Yok öyle bir kaynak dostum.
Sadece "kişinin, çeşitli duygusal patlamalar yaşaması üretme gücünü arttırır" diye bir hipotez var, belki doğrudur. Yani yanlızlık çekenin yanlızlık üzerine bir üretime imza atması anlaşılır birşeydir.

Bazıları ilhamı wc'de yakalar.. O zaman neyin kokusuna geliyor diyebiliriz ki 😀

Mobidik o neden biliyormusun ?
Derlerki sidiğin içindeki amonyak insan beyninde uyarıcı bir etki yapıyormuş....

Ya da insanın kendisi ile baş başa kalabildiği ender zamanlardan birisi olduğundandır belki .. 🙂
Amonyak işini yeni duydum... 🙂
Konuyu dağıtmayayım susayım en iyisi ben....

Birşeyler yazmaya hazırlanıyordum ki başlık ciddiyetini kaybetti ya da ben fazla ciddiye alıyorum. Gereksiz bir mesaj benimkisi ya da?

Birşeyler yazmaya hazırlanıyordum ki başlık ciddiyetini kaybetti ya da ben fazla ciddiye alıyorum. Gereksiz bir mesaj benimkisi ya da?
Yaz da ona göre karar verelim bence. Öyle alıngan ergenler gibi olmaz 🙂

İlham bazen zorlayınca da gelir. Bu sene bir film yapmam gerekli deyip kendini ikna edersen de gelir o meret. Şartlanmışlıkla da alakalı.

B..k gelir

Amonyakla olsaydı, çalıştığım yerde çokça kullandım ben bu kimyasalı, senarist patlaması yaşardı valla memleket 🙂 Yada doğrudur yarın kendime uygulayım birde öyle deneyim 🙂

Bende şöYle oluyor bu olay, olur olmadık bir zamanda patdadan bir fikir peydahlanıyor, sonra zaman zaman yokluyor ama herseferinde dahada artaraktan. Sonra beni bir akşam alıp, oturtuyor masaya alıyorum kurşun kalemimi, kalemtraşımı, silgimi, kahvemi birde bakıyorum neler birikmiş neler.

Ferhan Sensoy'un bir konusmasinda soyledigini hatirliyorum sunu ya da benzerini: "Ustad Haldun Taner bana derdi ki: "Ferhan, bir yazar hergun yazacak. Yazacak birsey bulamazsa bile yazacak. Ben hergun sabah kalkarim ve o gun 20 sayfa birsey yazmadan diger islerime donup bakmam."

Ben bundan sunu anliyorum: Nasil bir kasap hergun kepenklerini aciyorsa ve siftah yapmak icin "ilham" beklemiyorsa, yaratan kisi de "ilham" denen kolayci kavrama guvenmemelidir. Istikrarli olmak, yazmak, film cekmek gerekir.

"Kasaptan bir farkimiz yoktur!" diyerekten, yaraticilik icin once ter dokmenin gereksinimden dem vuruyorum yani. Etrafi izlemekten, kitap okumaktan, film izlemekten, otobuse binmekten, arada bir sarhos olmaktan, fotograf cekmekten, yeni sehirleri, ulkeleri gormekten, arada bir risk almaktan, kovadan su icebilmek icin once kovayi doldurmaktan bahsediyorum.

Birşeyler yazmaya hazırlanıyordum ki başlık ciddiyetini kaybetti ya da ben fazla ciddiye alıyorum. Gereksiz bir mesaj benimkisi ya da?
Yaz da ona göre karar verelim bence. Öyle alıngan ergenler gibi olmaz 🙂

İlham bazen zorlayınca da gelir. Bu sene bir film yapmam gerekli deyip kendini ikna edersen de gelir o meret. Şartlanmışlıkla da alakalı.

B..k gelir
Hayır, eğer belli bir düzen içinde çalışıyor ve bir şey ortaya çıkartamıyorsan o ilhamın gelmemesinden değil senin kabiliyetsizliğindendir. Eğer yeteneğin varsa ve çalışıyorsan ortaya bir şey çıkartırsın. Dolayısıyla ilham diye bir şey yoktur öyle romantik anlamda, yetenek vardır. Yetenek de çalıştıkça palazlanır, işledikçe parlar. Evde oturup bir şeyler gelecek diye beklenmez, bir sistemin olacak, o sisteme bağlı kalacaksın, çok çalışacaksın ve sonra yeteneğin varsa bir şeyler çıkacak. Sadece "ilham" denilen şeyden bir halt olmaz.

Fİlm için nasıl bir ilham bekleniyor ben bilmiyorum mesela, sadece senaryo ya da hikaye kısmında böyle bir şeyden dem vurabilirsiniz. Ama eğer bir senaryo yazacağım diye ilham bekliyorsanız ömür boyu beklersiniz. Payitahtın dediği gibi şartlanmışlıkla çalışacaksın, ha gelmiyor mu, bırakacaksın o zaman o işi başkası yapacak, sen başka bir şey yapacaksın.

+1

Ayrıca o sisteme bağlı çalışmak dediğimiz illa oturup yazmaya çalışmak değil. Sen zaten kanalları her yönden açık tutuyorsan, Gündemi takip ediyorsan, klasiklerden tut günümüz eserlerini okuyor ve izliyorsan, haftada bir en az 2-3 mecmua tüketiyorsan, müzik dinliyorsan, insanların arasına karışıp gözlem yapıyorsan, aşık olup mutlu, ayrılıp acıyı tadabiliyorsan vs. vs. özetle hayatı her yönüyle hem tecrübe edip hem de takip edebiliyorsan ilham denen şeyi çağırman yeterli oluyor. Çünkü fikirler her an her yerde uçuşuyor ve farketmek için gereken bilgi birikim tecrübe yukarda saydıklarımı ayakta tutuyorsan çok zor değil.

Ha asosyallikten de türemiş bir sürü baş yapıt vardır kesinlikle. "Yeraltından notlar" vs. Fakat o saptamaları yapaana kadar da bu duyargaları geliştimek gerekir.

http://sanarist.blogspot.com/2009/09/crashin-oscarl-yazarndan-yazar.html " onclick="window.open(this.href);return false;

The Dude ve aygunb sanırım kısmen doğru
ortaya koymak meydana getirmek illaki Masa başına oturmaktır...iyi yada kötü hergün yazmaktır.bu sadece yazmak için karalamak için geçerli diyelim.
Peki Modiglianiye yada piacassoya o eserleri yaptıran sadece resim yapmaya kendini oturup zorlamasımı dır yada sadeleştirip adına yetenekmi diyoruz.

Peki Modigliani, filminde ki piacassonun ve modiglianin konuştuğu çocuk kim ?

Modigliani resimlerinde insanların gözlerini çizmezmiş.
'Ruhunu gördüğümde (tanıdığımda) gözlerinide çizeceğim' diyor karısına... ??????
BU NEDİR HOCALAR

Rumi'ye demişler ki "Aşk nedir?"

El cevap "Ben ol da bil"