Bizim bir arkadaşın olayı var o geldi aklıma. Adam komşusuyla kavga ediyor. Tipik vardır ya "sen benim kim olduğumu biliyor musun" olayı. Adam öyle diyor. Bu da "peki sen benim kim olduğumu biliyor musun" diyor. "Kimsin" diyor herif. Bunun cevabı sonunda tartışma bitiyor, adam dönüp gidiyor 😀

"Tut ki vatandaşın biriyim..."

😀

Kayışı koparmış: http://www.milliyet.com.tr/Dunya/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&KategoriID=19&ArticleID=1119211&Date=19.07.2009&b=Travesti%20Mesih%20Ingiltereyi%20karistirdi&ver=66 " onclick="window.open(this.href);return false;

Amerikalılar aya gidişlerinin 40. yılını kutluyorlar fakat bu sahtekarlığı gören insan sayısı her geçen sene artıyor. En azından bu tarafı sevindirici. Bir insanı kandırmak küçük bir adım, insanlığı kandırmak ise onların en büyük adımı oldu bence. O saatten sonra süper güç oldular, o saatten sonra bütün dünya "vay be aramızdaki farka bak" diye hayıflandı.

He canım, he gülüm.

Amerikalılar aya gidişlerinin 40. yılını kutluyorlar fakat bu sahtekarlığı gören insan sayısı her geçen sene artıyor. En azından bu tarafı sevindirici. Bir insanı kandırmak küçük bir adım, insanlığı kandırmak ise onların en büyük adımı oldu bence. O saatten sonra süper güç oldular, o saatten sonra bütün dünya "vay be aramızdaki farka bak" diye hayıflandı.
Bence ironi yapıyor. Bence kesin ironi bu.

Ben sadece bir konuda tek otoriteyim, o da kendi fikirlerim. Bugüne kadar bu konuda bir kanıt olması olmaması beni hiç ilgilendirmiyor açıkçası. Yalanlanması ve çürütülmesi için bir kanıt aranması gerekliliği bir görüş sadece benim için. kusursuz cinayet diye bir şey var. Hiç bir kanıt bulamayabilirsin yani hiç böyle baktın mı. Beni komplocularla karıştırmana bu açıdan şaşırıyorum çünkü komplocular aksi kanıt arayarak çürütmeye çalışırlar, benim ise öyle bir girişimim ve hevesim yok.

Ben inanmıyorum diyorum ve inanmayanların sayısı her geçen gün artıyor diyorum, benim için bu sevindirici. İnanmıyorum derken de kendime göre bir mantık ilerleyişim var tabii ki. Ama yürüttüğüm mantığı soracağına hemen komplocusun sen falan dedin, kalbimi kırdın :). Tabii ki ne Rusya ne de Çin embesil, zaten geçen hafta Rus devlet televizyonu bunun gerçek olmadığını iddia etti. Onların da yapabildiği bu, çünkü çürütecek kanıt aramak gibi bir durumu kimsenin yok. Görüntülere bakıp ta yok bayrak eğriymiş, yok gölgeler başkaymış, yok güneş ışığıymış demek biraz safdillik oluyor. Onu yapan onu da hesaplamıştır öyleyse çünkü. Benim yürüttüğüm mantık tamamen sosyopolitik durum, bilimin zaman içerisindeki durumu ve ilerleyişi, Amerika'nın küresel politikalarıyla alakalı. Yoksa güneş eğri durmuş, adam çok zıplamış beni bağlamaz. Dediğim gibi kendi fikirlerimde tek otorite benim sen buna inanmayabilirsin, ben böyle olduğuna kanaat getirdim. Sen öyle algılamışsın diyeyim.

Tanrıcılık derken? Ben ne zaman konuştum hatırlayamadım yav sickman. Are you talkin' to me? Yani bana dedin gibi duruyor ama belki laf Eylem'e gidiyordur.

Neyse, ben ne düşündüğümü söyleyeyim. Kendi fikrindir, eyvallah. Ona diyecek bir şey yok. Ama ben komplo teorilerinden o kadar çok bunaldım ki, her katı şeyin bu kadar çabuk buharlaşabilmesinden o kadar sıkıldım ki, böyle görünce şaşırıp kalıyorum. Kendi mantık dizini anlatırsan inan çok sevinirim.

Ben de inanmayanlardanım. Öyle bilimsel dayanağım falan yok tabi ki. Sadece inanmıyorum.

Ben de inanmayanlardanım. Öyle bilimsel dayanağım falan yok tabi ki. Sadece inanmıyorum.
Bu iş dini, mistik, ruhsal bir durum değil ki bahsederken konuştuğumuz fiil "inanmak" olsun. Var veya yok, biliyorum ya da bilmiyorum. Aksi takdirde Anti-Amerika Dininden bahsediyor oluruz, öyle diyorsan tamam. Öyle mi diyorsun?

Abi süper bir gücün, süper gücünü sürdürebilmesi için elindeki imkanlara göre ortaya kusursuz bir yalan çıkarmasının mümkün olduğunu düşünüyorum. Yani benim küçük beynimle ortaya dökebileceğim bir yalanın kurgusuna herhalde girişmezler.

Bu yıllardır dincilerin muhteşem uğraşlarıyla yavaş yavaş insanlara sindirilmiş bir şey. Özgür öyle yazdığının farkında bile değildir muhtemelen. Evrime de "inanmayanlar" var misal. Bunlar inanılacak şeyler değil zaten. Evrim misal, ya kabul edersin ya da henüz edecek olgunluğa ulaşmamışsındır. Aya inildiğini kabul edersin ya da etmezsin.. İnanmak başka bir şey ama "inananlar" çok güzel yerleştirdiler ağzımıza sağolsunlar, forum gibi yerlerde farketmeden çıkıyor elden ağızdan.

Düşünmekle inanmak başka şeylerdir bidıl. Ben de aya indiklerini düşünmüyorum dersin. Başka bir anlamı olur onun.

O kadarını anlayın işte canım. Bu kadar incesine girmeyin. Sadece Amerika gibi bi gücün, hem de kompleksli bi gücün bunu saniye saniye kaydedip çarşaf çarşaf herşeyiyle ortaya koyacağı bir müze vs. yapmasını hatta dedikodulara inat en az iki üç kez daha gitmesini falan beklerdim. 🙂

Yok Ali sana demedim tabi, o Dude hergelesine demiştim ama hadi konu sapmasın dedik, boş tartışma olmasın yani.

Şimdi şunları söyleyeyim de öncesi için. Bu dünyadaki ciddi hiç bir araştırmacı, bilimadamı, profesör, astronot aya gidilmedi demez, diyemez. Ben derim, neden. Çünkü benim görüntülü ve "içerden" hiç bir aksi kanıtı olmayanbir şeyi savunmam bana hiç bir şey kaybettirmez. En fazla sen ve bir kaç diğer kişi "eaah" der geçer (he yüzyüze olsak diyemezsiniz o da ayrı eheh). Ama ciddi bir bilimadamı bunu diyemez. O yüzden bunun aksinin kanıtlanmasını bekler gibi bir durumum yok benim öyle olsa bile. Anti-emperyalist heveslerim vardır belki ama bu olayla onun da çok fazla alakası yok. O kadar bilgisiz de değilimdir muhtemelen.

Benim olayım şu. Dünya'nın hakimliğine soyunmuş iki devlet ve o zamanki bilimsel bilgi birikim, kısa süre içerisinde yapılmış projeler, bir kaç gün arayla yapılmış ay seyahatleri, sadece bayrak dikmeye gitmek için yapılmış ve teknolojinin ve bilimsel uygulamacılığın çığır açan gelişimlerine (80 sonrası) karşılık bir daha yapılamamış bir garip yolculuk.

Elbette ki aya gidilebilir, belki o gün bile gidilebilirdi. Ama bu şekilde değil. İnsanlığın Ay ve uzay macerası böyle sakat başlamamalıydı. Ondan sonra yapılan kaç uzay yolculuğunun kaçı başarısızlıkla sonuçlandı, kaç insansız uzay mekiği denemesinde hayal kırıklığı oldu, neredeyse ilk uzaya çıkıldığında yapılan bir Ay yolculuğu bu. Ve en önemlisi de bu yolculuğun tek bir amacı vardı, o da dünya hakimiyeti. Daha üzerine çok konuşabiliriz ama kısaca böyle özetleyebilirim. Ben inanmıyorum ve inanmıyorum diyen ciddi bir bilimadamının hayattaki bütün birikimini kaybetme pahasına bu girişimi yapabileceğine de ihtimal vermiyorum. Bunu kanıtlama peşinde de değilim.

Bir saniye yanlız bu bilimsel bir şey değil. O zamanın şartlarında studyolarda yapılabilecek olan bir görüntüyü bilimsel belge diye ortaya koyarsanız ben de inanmıyorum derim. Aksi taktirde sizin dediğiniz gibi inançtan bahsedilemez olurdu ama ortada öyle bir durum yok. Yoksa Kubrick 2001'i gerçekten uzayda çekti demekten öteye gitmez bu sav.

Bilimsel bir şey değil mi? Nasıl değil? Aya gidip gidilmediğinin anlaşılması için yapılan tüm eylemler bilimle ilgili. Buna karşı çıkanlar da, bunu destekleyenler de savlarını bilime dayandırıyorlar zira kurgu olsa da gerçek olsa da bu olay bilimin sahası içinde.