Güzel güzel aktarmışsınız, onlara pek bir şey demiyeceğim, kendi mesajımda yanlış anlaşılabilecek kısımları düzelteyim.
Bedavaysa kötüdür, ucuza çürüktür benim inandığım bir fikir değil, insanların kafasındaki genel kanı. Onu belirtmek istedim.
copen'in yılmamak lazım fikrine istinaden, kesinlikle yılmış değilim. Daha geçtiğimiz ay ilk yayımladığım kitapçığı elden geçirip yeni yazılar ekleyip daha geniş halde tekrar yayımladım. Türkiye'ye dönmeme 2 ay olmasına rağmen bidıl'a mesajlar atıp "ben dönüyorum atölye ayarlayın bana da ders vereyim" demeye başladım (ne yazık ki sezonu kaçırmışım), üniversitelere film okullarına başvurdum vs.
Açıkcası ben bildiklerimi paylaşmaktan ve öğretmekten inanılmaz keyif alıyorum. Biraz da Ameriganların "yapamayanlar öğretir" klişesine dayanarak bilgili olduğum konularda iyi öğretmenlik yapabildiğime de inanıyorum ve bu alanda çalışmalarım da sürecek. Yaptığım sporda da antrenörlük yapıyorum ve çok yeni bir spor olduğundan Türkiye'de bu sporu yayma ve yeni başlayanlara benim aldığımdan çok daha düzgün bir eğitim verebilmek için o alanda da çabalarım sürecek.
Sadece diyorum ki siz bu olayı ilk kez deneyecekseniz bu vefasızlıklara hazırlıklı olun. Bir yerlerde demişsin, tekrar tekrar sorulan anlamsız sorulara tekrar tekrar cevap yazarak aslında bu eğilimi destekliyoruz diye. Benim bu 7000 mesajımın 2000'i falan sanırım sorulara cevaptır, onların da en az 3'te biri aynı sorulara cevaptır, geçtiğimiz neredeyse 2 sene boyunca artık foruma yazmayı bırakma sebebim de aynıdır, 1 yıldır yazmıyordum, girdim baktım hâlen aynı sorular..
Yahu oturdum yazdım, 180 derece kuralı ve aks. Yazının başlığı bu. Adam google'a girip yazıyor 180 derece kuralı diye ve benim yazıyı buluyor. Güzel güzel şekilli mekilli anlatmışız, arkadaşın bu sayfada geçirdiği süre: 10 saniyeden az. E sen ne arıyorsun arkadaşım? Ne bulmayı bekliyorsun bana söylesene..
Neyse, dellendim ben yine aniden hehe, anlatmak istediğim oydu. Ama işte arada öyle bir şey oluyor ki insan dönüp diyor, "ulan iyi ki uğraşmışım la o kadar, demek ki arada bir şeylere katkı koyuyoruz."
Ona da şu yazıda değinmiştim: http://www.eylemplani.com/2010/05/mutlu/ " onclick="window.open(this.href);return false;
Yazıyı tekrar okudum da ben bir şeyler yazayım la yine, okuya galiba insanlar arada :D.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
düd sağol, yılmamak lazım derken bu bir düşünce bulutu, vazgeçilmediğini yılınmadığını yazılanlardan çabalardan biliyorum. Yanlız yine konu başlığa dönersek, mesela sen mesela görkem mesela bir kaç arkadaş daha bir şeyler yapıyor ama erişebilirlik sınırlı, google da ya da diğer arama motorlarında bir şey aradığın zaman kaliteli bilgiye malesef türkçe ulaşamıyorsun, bu sebeple belki bir arada bir şeyler yapılabilir niyetindeyim. aslında yıllardır da kafamda olan bir şey ama hi bir zaman start verebilecek kadar yakınlaşmadım. Film Fabrikasında yazılanları okuyunca, insanları daha yakından tanıyınca baktım ki aslında bir sürü kişi "don kişot " evet cok faydalı şeyler yapılıyor, cok guzel paylaşımlar var belki bunları farklı başlıklarda ve forum dışında film fabrikası ana sayfada konumlandırabiliriz. Hatta yönetici, admin arkadaşlar bu konuda belli disiplinler içerisinde bir takım kurallar çizerlerse daha da iyi olur diye düşündüm. Belki iyi bir fikir bile değil, belki söylendiği kadar kolay değil, bunlarıda artısıyla eksisiyle konuşabiliriz diye düşündüm.
kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....
Yine yıldırıcı ve kendini övücü pozisyonuna düşeceğim sanırım ama umarım bunlar o açıdan çok benim bu konudan artık ne kadar çektiğimin özeti olur diye yazıyorum yine:
Google aramaları herkeste farklı sonuçlar verse de mesela benim bilgisayarımda sinemada aks, aksiyon ekseni, ara planlar, plan türleri, ürün yerleştirme nedir vs. tarzı hakkında eğitim yazıları yazdığım konuların tamamında google'da ilk sayfada çıkıyor blogum. Ama ben istatistiklerime baktığımda siteye gelenlerin %70'i sitede 10 saniyeden kısa süre kalıyor.
Bu gibi veriler cidden beni artık kişisel bir çıkarım olmadığı sürece yeni bir şeyler yapmaktan inanılmaz soğutuyor.
Seni ve yapmak istediğini anlıyorum ve destekliyorum, sadece o çabalara değecek mi, onu bilemiyorum ve zannetmiyorum, ama birileri ana sorumluluğu üstlenecekse ben elimden gelen yardımı yaparım.
Edit: Şimdi tam verilere baktım, %76 5 saniyeden az, %5 de 5 30 saniye arası kalıyormuş sitede. Düzenli yazdığım dönemlerde bu sayılar toplamda %60 civarındaydı, yine de aşırı yüksek.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
"Düd" aslında kendini övmelisin. İltifat olsun diye söylemiyorum ama ben eylem planı yazılarını çok takip ediyorum, hatta konularda sunumlar hazırlamayı düşünüyordum ( interaktif sunumlar) türkçe kaynak olarakda kullandığım neredeyse tek yer eylemplanı senin yazıların. Yanlız vurgulamak istediğim nokta şu; senin yazıların, şemalar çok guzel fakat okunabilirlilik açısından buradaki adam resimli roman gibi okumaya alışmış, bir anlamda hiç bir yerde olmadağı kadar tabağın çatalın kaşığın değeri var burada, bunları biraz albenili yap istersen yemek berbat olsun adam restaurantı övüyorda övüyor. Ama diğer taraftan gurme dediğin adam gidiyor bir köşe başında yerlerine talaş dökülmüş ama masaları 40 senelik bir restaurantta süper lezzetler buluyor. Şimdi burada ikisinide dengeli kullanmakta fayda var. Ne birinin diğerini ne de öbürünün bunu ezmesine yok etmesine bastırmasına izin vermeyeceksin.Örneği yorumlarsak; yurtdışındaki gibi kült bilgiyi şak diye yazınca, verince burdaki adamın kafası karışıyor niye? çünkü adamımızda sabır yok, okuma alışkanlığı neredeyse yok, hemen sıklıyor bunalıyor bizim adam. konu, yazı albenisini kaybediyor (Ben bunu bir şekilde işimde çok yaşıyorum ) , doğru yada eğri ama biraz daha aksiyonlu resimli biraz daha can canlı anlatmamız lazım. Belki doğru örnek olmayabilir, ama burada bir arkadşımız sinematek dergisinin online olduğundan sayısından bahsetmişti. Bende girdim baktim ve gördüm ki aslinda çok değerli bilgileri bence okunulması zor bir tasarım ile servis ediyordu. Hemen dedim ki arkadaşım bu dergi cok başarılı olabilir ama bu tasarım ( iletişim altyapısı ve konsept ile ) çokda iyi görmüyorum, grafik tasarımcınızı değiştirin ve bir örnek vermiştim, BAK dergisini.
Benim bakış açımla görsel bir sanat olan sinemayı berbat bir şekilde karşıyı suçlayarak sunamayız. O'na yakışan tasarım ve çabayla sunmalıyız.
kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....