Forumda Orman sormuştum buldum, kan makyaj vs sormuştum hallettim, color granding konusunda destek istemiştim onu daha halledemedim para işini halledip kezzap'ın kapısını çalıcaz artık. Trailer için kendim yaptım color'ı. Bir trailer olarak doğrumudur? Görsel dokusu vs ile alakalı eleştirilerinizi beklerim.
@ben_ied
Müzik güçlü, güzel ama görüntüler o kadar güçlü değil. O yüzden işteki amatörlük belli oluyor fakat aynı zamanda benim ilgimi çekti. TRT dizilerini andırsa da ne olacak diye merak ettim. Bir de eğer finalde mesele bir döngüye bağlanacaksa, Loop ismi baştan spoiler verdiği için kötü isim seçimi diyebilirim.
Müzik güçlü, güzel ama görüntüler o kadar güçlü değil. O yüzden işteki amatörlük belli oluyor fakat aynı zamanda benim ilgimi çekti. TRT dizilerini andırsa da ne olacak diye merak ettim. Bir de eğer finalde mesele bir döngüye bağlanacaksa, Loop ismi baştan spoiler verdiği için kötü isim seçimi diyebilirim.
İsim hakkında evet haklısınız bu eleştiriyi çok aldım. Trt dizileri andırma kısmını tam anımsayamadım. Merak uyandırmasından memnun oldum, zira amacım oydu. Güçlü müzik güçsüz görüntü kısmını sanırım anladım. SANIRIM. Teşekkür ederim eleştirin için.
@ben_ied
Kurguyu, müziği ve efektleri garip şekilde kotararak ilgi çekmeye ve merak uyandırmaya çalışmak sadece sizi yorar, başka da bir işe yaramaz. İnsanlar bu görüntü, ses ve efektlerin arkasındaki anlamı ve derinliği merak ederler her zaman. Bunlar yoksa, yaptığınız iş de sadece kurgusal yeteneğinizin "nasıl yapmışım ama" şeklinde ifadesinden başka bir işe yaramaz. Fragman da olsa yapılan işin bir anlamı, bir söylemi, bir içeriği olmalı ve fragman da bunun merkezinde dönmelidir. Görsel olarak fena değil, ama sadece o kadar. Bir de ismi dikkatimi çekti. Daha doğrusu nefretimi körükledi. Neden bu kısa filmciler filmlerine hep yabancı isim verirler? Devamlı İngilizce altyazılar yazarlardı, buna bile karşıydım, ama şimdi artık doğrudan İngilizce isimler verilmeye başlandı. Bu kadar mı yabancılaştık kendimize, kültürümüze ve dilimize? Sömürge ülkeleri hariç, Türklerden başka bir millet var mıdır acaba böyle bir abukluğu devamlı olarak yapıp duran? Eğer yabancılar da anlasın diye yapıyorsanız, o zaman Youtube kanalındaki seçeneğe altyazı yüklersiniz olur biter. Nedir bu her yerde İngilizce altyazılar, İngilizce isim vermeler? Eğer filme başlamadan önce o filme vereceğiniz İngilizce ismi düşünüyorsanız, o filmden bir halt olmaz. Ayıptır! Lütfen silkinin ve kendinize gelin biraz? Ne kadar meraklıyız sömürge ülkesi olmaya.
Kurguyu, müziği ve efektleri garip şekilde kotararak ilgi çekmeye ve merak uyandırmaya çalışmak sadece sizi yorar, başka da bir işe yaramaz. İnsanlar bu görüntü, ses ve efektlerin arkasındaki anlamı ve derinliği merak ederler her zaman. Bunlar yoksa, yaptığınız iş de sadece kurgusal yeteneğinizin "nasıl yapmışım ama" şeklinde ifadesinden başka bir işe yaramaz. Fragman da olsa yapılan işin bir anlamı, bir söylemi, bir içeriği olmalı ve fragman da bunun merkezinde dönmelidir. Görsel olarak fena değil, ama sadece o kadar. Bir de ismi dikkatimi çekti. Daha doğrusu nefretimi körükledi. Neden bu kısa filmciler filmlerine hep yabancı isim verirler? Devamlı İngilizce altyazılar yazarlardı, buna bile karşıydım, ama şimdi artık doğrudan İngilizce isimler verilmeye başlandı. Bu kadar mı yabancılaştık kendimize, kültürümüze ve dilimize? Sömürge ülkeleri hariç, Türklerden başka bir millet var mıdır acaba böyle bir abukluğu devamlı olarak yapıp duran? Eğer yabancılar da anlasın diye yapıyorsanız, o zaman Youtube kanalındaki seçeneğe altyazı yüklersiniz olur biter. Nedir bu her yerde İngilizce altyazılar, İngilizce isim vermeler? Eğer filme başlamadan önce o filme vereceğiniz İngilizce ismi düşünüyorsanız, o filmden bir halt olmaz. Ayıptır! Lütfen silkinin ve kendinize gelin biraz? Ne kadar meraklıyız sömürge ülkesi olmaya.
Dostum sakin. Ben sadece bir kısa film çektim, hazırladığım trailer'ı paylaştım ki yanlışlarımız ve doğrularımız konuşulsun, göremediğimiz görülsün, kendimize bir şey katıp bir sonraki adımda onu ekleyelim ya da çıkartalım... bunun için benden nefret etmene gerek yok. nefret edilmeyi hakedecek birşey mi yaptım onu düşünüyorum. Yani anladığım kadarıyla beğenmedin. Saygı duyuyorum. En azından nereleri ya da hepsini neden beğenmediğini açıklarsın bende bu farklı bakış açısıyla kendime birşey katar ve belki de kaçırdığım şeyleri farkederim. Fragmanın içeriği olmalı kısmına ise evet son dönemde çektiği filmlerle çokca adını duyduğumuz bir yönetmenden de tavsiye olarak aldım. Bana filmden bişi anlatmadın. Güzel lakin doğru bir trailer değil dedi. Bir sonra ki trailerım böyle olmıcak. Bilmem derdimi ve burada bunu paylaşma sebebimi anlatabildim mi?
Peki sen neden bu kadar nefret ettiğini açıklarmısın cidden merak ettim? İsim mi? Trailer'ın film ile alakalı birşey vermemesi mi? Başka bir şey mi?
@ben_ied
Arkadaşım belli ki yorumumu yanlış anlamışsın. Ben senden değil filme koyduğun İngilizce isimden nefret ettim ve gerekli eleştiriyi de yaptım. Bunu senin üzerinden yapmış oldum belki ama dikkat edersen hedefim bizzat sen değilsin, bu tür "İngilizce altyazı yazma ve isim verme" saplantısıdır. Türkiye'de yapılan istisnasız her kısa filmde mutlaka bir İngilizce altyazı bulunuyor, Türkçe ismin altına bir de İngilizce ad yazılıyor ya da tamamen İngilizce ad konuyor ve bu sanki "kısa film yapmanın zorunlu uygulaması" gibi bir hale gelmiş durumda. Nefretim sadece bu noktaya yöneliktir. Keşke siz de savunmanızı bu noktadan yapmış olsaydınız, o zaman tepkiniz daha anlaşılır olurdu. Beğenmediğim tarafları, açıklamaları ve önerilerimi yazmıştım zaten, bunu da mı okumadınız? Yorumumu tekrar okuyun bence.
Arkadaşım belli ki yorumumu yanlış anlamışsın. Ben senden değil filme koyduğun İngilizce isimden nefret ettim ve gerekli eleştiriyi de yaptım. Bunu senin üzerinden yapmış oldum belki ama dikkat edersen hedefim bizzat sen değilsin, bu tür "İngilizce altyazı yazma ve isim verme" saplantısıdır. Türkiye'de yapılan istisnasız her kısa filmde mutlaka bir İngilizce altyazı bulunuyor, Türkçe ismin altına bir de İngilizce ad yazılıyor ya da tamamen İngilizce ad konuyor ve bu sanki "kısa film yapmanın zorunlu uygulaması" gibi bir hale gelmiş durumda. Nefretim sadece bu noktaya yöneliktir. Keşke siz de savunmanızı bu noktadan yapmış olsaydınız, o zaman tepkiniz daha anlaşılır olurdu. Beğenmediğim tarafları, açıklamaları ve önerilerimi yazmıştım zaten, bunu da mı okumadınız? Yorumumu tekrar okuyun bence.
"İsim nefretimi körükledi" tabirinden dolayı yazmıştım bu cevabı. Filmin ismi hangi nefreti körükledi? Lütfen nefret edilesi bir iş yaptıysam söyleyin bir daha yapmayayım. Yapıcı eleştirileriniz ve nefret söylemleriniz için öncelikle teşekkür ederim. İsim ingilizce olması konusuna gelince, ne olur ingilizce olsun gibi bir derdim yoktu, Sarmal, Döngü vs isimleri konuştuk sonra LOOP isminin sonsuzluk işaretiyle estetik olacağına karar verip koyduk. Bunun tamamen kişisel tercih olduğunu düşünüyorum. Tabi ki loop(döngü) olması yanlış oldu spoiler açısından bunu anladım lakin ingilizce olmasında hala bir yanlış görmüyorum. Bu konuda fazla kuruntu yaptığımızı düşünüyorum. İngilizce günümüzde ingiliz dili ya da amerika dilinden çok evrensel bir dil olmuştur. Mesela Tıp dili Latincedir Bunu sorgulamayız. Uçakta türk pilotun türk kuleyle ingilizce konuşmasını sorgulamadığımız gibi... yinede teşekkür ederim yapıcı eleştirileriniz, kibar yorumlarınız ve yaptığım hatayı farkettirdiğiniz için 🙂
@ben_ied
Ama bizler Türk'üz ve Türkçe konuşuruz. Filmin adını İngilizce koyunca daha profesyonel ya da daha bilmem ne olmuyoruz, sadece dejenere oluyoruz. Deneysel bir film yapıyorsunuz ve filmin adını kafadan İngilizce yapıyorsunuz, bunun nasıl mantıklı bir açıklaması olabilir ki? "Döngü" gayet güzel bir isimdi, kaldı ki filmin konusunu bilmiyoruz ki adıyla uğraşıyoruz. İngilizcenin evrensel bir dil olma iddiası, yaptığımız her filme İngilizce ad koymamızı gerektirmez. Siz Türkiye'de yaşıyorsunuz ve bu filmi de Türk insanı izleyecek. Uçakların kuleleriyle ve Tıp sözlüğüyle alakası yok bu işin. Sinema sanatı her ülke için ulusal bir kimlik taşır ve evrensele de bu ulusal kimlikten çıkılır. Ulus olamayan, evrensel de olamaz. Evren bile seni kale almaz. Önce sen olacaksın, sonra evrensel. Aşağılık kompleksleriyle ve kendimizi dünyaya beğendirme yalakalıklarıyla kendi öz kimliğimizden koparsak, ortaya sanat falan da çıkartamayız. Yine de söylediklerimi tam anladığınızı sanmıyorum, devamlı olarak farklı boyutlara çıkarak oralardan savunma yapıyorsunuz çünkü. Umarım daha güzel işlere imza atarsınız da bizler de sizinle övünç duyarız. Kolay gelsin.
NeşeSelimoğlu , fikirlerinize katılan ya da katılmayan olacaktır. Ancak “yalakalık”, “aşağılık kompleksi” gibi kelimelerin -kişiyi hedef almadığınızı anlamakla birlikte- yaralayıcı olduğunu düşünüyorum.
Konuyla ilgili olarak: Direkt İngilizce isme ben de sıcak bakmıyorum. Hatta bazen yerli mi yabancı mı anlayamadığım için es geçtiğim de oluyor.
Ama İngilizce alt yazı ve İngilizce alt başlık olmalı çünkü bu filmler genelde YouTube’de yayınlanıyor ve youtube de sadece Türkler tarafından kullanılmıyor.
Ayrıca kısa filmlerin tamamına yakını festivallere gönderiliyor ve bir kaçı hariç neredeyse tüm festivallerde İngilizce alt yazı ve alt başlık zorunlu.
Ama bizler Türk'üz ve Türkçe konuşuruz. Filmin adını İngilizce koyunca daha profesyonel ya da daha bilmem ne olmuyoruz, sadece dejenere oluyoruz. Deneysel bir film yapıyorsunuz ve filmin adını kafadan İngilizce yapıyorsunuz, bunun nasıl mantıklı bir açıklaması olabilir ki? "Döngü" gayet güzel bir isimdi, kaldı ki filmin konusunu bilmiyoruz ki adıyla uğraşıyoruz. İngilizcenin evrensel bir dil olma iddiası, yaptığımız her filme İngilizce ad koymamızı gerektirmez. Siz Türkiye'de yaşıyorsunuz ve bu filmi de Türk insanı izleyecek. Uçakların kuleleriyle ve Tıp sözlüğüyle alakası yok bu işin. Sinema sanatı her ülke için ulusal bir kimlik taşır ve evrensele de bu ulusal kimlikten çıkılır. Ulus olamayan, evrensel de olamaz. Evren bile seni kale almaz. Önce sen olacaksın, sonra evrensel. Aşağılık kompleksleriyle ve kendimizi dünyaya beğendirme yalakalıklarıyla kendi öz kimliğimizden koparsak, ortaya sanat falan da çıkartamayız. Yine de söylediklerimi tam anladığınızı sanmıyorum, devamlı olarak farklı boyutlara çıkarak oralardan savunma yapıyorsunuz çünkü. Umarım daha güzel işlere imza atarsınız da bizler de sizinle övünç duyarız. Kolay gelsin.
Bu videoyu yabancı forumlarda ve kendi instagram hesabımda paylaştım. İnstagramda türklerden gelen yorumlardan biri;
Keşke daha yavaş çekim kullansaydın diriliş gibi güzel olurdu.
Yabancı takipçilerimden birinin yorumu;
Darkblue rengini yakalamak için yapmışsın anlıyorum lakin yüzü kaybetmişsin ten rengini kaybetmemelisin bence ama yinede güzel görünüyor merak uyandırdı tebrikler.
Yabancı forumlarda; color, kurgu, müzik ve trailerın hikayesinin olmayışı eleştirilirken.
Türk forumunda(ki tek burada ki insanların düşüncelerini merak ettim);
Yukarıda gayet yapıcı aydınlatıcı bir eleştiri sonra bir hanımefendi/beyefendinin hakaretleri.
Hanımefendi bana neden türkçe isim koymam gerektiğini aşağılamadan hakaret etmeden açıklarsanız belki bir sonra ki işlerimde etkili olursunuz bende size teşekkür ederim. Ama şuan öyle bir antipatik yaklaştınız ki. Filmin sonunu başını herşeyini ingilizce yapma kararı aldım. Ve hiç bir türk forumuna ya da kişisine; bakın ben birşeyler yapmaya çalıştım bir bakıp yorumlarmısınız diye kesinlikle sormama kararı aldım. Karşı tarafın yanlışını düzeltmeye çalışırken hakaret ve nefret söylemleriyle başarılı olamazsınız. Bu size nacizane tavsiyem. Sizin tavsiyeniz içinde tekrar tekrar tekrar teşekkür ederim. Keşke daha aydınlatıcı birkaç eleştiri alabilseydim. Ama bize düşe düşe biraz kalay yemek düştü 🙂 sağlık olsun, ilk oldu son olsun. Bir daha da bir türke sormam zaten.
@ben_ied
Bu videoyu yabancı forumlarda ve kendi instagram hesabımda paylaştım. İnstagramda türklerden gelen yorumlardan biri;
Keşke daha yavaş çekim kullansaydın diriliş gibi güzel olurdu.
Yabancı takipçilerimden birinin yorumu;
Darkblue rengini yakalamak için yapmışsın anlıyorum lakin yüzü kaybetmişsin ten rengini kaybetmemelisin bence ama yinede güzel görünüyor merak uyandırdı tebrikler.
Yabancı forumlarda; color, kurgu, müzik ve trailerın hikayesinin olmayışı eleştirilirken.
Hocam hangi yabancı forumları takip ediyorsunuz acaba ? Aktif olanları paylaşabilir misiniz ?
Ben eleştiri yapmıyorum, çünkü dahil olma olasılığım var projeye. Takip ediyorum arkadaşların yorumlarını, teknik yorumlar dışındaki yorumları çok önemsemeyin derim ben. Herkesin başka takıntıları olabiliyor, her şeyi ciddiye alamazsınız. Renk konusunda söylenilen doğru. Fakat yine de iyi çekilmiş bir projeye benziyor. Biraz ışık zorlayacaktır istenilen havayı verebilmek için, ama uğraşmak gerekir. Neticede ben görüntüleri görünce en azından görsel anlamda umutlandım. Ham hallerini görmek lazım tabi tam fikir sahibi olabilmek için.
paciente, ben "yalakalık" ve "aşağılık kompleksi" kavramlarını bin suçlama olarak değil, bir saptama olarak yazdım. Bu denli İngilizce düşkünlüğünün "hatta ben sapkınlık diyeceğim izninizle" başka bir anlamı yok çünkü. Yuotube'da yayınlanacak gibi bir bahaneye gerek yok, çünkü orada ayrıca alt yazı yükleyebiliyorsunuz ve isteyen açıp alt yazılı izleyebiliyor. Filmin altına yazmaya gerek yok yani. Bırakın YouTube"yi, Türk televizyonlarında yayınlanan istisnasız her kısa filmde İngilizce alt yazı var. Hangi ülkenin kısa filmlerinde var böyle bir şey merak ediyorum. Festivallere gönderiliyor bahanesi de yersiz; çünkü festivale gönderilecek kopyanin altına alt yazıyı yazar gönderirsin, olur biter. Ama bizim kısa filmciler filmlerini yapar yapmaz hemen altına alt yazıyı döşüyorlar. Sanki kısa film yapmanın bir gereği bu. Yazmazsan kısa film olmuyor. Bırakın onu, jenerik de İngilizce-Türkçe karışık yapılıyor. İngilizce ibareler yazmazsak filmimiz eksik kalıyor çünkü. Tam bir sapkınlık hali.
Bu konu film başlığını amacından saptırıyor. Bu noktada kesilmesini ve bu konuyla ilgili bir şey yazılmamasını öneriyorum. Bu konuyu tartışmaya devam etmek isteyen varsa, lütfen, konuyla ilgili uygun bir başlığı, filmcilik üzerine tartışmalar ana başlığı altında açsın ve bu başlığa referans vererek devam ettirsin.