Sizleri okuyunca ne kadar çok şey bilmediğimi anlıyorum .Teşekkürler 🙂
Çember kapatma yöntemi; ordu, savaş anında merkez, sağ ve sol olmak üzere üç kısma ayrılırdı. Merkez kuvvetleri düşmana saldırır, bir süre sonra saldıran bu kuvvetler, kaçar gibi geri çekilirdi. Bunu yaparken de at üzerinde ok atmak suretiyle savaşa devam ederlerdi. Böylece geri çekilen askerlerin peşinden gelen düşman, ordunun sağ ve sol kısmı tarafından pusu kurulan yere çekilir, çember içine alınarak imha edilirdi.
Teknik yazıyorum ki işten anladığım belli olsun.
özlemişim seni çok canım benim, bitanem.
Çember kapatma yöntemi; ordu, savaş anında merkez, sağ ve sol olmak üzere üç kısma ayrılırdı. Merkez kuvvetleri düşmana saldırır, bir süre sonra saldıran bu kuvvetler, kaçar gibi geri çekilirdi. Bunu yaparken de at üzerinde ok atmak suretiyle savaşa devam ederlerdi. Böylece geri çekilen askerlerin peşinden gelen düşman, ordunun sağ ve sol kısmı tarafından pusu kurulan yere çekilir, çember içine alınarak imha edilirdi.
Teknik yazıyorum ki işten anladığım belli olsun.
Tamam bu kıskaç (pincer) manerası da yazarlıkta yani senaryoda vb nasıl yapılıyor? Nolan bunu nasıl yapıyor onu kuramadaım..
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Çember kapatma yöntemi; ordu, savaş anında merkez, sağ ve sol olmak üzere üç kısma ayrılırdı. Merkez kuvvetleri düşmana saldırır, bir süre sonra saldıran bu kuvvetler, kaçar gibi geri çekilirdi. Bunu yaparken de at üzerinde ok atmak suretiyle savaşa devam ederlerdi. Böylece geri çekilen askerlerin peşinden gelen düşman, ordunun sağ ve sol kısmı tarafından pusu kurulan yere çekilir, çember içine alınarak imha edilirdi.
Teknik yazıyorum ki işten anladığım belli olsun.
özlemişim seni çok canım benim, bitanem.
Seni tanımıyorum. Cidden. Başka bir başlıkta sürtüşmüş olabiliriz ama öyle bir liste tutmuyorum. Nicklere dikkat etmiyorum ki bu, benim bu forumda üçüncü nickim. Sadece yazdıkların ukalaca geldi, ironik bir şey yazdım. Lakayt tavrından kurtaracaksa beni, silebilirim, sorun değil. Ama devam etmesin.
Tamam bu kıskaç (pincer) manerası da yazarlıkta yani senaryoda vb nasıl yapılıyor? Nolan bunu nasıl yapıyor onu kuramadaım..
Kuyudan taşı ben çıkarmayacağım. Kıskaç manevrası demişken iki mesaj üst üste gelmesi de manidar olmuş. Kimseyle sorunum yok, paylaşamayacağımız şeyler tartışmıyoruz. Okuyana faydası dokunacak şeyler yazalım, akıl bulandırmanın getirisi yok.
Bir sorun falan yok. Biraz fazla alıngan oldu herkes sanırım. Ben bizzat faydalanmak için sordum. Kıskaç manevrası film açısından ne anlama geliyor? Yani izleyiciyi içine çekip darbe mi vuruyor vb?
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Nolan demokratik adamdır öyle darbeyle falan işi olmaz. Cidden soruyorsan ciddi bir durum var Fulgura 🙂
Çember kapatma yöntemi; ordu, savaş anında merkez, sağ ve sol olmak üzere üç kısma ayrılırdı. Merkez kuvvetleri düşmana saldırır, bir süre sonra saldıran bu kuvvetler, kaçar gibi geri çekilirdi. Bunu yaparken de at üzerinde ok atmak suretiyle savaşa devam ederlerdi. Böylece geri çekilen askerlerin peşinden gelen düşman, ordunun sağ ve sol kısmı tarafından pusu kurulan yere çekilir, çember içine alınarak imha edilirdi.
Teknik yazıyorum ki işten anladığım belli olsun.
özlemişim seni çok canım benim, bitanem.
Seni tanımıyorum. Cidden. Başka bir başlıkta sürtüşmüş olabiliriz ama öyle bir liste tutmuyorum. Nicklere dikkat etmiyorum ki bu, benim bu forumda üçüncü nickim. Sadece yazdıkların ukalaca geldi, ironik bir şey yazdım. Lakayt tavrından kurtaracaksa beni, silebilirim, sorun değil. Ama devam etmesin.
Tamam bu kıskaç (pincer) manerası da yazarlıkta yani senaryoda vb nasıl yapılıyor? Nolan bunu nasıl yapıyor onu kuramadaım..
Kuyudan taşı ben çıkarmayacağım. Kıskaç manevrası demişken iki mesaj üst üste gelmesi de manidar olmuş. Kimseyle sorunum yok, paylaşamayacağımız şeyler tartışmıyoruz. Okuyana faydası dokunacak şeyler yazalım, akıl bulandırmanın getirisi yok.
Ne JeanG'yi ne de Fulgura'yı tanıyorum. JeanG'nin cevabının neyi ukalaca anlayamadım. Bilgili olduğu bir konuda yardımcı olmaya çalışmış. Teknik yazmasında da bir sorun yok. Aksine,yazdığı cevaptan sonra,çember kapatma yöntemini araştırmaya başladım. Yani,yeni bilgiler edinmeme vesile oldu. Fulgura da gayet düzgün bir soru sormuş. Bana asıl ukalaca gelen sizin cevaplarınız. Muhabbete hiçbir katkısı yok,hatta muhabbeti olumsuz etkiliyor. JeanG'nin yazdığını ukalaca,kendi yazdığınızı ironik bulmanız da enteresan.
Açılan Çemberi Kapatmak
Başlattığımız bir çatışmayı, serimi, hazırlığı, yan konuyu, yan gelişmeyi tamamlayıp sonuçlandırmaktır. Bir sırdan söz edilmişse onu açıklamak, bir ayrıntı üzerinde durmuşsak bunu bir yere bağlamak gibi şeylerdir. Ayrıca bir gelişimi başlatıp noktalamak, göstermek, durumun değiştiğini ya da bir duyguyu belirtmek, bir şeyi vurgulamak için de çember açılıp kapatılabilir. (Örneğin Ayı oyununda Tobi‟ye önce çok yulaf verilmesini isteyen (çember açılır) kadının, sonunda hiç yulaf verilmemesini (çember kapanır)
söylemesi çemberdir ve kadının kocasının anısına olan bağlılığının bitimini
simgeler.
TURGUT ÖZAKMAN - OYUN VE SENARYO YAZMA TEKNİĞİ
Çemberi açık kalmış bir film söylesene o zaman. Kavramsal ve yöntemsel konulara ilginiz varsa yüzlerce yıl öncesinin antik yunan hikayelerine bir bakın. Şu an da devam eden yazılı hale getirilmeye çalışılan yöntemlerin kaynağı oralar ve anlatacağın hikayenin evrildiği şekilde başka yöne dönemiyorsun ki zaten. Bunun tekniğini anlasan neye yarar, sonuçta sanatçı ile işçinin ayrıldığı noktada duran bir adam üzerinden tartışılıyor konu. Nolan'dan bahsediliyor, kurguyu terse yatıran, memleketinin en bilinen yüzlerinden birini filmin karelerinin içine saklayabilen, kahraman filmlerinde farkını ortaya koyup selefinin beceriksizliğini gösteren bir yönetmenden, sanatçıdan. Kardeşiyle beraber Nolan'ın yaptığını basit tekniklere indirgemeye çalışmak ukalaca geldi diyorum. Bunun üstüne niye bu kadar gelindi ki. Sanat o kadar flu zeminler üzerine kuruluyken bu kadar net konuşup duygudan öte, teknikten dem vurmak, ne bileyim, dediğiniz gibi belki de ben yanlış biliyorum. Bu konu hakkında da yalan yanlış yazmayayım o zaman.
Bakın,öncelikle şunu belirteyim. Sizinle kişisel olarak bir sorunum yok,olamaz da zaten. Sizi tanımıyorum. Cevabı yazmamdaki amaç üslubunuzu yanlış bulmam. Bunun nedenlerini de açıklayayım. Forumu birçok yönden faydalı buluyorum. Özellikle düşünsel anlamda. Buradaki yazılardan,yorumlardan,cevaplardan bazılarını üstünde düşünmeye değer buluyorum. Bu düşünme süreci başlı başına bir tecrübe. Nasıl ki okuduğumuz bir kitap,izlediğimiz bir film veya yaşamımızdaki anlar,sonrasında fikirlerimiz ve eylemlerimiz üzerinde etkili oluyorsa,bu tecrübe de,sonraki eylemler ve tecrübeler üzerinde etkili ve faydalı olabiliyor. Yani forumdan faydalanmak gerektiğini düşünüyorum. Ama siz böyle bir üslup kullanınca,faydalanmak mümkün olmuyor. Şu an da olduğu gibi,konu başka yerlere kayıyor. Bir yorumu yanlış veya faydasız bulabilirsiniz. Ben de bazı yorumları böyle buluyorum. Ama ukalaca konuşuyorsun demek de pek faydalı olmuyor. Siz ukalaca konuşmadan fikrinizi açıklayın. Başkaları da biz de açıklayalım,tartışalım. Daha faydalı olur bence. Ben de bir yaratımın tekniğe veya herhangi bir şeye indirgenmemesi taraftarıyım ama tekniğe de ilgi duyuyorum. Mesela son cevabınızda "Kavramsal ve yöntemsel konulara ilginiz varsa yüzlerce yıl öncesinin antik yunan hikayelerine bir bakın." demişsiniz. Faydalı olmuş. Çemberi açık kalmış filme,şu film diye örnek veremeyeceğim. İzlediğim tüm filmleri listelemem ve bu filmlerin üstüne düşünmem gerekiyor. Bu da çok uzun sürecek. Şöyle söyleyeyim,belirgin bir sonuca ulaşmamış filmler var. Burada belirgin bir sonuca ulaşmaması bir eksiklik değil bana göre. Yani o çemberin kapanması gerekmiyor. Bu tamamen senaristin ve yönetmenin tercihi. Sizin bir şeyi yanlış bildiğinizi de iddia etmiyorum.
Sanırım fulgura bağımsız'ın cevabında bulunan göndermeyi farketmedi. ciddi sordu.bağımsız pek çok sefer olduğu gibi yine benim mesajıma takılmış. bu forumdan çok şey öğrendim. herkes bildiği konuda insanlara yardımcı oluyor. sağ olsun theo'nun ruhu turgut özakman'dan alıntı yapmış. Ben turgut özakman'ın öğrencisinin öğrencisi oldum. bu alanda akademik eğitim aldım. bildiğim konu bu ve bu konuda yeri geldikçe insanlara bilgi vermeye çalışıyorum. görüldüğü üzere işe yarıyor.
forumda sürekli olarak (online film tartışmaları da dahil) alanımla ilgili konuştuğumda, akademik, teknik laflar ettiğimde bağımsız'ın tepkisi gibi tepkilerle karşılaştığımdan ötürü bir süre önce forumdan soğudum. Ara sıra bakıp bir şeyler yazıyorum şu anlık.
ve bağımsız ben o antik yunan hikayelerini yıllarca ders olarak aldım zaten.
forumdaki arkadaşlara konuyla ilgili olarak diyeceğim; kamera kullanıyor olabilirsiniz, kamera tekniğini iyi öğrenmiş olabilirsiniz ancak bir hikaye anlatmanız için sıkıldığınız, teknik ve gereksiz bulduğunuz bu konulara da eğilmeniz gerektiğidir.
selametle...