Forum

Sanat Felsefe ve Ac...
 

Sanat Felsefe ve Acı,

31 Gönderi
10 Üyeler
0 Reactions
4,813 Görüntüleme
(@sedatix)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Acının bilgiye dönüştürülmesi midir sanat ?
İyi birşeyler yapmak için İllaki Acı çekmek mi gerekir ?

‎'Kaderin sadece seçtiğin yolun üzerindedir..Ondan kaçmaya çalışsanda,Genede gider o Yolu seçersin !!!

 
Gönderildi : 28/07/2010 2:21 am
 HHK
(@hhk)
Gönderi: 0
 

Bu konuyu sonra iyi bir değerlendirmek isterim (tabi önce Hegel abimizden sonra Görkem'den bize de söyleyecek bir şey kalırsa); şimdilik Al Paçino'nun bir lafı vardı onu yazayım;

İyi bir oyuncunun aşk, şarap ve acıyı yaşaması lazım demiş ustad...

- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)

 
Gönderildi : 28/07/2010 2:29 am
(@sedatix)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Bu konuyu sonra iyi bir değerlendirmek isterim (tabi önce Hegel abimizden sonra Görkem'den bize de söyleyecek bir şey kalırsa); şimdilik Al Paçino'nun bir lafı vardı onu yazayım;

İyi bir oyuncunun aşk, şarap ve acıyı yaşaması lazım demiş ustad...
iyi bir sanatçının aşk, şarap ve acıyı yaşaması lazım demiş ustad.. diyebilrimiyiz gerçekten çok doğru söylemiş. bende diyorum bu şarabı neden bu kadar seviyorum diye 🙂 8)

‎'Kaderin sadece seçtiğin yolun üzerindedir..Ondan kaçmaya çalışsanda,Genede gider o Yolu seçersin !!!

 
Gönderildi : 28/07/2010 2:32 am
(@sedatix)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Bu arada 'GERÇEK ŞARAPTADIR ' demiş bi latin atasözü

‎'Kaderin sadece seçtiğin yolun üzerindedir..Ondan kaçmaya çalışsanda,Genede gider o Yolu seçersin !!!

 
Gönderildi : 28/07/2010 2:34 am
(@kingpin)
Gönderi: 0
 

Sanırım bu biraz bizim iyi algımızla alakalı... "Sağlıklıyken kimse sağlığının değerini anlamaz" gibi...

ne alaka şimdi diyeceksiniz...

Önce biz ne zaman mutlu oluruz'dan gireyim...

Biz gerçekten mutluyken güzel şeyler (genel mutlu edici şeyler) bize sadece güzel gibi gelir, beğeniriz, evet çok da beğeniriz, mutlu da oluruz bi nebze... Ama zaten mutluyuzdur, ihtiyacımız yoktur ekstra bi mutluluk kaynağına... Onu çok sahiplenmeyiz, beğeniriz ve geçeriz...

Biz gerçekten mutluyken kötü şeyler (genel acı verici şeyler) bize kötü gelir, üzülürüz, çok derinden yıpratmaz bizi, zira yıpranacam az sonra diye hazırlanmamış bi bünyeye küt diye çarpar ne olduğumuzu anlamayız... Mutluyken, mutsuzluk verecek bi şeye ihtiyacımız da yoktur zaten, onu sahiplenemeyiz bu sebeplerden, üzülürüz ama geçer...

Biz gerçekten mutsuzken güzel şeyler bize gerçekten güzel gelir, ama çoğu zaman bizim değilmiş o güzellik zannederiz, zira az önce hayata küsmüş ve bize iyi şeyler vermeyeceğine kesinlikle inanmış, onunla da yetinmemiş güzelliklere kapımızı kapatmışızdır... Mutsuzken evet mutluluk verecek bişeye ihtiyacımız vardır ancak onu kabul edecek duygularımızı çoktan rafa kaldırmışızdır, onu sahiplenemeyiz bu yüzden, üzülmeye devam ederiz...

Biz gerçekten mutsuzken kötü şeyler bize gerçek bir dost gibi gelir! Tam ruh halim neyse aynısı, benim gibi düşünen ve hatta bi çok dost dediğim insan yapmasa da benimle dertleşen, gazımı alan, hatta benimle birlikte ağlayan şeylerdir... En çok sevilen şiirler ayrılıklar hasretler üzerine yazılmış şiirler ve onları en sevenler de bunları yaşayanlarsa işte bundandır... Hüzünlü şarkılar da öyle... En sevdiğimiz film en çok kendimizden birşey bulduğumuz filmmidir... evet... "ben ayrılık yaşamış üzülmüş biriyim ayrılık filmi çok koyar" mıdır bahsettiğim? hayır... "ben sinema yapmaya çalışan bu işe gönül vermiş bi insanım, keşke şunu yapan ben olabilseydim, ah o kamera bende olsaydı, ah o oyuncuyu ben oynatsaydım..." siz (naçizane biz) bile sanat adına kendi acımızı yaratıp acıyı benimsiyoruz...

Örneklendireyim... İyi şeyler neşeli şarkılar kötü şeyler hüzünlü şarkılar olsun... Zengin bi insanın lüküs hayat şarkısını dinleyip sevinçten havalara uçtuğunu görmedim ama annesini kaybeden bi kız çocuğunun çok arabesk ama Kibariye'nin senin kadar kimse sevmiyor anne'sine hüngür hüngür ağladığına şahit oldum...

Özetle, kişiyi en çok acısını anlatan şeyler etkiliyor...

Peki insen nasıl yazar bunu? Nasıl yapılır bu sanat? Nasıl başkalarının yaşadığı acıları dinlerken izlerken ona da yaşatırsınız? Nasıl bir yönetmen bin sahneyi bir duyguyu yaşamamışsa (çok çok çok ileri sezileri olan istisnalar hariç) doğru yansıtamaz (oyuncu için de geçerli), nasıl bir şair ayrılığı yaşamamışsa ayrılan bi kişinin kendini bulacağı bir şiir yazamaz, ayrılığı en derininde hissetmeyen bestekar da besteleyemez onu, besteler de gerçek ayrılığı hissettiremez...

Bence:
insan denen varlığı en derinden kavrayacak sanat, çekilmiş bi acı üzerine yapılacak olan sanattır... Başka duygulardan da sanat çıkar elbet ortaya ama lüküs hayattır en fazlası...

why so serious?

 
Gönderildi : 28/07/2010 2:53 am
(@kingpin)
Gönderi: 0
 

haddimi aşıp birilerinden önce bişeyler mi söyledim ben 😉

why so serious?

 
Gönderildi : 28/07/2010 2:56 am
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Acının bilgiye dönüştürülmesi midir sanat ?
İyi birşeyler yapmak için İllaki Acı çekmek mi gerekir ?

Bu cümleler, altında odukları başlıklar kapsamında düşünülürse doğru ama kendi başlarına yanlışlar.

"Acının bilgiye döüştürülmesi" söylemi yanlış. "Hissedilen duygunun (acı şart değil) üretime (bilgi olması şart değil) dönüştürülmesi" doğru.

"İyi birşeyler yapmak için İllaki Acı çekmek mi gerekir?" Biraz şartlı ve kısıtlayıcı bir soru olduğundan güncellenmeli: "Sanatsal üretim yapmak/yapabilmek için (iyi olup olmayacağı henüz yapılmadan bilinemez) illa duygusal yoğunlaşma mı (acı şart değil) yaşanmalı?" Cevap: Evet.

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 28/07/2010 12:01 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

En klasik eserler o ülkenin en acı yıllarında üretilmiştir. Bugün üretilen en iyi eserler de o günkü acıları anlatan eserler oluyor. Tesadüf olamaz tabi. Rusya'da kapitalistleşme sonrası adam gibi eser neredeyse çıkmamıştır mesela.

 
Gönderildi : 28/07/2010 1:33 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Dude uyarınca editleyeyim dedim. Yanlış anlaşılabilir. Kominizm acılara vesile oldu, oradan sanat eserleri türedi demek istemedim. Kapitalizmin tüketime dayalı ve içi boşalmış beyinler üretmesi tabii ki eserlerin doyuruculuğunu azalttı. Yalnız Kominizm zamanları da çok zor zamanlardı ve bu da sanatçıları kamçıladı. Yani Sedatix'in kuramını destekliyorum.

 
Gönderildi : 28/07/2010 3:17 pm
(@sedatix)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Dude uyarınca editleyeyim dedim. Yanlış anlaşılabilir. Kominizm acılara vesile oldu, oradan sanat eserleri türedi demek istemedim. Kapitalizmin tüketime dayalı ve içi boşalmış beyinler üretmesi tabii ki eserlerin doyuruculuğunu azalttı. Yalnız Kominizm zamanları da çok zor zamanlardı ve bu da sanatçıları kamçıladı. Yani Sedatix'in kuramını destekliyorum.
sağol beetlejuice ..
'ACI ŞARTTIR ,İLK ŞART '
hatta büyük acılar şart ya sen çekeceksin yada başkalarının, toplumun acılarını benimseyeceksin..

Herşeyin ahiretinde acı ve keder vardır. Sanat görsel olarak haz versede,ahiretinde hamurunda acı keder vardır.

‎'Kaderin sadece seçtiğin yolun üzerindedir..Ondan kaçmaya çalışsanda,Genede gider o Yolu seçersin !!!

 
Gönderildi : 28/07/2010 4:49 pm
 HHK
(@hhk)
Gönderi: 0
 

Tasavvufda çile çekme vardır. Yunus'un çilesi gibi ya da 1 metre karelik karanlık bir yerde aylarca durmak gibi... Bu yollar olgunlaşma (kamillik), saflık, duruluk ve nefsin kontrolü içindir. Daha sonrasında insan yaşama daha bir başka bakar. Duymadığını duyabilir, görmediğini görebilir (tamamen anlayışla alakalıdır).

Sanatta acı da böyle olsa gerek. Acı sonrasından zihnin tazelendiğini hisseder; insan, hayata başka bir bakar...Bir nevi tasavvufda çile sonrasındaki gibi olgunluk yaşanabilir.

Varlığın birliği ilkesinde olduğu gibi; tasavvuf kamil insan için (Mevlana bunu açıkça dile getirmiştir) madem her şeyin özü bir, bu özler kalıplarını değiştirebilirler. (bir insan ağacın özüne geçebilir ölüm sonrası için değil, yaşamı sırasında bunu yapabilir).

Bunu, oyuncu acısı sonrasındaki erişebildiği olgunlukla karakterini duygusal yoğunlaşmayla ortaya koymada daha başarılı olabilir. Yani karakterin özüne ulaşmaya eski haline nazaran daha bir yakın olabilir.

- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)

 
Gönderildi : 28/07/2010 4:53 pm
(@trackless)
Gönderi: 0
 

# Öğrenmek, yaratıcılık ve keşif; hepsine acı ile ulaşılır.
Nietsczhe Ağladığında
Irvin D. Yalom. #

 
Gönderildi : 29/07/2010 5:28 am
(@yerli-film)
Gönderi: 0
 

Acının bilgiye dönüştürülmesi midir sanat ?
İyi birşeyler yapmak için İllaki Acı çekmek mi gerekir ?

Sanat, bence bazılarının göremediği şeyleri görüp, görünen hale getirebilmektir.

İyi bir şey yapmak için acı çekmeye gerek yok illaki, sanat icra etmek doğuştan gelen ve geliştirilebilen bir yetenektir. Yani başkasının acısını da alıp sanata dönüştürebilirsin , eğer yetenekliysen ve acıyı kendi çekmişsen bu daha da işi kolaylaştırır .

Asıl güç yokluğun içinde varlık gösterenlerdedir.

http://www.rmznuysal.blogspot.com" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 29/07/2010 9:08 pm
(@sedatix)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Sanat ; Doğanın göstermeye çabaladığı !! Bunu nasıl görürüz ,
Acı diye nitelendirilen Kara bir delik O deliğin içinden geçtikten sonra, başka bir dünya olsa gerek .

‎'Kaderin sadece seçtiğin yolun üzerindedir..Ondan kaçmaya çalışsanda,Genede gider o Yolu seçersin !!!

 
Gönderildi : 29/07/2010 9:45 pm
(@yerli-film)
Gönderi: 0
 

Kime sorsanız hayatımı yazsanız kitap olur ,filmini çekseniz Oskar rekortmeni olur der(Genel kanı). Ama o kitabı yazabilen ya da filmi çekebilen sanatçıdır sadece.

Asıl güç yokluğun içinde varlık gösterenlerdedir.

http://www.rmznuysal.blogspot.com" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 30/07/2010 1:03 pm
Sayfa 1 / 3
Paylaş: