcı derecede her işin lensi aslında. Crop faktörlü çektiğinizde açı porte lenslerine yaklaşıyor. APS-C'de Speedbooster kullandığınızda full frame oluyor. Üstüne AF'nin 30cm'e kadar çalıştığını bir de f 1:4 diyafram açıklığını düşündüğünüzde özel bir makro lens haline geliyor. Renk doğruluğu ve ART denmesine sebep olan kontrast dengesinden bahsetmiyorum bile. Neyse adım SUV pazarlamacısına çıkmadan burada keseyim

Son olarak adaptör kaygısına katıldığımı söylemeliyim. Fuji'yi Commlite adaptörle kullanıyorum. Ne yazık ki Zoom lenslerde sorun çıkartıyor. Mesela kıymetlim olan EF 70-200mm'de bırakın AF sorununu, makineyi kilitliyor! Çok ama çok can sıkıcı.

BMPCC 4K için ise Viltrox Speedbooster var. Her ikisi için de, aradaki 3 katlık fiyat farkına rağmen Metabones mi almalıydım diye düşünüyorum halen.

Adaptör alacaksanız ve şayet imkanınız varsa öncesinde mutlaka makine ve lenslerinizle gidip tek tek çalışıyor mu diye kontrol etmek lazım. Yoksa adaptör işi üzücü cidden.

Hocam SUV pazarlamacısı da lazım, esnaf da. 🙂

O yüzden adaptörlü işlere hiç girmek istemiyorum.

Bir de olabildiğince küçük ve hafif bir çantayla dolaşmak istiyorum, hem kendim için hem de çekime gönderdiğim arkadaşlarım için. Bu hobi amaçlı çekilecek bir kısa film ya da gerilla tarzı yapılacak herhangi bir iş için de geçerli. Gün boyu süren uzun koşturmacalarda gerçekten gramaj hesapları fark ediyor, Herkül bile olsanız. Mark II kullanırken o halk arasında "beyaz lens" diye bilinen meşhur 200mm vardı bizde de, sağa sola koşturmalı gün boyu süren kurumsal etkinlik, toplantı çekimleri olurdu, canım çıkardı.

 
Gönderildi : 12/11/2020 5:34 pm
(@hcemince)
Gönderi: 0
 

Yaklaşık 2 sene Sony A6300 ve Sigma 30mm f1.4 kullandım. Gerçekten çok güzel bir ikili. 30mm'nin bana göre görüntüye kattığı çerçeve, 16mm ye göre çok daha sinematik. 

Bir zamanlar kendi arkadaşlarımıza düğün hikayeleri çekmiştim. 6300+30mm 'e Örnek olarak ;

Sadece araç içinde 16-50 kit lens kullandım.

    

Diğeri;

Ayrıca 2 adet kısa film çekmiştim bu ikili ile.

 
Gönderildi : 01/12/2020 1:08 pm
(@cem123)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Cevap için teşekkürler, biz de bu tarz işler yapıyoruz genellikle. Sinematik olma durumu, sinematik kavramı biraz yoruma açık ama ne demek istediğini anladım. Bize okulda, "en sinematik mm 50'dir" dendi, hem de görüşlerine çok önem verdiğimiz saygıdeğer görüntü yönetmenleri tarafından. Öte yandan bugün "insan gözüne en yakın, en doğal" dediğimiz 50 mm çoğu müşteriye göre "sıkıcı" ve "sıradan" olmaya başladı(düğün işinde de moda işinde de tanıtım işlerinde de). O yüzden geniş açılara abandı millet son birkaç senedir. 

 
Gönderildi : 01/12/2020 5:22 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Yönetmenlerin favori  odak uzunluklari:

https://www.premiumbeat.com/blog/favorite-focal-lengths-of-famous-film-directors/

 

Bir de 4 yil önce hazirladigim su derse bakmanizi tavsiye ederim. 

 
Gönderildi : 03/12/2020 3:37 pm
(@cem123)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

@kezzap

Videonu izledim, çok duru ve yalın bir anlatım olmuş. Paylaştığın linki daha önce görmüştüm; güzel bir sayfa o da.

 
Gönderildi : 04/12/2020 7:44 am
(@cem123)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

@hasbatur

Şöyle ki, insanların sinematografik kullanımlarıyla ticari kullanımları arasında bazı ciddi farklar olabiliyor. Ben çok spesifik bir çekim değilse, ticari bir işse, yıllardır zoom lensle gidiyorum işe çok yönlülük açısından. Çantamda hep 1-2 prime lensim oldu, olur; ama çoğu zaman çıkarmam bile. Öte yandan sinemada sadece odak uzaklığını değil, alan derinliğini de etkilediği için, "prime lens takarım, konuya yaklaşırım uzaklaşırım tek lensle çekerim" mantığı yanlış. Bu arada bu yanlış mantık benim de mantığım. Bayılıyorum tek bir geniş açılı prime lensle bir video klibin tamamını çekmeye. Senin dediğin gibi netlemede sorun yaşamıyorum, herhangi bir detayı kaçırmıyorum, bir de çekim ortasında (özellikle kontrolü bende olmayan, akıp giden ve telafisi olmayan canlı bir etkinlikse, düğün gibi), lens değiştirmek işime gelmiyor. Hem üşengeçlikten, hem anı kaçırmama paniğinden hem de canlı etkinlik çekenlerde lens değişimi sırasında lens düşürme, sensöre toz kaçırma vs. gibi durumlar çok olur, her ne kadar ben bu hatalardan birini yapmamış olsam da, bazen çok tecrübeli insanların bile bu basit hataları yapıp ciddi sorunlara sebep olduğuna tanık oldum.

 
Gönderildi : 04/12/2020 8:02 am
Paylaş: