Fikrimi söyledim, kantarın topuzu falan da kaçmadı.
Birçok kişi onüçüncü'ye abi çok kötü, yazma artık falan dedi bugüne kadar biliyorsunuz.
Hakarete vardı mı bilmiyorum olduysa kötü tabi.
Ama ben de fikrimi söylüyorum işte.

Başkasına komik gelebilir, bana ne.
Ben fikrimi söyledim. Zerre komik değil.
Hiçbir zaman da olmadı.
Bunun neresi ağır.
Niye bu kadar atar?

atar yok aslında bende,onucuncunun senaryolarının bir sesi var, çalışmaya devam yani, helal sezaiye de güldüm ayrıca :DD

Her ne kadar kendimi komik bulmasam da, komediyi de becerebileceğimi düşünüyorum.
Fazla kafa yormadan, İşler Güçler dizisini analiz ederek, (kurgusunun ve formatının sağlamlığını açıklamak üzere, düzgün bir formatta herkesin kolayca sitkom yapabileceğini göstermek adına) bu diziye yönelik aşağıda sunduğum iki sahne tasarlamıştım.

Senaryo akışında sıkıcılıktan ve tekrardan kurtulmak için gerekli olan alt hikayelerde son derece başarılı. Örneğin: Murat’ın çay kaşığı yutması

Bu olayla sadece bir bölüm değil, bir sezon dalga geçilebilinir. Yani basit bir olaydan, onlarca espri üretip, her bölümde kısa bir bukle kullanılarak, bir sezon kurtarabilir.
Örneğin:
Murat, Ahmet’in evine girer. Kulağında pırlanta bir küpe bulunmaktadır. Manken gibi kendi etrafında bir tur döner.
Murat - Nasılım ?
O sırada elma yiyen Salih, Murat ile dalga geçer.
Salih-Ne o, elmas mı ?
Murat – Ne elması ?
Salih – Kaşıkçı Elmas”ı
Salondakiler gülmeye başlar.
Murat sinirle Ahmet’e döner.
Murat- Keşke benim bağırsaklar da senin ağzın kadar gevşek olsaydı, çoooktan bu kaşıktan kurtulmuştum.
Salih- Elma yer misin ?
Murat- Ne elma’sı be ?
Salih- Kaşıkçı elma’sı.
Salondakiler yine gülmeye başlar.
Murat- Bu ne ya. Dejavu mu? Denyo mu ?

Hatta sezon finalinde;
Murat doktora gider. Doktor son çekilen röntgeni inceler.
Doktor- Maalesef kaşık ters dönmüş.
Murat- Eeee.
Doktor- Ameliyat gerekiyor.
Murat- Ne yapalım olacağız artık.
Doktor – Yalnız burada kürtaj prosedürü söz konusu.
Murat- Yani,
Doktor – Önce kaşığın değil, yasanın çıkması lazım.
Murat- Way oming !

Bu da mı gol değil, bu da mı gol değil ?
(Rahmetli Sadri Alışık'a saygıyla gönderme)

Atarlı değil de "ne gereği var" düşüncesiyle yazmıştım. Sert tonla okununca atarlı gelebilir ama öyle değil kesinlikle Kezzap.

Bu kadar konuşma üzerine "Halil Sezai'ye Helal Standardı Geliyor"ı merak ettim vallahi 😀 onüçüncü'nün son yazdığı espirilerde fena değil gerçekten. Sitkom tadında ama, bende çok güleceğimi düşünmüyorum 🙂 yinede üretken olmak güzel bişey.

Bukadar konuşma üzerine su örneği vermek istiyorum. Yalan dünya dizisini izlemeden önce senaryosunu okusaydiniz izlediğiniz andaki tadı alabilirmiydiniz? Komik gelirmiydi ekrandaki gibi. Demek istediğim kadro oyuncuk da başarıyı destekler.

onucuncu bir dost tavsiyesi olarak gerçekten komedi yazmayı bırak bence. çünkü komik olmadığı gibi levent kırca mizahı gibi sinir bozucu bir tarafı da var. mesela komedi dizilerine sardığım aralar ben de gaza gelmiştim komik şeyler yazıcam diye ama yazamadım. iyi ki paylaşmamışım kimseyle. 😀

bir de onucuncu nun gerçekten takdir edilesi bi tarafı var. sanırım yaşı forumdaki herkesten hayli büyük bunun da bi etkisi olmalı ki fazlasıyla alttan alan, beyefendi bi tarafı var. tanımasam da oldukça iyi bir insan olduğu fazlasıyla belli oluyor.

Tüh ya ben kaçırdım.

Merak eden ve kaçıranlar için, sildiğim skecimi 😛 el altından gönderiyorum.
İyi ki, özgürlük ve iletişim çağı olan 21. yüzyılda yaşıyoruz 🙂
Başka bir yüzyılda yaşasaydım, benim kelle çoktan gitmişti.

komedi değil gerilim yeminle.

Yazıyı silmeme rağmen hala eleştiri geliyor.
Silinmiş bir yazıya eleştiri yapabilmekte, bir Türk kabiliyeti bence.

yazıya değil sana geliyor eleştiriler aslında.

Anladığım kadarıyla meseleyi;
"Oğlum bak git"e
getirdiniz yani 😛